• İzEdebiyat > Öykü > Soyut |
61
|
|
|
|
Galileo der ki: Felsefe her an gözümüzün önünde duran o muazzam kitapta-yani evrende-yazılıdır, ama önce dilini öğrenmeden ve hangi sembollerle yazılmış olduğunu kavramadan anlayamayız onu.
|
|
62
|
|
|
|
Bunu düşündü ağaçtaki ardıç kuşu, ama gene bilmedi ve bir müddet sonra unuttu ne düşündüğünü ve kanat çırpıp güneşe doğru uçtu. Ardında tomurcuklanmış bir ağaç vardı, o yükseldikçe küçülüyordu ağaç. Uçtu en yükseklere kadar uçtu. Ve sonra tomurcuktan bir |
|
63
|
|
|
|
Ağlayınca gözleri yosun kokan can...Giderken baktığın yerlerde biten hüzünbaz çiçeklerden anlamıştım dönmeye iç geçirdiğini...Gel ve “kırık gönlün kayığını kurtar!” Geceleri güneşi seyredelim donarak! |
|
64
|
|
|
|
Kendi derinliğinde boğuluyor yine güneş, farklı bilinçlerde farklı mekanlarda farklı zamanlarda.
Karanlık ve soğuk bir kütleye dönüşüyor.
Ondan sonra başlıyor insan oğlunun yok oluş macerası. |
|
65
|
|
66
|
|
|
|
verdiğim savaştan bile habersiz, bir savaşın içindeydim aslında. yendiğini sanarken, hep yenilen tarafta olan. |
|
67
|
|
|
|
Gizli bir tapınak kadar esrarengiz. İsmi ölüm. Kimi için yeni bir başlangıç. Kalanların gözünden en büyük acı. |
|
68
|
|
|
|
Sustukça dibim tutuyor...
Şimdi ağladığınız dilden konuşacağım...
Bir çocuğun ağaca sarılması gibi sarıldım yalnızlığıma
En hissiz günümdeyim
Hıçkırark ağlıyorum...
Bir çığlık sabahı,
Hırpani libaslar içinde Hacer oluyorum
Koşuyorum
Neye susadığımı bilmeden koşuyorum
Sığamıyorum avucumdaki sözlere
Neye sussadığımı bulsam belki konuşacağım
Örtmüyor beyaz susuşlar gözlerimdeki kara çığlıkları
Dünyanın tüm ölüleri korkuyor gözlerimdeki kuyulardan...
|
|
69
|
|
|
|
"sadece şu alemdeki esirleşme potansiyelini oylamaya sunmuştum.sonuç açıktı." |
|
70
|
|
|
|
Son turna akınının son gününde, son kez bindiğinde balıkçıyla, deniz gözlü, dalga bakışlı küçük oğlu kırmızı kayığa, oynaşamadı kayıkla deniz. |
|
71
|
|
|
|
Bir yarın var, biliyorum, ama benim olmayan bir yarın. O yarın senin de değil. Onun da değil. Dünün de bize ait olmadığı gibi. Boşuna yarının peşinden koşma, yakalayamıyorsun.. Çok kurnaz bu yarın... Yakaladığım dediğin anda, bir bakmışsın bugün oluvermiş |
|
72
|
|
|
|
Ve ben durmaksızın kosuyorum hareket olanagımı sıfırın altına indirerek ve biraz da titreyerek. Yanımdan siluetler akıyor, zaman da onlarla birlikte terk ediyor beni.. daha yeni tanısmıstık halbuki. |
|
73
|
|
|
|
Ah!! Keşke o kitabı ben alsaydım... Hem belki okurdum da... Belki yeni umutlarım da olurdu... Hem o zaman ruhum da yanımda olurdu... Bana tercümanlık da yapardı... Mutlu da olurdum üstelik... Yeni düşlerim de olurdu. Daha güzel düşlerim... Sınırı olmaya |
|
74
|
|
|
|
Beton duvarların çevrelediği bahçenin önüne gelmiştim bir sabah,içeri girmemle susmuştu yanyana sokulup dedikodu yapan ağaçlar.Aslında fark etmiştim;boyu uzun olan ağaç bir yandan sohbete katılıyor bir yandan beton duvarların üstünden gelip giden olup olmadığını takip ediyordu.O beton duvarların çevrelediği binanın önüne gelmiştim.Beni hemen fark etmişti duvarın üstünden dışarıyı izleyen o uzun boylu ağaç,bahçe kapısına yöneldiğimi görünce uyarmıştı diğer ağaçları ve ben içeri girer girmez susmuşlardı |
|
75
|
|
|
|
bir adam mayıs ayının sıkıntısını yıllardır üstünden atamıyorsa, ölen sevgilisinin yüzünü başkalarında görmekten korkuyorsa ve yıllardır bu korkuların korkusuyla ıssız bir adada yaşıyorsa şarap, kırmızı bir şapka ve kan rüyalara girmez mi? |
|
76
|
|
|
|
Dürmeden hayat defterini,bir yaprak versen ortasından...? |
|
77
|
|
|
|
Coşkun bir su sesi yankılandı. Kız suya baktığında Hikâyecinin gözlerini gördü, onun da kaşları karaydı.
Her doğum gününde nehir çağladı, herkes Hikâyecinin sesiyle mutlu uykulara dalana kadar…
Her doğum gününde Hikâyecinin sesi duyuldu, yeni bir hikâye başlayana kadar…
|
|
78
|
|
|
|
İkinci Genç Sait Faik Öykü Yarışması'na katılmış bir öyküdür. Yazarının ilk öykü denemelerinden olmasına rağmen sıradışılığıyla ve sağlam cümleleriyle okuyucusunu derinden etkilemektedir. |
|
79
|
|
|
|
Zaman, Korku ve Sevgi her an her yerde. Hangisi ile yaşamaya karar vermek ise kişisel bir tercih. |
|
80
|
|
|
|
Tek başınalık bunaltsa da ruhumu; yazımı, sızımı ve sağlığımı bir arada tutarak yanan sobamızı düşünüyor...ben üşüyordum.... |
|