Ýnsan kendini bilmeli. Gerçeði keþfetmeye yaramasa da, yaþamayý öðretiyor. Ve bundan daha güzel birþey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Kolay gelsin, hayrola sabah sabah bu keyif ne böyle diye sordu. Bütün iþlerimi bitirdim. Sadece ortak tuttuðum dört dönümlük baðýn sürülmesi kaldý. Kýsmet olursa bu gün öðleye kadar onu da süreceðim. Öðleyin döndüðümde yemeðimizi hep beraber yeriz. Bu yüzden iþe erken baþladým. Hadi iþin yaver gitsin. Beraber koþumladýlar atý. Atý arabaya koþmasýna da yardým etti ablasý. Arabanýn ön kapaðýna oturarak atý dehledi. Öðle yemeðine beklememezlik etmeyin diye seslendi ablasýna Tamam, tamam bekleyeceðiz dedi ablasý. Ortak tuttuðu dört dönüm baða vardýðýnda, arabanýn kol demirini çýkararak kasayý arkaya devirerek gübreyi boþalttý. Boþ kasayý kaldýrýp tekrar yerine oturttu. Atý arabadan boþalttý.Az önce arabadan indirdiði sabanýýn falakasýnýn çengellerini atýnýn hamudundaki halkalara taktý. Dehledi atý baðýn içine. Az ilerledi. Saban derin gidiyordu. Çüþþþ dedi ata. Geri bas, geri bas diyerek atýn dizginlerini çekti. Eðitimli olan at az geriledi. Gevþeyen ayar zincirini iki halka kýsalttý. Yine dehledi atý. Derinlik istediði gibi olmuþtu. Atý dinlenikti. Ýþ istediðinden de daha hýzlý ilerliyordu. On ara vardý sürülecek. Beþini bitirdiðinde mola verip dinlenmeyi düþündü. Atýn yem torbasýný astýðý aðaçtan aldý. Gemi aðzýndan çýkardýktan sonra torbayý aðzýna geçirerek boynuna astý. Az ötede komþu arazisindeki tulumbanýn yanýna gitti. Tulumbanýn yanýndaki demir masanýn demir oturaklarýndan birine oturup çýkýnýný açtý. Ellerini tulumbada yýkadýktan sonra, bir bardak ta su doldurup masaya götürdü. Sabah erken kalktýðýndan oldukça acýkmýþtý. Ýþtahla çýkýnýnda getirdiklerini yedi. Bardaktaki suyu bir dikiþte içti. Son baharýn soluk güneþi ovayý iyice ýsýtmýþtý. Gidip çimenlerin üstüne uzandý. Yattýðý yer yazýn sulandýðýndan çimenler oldukça geliþmiþti. Yumuþak zemin evindeki yataðý aratmýyordu. Derin bir uykuya daldý. Uyandýðýnda saatýna baktý. Çok uyumuþum diye hýzla kalkýp atýnýn yanýna gitti. Torbayý çekip atýn aðzýndan aldý. Gemi tekrar aðzýna geçirip dehledi. At yemini yiyip doyduðundan iþe hýrslý baþladý. At sabaný öylesine hýzlý çekiyordu ki yetiþmekte zorluk çekiyordu. Gemi kasarak atý yavaþlatmak istemesine raðmen baþaramýyordu. Zira at gemi azýya almýþtý. “azý diþlerinin arasýna” Sende diþini sýk be Halil dedi kendi kendine. Nasýl olsa þurada dört sýra kaldý. Son üçüncü sýraya baþlarken nefesi daraldý. Nefes almakta zorlanýyordu. Ata çüþþþ dedi. Dizginleri elinden attý. Yere diz çöktü. Sanki boðazýný bir el acýmasýzca sýkýyordu. Sað elini o boðazýný sýkan hayali elden kurtulmak istercesine boðazýna götürdü. Sol elini de yere dayadý. Göðsünü saran aðrýlarý örtmek istercesine öne doðru büküldü. Yer yüzünde sanki hava kalmamýþtý. Ciðerlerine hiç hava girmiyordu. Büküldüðü þekilde kaskatý kaldý. *** Tulumbalý tarlanýn sahibi saat onbirbuçukta tarlasýna geldi. Hemen iþe koyuldu. Yetiþtirmekte olduðu aðaç fidanlarýnýn diplerindeki piçleri bað makasýyla temizlemeye baþladý. Saat onüçte tulumbanýn yanýna geldi. Makasý býrakýp bað desteresini aldý. Roka ve tere tavalarýnýn yanýna gitti. Ýyi geliþmiþlerinden koca bir demet biçti. Damýn içinden aldýðý kabýn içine koyarak tulumbadan çektiði bol suyla güzelce yýkadý. Yine dama girip koca bir salata tabaðý ile geri geldi. Tulumbanýn dibinden hiç eksik etmediði deterjanla tabaðý iyice yýkayýp bol su ile duruladý. Tere ve rokalarý yýkadýðý tabaða doðrarken, kanalýn üzerinden geçen kýrbekçisini gördü. Gel, gel diye ünledi bekçiye. Salata da bol ekmek te. Gel beraber yiyelim. Bekçi Tamam geliyorum, beþ dakika sonra oradayým dedi. Ýçerden getirdiði zeytin yaðýndan salatanýn üstüne bolca döktü. Tuz ekip limon sýktýktan sonra salatayý güzelce karýþtýrdý. Davet ettiði kýrbekçisini beklemeye baþladý. Beþ dakika sonra oradayým diyen bekçi aradan yarým saat geçmesine raðmen, nedense ortalýkta görünmüyordu. Bekçi gelinceye kadar güz incirinden birkaç incir yiyeyim, açlýðýmý bastýrsýn bari diyerek, incir aðacýnýn altýna gitti. Güz incirinin tadýna doyum olmaz. Bir iki derken bir hayli incir yedi. Bekçi halen görünürlerde yok. Gözleriyle kýrbekçisini ararken, kardeþinin su motorunun baðlý olduðu arteziyenin yanýndaki boþ arabayý gördü. Motor hýrsýzlýðý ovada gelenek halini almýþtý. Merakla arabanýn yanýna doðru yürüdü. Önce asmalarýn arasýndaki sabana koþulu atý gördü. Sonrada komþusu halil’i gördü. Halil namaz kýlar gibi bir pozisyonda duruyordu. Bildiðim Halil namaz kýlmaz ama, dünya deðiþiyor mu acaba diye düþündü. Yanýna gidip poposuna bir þaplak attý Kalk ulan oradan, Kýbleye ters durmuþsun dedi. Hayret Halil’den hiçbir tepki gelmemiþti. Yere dayalý eli gözüne takýldý.El bembeyazdý. Eyvah bu adamý boðup öldürmüþler diye geçirdi içinden. Anlaþýlan kýrbekçisi Halil’in ölüsünü görünce, ne olur ne olmaz diye ortalýktan kaybolmayý yeðlemiþti. Belki de onu benim öldürdüðümü zannederek, beni ihbar etmeye gitmiþtir. Ben nasýl kalkarým bu iþin altýndan diye kara kara düþünmeye baþladý. Korkunun ecele faydasý yoktur diyerek arabasýna bindi. Arabayý çalýþtýrarak kasabaya doðru hýzla uzaklaþtý. Kasabaya vardýðýnda Halil’in amca oðullarýnýn birini buldu. Senin amca oðlun Halil’de kalp hastalýðý var mýydý diye sordu. Kalp hastalýðýda var, nefes darlýðý da. Hayrola niye sordun. Halil benim arazinin bitiþiðindeki ortak iþlediði baðda ölmüþ veya öldürülmüþ, gidip ona baksanýz iyi olur. Belki de ölmemiþtir. Bana öyle gelmiþtir. Biz orayý bilmiyoruz, ben öteki amca oðullarýna da haber vereyim, hep beraber gidelim. Tamam beni evden alýrsýnýz. *** Kara haber tez duyulur. Bir anda yedi sekiz araba peþ peþe daldý baðyoluna. Onlarca kiþi merakla seðirtti Halil’in cansýz yattýðý yere. Tamam dediler, bu arkadaþ ölmüþ. Amcaoðlu Hasan tarla komþusuna Aðabey bu iþ ilk defa geliyor baþýmýza. Biz kasabada neler yapýlmasý gerektiðini bilmeyiz. Bizimle gelip, bize yardýmcý olur musun Geleyim dedi komþu. Kamyonet baðyolunda hýzla ilerlemeye baþladý. Kasabaya vardýklarýnda hemen Cumhuriyet Savcýlýðýna Halil’in durumunu bildirdiler. Savcý Jandarma komutanlýðýna baþ vurmanýz gerekir. Zira bahsettiðiniz yer jandarmanýn mýntýkasý dedi. Jandarmaya gidildi. Karakol Komutaný masanýn üzerine bir harita açtý. Bu ölü bu haritaya göre nerede bulunuyor, haritadan anlayanýnýz var mý diye sordu. Tarla komþusu haritayý inceledi. Ölünün bulunduðu yere parmaðýný bastý. Ýþte tam burada dedi. Emin misin Elbette eminim, bakmayýn benim bu ova kýlýðýma. Ben elektronikçiyim. Anlaþýldý, polisler sizi yokuþa sürmeye kalkarlar, illede orasý jandarma mýntýkasý diye. Ýyisi mi ben de geleyim sizinle. Polis Karakoluna gidildi. Harita yine masanýn üzerine serildi. Polisin mýntýkasý, jandarmanýn mýntýkasý tartýþmasý bir saate yakýn sürdü. Sonunda jandarma baþçavuþu ölenin tarla komþusuna sordu. Geçenlerde sizin oralarda altý adet su motoru çalýndý. Size yakýnlýðý ne kadar. Çalýnan motorlar kanalýn öbür yakasýnda, bize arasý yüzelli metre ile üçyüz metre arasý. Bakýnýz bu ölü bu kör yolun tam þurasýnda. Bu yolun kanala dayanýp körlenmesine ikiyüz metre mesafede. Hudut olan köprüye kadar da üçyüz metre var. Buda bu olayýn polis mýntýka sýnýrýnýn tam beþyüz metre içerisinde. Baþ çavuþ haritasýný toplayýp çantasýna koyduktan sonra Bundan sonrasý sizi ilgilendirir diyerek polis karakolunu terketti. *** Kamyonet önde, polis arabasý arkada yine baðyoluna girildi. Olay yerine varýldýðýnda, polisler el sürmeden ölüyü incelediler Doðru dediler bu adam ölmüþ, biz gidip hükümet tabibiyle savcý beyi alalým. Aradan saatler geçti ne gelen var ne giden. Alaca karanlýk çöktü çökecek. Meraklý sayýsý giderek azalmaya baþladý. Ya gelmezlerse dedi amcaoðlu. Tarla komþusu Gelirler, gelirler dedi. Zira gelmek görevleri. Alacakaranlýk çökerken geldiler. Hükümet tabibi Devirin þunu sýrtýnýn üstüne dedi. Amcaoðlunun biri hemen omuzlarýndan tutupkaldýrdý ve geriye doðru çekerek sýrtüstü uzanmasýný saðladý. Pastýrma sýcaðý nedeniyle olacak cesette hiç katýlaþma olmamýþtý.Hükümet tabibi, upuzun yatan Halil’in boynunu inceledi. Yaz dedi adliye katibine. Ölüm nedeni solunum ve kalp yetmezliði. Derin bir oh çekti tarla komþusu. Ya öldürülmüþ olsaydý diye geçirdi içinden. Hazýrlanan tutanak önce savcý, sonra hükümet tabibi ve en sonda þahitler tarafýndan imzalandý. Cenazeyi götürebilirsiniz dedi savcý. Tarla komþusu hemen arazisindeki damdan yeni bir harar bulup getirdi. Hararý yere serdiler. Halil’in ölüsünü hararýn üzerine taþýdýlar ve kamyonete koydular. Tarla komþusu evinin önüne gelindiðinde, amcaoðullarýna baþ saðlýðý dileyerek kamyonetten indi. Evine girerken Of be ne belalý bir gün geçirdim diye söyleniyordu. Eve girer girmez banyoya yöneldi. Tarla dönüþü mutlaka banyo yapardý. Banyo yapmaya bugün her zamankinden daha çok ihtiyacý vardý. Banyodan çýktýðýnda bütün gün okuma fýrsatý bulamadýðý gazetesini alýp divana uzandý. Kapýnýn zili çaldý. Oðlu gidip açtý kapýyý Baba gelir misin seni arýyorlar. Heyecanla fýrladý yattýðý divandan Acaba gene ne melanet var diyerek kapýya yöneldi.Karþýsýnda yine ölenin amcaoðullarýndan biri Aðabey bizim amcaoðlunun ölüsü kokmasýn diye hastanenin morguna götürdük, morga almadýlar. Aðabeyim senin bize yardýmcý olabileceðini söyledi. Bu yüzden yine sana geldik. Tamam siz hastaneye gidin ben geliyorum. Hýzla giyinip hastaneye gitti. Baþhekimi bulup durumu anlattý. Baþhekim Morga almamýz için biraz ücret ödemeleri gerekiyor dedi. Siz ücreti biraz deðil, ne kadar alýnmasý gerekiyorsa o kadar alýn, resmi iþte hatýr gönül olmaz dedi Ceset ertesi gün alýnmak üzere morga kaldýrýldý Özcan NEVRES
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |