• İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler |
81
|
|
|
|
• Siyasi, askeri zaferlerle ne kadar büyük olursa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kazanılan zaferler kalıcı olmaz, az zamanda kaybedilir. |
|
82
|
|
|
|
Sultan Süleyman Han’ın, Almanya Seferi nedeniyle Orta Avrupa’da bulunmasından korkup, savaştan kaçan Şarlkent, anlaşma istedi. |
|
83
|
|
|
|
Bu yazı burada ne arıyor diye soranlar "Feci Şekilde Taraf Tutuyorum" başlıklı yazımı okursa cevabı bulacaktır. Türk siyasetinin uyanma vakti geldi. Türk Halkının uyanma vakti geldi. Uyanın. Bakın yalnız değilsiniz. Bugün tam zamanı. Küfretmekten ve kendinize acımaktan çok daha fazlasına muktedirsiniz. |
|
84
|
|
|
|
Kara Fatma bir sonraki tebdil-i kıyafet ile çarşıya indiğinde, maalesef hain gözlü iki Yunan askeri tarafından takibe alındığını hissetmemişti. Düşman askerleri bu kadının sandıklarından şüphelenmişler nihayetinde Kara Fatma esir edilmişti. Kendisini ucube bir koğuşa sorgulamak için çektiklerinde, Kara Fatma yolun sonu burası olsa bile diline sadakat mührü vurarak ne olursa olsun kardeşlerinin yerini açık vermeyecekti. Ne olursa olsun dedi, yüreğinden. Ne olursa olsun, ağzından bir kelime bile çıkmayacaktı. Kanım helal olsun dedi vatana. Yüreği sıcacıktı, alev alev yanıyordu Vatan aşkıyla. Değme erkeklerin yüreği boy ölçüşüyordu Kara Fatma’nın yüreğiyle.
Tokatlar indi suratına, sustu. Tekmeler savruldu karnına, sustu. Kırbaçlandı sırtı, sustu… Çenesi zonkladı, sustu. Gözlerinden iplik gibi yaşlar indi fakat sustu. Bir zamanlar kıymetli eşiyle kurduğu sıcacık yuvası vardı. Yiğidi vardı, dağ gibi… Şehit etmişlerdi. Kendiside dayanabilirdi bu acılara, dayanmalıydı. Evlatlarını 9 ay boyunca taşıdığı karnına inen her kirli potin darbesinden sonra taş duvarlara akis yapan çığlıkları boğazını harap ediyor, nefesi tıkanana kadar aşağılık bir eziyete mahkûm ediyorlardı Fatma kadını.
|
|
85
|
|
|
|
Düşüncenin doruklarına ulaşmak, mutlaka taşlı ve dikenli yollardan geçmeyi zorunlu kılar.
|
|
86
|
|
|
|
İlk mecliste milletvekili, kurtuluştan sonra Türk Tarih Kurumu Azası oldu.
Akçura, Osmanlı Türkleri ile Osmanlı Devleti dışındaki Türklerin yalnız dil ve tarih alanındaki ortak geçmişlerine dayanarak bir birlik yaratamayacaklarını savundu. |
|
87
|
|
|
|
• Barıştan sonraki çalışmada başarılı olabilmek milletin istiklalinin korunmuş olmasına bağlıdır.
• Ulusal Yeminin hedefi, onu temindir. Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat. |
|
88
|
|
|
|
Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz. 1.11.1932, TBMM. |
|
89
|
|
|
|
Ali gibi olmak asla olunamaz, ama ondan esinlenmek elbette! |
|
90
|
|
|
|
Fatih’in ölüm haberi Roma’ya ulaşınca, İtalya’da toplar atılıp, günlerce şenlikler yapılmıştır. Papa, bütün Avrupa kiliselerinde üç gün çanlar çaldırıp, şükür ayini yapılmasını emretmiştir. |
|
91
|
|
|
|
Vatan sevgisi,mukaddes ve muazzez duyguların en başta gelenidir şüphesiz!...
Onun içindir ki Resul-i Ekrem Efendimiz: “Vatan sevgisi imandandır” buyurmuştur.
|
|
92
|
|
|
|
“Paşa hazretleri! Sen henüz bu Devlet-i Âliyye’yi bilmemişsin; bevallah böyle bilmiş ol ki, bu devlet ol devlettir ki; isterse bütün donanmanın lengerlerini(gemi direği) gümüşten, iplerini ibrişimden(ipek), yelkenlerini atlastan etmekte zorluk çekmez |
|
93
|
|
|
|
Ölünün hısımları müneccimleri eve çağırırlar ve dünyadan göçen adamın hangi yılın hangi gününde, hangi saatinde doğduğunu kendisine söyledikten sonra, uğurlu alametlere göre cenazenin ne zaman gömülmesi iyi olduğunu gösteren bir zayiçe (Horoskop) isterler. |
|
94
|
|
|
|
Kimilerine göre insanlığa çağ atlatan önemli bir keşif,kimilerine göreyse zaten daha önce üzerinde yıllardır insanların yaşadığı topraklardan bihaber olan Avrupalıların bu zengin topraklardan haberdar olmasıydı Amerika’nın Keşfi... |
|
95
|
|
|
|
Mektubu yazan ihtiyat zabit (yedek subay) namzedi Edhem, İstanbul Hukuk Fakültesi son sınıfına devam ederken, aynı zamanda Beyazıt Numune Mektebinde öğretmenmiş (1912). Gönüllü olarak katıldığı Çanakkale Savaşında bu mektubu yazdıktan sonra şehitlik mertebesine yükselmiş. |
|
96
|
|
|
|
Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir Öğrenci her ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle davranacaksın. (1930) |
|
97
|
|
|
|
Tarihler 1034’ü gösterdiğinde İslâm âlemi içerisinde düpedüz bir fitne ve küfür oluşturacak ve tarihte adını küfürle sık sık duyuracak olan... |
|
98
|
|
|
|
22 Nisan sabahı birden bire karşılarında 72 parça gemi görünce Bizanslılar büyük bir paniğe kapıldı. |
|
99
|
|
|
|
Hiç düşündünüz mü, tarihi kimler yazıyor? Ya da hiç düşündünüz mü neyin öyküsüdür tarih? Skiai kapılarının önünde ölen Hector’un hazin öyküsü müdür, yoksa Achilleus’un kahramanlık destanı mıdır İlyada? Yanıtlamadan önce Troia’nın sonunu düşünün. |
|
100
|
|
|
|
1299 yılında uç beyi olmaktan çıkıp Söğüt ve Domaniç'te Osmanlı Beyliğini kurmuştur. Sonrasında bağımsızlığını ilan etmiştir. |
|