Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Duşunu alıp, ayakkabılarını giyerken ,Zeynep Ahmet i arakasına geçerek kucakladı. “Yarın yine gel. Eşim ile çocuklar bu saatte eve asla gelmez” Ahmet gülerek kendisinden 35 yaş büyük, güzel bayanı başıyla onayladı. Son kez kadının sigara kokan dudaklarını öperek apartman a çıktı. Zeynep, Ahmet in asansöre binişini asla beklemezdi. Evin içinde genç adamı son kez öper, komşular görmesin diye Ahmet dışarı çıkar çıkmaz kapıyı örterdi. Genç adam ,asansöre girince çalan hafif müziği dinleyerek aşşağıya indi. “Hadi beeee tüh!” Hırkasını Zeynep in evinde unuttuğunu hatırladı. “Şimdi kocası görmesin” diyerek iç geçirdi. Tekrar yukarı çıkıp, hırkasını almak için düğmeye basmıştı ki asansör kapısı açılarak içeri babası yaşlarda, kır saçlı, yakışıklı, gözleri fıldır fıldır dönen bir bey bindi. Ahmet e gülümseyip “iyi günler” dedi .Ahmet te adama başı ile selam verdi. Asansörün oldukça dar olmasına inat asansöre son anda binen bu adam, oldukça iri olduğu için Ahmet köşeye sıkışmış ve hırkasını unuttuğu için içinden bir küfür koparmıştı. Kapalı yerlerde durunca panikleme eğilimi olan Ahmet, gözlerini kapamış ve müziği dinlemeye başlamışken, asansörün durması ve müziğin susması ile kata çıktığını zannederek gözünü açmış , yanındaki adamın “Tuh allah belanı versin” diye bağırması ile asansörde kaldığını anlamıştı. Yine de korktuğunu belli etmeyerek, karşısındaki adama gülümseyip ortamı yumuşatmış “Zeynep banyoya girmese bari.” Diyerek iç geçirmişti. Ahmet in gülümsemesinden yüz bulan adam “Şimdi apartman görevlisi kapıyı acar” diyerek genç adama gülümsedi. Asansörün kapısına vurup, kapıcıyı çağırmaya çalışan iri adam biraz dinlenmek için sırtını dikleştirmiş ve burada bir müddet kapalı kalacağını kabul etmiş gibi yüzünü buruşturarak Ahmet e dönmüştü. -Adın ne senin genç -Ahmet abi . Peki ya senin adın ne -Kazım -Burada mı oturuyorsun Ahmet . Seni daha önce hiç görmedim. -Yok. Aneannem burada oturuyor. -Hmmm kaçıncı kat Elektrikler kesilince bastığı 7.kat düğmesinin de ışığının söndüğünü gören Ahmet yalan atabilecek pozisyonunun olduğunu anlayarak Annannesi nin 11. Kat ta oturduğunu söyledi. Ahmet ve Kazım tam 20 dakikalık asansör mahkumiyetleri boyunca politika, futbol, teknolojinin insan yaşamına zararları hatta organik tarım gibi pek çok konu hakkında sohbet ettmiş vakit geçirmişlerdi. Bu genç adama kanı ısınan Kazım ,Ahmet in terlediğini ve titremeye başladığını fark ederek genç adamın tedirginliği ni biraz olsun azaltmak için konuyu daha muzur şeylere getirmesi gerektiğini düşündü. “Şimdi nereden geldiğimi biliyormusun Ahmet” diyerek kolu nu kapana kısılmış kedi gibi titreyen Ahmet in omzuna koydu. Artık asansörün iyice üstüne üstüne geldiğini hisseden Ahmet, güçlükle “Nereden abi” diye bildi. Omuzları horoz gibi gururla kabaran Kazım, “Taş gibi bir hatunun yanından geliyorum. Türk bile değil. İsmide Olga. Hangi milletten olduğunu sen bul.” diyerek Ahmet in omzuna dokundu. Kazım ın yüzüğünü yeni fark eden Ahmet ,şaşırarak bir an “Abi sen evli değilmisin” diye soracak oldu. Ama çok süt gözükmemek için bu soruyu sormaktan vazgeçti. Kazım karşısındaki genç adamın yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlayarak “Aslında evliyim tabii. Yazık bizim hanım garibin teki. Çocuklarımın anası. Çoğu zaman benim bile anneliğimi yapıyor.” Diyerek başını yukarı kaldırdı. Sonra birden Ahmet e dönerek “Kadın dediğin biraz ateşli olacak. Bizim hatunlar gibi pısırık olmayacak” diyerek çıkıştı. Asansördeki tek çapkın horozun, kendisi olmadığını Kazım a göstermek isteyen Ahmet “Abi bil bakalım ben nereden geliyorum” diye pis pis sırıttı. Karşısındaki gencin neşesinin yerine geldiğini hisseden Kazım “Nereden geliyorsun lan. Hınzır seni” diyerek güldü. Ahmet zafer kazanmış komutan edası ile “Zeynep hanımın yanından geliyorum. Rus, Norveç falan filan hikaye. Kadın o denli ateşli sevişiyor yani” diyerek elini Kazımın omzuna koydu. “Ben stajyerken, hatun kafayı takmış bana. Eee bizde yakışıklıyız tabii. Hemen ortama girdik. Öyle kadın başıboş bırakılır mı? . Kocası olacak öküze iyi oluyor.” Ahmet , cümlesi biter bitmez asansörde buz gibi bir hava estiğini hisseder. Kazım bakışlarını devirerek Ahme te bakar -7.kat taki Zeynep hanım mı yoksa ? -Evet abi tanıyormusun ? -İyi tanırım kendisini. Nikahlı eşim olur. İki gün sonra gazetelerde asansörde kapalı kalan adamın cinnet geçirip asansörde, yanındaki çocuğu sonrada karısını öldürdüğünü okuyan insanlar bu olayın nedeninin ne olduğunu asla anlayamaz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |