Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Facebook’ta çok güzel paylaşımlar çıkıyor insanın karşısına; ancak bunlar adeta akıp gidiyor geride herhangi bir iz bırakmadan. O nedenle son bir hafta okuduklarımdan bazılarını sizlerle de paylaşmak istedim. Zamanınız varsa okumanızı tavsiye ederim. Bazen bir yazı, bazen bir cümle, hatta bazen de bir tek kelime insana yeni bir pencere, yeni bir kapı belki de yeni bir dünya açar. Saygılarımla. (ÖFH) ****** Yalan tohumdur. Bire kırk verir. Verdiği kırkın her biri bir tohumdur ki bire kırk verir. - Bilgi de tohumdur. Bire yüz verir. Verdiği yüzün her biri bir tohumdur ki; sana bilgelik, torunlarına da ilham verir. - Zeka sudur. Tohumları yeşertir. Yalanı da bilgiyi de. - Yetenek topraktır. Ne ekersen onu biçersin. Ekmezsen üzerinde ayrık otları biter. - Emek güneştir. Tohuma da suya da toprağa da hayat verir. - Kader çadırındaki kilim gibidir. İpliğini Ulu Manitu verir sen dokursun. Deseni sendendir, renkleri Tanrı’dan. - Şans doğal gübredir. Boktan bir şeydir yani. Ne zaman nereye düşeceği belli olmaz. Kilimine düşerse kirletir. Desenini değiştirir. Her şeyi bombok eder. Oysa toprağına düşerse besler. - Bu kitabe okuyana ilham, yazana derman, dağıtana şans getirir ( Bir Kızılderili Kitabesinden Alıntı.) Ekleyen: Müşerref Özdaş *** Aldanma cahilin kuru lafına Kültürsüz insanın külü yalandır Hükmetse dünyanın her tarafına Arzusu hedefi yolu yalandır Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin bal’olmaz Peteksiz arının balı yalandır İnsan bir deryadır ilimle mahir İlimsiz insanın şöhreti zahir Cahilden iyilik beklenmez ahir İşleği ameli hâli yalandır Cahil okur amma alim olamaz Kâmillik ilmini herkes bilemez Veysel bu sözlerin halka yaramaz Sonra sana derler deli yalandır... Âşık Veysel ŞATIROĞLU ** Aztekler insan kurban ederlerdi.Tanrıların "kendine kurban alarak geri kalanları bağışlaması için" bakire kızları seçerek sunak üzerinde kurban ederlerdi.Kurban geleneğinin temeli Tanrı korkusudur.Kurban edenler de Tanrı’nın bu kurbanı kabul ederek kendilerini bağışlayacağını umarlar. Ama günümüzün asıl kurbanı "İNSAN"dır. Günümüzün dini de ’PARA’dır. Günümüzün tapınakları "ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ"dir. "ALIŞVERİŞ" de günümüzün ibadetidir. Ekonomik kriz gene insanı kurban ediyor. İşten çıkarmalar, işsizlik.Ne sürede düzeleceği bilinmeyen küresel kaos.Çalışanların işten çıkarılma korkusu.İnsanların korkudan duralaması.Aztekler bir kaç genç kızı kurban ediyorlardı."İlkel toplum" sayılmalarının bir nedeni de budur.Ya günümüzün toplumlarına ne demek gerekiyor? Modern mi, postmodern mi? Ya da ilkelden daha ilkel mi? Paravanı küreselleşme olan kapitalizm bütün insanları kurban ediyor.Bakınız nasıl ? * * * Çocuklarımız kurban edilmektedir.Onlar artık alışveriş dünyasının kurbanlarıdır.Yedikleri, içtikleri, giydikleri, oynadıkları, eğlendikleri her şey "PAZAR EKONOMİSİ" tarafından belirlenmektedir. Fast-food beslenme, kolalı ve gazlı içecekler, marka giysiler, elektronik oyuncaklar, günü geçirme eğlenceleri, her şey, her şey bu alanda kâr sağlayan şirketlerin yönlendirmeleriyle biçimlenmektedir. * * * Gençlerimiz kurban edilmektedir.Bütün sosyal değerler tepetaklak edilmiştir.Gençlerimiz ne olduklarıyla değil, nasıl göründükleriyle ilgilendirilmektedir.Nasıl görüneceklerine de moda şablonlar karar vermektedir.Bilgisayar ve internet kültürü eğlenmeye ve zaman geçirmeye hizmet etmektedir.Yaşamlarını sorgulamaları engellenmektedir.Sorumluluk duyguları yok edilmektedir.Hedef seçmeleri şaşırtılmaktadır.Gelecek umutları karartılmaktadır.Gençlerimiz böyle kurban edilmektedir. * * * Kadınlar kendi bedenlerinden nefret ettirilmektedir.Kadınların saçları, gözleri, yüzleri, tenleri, bedenleri birer endüstri nesnesi olmuştur.Boyalar, kokular, cilt taşlamalar, yosun banyoları onları esir almaktadır.Bunları önemsemeyenler, yapmayanlar kendinden nefret ettirilmekte, kendini aforoz etmeye zorlanmaktadır.Anoreksi, sıfır beden günümüzün en değerli modeli olmaktadır. Kadınlar artık gönüllü kurbanlardır. * * * Ve erkekler her zamanki kurbanlardır.Onlar da kendilerine kurban edilmişlerdir.Kimisi güçlü olma adına kurban edilmektedir.Kimisi sorumluluklarıyla kurban edilmektedir. Kimisi erkekliğinin kurbanıdır. * * * Günümüzün kurbanı: " İ N S A N "... Kaynak: Cumhuriyet Ekleyen: En büyük düşman cehalettir
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |