"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
** 1. Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın: yaş, kilo, boy. Doktorunuz düşünsün onları. Bunun için ücret alıyor sizden. 2. Sadece neşeli arkadaşlarınız olsun. Suratsızlar sizi aşağı çeker. 3. Öğrenmeyi sürdürün: Bilgisayar, el sanatları, bahçecilik, neolursa. Beyniniz âtıl kalmasın. Âtıl kafa, iblisin tezgâhıdır. İblisin adıda, alzheimer’dır. 4. Küçük şeylerden zevk almaya bakın. 5. Sık sık, uzun uzun, vargücünüzle gülün. Soluksuz kalıncaya kadargülün. 6. Gözyaşları olacaktır. Katlanın, yas tutun, başka yaşantılara geçin. 7. Sevdiklerinizle doldurun çevrenizi, aile, kedi, köpek, kuş, balık,yadigârlar, müzik, bitkiler, hobiler, ne olursa. Eviniz sığınağınızdır. 8. Sağlığınızın kıymetini bilin. İyiyse üstüne titreyin. Bozuksa düzeltin. Siz kendiniz düzeltemiyorsanız yardım sağlayın. 9. Vicdan azabından uzak durun. Çarşı pazarda gezin, komşu illerde dış ülkelerde dolaşın, ama sakın suçluluk, pişmanlık duygusuna yönelmeyin. 10. Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi söyleyin her fırsatta. ’’Ve hiç unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür’’ George Carl Ekleyen: Yıldızlara Ulaşalım ** SONSUZ VE ANLAMAK Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi, sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi… Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, Zamanla öğrendim… İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde, iyiler ve kötüler olduğunu… Sonra da her insanın içinde, iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi… Sonra da güvenin, sevgiden daha kalıcı olduğunu, Sevginin, güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu… Sonra da ruhun, aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için, Önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim. Ekmeği öğrendim. Sonra barış için, ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini… Sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, Bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim. Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra… Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana… Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi… Daha da sonra, kendime rağmen gitmeyi… Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta… Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asıl yürüyüşün, kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım. Düşünmeyi öğrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin, kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim. Nâmusun önemini öğrendim evde… Sonra yoksundan nâmus beklemenin, nâmussuzluk olduğunu; Gerçek nâmusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu… Gerçeği öğrendim bir gün… Ve gerçeğin acı olduğunu… Sonra dozunda acının yemeğe olduğu kadar, Hayata da lezzet kattığını öğrendim. Her canlının ölümü tadacağını, Ama sâdece bâzılarının hayatı tadacağını öğrendim. Ben dostlarımı ne kâlbimle, ne de aklımla severim. Olur ya … Kâlp durur, Akıl unutur … Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur… EKLEYEN: BEN ASLIMI İNKAR ETMEM ** Ne güzel cahildik; Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım... Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Bir çoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası... Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu. Dışarıda kar... İçeride huzur... Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk.. Ekleyen: ÖZLÜ SÖZLER ** "Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, İşin varsa bir sıfır daha koymalısın, İş seninse ...üç sıfır daha koymalısın, İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha, Araban varsa bir sıfır, Yazlığın varsa bir sıfır daha, Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, Sağlığın varsa bir koyarsın başına, o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere..." (neslihan) Ekleyen: PDR Dr.Fatih Kalkinc
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |