..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Şevket Başıbüyük




7 Aralık 2010
Niçin Yazıyorum  
Şevket Başıbüyük
Bazen düşünüyorum da; hiç mi yazmasam… Yazmasam belki daha hayırlı olacak ama… Ama o zaman da boş dönen bir değirmenin taşları gibi kendi kendimi öğütüp dururum. Kim bilir, bel ki de kendi kendime zarar vermemek için yazıyorum…


:AGGA:
Niçin yazıyorum

Yazmak güzel bir şey ancak “körler sağırlar birbirini ağırlar” misali, yazdıkların okunmadığı zaman, ya da okunmadığını hissettiğin zaman çekilmez oluyor.

Bu köşede yazmaya başladığım günden beri hep bu tecessüsü güttüm.

Anlamsız ve yersiz olabilir bu vesveseler ama…

Aması şu ki; birileri beni okusun diye yazmıyorum artık.

Samimi okurlarımdan özür dileyerek, bu köşede gazetecilik yapmıyorum/bir gazeteciden beklenilenleri vermiyorum.

Bel ki de kafama üşüşen anlamsız düşüncelerden kurtulmak için…

Ya da mideme kramplar koyan ve beynimde kronikleşen yazma hevesimi biraz gidermek için yazıyorum.

Bu niyetle yazdığım için siz değerli okuyucularımın beklentilerine cevap vermemiş olabilirim.

Bu nedenle samimi okurlarım için ‘favori yazar’ gömleğimi çıkartarak açık, net ve çıplak bir ifadeyle; bu köşeyi işgal eden bu yazar ‘bir kazmaya sap olamaz’

Olamaz çünkü…

Çünküsünü, şimdilik geçelim…

Doğrusu yazmak artık beni heyecanlandırmıyor.

Bu güne kadar, bu yolda ne kadar ilerlediysek dişimizle tırnağımızla geldiğimiz yere gelebilmişiz.

Doğru; kimseye karşı eğilmedik, dik durduk, bildiklerimizi açık ve net yazmaktan geri adım atmadık ama bir türlü dal-budak da salamadık.

Dal-budak salamadık zira meyve vereceğimiz ilklimi, toprağı (kafamıza göre bir basın-yayını) bulamadık.

Bu güne kadar ya kurak bir toprağa ya da çorak bir topraktan meyve vermeye beklenildik…

Bir de kalemimiz hep birilerini rahatsız etti. Doğruları her yazdığımızda ya birilerinin gözüne ya da başka bir yerlerine battı/batmış olacak ki hep budandık durduk.

Budana budana ne olacaktık ki?

Değil meyve vermek, gölgesi olmayan bir ağaca dönüşüverdik.

İnanın kendimi gölge vermeyen basit bir çalı ağaca benzetiyorum.

Oysa benim bende beklediğim dalları gür, gölgesi derin ve serin meyveye durmuş bir ağaç gibi faydalı olmaktı.

Bazen düşünüyorum da; hiç mi yazmasam…

Yazmasam belki daha hayırlı olacak ama…

Ama o zaman da boş dönen bir değirmenin taşları gibi kendi kendimi öğütüp dururum.

Kim bilir, bel ki de kendi kendime zarar vermemek için yazıyorum…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: slm
Gönderen: osman demircan / , Türkiye
7 Aralık 2010
Budana budana ne olacaktık ki? Değil meyve vermek, gölgesi olmayan bir ağaca dönüşüverdik. İnanın kendimi gölge vermeyen basit bir çalı ağaca benzetiyorum. böyle düşünen bir beyin sıradan değildir. amacımız kitleler olmamalı zaten, bir kişinin gönlünü hoş etmek, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize atan çocuğun dvranışına benzer. ve siz sahildeki çocuk olarak kalmaya devam edin. her yazın bir deniz yıldızı olsun.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Hayatı Lolipop Şeker Gibi Kim Ağzıma Verdi
Kalem…
Kahve Molası
Ölüm Uzak Değil
Medrese-i Yusufiye
"Ağzı Olan Konuşuyor"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir "Şişirme Duası" Hikâyesi
Kınıfır Bed Renk Olursa…
"Şişirme Duası"
Kitap Okumak Eğlenceli Bir Eylem…
Tarihe Yoculuk
Sağır Kaplumbağa
Dicle Kıyısında Bir Mağara Kent
Tasalanma Ey Reis!..
Piyerloti
Akabe

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Cennet Gülleri [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Çocukluğum [Şiir]
Duvardaki Saat [Şiir]
Olma Geveze [Şiir]
Özgürlük [Şiir]
[Şiir]
Bizim Kadir de Ehliyeli Olunca… [Öykü]
Vay Sözüm Vay… [Öykü]


Şevket Başıbüyük kimdir?

Edebiyatın karın doyurmadığını bile bile aç kalma pahasına yazmaktan imtina etmeyen, hayal gücünden çok izlenim ve gözlemlerini yazmaktan büyük keyif alan, yazarken adeta orgazım olan sıradışı bir yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Roman, Hikaye, Şiir, Biyografi, Gezi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.