Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
Zappink yapıyordum televizyonda… ‘Son dakika haberi’yle verilen Van Depremi önce bana basit, sıradan bir haber gibi geldi. . İlk gelen görüntüler, birkaç dolabın sallanması, sonra yerlere düşmesi ve kalabalık bir düğün yerinde (düğün mü taziye mi…) insanların kaçıştığını, plastik sandalyelerin devrildiğini ve bir iki sokakta birkaç arabanın üstüne düşen enkazın görüntüleri geldi ki; ‘bu tür şeyler her zaman oluyor’ dedim kendi kendime… Lakin kim bilebilirdi Van’da küçük bir kıyamet koptuğunu… Deprem rasathaneleri bile Van’daki bu büyük felaketi önce tam olarak hissedememiş, (5-6) civarında vermişlerdi. Sonra her saniye, her dakika; Van’da yaşanılan felaketin bilgilerine ulaşıldıkça korkuttu bizi… ‘Korkutmak’ da ne kelime… Kıyametin sahnelerini hatırlattı bize… “Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir. (Zelzele Suresi, 1-5)” “O sarsıntının sarsacağı gün, Arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek. O gün yürekler (dehşet içinde) hoplayacak. Gözler zillet içinde düşecek. (Nazi'at Suresi, 6-9)” “Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir. (Hac Suresi, 1)” “Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu, Rabbin(in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman; o gün, cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda? (Fecr Suresi, 21-23)” “Yer, ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı Ve insan: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü senin Rabbin, ona vah yetmiştir. (Zelzele Suresi, 2-5)” “Yer, düzlendiği, içinde olanları dışa atıp boşaldığı ve 'kendi yaratılışına uygun Rabbine boyun eğdiği zaman. (İnşikak Suresi, 3-5)” “Ve kabirlerin içi 'deşilip dışa atıldığı' zaman; (artık her) nefis önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip-öğrenmiştir. (İnfitar Suresi, 4-5)” “Dağlar, kökünden sökülüp savrulduğu zaman... (Mürselat Suresi, 10)” “Sizi sarsıntıya uğratır diye yerde sarsılmaz dağlar bıraktı, ırmaklar ve yollar da (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz. (Nahl Suresi, 15)” “Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık? (Nebe Suresi, 6-7)” “Ve dağlar (yerlerinden oynatan) bir yürüyüşle yürür. (Tur Suresi,10)” “Dağlar yürütülmüş, artık bir serap oluvermiştir. (Nebe Suresi, 20)” “Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları birarada toplamışız da, içlerinden hiçbirini dışarıda bırakmamışızdır. (Kehf Suresi, 47)” “Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve dağlar titremeye-tutulur ve dağlar göçüveren bir kum yığını olur. (Müzemmil Suresi, 14)” “Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak. Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır. Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek." (Ta-ha Suresi, 105-107)” “Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları birarada toplamışız da, içlerinden hiçbirini dışarıda bırakmamışızdır. (Kehf Suresi, 47)” “Ve dağların 'etrafa saçılmış' renkli yünler gibi olacakları (gün) (Kaari'a Suresi, 5)” “Dağlar da (etrafa uçuşmuş) rengârenk yün gibi olacak. (Mearic Suresi, 9)” “Denizler, tutuşturulduğu zaman. (Tekvir Suresi, 6)” “Denizler, fışkırtılıp-taşırıldığı zaman... (İnfitar Suresi, 3)” “Şüphesiz, size vaat edilen gerçekleşecektir. Yıldızlar 'örtülüp (ışıkları) silindiği' zaman, Gök yarıldığı zaman... (Mürselat Suresi, 7-9)” “O gün gök, sarsılıp çalkalanır. (Tur Suresi, 9)” “Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O'nun va'di gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir. (Müzemmil Suresi, 18)” “Gök yarılıp-çatlamıştır; artık o gün, 'sarkmış-za'fa uğramıştır. (Hakka Suresi, 16)” “Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün; (Mearic Suresi, 8)” “Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1)” “Yıldızlar, dağılıp-yayıldığı zaman. (İnfitar Suresi, 2)” “Yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman (Tekvir Suresi, 2)” “Yıldızlar 'örtülüp (ışıkları) silindiği' zaman (Mürselat Suresi, 8)” “Ay karardığı, Güneş ve Ay birleştirildiği zaman; İnsan o gün: 'Kaçış nereye?' der. Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok. O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır. İnsana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir. (Kıyamet Suresi, 8-13)” Yukarıda meallerini verdiğim tüm bu ayetler, olduğu gibi kafamın içinden adeta dile geldiler Van Depremini izlerken… Bu hususta az çok sizler de okumuşsanız Kur’an-ı Kerimi, -eminim- aynı ayetler sizinde aklınızdan geçmiştir, hatırlamışsınızdır. Tek kelimeyle dehşet… Kıyamet sahnelerini anlatan/hatırlatan bu ayetleri okuyup da Van Depremi’ni anlamamak elden değil… Ben hiç Van’a gitmedim, görmedim ve bilmiyorum. Ancak depremle Van bizim eve geldi. Şu an bizim evde yas var, gözyaşı var ve Van ya da kıyamet sahnelerini hatırlatan ayetler okunup konuşuluyor… Van’da vefat edenlere rahmet, yaralılara şifa ve kalanlara başsağlığı diliyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |