Malumunuz olduğu üzere, bir önceki yazımda Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun start verdiğini yazmıştım…

Seyyah Sinema ve Tiyatro oyunlarının sahneleneceği Gezici Sanat Dorsesi ile mahalle, mahalle, köy köy gezerek tiyatro ve sinema gösterimi yapacaklarından bahsetmiştim…

Bundan böyle Malatyalıların tiyatro özlemlerini giderecek ve Malatyalıları iliklerine kadar tiyatroya doyuracak Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu 13 Ekim 2011 tarihinde belediye binasının önünde açılış ve tanıtımı basına yapılırken, bu muhteşem Gezici Sanat Dorsesi’nde yer alacak oyuncuların bu işi hakkıyla yapacaklarına dikkat çekmiştim….

Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun bu cevval oyuncu kadrosuyla, özlemini duyduğumuz kültürümüzü, geleneğimizi, örf, adet ve ananelerimizi tiyatro ile tekrar bizlere iade edeceklerini yazmıştım.

Aslında biraz eksik yazmışım…

Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularıyla yaptığım görüşmeden sonra anladım ki, yazdıklarımın daha çok üstünde hayalleri varmış bu genç kadronun.

Bir kere bu genç kadro, yalnız oynamayacakmış; oynayacak oyunlarını hem yazacak hem oynayacaklarmış…

Yerelliliğe daha çok dikkat çekerek, Malatya kültürünü esas alan küçük hikâyelerle büyük imzalar atacaklarmış tiyatroculukta…

Geleneksel Türk Orta Oyunları ile Çağdaş Oyunları harmanlama yeni bir tarzla Gezici Sanat Dorsesi’nde, Devlet Tiyatroları mantığıyla tiyatroda yeni bir çığır açacaklarmış.

Tüm bu yenilikleri, Klasik Türk Tiyatrosu tadında verebilecek misyonuyla ortaya çıkan Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncu kadrosu şimdiden ümit veriyor ve kendilerini büyük bir merak saikıyla bekliyoruz…

Lakin bu arada dikkatimi bir şeyler çekti…

Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kurulmasıyla bu sahada ortalıkta bir hareketlilik başladı sanki.

Malatya’da 15-20 yıllık tiyatro oyunu oynadıklarını söyleyen bazı tiyatroculara ilham geldi galiba.

Çoktandır sesi sedası çıkmayan bu tiyatrocularımız dün bir oyun sergilediler Sabancı Kültür Merkezi’nde…

Sizin de dikkatiniz çekti mi bilmiyorum ama onlar da bir yenilikçi(!) anlayışla seyirci karşısına çıktılar.

Mesela kırk yıllık “Hayırsız Evlat” oyununu “Bizim Evin Son Hali” adıyla oynadılar.

Seyirci farkında mıydı, bilmiyorum ama bu tecrübeli 20 yıllık Malatyalı tiyatrocularımız Hayırsız Evlat’ı niçin Bizim Evin Son Hali olarak izlercilere yutturmaya çalıştılar ki?

Ne gereği vardı?

Olduğu gibi kalaydı, daha etik olmaz mıydı?

Yoksa yeni oyunlar bulamadıkları için mi?

Söyleselerdi yardımcı olurduk…

Tiyatroda esas olan oyunların isimlerini değiştirmek değil, yeni oyunlarla, yeni buluşlarla, yeni tarzlarla seyircilerin karşısına çıkıp eğlendirirken aynı zamanda seyirciyi düşündürebilmektir…

Hayırsız Evlada, ne kadar, Bizim Evin Son Hali dersen, de Hayırsız Evlat, her zaman hayırsızdır…

Not: Malatya Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun genel sanat yönetmeni ve genel koordinatörü ile yaptığım sohbette; kapılarının tüm tiyatro severlere açık olduğunu ve Malatya’da tiyatro ile uğraşan herkese saygı duyduklarını, onlarla bir ve beraber oyunlar sergilemek istediklerini dile getirmişlerdir…