..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Din > Hulki Can




29 Haziran 2009
Yahudi, Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Þeytan ve Þeytanlar (2. Ci Bölüm)  
Hulki Can
“Andolsun ki sizi yarattýk, sonra bir sûret, bir þekil verdik size, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin dedik, hemen secdeye kapandýlar, yalnýz Ýblis secde edenlere katýlmadý. (Allah) buyurdu: "Sana emrettiðim zaman, seni secde etmekten alýkoyan nedir?" (Ýblis): "Ben, dedi, ondan hayýrlýyým; beni ateþten yarattýn, onu çamurdan yarattýn." (Araf Suresi: 11- 12)


:CJIC:
Ýslam inanýþýnda, Ýblis veya Þeytan peygamberlerin dileklerine, hatta Allah’ýn ayetlerine bile vesvese ve fitne katabilmekte, ancak Allah bunu sonradan düzeltmektedir:

“Ve senden önce, þeriât sâhibi veya baþkasýnýn þeriâtine uymuþ hiçbir peygamber göndermedik ki o bir þey dilediði zaman Þeytan onun dileðine bir fitne katmaya uðraþmasýn. Fakat Allah, Þeytan'ýn katmak istediði þeyi bozar, sonra da âyetlerini saðlamlaþtýrýr ve Allah, her þeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir. (...)” (Hac Suresi: 52- 53)

Burada “sonra da âyetlerini saðlamlaþtýrýr” ifadesine dikkat etmek gerekir. Demek ki Þeytan Kuran’a bir þeyler katabilmekte ki Allah “onun katmak istediði þeyi" bozmakta ve sonra da ayetlerini saðlamlaþtýrmaktadýr. Bu surenin ünlü çevirmen Savary tarafýndan yapýlan Fransýzca çevirisi daha açýktýr:

“Nous avons point envoyé des prophetes, que Satan n’est melé des erreurs dans leur doctrine; mais Dieu détruit ses artifices, et les préceptes divins restent dans leur pureté. Il est savant et sage” 1

Türkçesi: “Biz tek bir peygamber göndermemiþ olalým ki Þeytan onun öðretisine yanlýþlar karýþtýrmasýn; fakat Allah onun hilelerini yok eder, ve ilahi ayetler saflýk içinde kalýrlar. O bilgin ve bilgedir.”

Ünlü Ýslam alimi ve müfessiri Ýbni Abbas’a göre Necm Suresindeki bazý ayetleri, Muhammet'e Þeytan söylemiþ, o da vahiy sanarak okumuþtur. Necm Suresinde Muhammet'in gözünün kaymadýðý, "Rabbin pek büyük delillerinden bir kýsmýný" gördüðünden söz edilir:

“Gözü, ne kaydý, ne haddini aþtý. Andolsun ki o Rabbinin pek büyük delillerinden bir kýsmýný gördü. Siz de gördünüz mü, Lât'ý ve Uzzâ'yý? Ve üçüncü öbür putu, Menât'ý?” (Necm Suresi 17-20)

Burada "delil" olarak geçen sözcük aslýnda "ayet"tir. Elmalýlý çevirisi þöyledir:

"(Peygamberin) gözü þaþmadý ve sýnýrý aþmadý. Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüðünü gördü. Siz de gördünüz deðil mi o Lât ve Uzza'yý? Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'ý?" (Necm Suresi: 17-20)

Abdülbaki Gölpýnarlý, bu ayetlerden sonra Muhammet’in, "Onlar yüce ak kuþlardýr, gerçekten de elbette þefaatleri uludur" ayetini söyleyerek Lât, Menât ve Uzzâ adlý tanrýçalarý övdüðü ve bunu duyan Mekkelilerin, “Muhammet ile aramýzda bir sorun kalmadý, bizim ilahlarýmýzý övdü, biz de bir ulu Allahýn varlýðýný biliyorduk, fakat ilahlarýmýz da bize þefaatçidir” diyerek Müslümanlarla berâber secde ettiklerini belirtir. Bu bilgi Ýbni Abbas'tan rivâyet edilmiþtir. Abbas’a göre tanrýçalarý öven bu ayetleri Þeytan vahyetmiþ, Muhammet de bunlarý Allah'tan gelen vahiy sanarak okumuþtur. Ancak, bu "þeytani ayetler" sonradan Kuran metninden çýkarýlmýþ ve devamýndaki ayetlerle Allah, Þeytanýn katkýsýný bozmuþ, ayetlerini saðlamlaþtýrmýþtýr. 2

Necm Suresi 18-20 ayetlerinde Lat, Menat ve Uzza'nýn "Rabbin pek büyük delillerinden" ya da "Rabbin ayetlerinin en büyüðü" olduðu belirtildiði halde, devamýndaki ayetlerle onlarýn sadece birer ad olduðu, Allah'ýn onlara ait "kesin bir delil" indirmediðinden söz edilir:

Necm: 21-23 “Erkek evlâtlar sizin de kýzlar onun mu? Bu, pek insafsýzca bir pay þimdi. Bunlar, ancak sizin taktýðýnýz, atalarýnýzýn taktýðý adlardan baþka bir þey deðil, Allah, onlara âit kesin bir delil indirmemiþtir, ancak zanna ve nefislerinin dileðine kapýlmýþtýr onlar ve and olsun ki Rablerinden doðru yolu gösteren de gelmiþtir.”

Mekkeliler erkek evlatla övünüp kýz çocuk sahibi olmayý utanç olarak gördükleri halde Lat, Menat ve Uzza isimli tanrýçalarý “Allah’ýn kýzlarý” olarak kabul ediyorlardý. Ayetler bu duruma da dikkat çekiyor ve Mekkelerin Allah'ýn Lat, Menat ve Uzza için kesin bir delil (ayet) indirdiðini zannettiklerini ifade ediyor.

Abdülbaki Gölpýnarlý, bu konu üzerinde önemle durmasýna raðmen Ýbni Abbas’ýn Þeytan ayetleri hakkýndaki rivayetinin uydurma olduðunu belirtir:

“Bu rivayet, 53. sûrenin, yukarýda iþaret edilen ayetlerinden sonraki 23. ayetinden de açýkça anlaþýldýðý gibi tamamýyla uydurmadýr. Çünkü 23. ayette, putlarýn, hiçbir þeye güçleri yetmediði ve onlarýn, müþrikler ve atalarý tarafýndan konmuþ birer addan baþka bir þey olmadýklarý bildirilmektedir. Ayný zamanda söylenen bir sözün içinde hem metih, hem zem olamaz. Olsa dinleyenler, söyleyeni de kabul etmezler, söyleneni de. Bu bakýmdan, esasen senedi zayýf olan olayý tevile hiç lüzum yoktur, çünkü öyle bir olay yoktur” 3

Ancak, Gölpýnarlý’nýn bu yorumu panik atak, kaçamak bir yorumdur. Çünkü, kendisi, Necm Sûresinin bu üç putu Allah'ýn "pek büyük" ya da "en büyük" delillerinden (ayetlerinden) biri olduðunu yazmasýný herhalde kabul etmek istememiþ olmalý. Ýstemiþ olsun veya olmasýn, Hac Suresi 52-53 ayetleri Þeytan'ýn vahiye fitne katabilmesinin imkan dahilinde olduðunu ve söz konusu ayetlerin bu olaya atfen söylendiðini güçlü bir olasýlýk olarak ortaya koymaktadýr. Bu durumda, Hac Suresinde yazdýðý gibi Þeytan vahiye fitne katmýþ, fakat Allah onun hilesini bozmuþ ve sonra da âyetlerini saðlamlaþtýrmýþ olduðu güçlü bir varsayýmdýr. Bu görüngeden hareketle, Þeytan’ýn Allah’a neden isyan ettiðini de mercek altýna almak yararlý olacaktýr.


ÞEYTAN'IN ÝSYANI

Kuran'da yazdýðýna göre, Allah insaný yaratacaðýný açýklayýnca tüm melekler buna itiraz ederek yeryüzünde bozgunculuk ve kan dökecek bir varlýk yaratmamasýný ondan talep ederler. Ancak, Allah "ben sizin bilmediðinizi bilirim" diyerek yeryüzünde kendisine bir halife (Adem) yaratmaya kararlýdýr:

"Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacaðým” demiþti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksýn? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demiþler. Allah da, “Ben sizin bilmediðinizi bilirim” demiþti." (Bakara Suresi: 30, Diyanet çevirisi)

Burada meleklerin insan doðasýndaki kötülüðü önceden sezerek, Allah'ý uyarmaya çalýþmalarý ve buna raðmen Allah'ýn verdiði otoriter yanýt trajik ve mitolojik bir unsurdur. Bu öykünün benzeri Yunan mitolojisinde de vardýr. Böylece meleklerin ne kadar akýllý (!) olduðu ortaya çýkmýþtýr. Ancak, akýllý ve haklý bile olsalar, Allah meleklere bu bozguncu ve kan dökücü yaratýða secde etmelerini emreder. Biri hariç tüm melekler insana secde ederler:

“Andolsun ki sizi yarattýk, sonra bir sûret, bir þekil verdik size, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin dedik, hemen secdeye kapandýlar, yalnýz Ýblis secde edenlere katýlmadý. (Allah) buyurdu: "Sana emrettiðim zaman, seni secde etmekten alýkoyan nedir?" (Ýblis): "Ben, dedi, ondan hayýrlýyým; beni ateþten yarattýn, onu çamurdan yarattýn." (Allah) buyurdu: "Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin deðildir. Çýk, çünkü sen aþaðýlýklardansýn."Araf Suresi: 11- 13

“An o zamaný ki Rabbin, meleklere demiþti: Gerçekten de ben, kuru, kokmuþ, þekil ve sûret verilmiþ balçýktan bir insan yaratacaðým. Onun yaratýlýþýný tamamlayýp kemâle getirerek ruhumdan ruh üfürünce derhal ona karþý secdeye kapanýn. Meleklerin hepsi birden secde ettiler. Ancak Ýblis secde etmedi, secde edenlere katýlmaktan çekindi. Ey Ýblis dedi, sana ne oldu da secde edenlere katýlmaktan çekindin? Kuru, kokmuþ, þekil ve sûret verilmiþ balçýktan yarattýðýn insana dedi, ben secde etmem. Çýk buradan dedi, þüphe yok ki taþlanmýþ, kovulmuþsun sen.” Hicr Suresi 28-34

“An o zamâný hani biz meleklere, secde edin Âdem'e demiþtik de Ýblis'ten baþka hepsi secde etmiþti, o, cin cinsindendi de Rabbinin emrinden çýkmýþtý. (...)”Kehf Suresi: 50-

“Hani meleklere, Âdem'e secde edin demiþtik de Ýblisten baþka bütün melekler secde etmiþlerdi. O, secde etmekten çekinmiþ, ululanmak istemiþti de kâfirlerden olmuþtu.” 4 Bakara Suresi:      34-

Bu ayetlerden anlaþýlan Ýblis veya Þeytan’ýn diðer melekler gibi bir "melek" olduðu fakat “taþlanmýþ, kovulmuþ ve cin cinsiden” olduðu ve insana tapmayý reddettiði için "kafir" olduðu ve Allah’ýn emrinden çýktýðýdýr. Ýnsana veya puta tapmayý reddetmenin büyüklük taslamak, gurur ve kibirle ilgili olduðunu iddia etmek, böylece Ýblis'in "kafir" ve "Allah'a küfreden" bir varlýk konumuna düþürülmesi tutarlý ve mantýksal bir yaklaþým deðildir. Tam tersi, insana secde etmek, kula kul olmak, kula tapýnmak kafirlik ve küfürdür! Çünkü Ýslam öðretisinde puta tapmak ne kadar yanlýþsa, insana tapmak, kula kul olmak da o kadar yanlýþtýr.

BÜYÜK TEOLOJÝK YANLIÞLIK NEDÝR?
Ýslam yorumcularý bu çeliþik durum ve ayetlerle ilgili olarak insana “Allah’ýn ruhu” üfürüldüðü için secde edilmesi gerektiðini ve Ýblis’in kendi asaletiyle övünmesinin yanlýþ olduðunu ileri sürerler. Asaletle övünmek yanlýþ olabilir. Ancak, secde ile ilgili yorumlar inandýrýcý ve tatmin edici deðildir. Çünkü, Ýslam inancýnda her canlýda Allah’ýn ruhu olduðuna göre, buradaki koskocaman traji-komik yanlýþlýk bizzat Allah’ýn kendinden baþka bir varlýða tapýnýlmasý için meleklere emir vermiþ olmasýdýr.

Allah’ýn –hangi ulvi veya ilahi gerekçeyle olursa olsun- melekleri insana tapmaya zorlamasýnýn mantýksal, etik ve dinbilimsel açýdan kabulü olanaksýzdýr. Kul kula tapýnýr mý? Bu durumda, Ýblis isyanýnda haklý ve maðdur, Allah verdiði hükümde haksýz, adaletsiz bir konumda olmaktadýr. Öyleyse, Yunan mitolojisinde tanrýlara baþkaldýran Prometeus gibi, Ýblis’in de Allah’a karþý kahramanca (!) baþkaldýrýsý söz konusudur.

O halde, olaya yine Kuran açýsýndan bakarsak, yukarýda belirtilen Araf, Hicr, Kehf, Bakara surelerindeki Þeytan'ý sanki haksýzlýða uðramýþ bir varlýk gibi gösteren ayetlerin de Þeytan tarafýndan Muhammet’e vahyedildiði, fakat diðer ayetler gibi bunlarýn günümüze kadar fark edilemediði, veya tevil yoluna gidildiði ve dolayýsýyla Kuran metninden çýkarýlmadýðý varsayýmýna ulaþabiliriz.

Ýmdi ne diyelim? Bu çeliþik ve karýþýk durumlarýn bir baþka önemli nedeni de ayetlerin sistematik bir yöntemle deðil çapaçul bir þekilde derlenmiþ olmasýndan kaynaklanýyor olabilir. Muhammet'in zamanýnda Kuran ayetleri deri, tahta, taþ, kemik, vesaire üzerine yazýlýr, bir çoklarý sadece ezberde tutulurdu. Muhammet hayatta iken ayetlerin düzgün bir þekilde derlenip bir kitap haline getirilmesi düþünülmemiþtir. Bunda Muhammet'in okur yazar olmamasýnýn da etkisi olsa gerek. Onun 632de ölü­münden sonra bu daðýnýk yazý ve ayetlerin bir araya getirilmesini ilk düþünen halife Ömer'dir.

Her ne kadar bazý araþtýrmacýlar Kuran'ýn Muhammet'in ölümünden sonra Ebubekir zamanýnda derlendiðini ileri sürse de, gerçek anlamda Kuran’ýn toplanmasý ve derlenmesi ancak 3.cü halife Osman zamanýnda (644-656) mümkün olabilmiþtir. Bu iþlem süresince, daðýnýk yazýlar ve belleklerdeki ayetlerin derlemesi yapýlýrken, ayetlerin nüzula (iniþ) göre kronolojik bir sýralanmasý, ahkama göre bölümlere ayrýlmasý, nasih (battal, kullanýþsýz) ve mensuh (hükümsüz) olanlarýn karýþtýrýlmamasý gi­bi ölçütler dikkate alýnmamýþtýr.

Bunun yerine, surelerin uzunluk ve kýsalýklarýna, cümle sonlarýndaki seci ve uyaklara, Mekke veya Medine'de iniþlerine göre bir düzenlemeye gidilmiþtir. Ayetlerin söyleniþ nedenleriyle ilgili olay ve kiþiler hakkýnda bir daðarcýk yapýlmasýna bile gerek görül­memiþtir. Yani, Kuran’ýn derleme ve düzenleme iþinde akýlcý, pratik ve saðlýklý bir yöntem izlenmemiþtir. Oysa, Surelerin kronolojik olarak yeniden düzenlenmesi Muhammet'in düþüncelerindeki evrimi ve deðiþimi göstermesi bakýmýndan çok faydalý olabilecektir.

Bundan baþka o devirdeki Arap alfabesinin sesli harflerden yoksun bulunmasý ve noktalama iþaretlerinin bilinmemesi büyük bir sorun oluþturuyor, bazý ayetlerin farklý okunuþu, deðiþik anlamlarýn ortaya çýkmasýna neden oluyordu. Ýbranice, Süryanice ve Aramice'de olduðu gibi Arap alfabesinde de sesli harfler ve noktalama iþaretleri yoktu. Bu nedenle ilk elyazmasý Kuran’larda yazanlar yanlýþ okunabiliyordu. “Hareke” denilen sesli harflerin yeni kopyalanan Kuran’lara konulmasý Zalim Bin Süfyan (688) tarafýndan yapýldý. Öðrencisi Nasýr Bin Asým da noktalama iþlemini gerçekleþtirdi (708). Noktalama ve sesli harfleri günümüzdeki biçimine Halil Bin Ahmet getirdi (791).

DÝPNOTLAR

1) Le Koran, Savary, Pélérinage, 51, s: 351
2) Kuraný Kerim, Abdülbaki Gölpýnarlý, 2 cilt, Ýstanbul, 1968, S: 215 3.no.lu dipnot
3) Kuraný Kerim, Abdülbaki Gölpýnarlý, 2 cilt, Ýstanbul, 1968, S: 215 3.no.lu dipnot
4) Kuraný Kerim Abdülbaki Gölpýnarlý, 2 cilt, Ýstanbul, 1968, s: 3, 3 nolu dipnot: “Ýblis kelimesinin, þiddetli sýkýntýya, kedere uðramak anlamýna gelen "iblâs" kelimesinden geldiði söylendiði gibi bu sözün Arapça olmayýp yabancý bir dilden Arapça'ya geçtiði de söylenmiþtir (al-Müfredât, s. 59, Mecmaül-Beyan, c.1, s.35).”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yahudi, Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Þeytan ve Þeytanlar (1. Ci Bölüm)
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (2. Bölüm)
Yahudilik, Hristiyanlýk ve Müslümanlýkta Kutsal Savaþ ve Ganimetler
Yahudi - Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Cincilik ve Cinlere Ýnanýþ
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (1. Bölüm)
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (3. Bölüm)
Tebbet Suresi Hakkýnda Teolojik ve Etik Bir Araþtýrma
Ahiret Hayatý Ýçki ve Seksten Ýbarettir
Ýslamiyet Öncesi Türklerin Dinsel Ýnançlarý (1. Bölüm)
Ýslamiyet Öncesi Türklerin Dinsel Ýnançlarý (2. Bölüm)

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çaðdaþ Gagavuz Þiiri
Mevlana'nýn Tesettür ve Kadýnlarýn Örtünmesine Bakýþý
Omega Melancholia (Omo) Sendromu
Yahudi Soykýrýmý Gerçek mi, Abartý mý? (3. Bölüm)
Yeni (!) Anayasayý Kimler Ýstiyor?
Modern Çaðýn Cinleri: Uzaylýlar (1. Bölüm)
Türkçe"nin Güncel Sorunlarý
Modern Çaðýn Cinleri: Uzaylýlar (2. Bölüm)
Dil Savaþlarý
Lacrymania (Sak) Sendromu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Elsa'nýn Gözleri [Þiir]
Albatros [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan - II [Þiir]
Yeryüzü Rüzgarlarý [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan [Þiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Þiir]
Malta Þahinlerine [Þiir]
Uçan Ayakkabý [Þiir]
Havanýn Ölümü [Þiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Þiir]


Hulki Can kimdir?

Baþlýca yapýtlarý: Eski Kule Müziði (þiir) Geometrik Aydýnlýk (þiir) Havanýn Fen Noktasý (þiir) Tartaros Paradigmasý (eleþtiri) Teslis Sendromu (eleþtiri) Nano Kutsallýk (eleþtiri) Sevgili Kutlu Yaþam (öykü) Kuþku Bilinci ve Eleþtiri (eleþtiri)

Etkilendiði Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hulki Can, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.