AVELON KRALLIÐI
Bölüm 1
LONCANIN YIKILIÞI

Loncanýn geniþ koridorunda yürürken talim odasýnda baþarýsýzlýðý hala aklýný meþgul etmekteydi. Elementleri kontrol edebilen pek çok büyücünün aksine o yalnýzca ‘Mage’ lere özgü bir yetenek olan ateþi þekillendirme yeteneðine sahipti.
Seres daha genç bir çocukken loncaya baðlý olan seçmenlerin, yaþadýðý köyden kendisini almaya geleceklerini öðrendiðinde, sahip olduðu yeteneklerle ilgili pek çok hayaller kurmuþtu. Belki köyündeki salgýn hastalýða yakalananlarý iyileþtirecek þifa gücüne sahip olan efsanevi bir büyücü olacaktý ; ya da nehir yataðýnýn yolunu deðiþtirebilecek kadar suya hükmedebilecek, kurak köylere ve hatta þehirlere su getirerek kahraman olacaktý. Lakin tek yeteneðinin ateþi þekillendirmek olduðunu öðrenmiþti. Artýk son sýnýf öðrencisi olan Seres, bugün talim odasýndaki hatasýný bir türlü unutamýyordu. Gözünün önüne düþen kumral saçlarýný eliyle yana iterek “Nasýl bu kadar aptal olabildim?” diye iç geçirdi. Önünde devasa büyücü heykellerinin bulunduðu yatakhanenin güney kapýsýndan içeri girerek diðer öðrencileri uyandýrmadan sessizce kendi yataðýna doðru ilerledi. Seres ‘in yataðý bu devasa yatakhanenin kuzey kapýsýna daha yakýndý; ancak bugün aklý, talim odasýnda yapmýþ olduðu hatayla ilgili olumsuz düþüncelerle dolu olduðu için boþ bulunup yatakhaneye güney kapýdan girmiþti. Kimseyi uyandýrmadan söylenerek parmak uçlarýyla yataðýna gitmiþ ve uykuya dalmýþtý.
Gecenin ilerleyen saatlerinde sanki “Uykuna dön!” demek istermiþ gibi göz kapaklarý aðýrlaþarak açýlan Seres, baþýný arkadaþý Kerman’ýn yataðýna çarpmasý ile saða çevirdi. Korktuðu her halinden belli olmuþ arkadaþýna “Neler oluyor?” diye seslenemeden Kerman’ýn ,elini açarak, avuç içinde oluþturduðu yýldýrýmlarý birilerine fýrlattýðýný gördü. O an arkasýnda çýðlýklar atan, aðlayan ve yalvaran öðrencilerin sesini fark ederek baþýný korkuyla arkasýna çevirdi. Gördükleri karþýsýnda korkudan nutku tutulan Seres , oracýkta dona kaldý. Kraliyet askerleri yatakhanenin güney kapýsýndan girerek öðrencileri kýlýçtan geçirmekte, hatta bazý askerler kýz öðrencilere tecavüz ederken, bazýlarý da merhamet dilenen öðrencilerin baþýný gövdesinden ayýrmaktaydý. Yatakhanede her bir yatak ve duvar kan gölüne dönüþmüþtü. Seres, neler olduðunu anlamak için baþýný arkadaþý Kerman’a çevirdiðinde zavallý gencin boðazýnda okla yatan cansýz bedenini gördü. Yataðýný hýzla ters çevirerek arkasýna saklanan Seres, üzerine tüm vücudunu saran ve kendisini kýlýç ve küçük oklardan koruyan bir kalkan oluþturdu. Önünde þifa büyüsü kullanabilen bir arkadaþýný öldürmek üzere olan askere güçlü bir alev vuruþu gönderdi. Alev topu baþýna isabet eden asker oracýkta yere yýkýldý. Çevresine baktýðýnda gece yatakhaneye girdiði güney cephesinde kraliyet askerlerinin herkesi katlettiðini ancak kuzey cephesindeki öðrencilerin týpký kendisi gibi seslere uyanarak yataklarýný ters çevirip askerlere güç vuruþlarý gönderdiðini gördü. Askerlerin de karþýlýk olarak öðrencilere ok atmasý ile herkes siper aldýðý yataðýn arkasýna saklandý.



1.80 boylarýnda olan Seres, ince yataðýnýn arkasýna saklanýrken bir hayli zorlanýyordu. Tam yataðýndan baþýný kaldýrýp askerlere bakacaktý ki ,omzuna deðen bir el ile irkildi.
- Lydia ne iþin var burada?
1.70 boylarýnda, siyah saçlý ve çekici bir görünüme sahip olan genç kýz, sargýlý elini havaya kaldýrarak sitem edercesine Seres’e baktý. Bugün Seres talim odasýnda yanlýþlýkla genç kýzýn elini yakmýþ ve Lydia’nýn bu saate kadar revirde kalmasýna neden olmuþtu. Seres genç kýza bakarak “Çok þükür” diye iç geçirdi. Lydia’nýn yataðý ,yatakhanenin güney cephesindeydi eðer bugün talim odasýnda o kaza olmasaydý Lydia da güney cephesindeki tüm öðrenciler gibi öldürülebilir, hatta daha kötü durumlara maruz kalabilirdi. Üstelik Lydia gücü Seres’ten çok daha deðerli olan tüm elementleri deðiþtirebilen bir büyücüydü. Seres’in þu anda yanýnda yer almak isteyeceði bir arkadaþtý. Seres baþýný yataðýndan kaldýrdýðýnda askerlerin öðrenciler tarafýndan oluþturulan savunma hattýný yardýðýný gördü. Lydia, yatakhanenin zeminindeki neredeyse yüz yýllýk olan taþ parkeleri, kaldýrarak arkadaþlarýna saldýrmak üzere hazýrlanan askerlerin üstüne fýrlattý. Sol avuç içini þaþkýnlýkla kendisine bakan askerlere doðrultup, yýldýrým göndererek beþ kadar askeri yere serdi. Önündeki askerlerin akýbetini gören diðer askerler ,kalkanlarý ile kendilerini koruyarak Lydia ya yaklaþmaya baþladý. Lydia avuç içini askerlere doðrultarak yýldýrým gönderdi; ancak genç kýzýn yýldýrým vuruþu askerlerin kalýn kalkanýna çarparak daðýldý. Seres ,Lydia ‘ya doðru yaklaþan askerlere avuç içini kaldýrarak küçük ama hýzlý olan alev toplarý göndermeye baþladý. Hazýrlýksýz yakalanan iki asker oracýkta yere yýkýldý; ancak diðer dört asker kendilerini korumak için kalkanlarýný Seres’e çevirdi. Bunu fýrsat bilen Lydia, askerlere gönderdiði ýþýk patlamasý ile dört askeri kör etti. Yerde çýðlýklar içerisinde gözlerini tutup kývranýrlarken bir grup asker Lydia ve Seres’e yöneldi.
- Onlarý bana býrakýn!
Arkadan gelen sese dönen askerler derhal hazýr ola geçerek baþlarýný sesin geldiði yöne doðru çevirdiler.
-Siz diðerleri ile ilgilenin, ben ikisini hallederim.
Askerler kendilerine emir veren kel, 1.70 boylarýnda, üstüne yapýþan siyah suikastçýlara özgü kýyafet giymiþ adama bakarak “Emredersiniz Lord Perfan “ diye baðýrdýlar. Lord Perfan, kolundan çýkardýðý iki býçaðý, ilk önce önünde duran büyücülere fýrlattý. Daha büyücülerin cansýz bedeni yere düþmeden, üçüncü büyücüye doðru koþmaya baþladý. Genç çýrak gözünü yumarak yataðý havaya kaldýrýp Lord Perfan’a attý; lakin Lord Perfan ,kendini yere atarak yataðýn üstünden geçmesine izin verdi. Çýrak tam önünde duran Lord Perfan’ý havaya fýrlatmak için avuç içini suikastçiye doðrulttu; ancak Lord Perfan ,sað ayaðýný genç adamýn kol hizasýnýn yanýna atarak, olduðu yerde dönüp, genç adamýn yanýna geçip, önce kolunu sonra boynunu kýrdý. Lydia avuç içini uzatarak Lord Perfan’a yýldýrým gönderdi; ancak saða ve sola dönerek yýldýrýmlardan kurtulan deneyimli suikastçi , Seres’in önüne kadar geldi. Tüm gücü ile oluþturduðu alev topunu Lord Perfan’a gönderen Seres, ne olduðunu anlamadan yere yýkýldý. Lord Perfan , alev topunun altýndan geçerek Seres’in karnýna yumruk atmýþ ve genç adamý yere yýkmýþtý. Arkadaþýný korumak isteyen Lydia, daha avucunu bile açmadan Lord Perfan ona da yetiþerek genç kýza yumruk atýp yere yýktý. Suikastçilere has ince siyah kýlýcýný çýkaran Perfan, kýlýcýný Seres’in baþýna doðru savurdu. Seres, saldýrýyý fark ederek tüm gücünü üstündeki görünmez ince kalkana verdi. Kýlýç Seres’e çarpýnca Lord Perfan sarsýntýdan geriledi; ancak Seres’in görünmez kalkaný ve büyü yapmak için içinde muhafaza etmesi gereken tüm gücü yok oldu.Lord Perfan, kýlýcý ile bir saldýrý daha yapacaktý ki bir rüzgarla savrularak öðrenci yataklarýnýn üzerine düþtü. Seres ,baþýný rüzgarýn geldiði yöne doðru kaldýrdýðýnda Mage ustasý Lord Fergil’in yatakhanenin kuzey kapýsýnda durduðunu gördü. Lydia ve Seres ilk defa bir rüzgar akýmý ile Lord Perfan cüssesindeki bir savaþçýnýn fýrlatýldýðýna þahit olduklarý için biraz þaþkýnlýk biraz da hayranlýkla Lord Fergil’e bakarken usta Fergil iki gence heyecanla seslendi.
-     Çabuk olun ! Buradan kaçmalýyýz.

Lydia ve Seres ,Usta Fergil’in arkasýna saklanarak koridora çýktýklarýnda usta büyücüler ve þövalyelerin birbirleri ile çarpýþtýðýný gördüler.Ýki öðrenci usta Fergil’in ‘”Çocuklar oyalanmayýn” diye baðýrmasý üzerine, koþarak Usta Fergil ile birlikte talim odasýna girdiler. Zaman zaman güç vuruþu yaptýklarý ,alev toplarý ya da yýldýrým saldýrýlarý yaptýklarý insan þeklindeki zýrhlý mankenlerin ,arkasýna saklandýlar. Lydia “Tüm bunlarýn olduðuna inanamýyorum.” Diyerek aðlamaya baþladý. Seres, Lydia’nýn elini sýkarak hayatýný kurtaran ustasýna dönerek “Usta Fergil, loncanýn kalkanýný nasýl geçebildiler? “ diye hayýflandý. Usta Fergil dudaklarý titreyerek ve aðlamamaya çalýþarak “Lord Vidov, kalkanýmýzý açtý.” Deyip, baþýný öne eðdi. Seres ve Lydia þaþkýnlýkla birbirlerine baktýlar. Eðer efsanevi büyücü Lord Vidov, kraliyet askerlerinin tarafýnda ise büyücülerin hiç þanslarý olamayacaðýný biliyorlardý. Sessizlik talim odasýnýn kuzey kapýsýnýn kýrýlmasý ile bozuldu. Koridordaki savaþçýlar sayýsal üstünlükleri nedeni ile usta büyücüleri katletmeyi baþarýp, talim odasýna girmiþlerdi. Talim odasýnýn güney kapýsýna koþan üç büyücü, kapýdan çýkarak kütüphaneye girdiler. Kütüphanede loncanýn arka tarafýndaki ormana açýlan ve kapýsý yalnýzca büyü yeteneði olan biri tarafýndan aktif hale gelen gizli bir geçit bulunmakta idi. Üç büyücü; devasa, üstünde iþlemeleri olan, cam kubbeli ve göz alabildiðince büyük kitaplýklardan oluþan kütüphaneye girdiklerinde ,beþ usta büyücünün daha kütüphanede saklanmakta olduklarýný gördüler. Girdikleri kuzey kapýsýndan içeri giren ,1.95 boylarýnda, tepeden týrnaða zýrhlý, geniþ omuzlu, oldukça iri bir þövalye “Kýzý getirdin mi?” diyerek Usta Fergil’e seslendi. Seres ve Lydia’nýn þaþkýn bakýþlarý arasýnda þövalyenin önünde diz çökerek “Emrettiðiniz gibi Lord Horus, Lydia burada” diyen Lord Fergil’in ihanetini anlayan Seres, diðer beþ usta büyücüye dönerek “Usta Fergil bir hain, yakalayýn!” diye baðýrdý. Lakin beþ usta büyücüden ikisi Usta Fergil’in gönderdiði alev topu ile oracýkta küle döndü.
Usta Fergil’e saldýrmaya çalýþan iki büyücü ise, nereden çýktýðý anlaþýlmayan Lord Perfan’ýn kýlýç darbeleri ile yere yýkýldý. Geriye kalan son usta büyücü ise Lord Horus’a alev topu gönderdi; ancak iri þövalye kalkaný ile alev topunu etkisizleþtirip ayný kalkaný büyücüye fýrlattý. Týpký Seres’in yatakhanede yaptýðý gibi kendini görünmez bir kalkan içine alan usta büyücü, Lord Horus’un kalkanýnýn çarpma etkisi ile yere yýkýldý. Lord Horus, ayaðý ile yerde yatan ve darbe etkisi ile tüm gücünü yitirmiþ büyücünün baþýný ezerek ,zavallý adamý oracýkta öldürdü. Lydia, “Hayýr” diye baðýrarak avuç içini Lord Horus’a uzattý. Usta Fergil, Lydia’nýn ellerini arkaya dolayarak genç kýza diz çöktürdü. Seres, Usta Fergil’e alev topu göndermek için avuç içini açmýþtý ki Lord Perfan, arkadan yaklaþarak genç öðrencinin baþýna vurup Seres’i yere yýktý. Seres güçlükle baþýný Usta Fergil’e doðrultarak “ Neden?” diyebildi. Usta Fergil kaçmamasý için Lydia’yý sýkýca tutarken, Lord Perfan tarafýndan öldürülmek üzere olan eski öðrencisine cevap verdi. “Avelon’u iki güç yönetmekte, Kral ailesi ve Lonca. Bu ikilik, alýnan kararlarýn uygulanamamasýna ve Avelon ülkesinin zayýflamasýna neden oluyor. Tek bir güç olan kral, ülkeyi yönetmeli ve tüm büyücüler onun hizmetine girmeli.”Seres öfkeyle “Köpek! O zaman kral diktatör olur.” Diyerek baðýrdý. Usta Fergil gülerek “Zaten büyücülerin arasýnda bile en yeteneksiz sendin. Senin gibi kaybetmeye mahkum bir zavallýnýn dediklerimi anlamasý imkansýz.”diyerek cevap verdi. Seres inanamayarak Usta Fergil’e “Sen bir büyü ustasýsýn , bunu kendi ailene öðrencilerine nasýl yapabildin.” Diyerek baðýrdý. Lord Horus bir askere özgü güçlü ve hitaplý sesi ile araya girerek “Lydia gibi tüm elementleri kontrol edebilen yetenekli büyücüleri tek bir çatý altýnda krallýða baðlý yeni bir Lonca da topluyoruz. Senin gibi tek bir elementi kontrol edecek sýnýrlý gücü olan büyücüleri tarihten sileceðiz”
Seres, Lord Fergil in neden Lydia yý Lord Horus sa getirdiðini anladýðýnda boðazý düðümlendi. Ölmeden önce son kozlarýný oynadýðýnýn farkýnda olan genç büyücü Lord Horus sa “Sana asala itaat etmezler” diye baðýrdý. Güçlü asker ,gülerek Lydia ya doðru yürüdü. Elini genç kýzýn yüzüne deðdirerek “Göreceðiz bakalým” diye cevap verdi.
Lydia,yerde çaresizce ölümü bekleyen arkadaþýna bakarak, gözleri ile kütüphanenin üstündeki cam kubbeyi gösterdi. Lydia nýn cam kubbeyi kýracaðýný anlayan Seres , genç kýzýn, vücudunun etrafýnda güç kalkaný oluþturacak potansiyeli olmadýðýný biliyordu. Seres, arkadaþýnýn yapacaðý þeyi onaylamadýðýný göstermek için baþýný salladý. Ancak çoktan cam kubbeye odaklanan Lydia, kalýn camý bir anda kýrmayý baþardý. Usta Fergil ve Seres etraflarýna enerji kalkaný oluþturdular. Ancak Lord Perfan camlarýn boynuna ve kafasýna saplanmasý ile oracýkta can verdi.
Kütüphanenin köþesinde bulunan ,bundan yüzyýl önce yaþamýþ Nypher adlý þifa büyücüsünün heykeli önüne gelen Seres ,büyü ile heykelin altýndaki kapýyý açarak içeri girdi.Son birkez arkasýna dönen genç büyücü, düþen camlar yüzünden bedeni parçalanan Lydia nýn cansýz bedenine baktý. Usta Fergil ve Lord Horusa dönerek, “yemin ederim bugün burada olanlar yanýnýza kalmýyacak” diye baðýrdý. Geçite girerek durmadan koþmaya baþladý.

Üç gündür ormanda yürüyen Seres en sonunda Lonca ya baðlý büyücü kalesi Esfalt ta ulaþtý.Kapýda kendisini bekleyen Lord Vidov ve Usta Mage Reard ta olanlarý anlatýrken aklýnda yanlýzca alýnacak intikamý vardý.





MEHMET BURAK YÜKSEL