..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Vildan Sevil




22 Þubat 2012
Sen Kaç Kere Doðdun Sevgili Okur?..  
“Kaç yaþýna bastýn?” diyeceksiniz deðil mi? Þimdi size “Bir yaþýna bastým” desem, gülersiniz. Gülmeyin sakýn.

Vildan Sevil


Tarihi; sýradan insanlar, neferler oluþturur. Koþanlar, düþenler kalkanlar... Konuþanlar susanlar... Düþünenler düþünmeyenler... Üretenler, üretmeden tüketenler... Baþkaldýranlar, boyun eðenler... Her þeye karýþanlar, hiçbir þeye karýþmayanlar... Yönetenler, yönetilenler... “Aslýnda tarihi sýradan insanlar yazar, onlar ‘parmakla sayýlmayanlar/ kýrmakla tükenmeyenler’ dir...” dedim.


:BHAE:


Sen Kaç Kere Doðdun Sevgili Okur ?...

Bugün benim doðum günüm sevgili okur.

“Kaç yaþýna bastýn?” diyeceksiniz deðil mi? Þimdi size “Bir yaþýna bastým” desem, gülersiniz. Gülmeyin sakýn.

Her insanýn yaþamýnda; aðýrlýðý, etkisi, sayýsý deðiþkenlik gösterse de uðradýðý/ atlattýðý/atlatamadýðý travmalar vardýr.
..............

Sözünü ettiðim travma, TDK sözlüðünde, “Canlý üzerinde, beden ve ruh açýsýndan, önemli ve etkili yaralanma belirtileri býrakan yaþantý” olarak tanýmlanýyor kýsaca.

Psikiyatri de ise travma, çok daha kapsamlý ve çeþitlendirilerek ele alýnýyor. Farklý görüþler tarafýndan incelenmiþ, incelenmekte. Kimi görüþlere göre, çocuðun dünyaya geliþi, ilk travma olarak nitelenmekte. Ergenlik, travmatik bir dönem olarak saptanmakta.

Travmalarý atlatana kadar, kiþilere ve yaþadýðý ortama göre deðiþkenlik gösteren, çeþitli aþamalarda depresyonu yaþarsýnýz. Çoðu insan bunu yaþar da adýný koymaktan hiç hoþlanmaz. Oysa depresyonlarýn olumsuzluðu kadar olumlu yanlarý da vardýr. Öðretici ve geliþtiricidir. Aklýnýzýn, tinsel dünyanýzýn labirentlerinde dolaþtýrýr sizi. Bu yanýný öðrendiðinizde, birbirinizi kollayan, seven iki arkadaþ olursunuz onunla. Birlikte yaþarsýnýz; onu izler, ondan kendinizi, insaný, sýnýrlarýnýzý öðrenirsiniz.
.............

Gelelim benim doðum günüme, yaþýma:
Ben, her travmadan, depresyonlarýn yardýmýyla, alnýmýn akýyla çýktýktan sonra, kendimi kutlarým; o acýlý süreçte, yardýmýný, desteðini gördüðüm kiþilere þükranýmý yüklenir, bu þükran yükünü daha öncekilere ekler ve bu aðýrlýkla yeniden doðarým. Yaþým, altmýþ üç yýlda bu biçimde kimbilir kaç kez sýfýrlandý.

Hay Allah !... Kadýnlarýn yaþý söylenmezdi deðil mi ? Neyse, varsýn, dursun... Nasýlsa o, “yaþ” deðil; “yaþanmýþ yýllar” alt tarafý.

Travmalarýn sondan ikincisi, 12 Eylül 1981 darbesiyle yaþanmýþtý. Ama ne darbe !... Onbinlerce kiþi, iþkencehanelerden geçti, hapishaneler doldu, taþtý.

Daraðaçlarýnda sallandýrýlanlar, hapishanelerde cayýr cayýr yananlar, ölenler oldu. Ülkenin daha adil ve demokratik bir yaþama kavuþmasý için uðraþan nice can telef oldu. Aþsýz, iþsiz kalanlar, anasýz babasýz çocuklar ...

Bu alt üst oluþ sýrasýnda, ben de kendimi bir yerlerde bulup “Neler oluyor, kimim, neredeyim, burasý neresi?” derkeeennn... Aaaa... Ayaða kalkmýþým. Hiç bilmediðim bir mesleði öðrenmiþim. Kesiyorum, biçiyorum, dikiyorum, satýyorum... Borç bulmuþum, dükkân açmýþým. Atelye bile kurmuþum. Eee... Ne yapacaksýn?... Çocuklar aþ ister, okutmak ister... Baktým, düþmana inat, can havliyle yeniden doðmuþum. 63 yýlýn 35 yýlý orada sýfýrlandý mý?... Sýfýrlandý.

Sonra yüce devletimiz dedi ki: “Size karþý ayýp etmiþiz, pardon, haydi okullarýnýza buyrun.” Çaðrýya uyduk, buyurduk, öðrencilerimize kavuþtuk, emekli olduk.
Yaþam bu... Travmalar biter mi? Bitmez. Üç beþ yýl rahat edelim derken, yenisi geldi çattý.

Tekrar, yýllar süren baþka bir travmayla; yine “Neden, nasýl olur, nerdeyim, ben kimim, o/onlar kim?” derkeeennn... 2011 yýlýnýn Þubat’ýnda ben yine yaþýmý sýfýrladým mý ?... Sýfýrladým.

Bu kez nasýl mý?.. Yazý biraz uzayacak ama madem ýsrar ediyorsunuz, anlatayým:

Hep saygý ve sevgiyle anacaðým iki arkadaþýmýn ýsrarý ve itici gücüyle ve bendenizde bulunan cahilin cüreti mi desem, genetik kodlarýmdaki anamýn babamýn da baþ edemediði gözüpeklik mi desem... Her neyse, þu sanal ortamda yazý yazmaya baþladým sevgili okur.

“Yaz” dedi, “Anlat” dedi arkadaþlarým. “Yahu, onca yazar tanýdým, kitap okudum, ben kimim, nasýl yazarým?...” dediysem de bir ýsrar, bir ýsrar...

Düþündüm taþýndým... “Terapi amaçlý olur” dedim.

Tarihi; sýradan insanlar, neferler oluþturur. Koþanlar, düþenler kalkanlar... Konuþanlar susanlar... Düþünenler düþünmeyenler... Üretenler, üretmeden tüketenler... Baþkaldýranlar, boyun eðenler... Her þeye karýþanlar, hiçbir þeye karýþmayanlar... Yönetenler, yönetilenler... “Aslýnda tarihi sýradan insanlar yazar, onlar ‘parmakla sayýlmayanlar/ kýrmakla tükenmeyenler’ dir...” dedim.
“Onlar, sonra unutulur gider, yöneten egemenlerin söylemlerini ve iktidar hýrsýný üfleyen soluklar kalýr geriye... Bir süre de onlarla uyutulur insanlar.” dedim.

Ölüp doðmaktan ancak fýrsat bulup, “60 adet ‘yaþanmýþ yýldan’ sonra, hiç olmazsa, naçizane kalemimle, buna baþkaldýrmaya çalýþayým” dedim. “Yaþadýklarýmýzý mezara götürmemeli, internet ortamýndan yararlanýp, ama olabildiðince içtenliðimiz ve dürüstlüðümüzle biz de not düþmeliyiz.” dedim. Bu sözlerim, dileðim, umudum, kendim ve kadýn-erkek eli kalem tutan tüm sýradan insanlar ve neferler içindi.

Evet... Ýnsanlýk; tarihi baþlattýðýndan bu yana, hiçbir zaman, iyilik güzellik, doðruluk dürüstlük, adalet egemen olmadý yeryüzünde. Ýnsanlýk hep bu deðerlerin özlemiyle yandý tutuþtu. Ama, hiçbir zaman kötülük de ayný biçimde sürüp gidemedi. Her þey deðiþti, dönüþtü. Þu dünyadan gelip geçen her bireyin olumlu ya da olumsuz katkýsýyla.
Ben, dostlarýmýn yüreklendirmesiyle, aktardýðým deneyimlerin, kum tanesi kadar da olsa, geleceðin inþasýna olumlu katkýda bulunacaðýna inandým. Bunu azýmsamadým, küçümsemedim.

Ýþte sevgili okur... Yine, otuz yýl öncesindeki gibi, tekrar, hiç deneyimlemediðim bir alana burnumu sokarak, tam bir yýl önce, özellikle doðum günümü baþlangýç alarak yazmaya baþladým. Anlayacaðýnýz, bir kez daha doðdum.

Yazdýkça, az ya da çok, sizler okudukça benim iþtahým iyice kabardý. Kum tanesiyim ya, okur sayýsýnýn ne önemi var ki... Elbette çok olursa mutlanýrým ama azlýðýný da dert etmem doðrusu.

Travmanýn yarattýðý artçý sarsýntýlarýn yanýsýra, baþ etmek zorunda olduðumuz, yaþamýn yüklediði türlü sorun arasýnda, bir yýlda, ben 53 metin yazmýþým. Bunlarý, ikisinde çok kýsa süre olmak üzere, herbirinin kullanýmý birbirinden farklý dört sitede yazdým. 53.373 okuma, 431 yorum almýþým. Bunlarýn anlamý nedir? Ýnanýn hiç bilmiyorum. Zaman gibi sayýlar da göreceli deðil mi?

Dün, üþenmedim bir yýllýk dökümü yaptým. Ama sayýlarýn önemi var mý?... Kendimi, kimseyle kýyaslamaya hakkým yok. Sonuçta, hepimiz kum taneleriyiz. Kimimiz daha fazla sayýdaki kum tanesi kadar yer iþgal edeceðiz, ancak o kadar iz býrakacaðýz. Geldik, gideceðiz.

Tasarýlarýmdan da geçilmiyor ayrýca... Ama hýzýmdan þikâyetim var. Hem okumaya hem yazmaya yetiþememekten þikâyetim var. Nereden tutacaðýmý bilememekten þikâyetim var.

Bir de teknoloji ve sanal ortamý öðrenme sürecinin getirdiði zaman kaybý... Nasýl kaydolunur, nasýl yazý yüklenir bilmeden, bir yýðýn yaz boz ve yanlýþlýklar yaparak, kendi kendine öðrenmenin, alýþmanýn zorluðu...

Daha önce mesleki ve demokratik görevlerin dýþýnda, yazýyla hiç uðraþmamýþ olmak... Ve bütün bunlarýn nasýl olduðunu “Bir de bana sor!” deme bakalým... Ne ki, her zorluðu aþmanýn keyfine diyecek yok. Bir baþka yükseliþ göðe doðru... Bir umut, bir güven... Kendine ve insana dair... Ýnsanýn dayanma, sýnýrlarýný zorlama gücüne dair...

Sevgili okur, “Bunlarý neden yazdýn ki?” diye soruyor sunuz deðil mi?...

Neden olacak?... Bu da böyle bir doðum günü partisi iþte...

Haydi, bu arada bir de itirafta bulunayým: “Olduðu gibi yazmayayým da, gerçeküstücülüðe sýðýnayým; þöyle alegoriler, imgeler, büyülü sözcükler...” falan... Ne ki size kýyamadým sevgili okur. Zaten düþüneceðiz diye ödümüz patlayan bir halkýz, bir de sanat manat deyip hem kendimi hem de sizi neden uðraþtýrayým?...

Diðer yandan, doðum günlerinde hep armaðan alýnmaz ki... Maksat, aykýrýlýk olsun. Bu kez, size ve geleceðe ben armaðanlar sunuyorum. Sýradan bir yaþamdan kýrýntýlar... Çam sakýzý çoban armaðaný... Belki sizin, belki çocuklarýnýzýn, belki torunlarýnýzýn iþine yarar. Kim bilebilir ?...

Korkularýmýzdan korkmamayý öðrenmek, insanýn gizilgücüne güvenmek, yeniden ve yeniden doðarak, yaþamý güzelliklerle, hep birlikte üretmek dileðiyle...

Ve...
"Hep bir aðýzdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek aðý,
demiri oya gibi iþleyip hep beraber
hep beraber sürebilmek topraðý
ballý incirleri yiyebilmek hep beraber
yarin yanaðýndan gayri her þeyde
her yerde
hep beraber
diyebilmek ÝÇÝN !...”
(Þeyh Bedrettin Destaný/Nazým Hikmet)

Vildan Sevil
21.02.2012

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: .............
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
9 Kasým 2014
Nice mutlu, saðlýklý yýllarýnýz olsun sevgili Vildan Sevil. Sizi yazmaya yönlendiren arkadaþlarýnýza teþekkür ederim. Ýyi bir okur olarak, sizden çok memnun oluðumu söylemek isterim haddim olmayarak. Yaþ konusuna gelince: Yaþ dediðiniz nedir ki! O, sadece bir sayý...Sevgiyle. ///Sevgili Kamuran Haným, sayfada yorumu göremedim, buradan yanýtlayayým sizi. Zaman bulup okumanýz, yorumlarýnýz gerçekten çok deðerli ve mutlu ediyor beni. Çok teþekkür ediyorum, sevgilerimi yolluyor, onca koþturmaca arasýnda nasýl okuyabildiðime þaþýrýyor,þimdiki aðýr tempomu affediyorum. O sayý, sýk sýk dürtüyor artýk.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Akþamüstü Çaðrýþýmlarý
Tekinsiz Bir Gece, Dört Ýdam

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýpek Nehir, 1 Mayýs, Vay Ýstanbul...
Okurun Sevinç Çýðlýðý ve Yazarýn, Kitabýn Çilesi
Yine Tecavüze Uðradým!.. Yine Tecavüz Ettim!..
Konuðum Var: Cengiz Akýn, Post - Modern Edebiyatta "Zaman" Kavramý, Zaman - Bilinç Ýliþkimiz
Ant Olsun ve Þart Olsun ki Umursamayacaðým!.. Nerde Benim Þu Cýmbýzla Ayna?..
Kassandra'nýn Güncel Kehaneti
Poetika// Sanatsal Yaratý Üstüne Fikir Uçuþmalarý (Iv)
Ahhh Ýstanbul... Çekme Beni Böyle Kendine Kendine... Yorgunum...
Kýrk Katýr mý, Kýrk Satýr mý? Mutluluk, Onur ve Bölünmek
Belleðim... Gaddar Belleðim Benim!.. Zalim Belleðim!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.