• İzEdebiyat > İnceleme > Din |
21
|
|
|
|
Cebir görüntülü rahmet tezahürleri ürperti halindedir daha. Bilinmeyi murat eden “Ezeli ve Ebedi İrade”, marifete götürecek sebeplerin hikmet perdelerini aralamamıştır henüz. Şuurlar kapalı, zaman durgundur, hadiseler sükuna demirli, merak ve hayret sessizliğe gömülüdür…
|
|
22
|
|
|
|
Peygamberimizin mübarek sözlerine “hadis-i şerif” diyoruz.Hadisler,dünyevî ve uhrevî hayatımızı nasıl tanzim edeceğimizi öğretir.Her insan Kur’an-ı Kerim’den mana çıkaramaz . |
|
23
|
|
|
|
Akıl, vahiyle malumdur. Vahiysiz aklın yokluğuna hükmetmek, varlığıyla pasif kalmaktan evladır. Ruhu arındırmanın temel şartı sağlıklı ve düşünebilen bir iradenin olmasıdır. Çünkü asıl komut iradeden gelir ve ruha işler. Ruhun kirli kalması insanın psikolojik hastalığa yakalanmasına sebebiyettir. Bütün bunlar ise uydurmalardan uzak tamamen saf bir vahiyle çözüme kavuşur. |
|
24
|
|
25
|
|
|
|
Bilindiği üzere Hz. Meryem’e, Allahu Teala bir evlat bağışlamıştır. Bu çocuğun cinsiyeti de erkektir. Tıbben de karşılığı olan bir üreme sistemiyle evlenmeden Hz. Meryem’in sahip olduğu bu çocuğa(olaya) karşı hem Hz. Meryem’in kendisi hem de çevresindeki insanlar(!) hayretler içerisine girmiştir. Hz. Meryem, vahiyle teskin olurken; etrafındaki insanların(!) da şeytanlaşmış nefislerinin bu olaya bir kılıf bulmaya cesaretleri kabarmıştır. Onların bu cesaretleri iftiraya kadar ilerledi ve en sonunda da Allah’ın emretmesiyle Hz. Meryem, onların taşkınlıkları sebebiyle sözlerin israfına gerek bırakmadan susmaya karar verdi. Bu durumu Allah, meryem suresi 26. Ayette: “Ye, iç; gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki: Ben çok merhametli olan Allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.” şeklinde en güzel izahı ilmimize sunmuştur. |
|
26
|
|
|
|
Her dinin kendine mahsus mübarek gün ve geceleri mevcuttur.Hıristiyanlar Noel Yortusu için aylar önceden hazırlıklara girişiyorlar.Bütün milletlere bunun propagandasını yapıyorlar. |
|
27
|
|
|
|
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 1989 yılından beri Peygamber Efendimizin doğum yıldönümlerini “Kutlu Doğum Haftası” adı altında kutlamaktadır. Bu hafta içerisinde Peygamber Efendimizi konu alan çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu yıl Kutlu Doğum Haftasının teması “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” olarak belirlendi. Bu konu etrafında ülke genelinde değişik yarışmalar tertiplendi.
|
|
28
|
|
|
|
Bir insanın babasına annesine beddua etmesi ahlaki ve etik açıdan ne kadar yanlışsa, amcasına, yengesine ve akrabalarına beddua etmesi bir o kadar yanlıştır. Şık değildir. Anaya babaya saygı, sevgi, atalara, büyüklere hürmet nerede kaldı? Herhalde eski Türk töresinde kaldı ve unutuldu ! |
|
29
|
|
|
|
Biz Müslümanlar geçen zamanla birlikte değerlerimizden çok uzaklaştık. Kendi değerlerimizi bir kenara bırakarak Batı dünyasının değerlerine dört elle sarılır olduk. Bu durum kültür, sanat ve edebiyatta ağırlıklı olarak kendini gösterdi. Radyo, televizyon ve yazılı basın gece gün demeden bize yabancı değerleri şirin ve sevimli göstermek için uğraşıyor. |
|
30
|
|
|
|
Yüce Allah, dünyaya gelen her canlının rızkını verir.Fakat kişi veya genel anlamda canlı rızkını aramalıdır.Aşağı yatarak nimet beklemek,gelmeyince de isyan etmek küstahlıktır.Önce hareket,sonra bereket!.. |
|
31
|
|
|
|
“Andolsun ki sizi yarattık, sonra bir sûret, bir şekil verdik size, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin dedik, hemen secdeye kapandılar, yalnız İblis secde edenlere katılmadı. (Allah) buyurdu: "Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (İblis): "Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." (Araf Suresi: 11- 12) |
|
32
|
|
|
|
İnciller üzerine yazdığım iki makalemin ardından, bu serinin son yazısı olarak incillerde yer alan birbiriyle çelişkili cümleleri maddeler halinde yazacağımı belirtmiştim. Daha anlaşılır olması için bu maddeleme metodunu kullandım. |
|
33
|
|
|
|
Kızılbaş Alevilik var olduğu günden bu zamana kadar hep insanı “Üst İnsan” olarak temel almıştır. Üst İnsan olunmadan inanç ve diğer bütün yaşamsal kavramların hiçbir anlamı olmayacağına inanan evrenselci bir bakış (Düşünce) açısıdır. Bu bakış açısı her çağın özelliğine ve sosyal siyasal koşulların şartlarına göre iki ileri bir geri şekilde bazen tamamen proto pozitivist olmuştur, bazende pasifte olsa idealizme işaret ederek Dualizmle kendisini tanımlamıştır. |
|
34
|
|
|
|
İnsan Hak ve Hürriyetleri İçin Bir Sığınma Evi Olan Kâbe’yi, Ağlama Duvarı ve Mezbahaya Çeviren Din Aliminin Gölgesinde; Hac ve Kurban… |
|
35
|
|
|
|
1930' lı yıllarda Türkçe Okutulan ezanın serüveni... |
|
36
|
|
|
|
Taklidi değil, tahkiki iman esastır. İnsanlara öncelikle namazı nasıl kılacağını değil, neden kılacağını... Orucu nasıl tutacağını değil neden tutacağını anlatmalı. Zamanın en büyük sorunu iman zafiyetidir. |
|
37
|
|
|
|
Kitap eleştirmenliği öyle kolay bir mesele değildir ve hele eleştirilmeye çalışılan kitap, Sonsuz Allah’ın „lâ raybe fih“ (içinde şüphe yok) mühürlü kitabıysa, işler daha da imkansızlaşmaktadır. |
|
38
|
|
|
|
"İnciller Üzerine Yazılanlar" başlıklı, bu konudaki ilk makalemde İnciller hakkında Hıristiyan dünyasındaki bazı araştırıcıların araştırmalarından kısaca bahsetmiştim. Şimdi ise, İncillerin içerisinde yer alan, birbirleriyle tutarsız ifadeleri yazacağım. |
|
39
|
|
|
|
merhaba arkadaşlar bu Semerkand dergisinin nisan sayısından bir alıntıdır. |
|
40
|
|
|
|
İnsan aklı böyle işte, bazen hiç bilmediğin insanların peşinden sürükler
Bazen de aklını işletir anlattırır.
İlim idrakında olursak ne haktan geçeriz
Ne de yardan.
Bütün güzellikler bizim için bu can sıkıntısı neden dir..neden zorlaştırır insan yaşantısını.
|
|