..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




30 Haziran 2012
Berat Kandilinin İçini Doldurmak…  
M.NİHAT MALKOÇ
Gönüllerimizi huzurla dolduran mübarek üç aylar ne de çabuk geçmektedir. Zamanı durdurmak mümkün olmadığına göre bu ayları layık olduğu şekilde değerlendirmek gerekir. Sevap ikliminin gönüllerimizi bayram yerine çevirdiği bu kıymetli zaman dilimlerini gaflet içinde geçirmemek lazım. Bu güzel ve bereketli aylarda gönüllerimize Allah aşkını yerleştirmek, secdelerde Rabbimize yalvarmak, af ve mağfiret dilemek ne kârlı bir iştir.


:AEEB:


M.NİHAT MALKOÇ

     Gönüllerimizi huzurla dolduran mübarek üç aylar ne de çabuk geçmektedir. Zamanı durdurmak mümkün olmadığına göre bu ayları layık olduğu şekilde değerlendirmek gerekir. Sevap ikliminin gönüllerimizi bayram yerine çevirdiği bu kıymetli zaman dilimlerini gaflet içinde geçirmemek lazım. Bu güzel ve bereketli aylarda gönüllerimize Allah aşkını yerleştirmek, secdelerde Rabbimize yalvarmak, af ve mağfiret dilemek ne kârlı bir iştir.

     Üç aylara erişmek Rabbimizin bizlere bir lütfüdür. Bunun şükrünü eda etmeliyiz. Bu müstesna ayları gaflet içerisinde geçirmemeliyiz. Bu rahmet ikliminden payımıza düşeni almalıyız. Aksi halde iflasların en tehlikelisi olan manevî iflasın eşiğine geliriz.

     Üç ayların ilki olan Recep ayında Regaip ve Mirac, Şaban ayında Berat, Ramazan ayında ise Kadir gecesi vardır. Bu dört gecenin manevî atmosferi içerisinde bulunup bu güzel vakitleri affımıza vesile yapmalıyız. Allah tarafından hesaba çekilmeden evvel, bu aylarda nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Geçen ömrümüzün muhasebesini yapıp geleceği planlamalıyız.

Berat Kandili mübarek üç ayların ikincisi olan Şaban ayının on beşine rastlayan gecedir. İslam âlimleri Kadir gecesinin ardından en faziletli gece olarak Berat Kandilini görmüşlerdir. Bu geceye erişenlerin bu anlamlı zamanının içini hakkıyla doldurmaları gerekir.

İki cihan serveri Resulullah Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde bu mübarek Berat gecesiyle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır: “Şaban ayının ortasında gece ibadet ediniz, gündüzde oruç tutunuz. Yüce Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder -rahmetiyle yansır-. Ve tan yeri ağarıncaya kadar: 'Yok mu benden af dileyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen onu rızıklandırayım. Yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim. Yok mu şunu isteyen, bunu isteyen vereyim.' diye buyurur.” (İbn Mace, İkame, 191)

Resulullah, üç aylarla ilgili şöyle buyurmuşlardı: “Recep, Allah’ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır.” İşte âlemlere rahmet olarak gönderilen Resul'ün ayı olan Şaban'ın içerisinde, hatta Berat gecesinde bulunuyoruz. Böyle kıymetli bir zamanda miskin miskin oturulur mu? Bu vakitler tövbe için harekete geçme zamanlarıdır. Hz. Aişe(ra) annemiz Peygamberimizin bu geceyle alâkalı bir anısını şöyle anlatmaktadır: “Peygamberimiz bir gece kalktı, namaz kıldı. Namazda secdeyi o kadar uzattı ki, secdede vefat etti sandım. Elimle ayağına hafifçe dokundum. Kımıldadı. Sevindim. Yerime döndüm. O uzun secdesinde şöyle dua ediyordu: 'Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor, senden yine sana sığınıyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım övgüyü, senin kendi zatına yaptığın övgüye denk bulmuyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.' Biraz sonra başını kaldırdı ve bana 'Bu gece hangi gecedir Aişe biliyor musun?' diye sordu. Ben Allah ve onun Peygamberi daha iyi bilir dedim. O şöyle anlattı: Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Yüce Allah bu gece af dileyenleri bağışlar. Merhamet isteyenlere merhamet eder. İçini nefret ve kin bürümüş olanı ise haline bırakır.”(Münziri, et-Tergib ve't-Terhib, 2/119).

Berat gecesi sevabı çok büyük gecelerdendir. Bu gecede öncelikle Kur’an’ı çok okumalıyız. Kaza namazları ve nafile namazlar kılmalıyız. Bu gece başını secdeye değdirip nedamet gözyaşlarıyla secde yerini ıslatabilenlere ne mutlu!... Ne mutlu, ergenlik çağından bugüne kadar yaptığı hataları tövbe silgisiyle sildirebilenlere!... Onlar ne de kazançlıdırlar…

Bu af ve rahmet gecesinde günahlarımızın affı için samimi pişmanlık duyup Rabbimize yalvarmalıyız. Bu gece Allah’ın 99 ismini bol bol zikretmeliyiz. Bazı rivayetlere göre bu gecede o yıl içerisinde ölecek kişilerin adı ölüler listesine eklenir. Doğumlar, rızıklar, zenginlikler, fakirlikler de bu gecede defterlere yazılıp görevli meleklere aktarılır. Böyle önemli bir zamanda af konusunda ısrarcı olmak akıllı müminlerin şiarıdır. Resulullah Efendimiz bu gecenin manevî bereketi ve sevaplarıyla ilgili olarak şöyle söylemiştir: “Yüce Allah -rahmetiyle- Şaban ayının on beşinci gecesi dünya semasına tecelli eder. Ve ‘Beni Kelb’ kabilesinin koyunlarının kılları adedince insanı affeder.” (Tirmizi, Savm, 39).



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
beklenen Nesil
Çağ Kapayıp Çağ Açan Bir Fethin Hatırası: Ayasofya
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Değildir [Şiir]
Bu Dünya Böyledir Dostum! [Şiir]
Gönüle Nasihat [Şiir]
İmtihanındır Ey İnsan! [Şiir]
Bazı Yaralar Kapanmaz [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.