..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > mehmet burak yüksel




6 Mayýs 2013
Avelon Krallýðý: Kara Miras Bölüm 3  
mehmet burak yüksel
En büyük deðiþim , bizi deðiþtirmesini istemediðimiz anlarýmýzda gerçekleþir


:ADFF:
AVELON KRALLIÐI
BÖLÜM 3
KARA MÝRAS

Lord Vidov üstünü bir örtü gibi kapatan ve güneþi görmesini engelleyen devasa aðaçlarýn yapraklarýna sitem edercesine baktý. “Orman geleceðimiz kadar karanlýk” diyerek iç geçirdi.
Esfalt Kalesi nin düþmesi ile yüz elli kadar büyücü ,ormana doðru kaçtýysa da Lord Horus ,ordusu ile saldýrarak elli kadar büyücüyü katletmiþti. Geriye kalan yüz büyücü ve elli deneyimli asker ormana kaçmayý baþarsa da deneyimli komutan Horus peþlerini býrakmamakta kararlýydý.
Kendisini taþýyan beyaz atýný okþayan Yüce Lord ,arkasýný döndüðünde sað ve sol tarafýnda ,at larýnýn üstünde uyuklamaya baþlayan Seres ve Lord Reard da bakarak gülümsedi. Yorgunluktan sesleri çýkmayan yüz elli kiþilik sadýk ordusuna baktý.
“Kralýn güçlü ordusuna karþý kaçmaktan baþka bir þansýmýz yok” diyerek iç geçirdi. Lord Horus un donanýmlý ordusu nun peþlerinden geldiðini bilen Yüce Lord Vidov ,ormanýn sonundaki Garla daðýnda sýkýþýp kalacaklarýný biliyordu.
Belki de hayatý boyunca ilk kez ,kendi aldýðý bir karar içine korku düþürmüþtü. “Duman Vadisi” diyerek atýnýn eðerlerini sýktý. Ordusunun gitmesi gereken güzergahý belirlemiþti.

--------------------------------------------------------------o----------------------------------------------------------

Karanlýk ormanýn soðuk topraðýný bedeninde hisseden Seres ,titreyerek uyandý. Devasa aðaçlarýn yapraklarý, gökyüzünü o kadar sýký kapamýþtý ki ,genç büyücü þu anda gece mi yok sa gündüz mü anlayamadý. Çevresindeki büyücü ve askerlerin uyanarak atýna bindiðini gördüðünde yattýðý yerden hýzla kalkarak atýna bindi. Lord Horus un peþlerinde olduðunu bilse de deneyimli komutanýn onlardan yavaþ mý yok sa hýzlýmý yol aldýðýný bilmiyordu.
“Merilla neredesin” diyerek iç geçirdi. Lord Horus un ordusunda köle olmuþ ve zincirlere vurulmuþsa mutlaka geri dönüp onu kurtarmalýydý. “Peki ya saraydaki zindanlara kapatýldýysa” diye düþünerek derin bir nefes aldý.
Ýrkilerek Lonca da ilk gece baþýna gelenleri hatýrladý. O gece genç büyücülere tecavüz edip öldüren kraliyet askerleri aklýna geldiðinde Merilla için daha çok endiþe duyuyordu. Boðazýnýn düðümlendiðini hisseden Seres “Horus! Neden hala geberemedin” diyerek iç geçirdi.
Seres gurubun önünde, atlarýnýn üstünde ilerleyen Lord Reard ve Lord Vidov un aralarýnda ne konuþtuðunu merak etse de, iki yüz kiþilik bu küçük orduyu yönlendirmek zorunda olduðu için hýzýný arttýrmadý. Bu karanlýk ve soðuk ormanda yalnýz kalmak canýný yeterince sýkmýþ ve kendisini bir þekilde yalnýz hissetmeye baþlamýþtý. Önünde uzanan karanlýk yola bakýp “Ne tatlý bir patika” diyerek söylendi.
Bir saate yakýn süredir sað taraflarýnda yer alan çalýlarýn sallanmasý ve çalýlardan çýkan seslerin artmasý ile sað elini havaya kaldýran Seres, arkasýndan gelen orduyu durdurdu. Yaþadýklarý nýn getirdiði acý tecrübelerin korkusunu unutmayan genç büyücü, tüm vücudunu kaplayan görünmez kalkanýný oluþturarak avuç içini çalýlara yöneltti.
Seres in saldýrý pozisyonuna geçtiðini gören ordu panik içinde söylenmeye baþladý. “Sessiz olun ve mevzilenin” diye baðýran Seres, gözünü ayýrmadan çalýlara bakmaya devam etti. Aklýna ilk önce Lord Horus tarafýndan yakalandýklarý gelse de , o denli büyük bir ordunun bu kadar hýzlý hareket eden iki yüz kiþilik bir guruba yetiþme ihtimalinin zor olduðunu düþündü.
Seres, yanýna geldiðini gördüðü Lord Reard a “neler oluyor” diye sordu. Mage Lordu, öðrencisinin sorduðu soruya “dikkatini topla” diyerek cevap verdi. Seres, çalýlarýn hareketlenmesini gerektiðinden fazla sorun yaptýklarýný düþünmeye baþlamýþken, üstlerine doðru fýrlayan, hatlarý insan vücuduna benzeyen, tüylü ve kafasý bir kurt kafasýndan farksýz olan yaratýklarý görür görmez ateþ toplarý fýrlatmaya baþladý.
Sayýca ordudan daha üstün olan yaratýklar, ormanda bulunan herkesi þaþkýna çevirdi. Lord Vidov un “ Kurt adamlar” diye baðýrmasý ordudaki asker den büyücüye herkesi harekete geçirdi. Askerler ,büyücüler ve deli gibi kükreyen kurt adamlar ýn savaþmasý ,bir dakika önce sessiz olan ormaný savaþ alanýna çevirdi.
Gönderdiði güç vuruþlarý ile üzerine gelen kurt adamlarý rahatlýkla yere yýkan Seres ,sol omuz hizasýndan gövdesine çarpan bir güç vuruþu ile atý nýn üstünden savrularak yere düþtü. Bu güçlü güç vuruþunun öldürücü etkisinden, üstündeki kalkaný sayesinde kurtulsa da tüm büyü ve fiziksel gücü tükenen Seres, güçlükle baþýný soluna çevirdi.
Çürümüþ bedeni küf kokusu ve yýrtýlmýþ güvelenmiþ elbisesi ile kendisine doðru gelen yaratýða bakan Seres güçlükle “Cadýlar” diye inleyerek gözlerini kapadý.

------------------------------------------------------------------------o------------------------------------------------

Genç büyücü, ilk önce tenindeki soðuk topraðý daha sonra da rahatsýz edici küf kokusunu hissedip ,uyanarak ayaða kalktý.
Çevresine göz gezdiren genç büyücü, karanlýk orman tarafýndan adeta yutulmuþ, yýkýk dökük kerpiç evlerin oluþturduðu bir köyde olduðunu fark etti . Köyün Arnavut kaldýrýmlarýndan oluþan meydanýnda kendisi gibi alev büyüsü yapabilenlerin demir kafelere yerleþtirildiðini anladý. “Zekice” diye mýrýldandý.
Ateþi kontrol edebilme gücüne sahip bir Mage ustasýnýn, demir bir kafeste güçlerini kullanýrsa piþmiþ tavuða döneceðini çok iyi bilen Seres, baþýný kafesin aralýklarýndan çýkararak Lord Rearda “Lord Vidov u nasýl zapdediyorlar” diye seslendi.
Karþýsýndaki diðer kafesin parmaklýklarýndan baþýný çýkaran Lord Reard “Su bükücüleri güçlerini kullanmalarý halinde, boðulsunlar diye cam kafeslere, hava bükücüleri ise tavaný parmaklýklar tarafýndan taþýnan taþtan zindanlara götürdüler. Lord Vidov u nereye götürdüklerini hiç bilmiyorum” diyerek derince nefes aldý.
Seres ile Lord Reard ýn köy meydanýnda çýkardýðý ses kurt adamlarýn dikkatini çekti. Bir anda kafeslerinin etrafý aðzýnda salyalar akan, yaratýklar tarafýndan çevrelenen iki büyücü, derhal konuþmayý keserek geriledi. Bir ýsýrýðýn kurbaný olmamak için kafesinin ortasýnda duran Seres karþýsýna baktýðýnda kendisini bir heykel gibi izleyen cadý larý fark etti. “Buradan ya kaçacaðýz, yada çýldýracaðýz” diyerek ellerini baþýna götürdü.
Köye sessizlik hakim olduðunda, ayaðýnýn altýndaki zemini alev topu ile parçalayan Seres, eli ile parçalanmýþ taþlarý ve topraðý kazýyarak, kafesin altýnda sýða bileceði bir boþluk oluþturdu. Sürünerek dýþarý çýkarak Lord Reard ýn kafesine doðru ilerlerken, kendisine doðru koþan kurt adamý görerek avuç içini havaya kaldýrdý. Canavar daha kendisine yaklaþamadan gönderdiði ateþ topu ile kurtadam ýn oracýkta beynini parçalara ayýrdý.
Bir anlýk gürültü sessiz köyü uyandýrmaya yetti. Seres daha ne olduðunu anlamadan etrafý kurt adam lar ile doldu. Sayýsý altmýþý geçkin canavarýn tam ortasýnda kalan Seres, kafesinin içinden kendisini endiþeli gözlerle izleyen Lord Reard a “bundan daha kötü ne olabilir” diyerek hayýflandý.
Seres, ansýzýn etrafýný saran canavarlarýn sessizleþmesi ile irkildi. Çevresi ne bakýnca Kurt adamlarýn korku içinde eðilerek bir gölgeye yol verdiklerini gördü. Seres ,gölge nin kendisine yaklaþmasý ile artýk yýrtýk siyah elbisesi ,çürüyen bedeni ,mosmor olmuþ göz kapaklarý ile karþýsýnda duran bedenin bir cadýya ait olduðunu anlaya biliyordu.
Lord Reard “iþte daha kötüsü” diyerek iç geçirdi. Seres þaþýrarak ,Lord Reard a dönüp hiçbir þey anlamadýðýný ifade etmek için ellerini iki yana kaldýrdý. Usta büyücü “O cadýlarýn lideri Zefran” diyerek eli ile Seres e kaçamasýný iþaret etti.
Genç büyücü, Loncada ki günlerinin aksine savaþ yetenekleri nin bir hayli geliþtiðini biliyordu. Ancak Zefran ile mücadele etse bile, bu denli çok sayýda kurt adamla tek baþýna savaþamazdý. Yavaþça kafesine doðru gerileyen genç büyücü, yerde gerisingeri sürünerek hücresine girdi. Yavaþça kurt adamlarýn çekildiðini gören Seres, biraz olsun rahatlayacaktý ki Zefran ýn kendisini pür dikkat izlediðini farketmesi ile yeniden irkildi.
--------------------------------------------------------------o----------------------------------------------------------
Sýnýrlý sayýda verilen su ve yemek ile kafeslerinde birkaç gün geçiren büyücüler büyü yapmak bir yana kollarýný bile oynatamaz hale geldiler. Gözlerini açtýðýnda Zefran ýn tebasýndan bir cadý nýn kafesinin önüne yemek koyduðunu gören Seres parmaklýklar arasýndan kolunu çýkararak cadý nýn omzunu tuttu.
Öfke ve korku ile “Biz den ne istiyorsunuz” diye baðýran genç büyücüye doðru sakince dönen cadý diðer eli ile Seres i baþýndan yakalayarak kendine çekti. Aniden gözleri kararan genç büyücü bir zamanlar evim dediði büyücüler loncasýnýn koridorlarýný görmeye baþladý. Koridorda alýmlý güzel genç bir kýz ve kýzýn etrafýnda toplanmýþ kýza ne kadar yetenekli olduðunu söyleyen baþka öðrenciler görüyordu.
Seres genç kýzýn cüppesindeki ismi gördüðünde baþýndan aþþaðý kaynar sular döküldüðünü hissetti. “Zefran” kýsa zamanda bu güzel kýzýn loncada çok önemli yerlere geldiðini ve cadýlarýn liderine meydan okuduðunu gördü. Mücadelede cadýlarýn liderini yenen Zefran ýn tüm cadý tarikatýna bir þekilde hükmedebildiðini ve kara mirasýn kendisine geçtiðini gördü. Lakin adýndanda anlaþýlacaðý gibi kara miras günden güne Zefraný zehirleyerek bir cadýya dönüþmesine neden oldu.
Seres en son Zefran ýn loncadan kaçarak tüm cadýlar ve kurt adamlar ile dumanlý vadide saklanarak arkadaþlarýna izini kaybettirdiðini gördü.
Cadý elini genç büyücünün baþýndan çektiðinde Seres irkilerek geriye düþtü. Seres e küçümseyerek bakan cadý arkasýný dönerek uzaklaþtý. Sres doðrularak derin bir nefes aldý. Parlak akýllý bir büyücü iken lanetlenerek ormana kaçan bu cadý karþýsýndaki büyücülerin yavaþ yavaþ ölümünü izlemekten zevk alýyordu. Geçmiþte yaþanan her þeyin intikamýný bu þekilde alacaðýna inanýyordu.
Seres artýk yapmasý gerekenin ne olduðunu çok iyi biliyordu. Ellerini kafesin iki yanýna koyarak tüm gücü ile baðýrdý. “Zefran sana meydan okuyorum”
------------------------------------------------------------------o----------------------------------------------------------

Kafeste aç ve susuz kalarak ölen asker ve büyücülerin ardýndan, köyde yalnýzca beþ kadar büyücü ve altý asker sað kalabilmiþti. Lord Vidov dan hiçbir haber alýnamamýþ olmasý yetmezmiþ gibi, Seres in kafesinin, hemen yanýnda bulunan Lord Reard ise, dünden beri kafesinde hareketsiz yatýyordu.
Seres, bu köyde ölüp gideceðinden o kadar emindi ki Zefran gibi deneyimli ve güçlü bir büyücüye meydan okumasý ,kendisini korkutmak bir yana heyecanlandýrmýyordu bile.
“Zefran sana meydan okuyorum”
Bir saatten beridir Zefran na meydan okuyan genç büyücü, yorularak yere çöktü. Seres tam da ümitlerinin bittiðini düþünüyordu ki, köyün meydanýnda belli belirsiz bir gölge, çatlak ve kuru sesi ile genç büyücüye seslendi.
“Ýsmi zikredilmeyecek kadar deðersiz olan büyücü. Meydan okumaný kabul ediyorum”
Genç büyücü nün kafesine daha çok yaklaþan Zefran, eli ile kafesi iþaret ederek açýlmasýný emretti. Seres in kafesine yaklaþan üç kurt adam, kafesi açarak sessizce geri çekildiler. Kafesinin kapýsýnýn açýlmasý ile bacaklarý ve kollarýnýn titremesini kontrol etmeye çalýþan Seres, meydanda kendisini bekleyen rakibinin yanýna doðru yürümeye baþladý.
“Sana güvenenlere ihanet etmek nasýl bir his” Seres in kendisine seslenmesine aldýrmayan Zefran büyücünün menziline girmesini bekledi.
“Bu sene Avelon krallýðý pek çok ihanet gördü” Zefran ýn konsantrasyonu nu bozmaya çalýþan Seres cadý nýn sessiz bekleyiþi karþýsýnda ürperiyordu. “Ancak en kötü ihanet senin gibi bir büyücünün Lonca ya sýrt çevirmesi”
Seres in kendisine yeteri kadar yaklaþtýðýný düþünen Zefran, avuç içini genç büyücüye doðru tutarak güçlü bir yýldýrým gönderdi. Bir ay kadar önce böyle bir saldýrý karþýsýnda þoka girecek olan Seres, yaþadýðý acý deneyimler sayesinde daha iyi bir ateþ ustasý olmuþ, Zefran ýn niyetini önceden anlayarak üstündeki kalkana saldýrýdan korunmasý için yeterli gücü vermiþti.
Genç büyücü, kendisini bile þaþýrtacak kadar hýzlý bir þekilde oluþturduðu alev toplarýný cadý ya gönderse de, Zefran ýn ayaðýný hýzla yere vurmasý ile toprak bir duvar gibi yükselip, alev toplarýna kalkan olmuþtu. Arkasýna saklandýðý yükseltiden hýzla çýkan Zefran, oluþturduðu küçük sivri buz parçalarýný Seres se gönderdi. Seres kalkanýna çarpan yýldýrýmdan sonra, buz parçalarýnýn da kalkanýna çarpmasý halinde tüm gücünün tükeneceðinden emin olduðu için ,hýzla koþarak kerpiçten yapýlmýþ küçük bir evin arkasýna saklandý.
Elinden geldiði kadar hýzlý bir þekilde kerpiç evin çatýsýna týrmanan genç büyücü, yüksekte olmanýn verdiði avantaj ile Zefran na ardarda alev toplarý göndermeye baþladý. Cadý panik içinde ayaðýnýn altýndaki zemini yükseltip arkasýna saklansa da Seres, birkaç alev vuruþu ile cadýnýn saklandýðý tüm siperleri parçalýyor, rakibini açýk alanda kalmaya zorluyordu.
Seres in alev toplarýndan kendini korumak için sürekli topraðý yükseltmek Zefraný bitkin düþürmeye baþlamýþtý. Zafere yakýn olmanýn verdiði azim ile “Birazdan yahni gibi piþeceksin” diye baðýran Seres ,cadýya daha hýzlý ve daha tehlikeli alev toplarý fýrlatmaya baþladý.
Zefran ,seri bir þekilde, genç büyücüye doðru, kendi etrafýnda bir ejderin bile kafasýný uçuracak kadar hýzlý dönen bir su hortumu fýrlattý. Genç büyücü ayný hýzla oluþturduðu alev hortumunu su hortumuna fýrlattý. Þiddetli çarpýþma ile her yer ansýzýn su buharý olmuþtu.
Buharlarýn azalmasý ile Zefran ný gözden kaybettiðini anlayan Seres, çevresine göz gezdirmeye baþladý.
Kerpiç evin tam arkasýnda Zefran ýn iki elini de yere koymuþ vaziyette kendisine baktýðýný gören Seres baþýna gelecekleri anlayarak üstündeki kalkanýna tüm gücünü verdi.
Büyük bir sarsýntý ile kerpiç evin yere düþmesi Seres in kalkanýnýn limitlerini zorlamýþ ve genç büyücünün tüm gücünü kaybetmesine neden olmuþtu.
“Yine de çok iyi mücadele ettin” Seres in yanýna gelen Zefran ilk kez konuþmuþtu. Artýk cadýnýn kendisini öldürmesini bekleyen genç büyücü “En azýndan bir hain olarak ölmeyeceðim” diye baðýrdý.
Zefran gülerek “Yanýlýyorsun gerçek görebildiðin kadar sýð deðil” diyerek elini Seres in baþýna koydu. Gözleri bir kez daha kararan Seres, loncaya geri dönmüþ ,Zefran ýn teninin ve kokusunun deðiþmesi ile büyücülerin kendisine nasýl sýrt çevirdiklerine tanýk olmuþtu.
Zefran ýn kimseye zarar vermemek için dumanlý vadiye nasýl kaçtýðýný ve bu köyden asla çýkmadýðýný gördü. Zefran elini Seres in baþýndan çektiðinde genç büyücü irkilerek inledi.
Þaþkýn þaþkýn cadý ya bakarken “Bizi öldürmek için köyde tutmuyordun. Laneti devralmamýz ,seni öldürmemiz için bizi sana meydan okumaya zorluyordun” diye baðýrdý.
Zefran gülerek “Kendimi öldürmeyi çok denedim. Ama ölümsüz olduðumu anladýðýmda, bu laneti sonsuza kadar taþýyacaðýmdan korktum” dedi . “Peki sen ilk cadýyý nasýl öldürebildin” diyerek Zefrana seslenen genç büyücü ,daha cadý cevap vermeden “Meydan okudun” diyerek kendini cevapladý.
Seres ,Zefran ýn tüm büyücüleri içlerinden birinin ona meydan okumasý için hapsettiðini. Böylelikle büyücü tarafýndan öldürülüp özgür kalmak istediðini anlamýþtý. Zefraný öldürdüðünde tüm cadýlarýn ve kurt adamlarýn kontrolü de ona geçecekti.
Seres in aklýndan geçenleri anlayan Zefran “Dikkat et. Kralýn saltanatýný kurt adamlarý ve cadýlarý kullanarak yýkarken herkes tarafýndan alkýþlanacaksýn.” Seres in gözlerine bakan cadý, öfke ile devam etti “Sonra sana cadý diyecekler. Seni öldürmek isteyecekler ve sende insanlardan kurtulmak için soluðu burada alacaksýn”
Zefran kollarýný iki yana açarak dizleri üstüne çöktü. Seres ayaða kalkarak cadýnýn yanýna geldiðinde Zefran gözlerini kapayarak “Unutma kara mirasý kullanman ancak yüreðindeki kin ve nefreti açýða çýkarabilirsen mümkün olur” diyerek fýsýldadý.
Genç büyücü Zefran ýn baþýna gönderdiði alev topu ile cadýyý oracýkta öldürdü. Tüm büyücü ve askerleri kurtaran genç büyücü, birkaç gün sonra köyden çýkmayý baþardý. Esaret altýndaki büyücüler kendilerini çok zor toparlasalar da, Lord Vidov uyutularak tutulduðu için hemen kendine gelebilmiþti.
Seres “zaten ihtiyarý baþka türlü zaptedemezler di” diyerek iç geçirdi. Avelon krallýk limanlarýndan beþ yüz kadar paralý asker toplayan Lord Vidov, krala saldýrmak için harekete geçmiþ, Lord horus ise yüz bin kiþilik orduyla kralý korumak için saraya çekilmiþti. Seres, Lord Horus ve kralýn beþ yüz kiþi ve birkaç büyücüden ibaret olan orduyu küçümsediðini bilse de ikisinin de bir sürpriz ile karþýlaþacaðýný biliyordu. Seres artýk bir cadýydý.


MEHMET BURAK YÜKSEL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Karanlýk Köle
Avelon Krallýðý : Son Savaþ (Bölüm 4)
Karanlýkta Yalnýzým
Susuzluk
... Hain...
Avelon Krallýðý Esfalt Kalesi (Bölüm 2)
Avelon Krallýðý Loncanýn Yýkýlýþý (Bölüm1)

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adý Ayrýlýk
Kör Talih
Atletik Vücutlu Sarýþýn Bayan
... Ölüm...
Dolunay
Ýhanet
... Ayna...
Ýstila
Ofis Bölüm 1
Çöküþ

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlk Öpücük [Roman]
Ýstila [Roman]
Yaþ 38 [Deneme]
Para Para Para [Deneme]
Çoban [Deneme]
Efsane Olmak [Deneme]


mehmet burak yüksel kimdir?

fantastik roman türü yazarýyým ayrýca korku ve bilimkurgu romanlarýda yazarým

Etkilendiði Yazarlar:
adam fewer, ken grimwood,chuck hogan


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.