• İzEdebiyat > İnceleme > Din |
101
|
|
|
|
Mümin kadın ve erkeğin evlilikleri, Allah aşkından kaynaklanan derin bir aşk ve tutku üzerine kuruludur. Kadın ve erkeğin ruhunu açan bu aşk, dünyevi aşklar gibi geçici ve sonlu değildir. Bu özel duyguyu Allah, müminler için yaratır; yalnızca onlara yaşatır. Sonsuzluğa kilitlenmiş bir aşktır bu ve sonsuz ahiret yaşamında da devam edecektir. |
|
102
|
|
|
|
Kadın için öngörülen karakterin en önemli özelliklerinden biri, kadının beden olarak erkekten güçsüz olması nedeniyle, karakter olarak da zayıf olması gerektiği şeklindeki yanlış inançtır. |
|
103
|
|
|
|
Şeytan, imani yönden zayıf kimseleri dünyevi kayba uğrayacakları telkiniyle korkutur; ancak gerçekte ona uymanın sonu insanı kayıp ve yıkıma götürür. Rahmetiyle gerçek zenginliği vaadeden ise istediğini zengin eden (Muğni) Allah’tır. |
|
104
|
|
|
|
Müslümanlara atılan iftiralara araştırmadan inanıyorsak, İttihad-ı İslam’a karşıysak, Kur’an’ın bu hükmünü göz ardı ediyoruz demektir; farkında mıyız?
|
|
105
|
|
|
|
Evrendeki canlı cansız her şeyden, giydiğimiz giysiye, yediğimiz yemeğe, içtiğimiz suya ve oturduğumuz eve, koltuğa kadar, tümünü Allah yaratır. Teknolojiyi, icatları yapan Allah’tır. Ancak imtihan dünyasındaki sebepler dairesinde insanları ve olayları vesile eder.
|
|
106
|
|
|
|
Geçmişte yaşananlar da gelecekte yaşanacaklar da Allah Katında saklı olan bilgilerdir. Ancak Allah'ın, Kendi gayb bilgilerinden bazılarını, elçileri aracılığıyla insanlara bildirdiğini haber veren birçok Kur'an ayeti vardır... |
|
107
|
|
|
|
Şeytan dünyadaki imtihan ortamının bir parçası olarak yaratılmıştır ve - Allah’ın kendisine tanıdığı süre olan kıyamet gününe kadar- insanları çeşitli vaadlerle saptırmaya çalışır. |
|
108
|
|
|
|
İnsan art niyetle, taraflı olarak ve samimiyetsizce Kur’an’ı okuduğunda onu anlayamaz. Bu Yüce Allah’ın kanunudur. Bu nedenle de Kur’an ayetlerini farklı yorumlar, çelişkiye düşer. Kur’an tüm insanlık için bir çağrıdır ancak yalnızca samimiyetle okuyanlar ve kesin bilgiyle iman edenler onu anlayabilirler. |
|
109
|
|
|
|
Biz kullarını daha cenin halindeyken savunması sağlam olan bir yere yerleştirerek korumaya alansın. Her şey Sen’in kullarına olan merhametine ve İlahi korumana işaret eder. Sen Müheymin’sin; gözetici koruyucusun... Sen koruyucuların en hayırlısısın; koru bizi Allah’ım.
|
|
110
|
|
|
|
Rabbimiz’in beğendiği tek bir mümin karakteri vardır. Bu kadın ve erkeğe göre değişik özelikleri olmayan tek bir karakterdir. Toplumun yüklediği farklı roller, maddi açıdan sınıfsal farklılıklar ya da mesleki özellikleri içermez. Bu kararlı karakterin en önemli özelliği takva sahibi olmak ve koşullara göre üstün niteliklerinden ödün vermemektir. |
|
111
|
|
|
|
Aç gözlü olmayıp hırs göstermemeye,kısmetinden fazlasına göz dikmemeye kanaat diyoruz.Helâl ile yetinip haramı reddedene,az şeyi de olsa kısmetine razı olana “kanaatkâr” ismini veriyoruz. |
|
112
|
|
|
|
Ayetlerdeki ifadelerde, ölüm anında kişinin yaşadıklarını yanındaki insanların anlayamadıkları açıktır. Bu da imtihanın bir sırrıdır. Ölen kişinin görünüşte zorlukla can vermesi ya da ani bir kalp kriziyle uykuda bir anda can vermiş olması bir kıstas değildir. |
|
113
|
|
|
|
Kur’an, yalnızca indirildiği döneme değil tüm zamanlara hitap eden ve tüm insanlığa yol gösteren bir kitaptır. O dönemde bilinmesi mümkün olmayan birçok bilimsel bulguyla birlikte, matematiksel ve tarihsel birçok mucizeyi de içerir. |
|
114
|
|
|
|
"Allah’ın emrine tazim (saygı) ve Allah’ın kullarına şefkat; her ikisi de, ahiret azabından kurtulmak için, iki büyük asıl köktür." (İmam Rabbani) |
|
115
|
|
|
|
Sanırım siz de aynı düşüncedesiniz. Bugün pazar ve bir önceki pazar günü olanlar sanki birkaç gün önce yaşanmış gibi. Yanılmıyorsunuz; zaman gerçekten hızlı geçiyor. Ahir zamandayız ve zaman kısalıyor. Önce "zaman nedir?" kısaca bakalım:
|
|
116
|
|
|
|
Kur’an’da inananlar hakkında, “O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi "Müslümanlar" olarak isimlendirdi.” buyrulur. Museviler, İseviler tümü Müslümandır. Peygamberlerin getirdiği dinlerin tümü İslam’dır.
|
|
117
|
|
|
|
Doğal felaketler kaderin bir tecellisi olarak meydana getirilen olaylar. Canları Allah verir, Allah alır. Bazen tek tek bazen topluca ölür insanlar. Allah canları tek tek almak zorunda değil kuşkusuz. İnsanlar tek tek öldüğünde normal karşılayan insan, özellikle bir felaket sonucu topluca ölüm olduğunda da isyan etmemeli. |
|
118
|
|
|
|
Allah savaşı değil barışı beğenir. Allah sevgiyi, güzelliği beğenir; kardeşliği, dostluğu beğenir. Allah insanları düşmanlık etsinler diye değil, tanışmaları amacıyla ayrı ayrı halklar olarak yarattığını haber verir. |
|
119
|
|
|
|
Dünya giysilerinden soyunan insan, girdiği ihramın kendisi için takva elbisesi olmasına niyet eder. Bu umutla gönülden bağışlanma diler, nasuh bir tevbe ile tevbe eder. Yeniden eski hatalarına dönmemek için Rabb’ine yönelir içten dua eder. |
|
120
|
|
|
|
Allah katında din tektir. Parçalara ayrılıp özünden saptıkça, bozuldukça Allah resûller göndererek gerçeği tekrar hatırlatmış, tüm peygamberler aynı hak dini tebliğ etmişlerdir. |
|