“Lanet olsun kaysýya!”

Bu baþlýðý ben atmadým ama bu konuda bir yazý yazmýþ olsaydým eminim buna benzer bir baþlýk atardým.
Peþinen ifade edecek olursak, bu yazý, bazý kayýsýcýlarý gücendirecektir ama kayýsý patronlarý gücenecek diye doðrularý konuþmamak/yazmamak/dillendirmemek -bir gazeteci için- korkaklýktýr, sinmiþliktir, acizliktir…
Bu yazýyý da sýrf bu acziyeten muaf olmak için kaleme alýyorum, böyle biline…
Malatya’da kayýsý sezonun/hasat çaðýnýn ikinci kademesini yaþadýðýmýz bu günlerde, Milliyet Gazetesi muhabiri Burcu Karakaþ; “Kayýsý Köleleri” baþlýðýyla bir haber yapmýþ gazetesinde…
Önce; Malatya’da maðdur olan tüm kayýsý çalýþanlarýn sessiz çýðlýklarýný haber yaparak kamuoyuyla paylaþan Burcu’yu, kocaman bir teþekkürle selamlamak istiyorum…

Burcu Karakaþ, o haberde diyor ki;

“45 derece altýnda sabah 5’ten akþam 9’a kadar çalýþýyorlar. Yerleþke denilen yerde sefalet içinde yaþýyorlar. Kimi 50’sini geçmiþ, kimi daha 5 yaþýnda bile deðil. Köle gibi çalýþmalarýnýn karþýlýðý ise günlük 25 LÝRA...”

Evet, yanlýþ duymadýnýz, Malatya’da 16–17 saat çalýþmanýn bedeli sadece 25–30 Lira…

Malatya’da kayýsý patronlarý, yalnýz Urfa, Adýyaman ..gibi illerden gelen iþçilere zulmetmiyor kendi hemþerilerine de ayný zulmü reva görüyorlar.

Hatta Malatya’da bahçe sahipleri kendi hemþerilerini daha çok çalýþtýrýp haklarýný ihlal ediyorlar.

Malatya’da kayýsý bahçe sahipleri/patronlarý/taþeronlarý tarafýndan maddi ve manevi olarak zulme uðrayan bu iþçiler “mevsimlik geçici tarým iþçileri” olabilir…

Ama ‘geçici iþçidir’ diye kölelik muamelesi mi yapýlmalý?!

Karýn tokluðuna mý çalýþtýrýlmalý?!

Günde 15-16 saat mesai mi reva görülmeli?!

Burcu haným; sadece Malatya Tepeköy’ün giriþindeki “Mevsimlik geçici tarým iþçilerin” dramýný anlatmýþ…

Oysa Malatya’da Burcu hanýmýn haberine yansýyanlar, gerçek hayatta yaþanýlanlara karþý deveden kulak bile deðil…

Buna raðmen; kimseler mevsimlik iþçilerin yaþadýklarýný konuþmaz,/görmez, herkes kayýsýnýn bu yýl para etmediðinden dem vurur…

‘Kayýsý Dünya Baþkenti Malatya…’

Dünyanýn en zor yetiþtirilen meyvesi kayýsý…

Zengine yat-kat olan, mevsimlik iþçilere sadece alýn teri “kayýsý bu yýl para etmiyor” öyle mi?..

Sen ey kayýsý üreticisi!...

Ramazan ayý aþkýna, “para etmesini” beklediðin o kayýsýya önce mevsimlik iþçilerin alýn terinin bedelini hakkýyla öde…

“Kayýsý bu yýl para etmiyor” diyen sevgili üretici, sen, “para etmesini” beklediðin o kayýsýnýn zekâtýný verdin mi?

Çalýþtýrdýðýn mevsimlik iþçiye o kayýsýdan kaç tanesini -gönül rahatlýðýyla- yedirebildin?

Kayýsý ne diye para etsin?

Burcu Karakaþ’ýn kendisiyle röportaj yaptýðý Þanlýurfalý mevsimlik iþçi Þahin amcanýn tabiriyle:

“Lanet olsun kaysýya!”

Lanet olsun…

Çünkü mevsimlik iþçilerin alýn teriyle kirletilmiþ/kirletilen o kayýsýlar; zekâtla temizlenmediði sürece, kayýsý, Þahin amcanýn bedduasýyla hep “lanetli” kalacaktýr ve üreticinin beklediði fiyatla satýlmayacaktýr…