..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > osman tatlı




20 Ağustos 2012
Bilginin Köleleri  
osman tatlı
Görüldüğü gibi bilginin yanlış kişilerin eline geçtiği takdirde insanın zarar görmesi içten değildir. Öyleyse bilginin kölesi olmuşlara dikkat etmek ve önemsememek gerekiyor. Bilgi kölelerin en büyük acısı hesaba alınmamaktır. Bu acı onların yok oluşudur.


:AFBG:
Sokrates’e ithaf edilen “bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir” sözü Sokrates’in mütevazı yönü vurgulansa da aslında sözün derin anlamlarını gölgeleyen bir yaklaşımdır. Tabii bilgiye sahip olanların mütevazı olması beklenir ama Sokrates’in veciz sözünün bu kadar yüzeysel anlayışlara kurban edilmesi kabul edilir bir durum değildir.
Sokrates’e ait sözün bilginin derinliğine ve sonsuzluğuna bir atıf olarak düşünmek gerekir. Çünkü insan okudukça ve bilgi sahibi oldukça bilgisinin ne kadar yetersiz olduğunu ve cahilliğinin boyutlarını daha iyi görmeye başlar. Yani insan okudukça ne kadar az şey bildiğini ve öğrenmesi gereken daha çok şey olduğunun farkına varır. Bilgi yeterlilik duygusu kazandırmaz aksine yetersizlik duygusundan kaynaklanan öğrenmeye olan açlığı kamçılar. Bilgi artıkça insanın cehaleti ortaya çıkar. Ve insan sürekli bu cahilliğini giderme peşinde koşmalıdır. Çünkü insan öğrendikçe mutlu olduğu gibi hala öğrenmesi gerekenlerin olmasına karşında heyecan duygusunu besler.

Bilgi insanın rehberidir. Eğer insan bilgiye hüküm edecek iradeye sahipse bilginin klavuzluğu insanı erdemli bir insan dönüştürerek, var oluş direncini sürekli besler. Ancak iradesi zayıf, egosu gelişmiş kişilerde bilgi efendi olur. Ve insanı farklı bir biçim kazandırır. Ve insanı istediği gibi yönetir. İşte bilginin sırrı burada yatmaktadır. Bilgi iki yönlü bir rehberdir. Doğru yüzünün iyi okunması işte Sokrates’in anlatmaya çalıştığı yönüdür.

Peki, bilginin efendi olduğu ve bilgiyi taşıyan kölenin durumu nedir?

Bu kölelerin çok çeşidi vardır. Bazen çok kolaylıkla tanındıkları kadar bazen de tanınması çok güçtür. Belki de mütevazılıkten uzak, kendini sürekli öven, çok konuşan, kendini farklı göstermeye çalışan, sürekli beğenemezlik güdüsü sergileyen, kendini çok beğenen ve seven, kişiliği ve bilgisi tutarsız olan, insanlara tepeden bakan ve aşağılayıcı ifadeler kullanan, insani yönü gelişmememmiş gibi kişisel özellikler gösteren tipleri bu sınıfa koyabileceğimiz gibi kısaca bilgiyi kendi menfaati için kullananlar bilginin kölesi durumda olanlardır diye biliriz.

Durumu biraz açarsak

Bilginin aldatıcı ve yüzeysel yüzüyle tanışan ve egosunu terbiye edemeyenler birkaç kitap okumakla, dergi ve gazete karıştırmak öğrendikleriyle büyüklük taslamaya başladığı gibi kendini yüceltmeye başlar. Artık kimseyi beğenmez, kimseleri dinleme gereği duymaz. Artık kendisi her şeyi biliyordur. İnsanlara akıl vermeye, yol göstermeye başlar. Dar kalıplarla dünyayı okumaya çalışır. Edindiği birkaç bilgi kırıntısıyla yeterlilik duygusuna kapılarak, kendini yeni bilgilere karşı kapatır. Farkında olmadan bağnaz bir tutum içine girer.
Biraz okumuş ve biraz bilgi sahibi olanlar artık kimseyi beğenmez. En iyisini, en doğrusunu kendisinin bildiğine inanır, kendini inandırır. Kendini eleştirmen koltuğuna oturtarak, dayanakları olmadan ve temeli zayıf bilgilerle etrafa saldırır. Yıktığı ya da eleştirdiklerinin yerine yenisini koymaktan acizdir. Çünkü derinlik yoktur. Sığ sularda yüzer.

Bildiğine inan kişi, yetersizliğini görmez, görse de kendine yediremediğinden gidip öğrenme ç yabasında bulunmaz. Kişiliği egosunun etkisinde girdiğinden yanlış bilgilerle bile hareket etmeyi göze alır. Başkalarının kendisi hakkında olumsuz düşünmesine tahammül edemediğinden bilgisinde ısrarcı olur.

Bilginin köleleri çok dedikocudur. Karalamayı, arkadan kuyu kazmayı severler. Belkide farkında olmadan bunu yaparlar. Çünkü kişilik bozukluğu karakter haline dönüşmüştür. Bilgi efendisi ona yeni bir kişilik kazandırmıştır ama farkında değildir.

Bilginin köleleri, erdemli ve alçak gönüllü kimseleri etraflarında görmek istemezler. Onlara da yaklaşmazlar. Çünkü dürüst olmadıkları ve foyalarının meydana çıkmasından çekinirler. Dolaysıyla onları etraflarında uzak tutmak için ellerinden geleni yaparlar.

Bilginin köleleri, kendilerini kusursuz görürler. Dolaysıyla eleştiriye gelemezler. Kendilerini eleştirenleri de yerden yere vurmak için gözlerini karartırlar.

Bilgi köleleri, kendi menfaatleri dışında insanlığa sundukları bir şey yoktur. Varsa yoksa kendileri etrafında dünyayı döndürürler.

Görüldüğü gibi bilginin yanlış kişilerin eline geçtiği takdirde insanın zarar görmesi içten değildir. Öyleyse bilginin kölesi olmuşlara dikkat etmek ve önemsememek gerekiyor. Bilgi kölelerin en büyük acısı hesaba alınmamaktır. Bu acı onların yok oluşudur.
Osman Tatlı
osmantatli@gmail.com
www.osmantatli.com.tr



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalnızlık Sözleri III
Birey Olabilme
Yalnızlık Sözleri II
Toplayıcı Vampirdir
Kitap Okumayın Kampanyası
Bilginin Kaypaklığı
Arayışçının Durgunluk Dönemi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazar Kimliği
Aşk ve Cinsellik Ayrı Şeylerdir
Aşk Yolculuğu
Yazar Konuları Nereden Alır
İslamda Kadına Kırbaç
Yazarlık Yolunda Ara Söz
Aşkın Kölesi Olmak
İnsandaki Kaygı Örnekleri
Soğuk Bayram
Evlilik İçin Sevgi Yeterli Midir?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnızlık Sözleri I [Öykü]
Hayalim Yazar Olmak [Roman]
Hayalim Yazarlık [Roman]
Okuyorum Ama Yazamıyorum? [Roman]
Edebiyat Fakültesinde Dergi Çıkarmak [Eleştiri]
İklimler / Film Eleştirisi [Eleştiri]
120 / Film Eleştirisi [Eleştiri]
Üç Maymun / Film Eleştirisi [Eleştiri]
Neşeli Hayat [Eleştiri]
The İmam"ın Savaşı Kiminle [Eleştiri]


osman tatlı kimdir?

okuyucu ile beraber yolculuk yapmak


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.