Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Bize üç ayların ilk ikisi olan Recep ve Şaban aylarından sonra Ramazanı da görmeyi nasip eden yüce Allah’a had ü senalar olsun. O’nun ilmi her şeyi ihata etmiştir. Rahmeti gazabına galebe çalmıştır. O’nun mübarek varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. O hep vardı ve bundan sonra da hep var olacaktır. O’nun saltanatı iki cihanda da bakidir, varlığı ve hükmü zaman ve mekân ötesidir. O ki isterse yaşatır, isterse öldürür. Her şeyin fani olduğu bu dünya gurbetinde sadece O bakidir. Bütün güzellikler onun cemalinin eşyaya yansımış hâlidir. Rabbimizin azametini tasvir etmek müşkildir. Son söz ve mülk O’nundur. Onun içindir ki biz sadece O’na el açarız; yalnız O’ndan isteriz. Bütün güzelliklerin O’ndan geldiğine inanırız. 99 isminin yüzü suyu hürmetine bizlere öncelikle sağlık, afiyet ve bol rızık ihsan eyle!... Evlerimizi bereket ve huzurla doldur ya Rabbim!... Birike birike dağların boyuna erişen günahlarımızı bağışla!... Bizi günah işlemeye meylettiren nefsimizin şerrinden koru!... Bizleri şahsiyetini kaybetmiş, nefsinin oyuncağı olmuş bahtsız zümreden eyleme! Dilimizden Kur’an’ı eksik etme! Bizleri hak ve hakikat ışığını görebilen basiretli insanlardan eyle!... Bizlere eşsiz nimetler verdin, sofralarımızı bin bir çeşit lezzetle donattın. Basiretten mahrum nazarlarımız ilahî rahmetini görmekten aciz olduğu için bu nimetleri çalışıp kazandığını zannetti. Oysa biz çalışsak da, araya vesileleri koysak da veren el sensin. Ne yazık ki biz günahkâr kulların şükründen acizdir. Rızık namına her şeyleri olsa da kulların kanaat hazinesinden mahrumdur. Onun için gözlerimiz doymuyor, şükre ayıracağımız vakti dünyalık biriktirmeye ayırıyoruz. Dünya bize cazip geliyor, aceleciliğimizden her şeyin karşılığını peşin istiyoruz. Bizleri hakkıyla ve kalbiyle şükredenlerden eyle ya Rabbim!... Heva ve heves zincirleri elimize, ayağımıza, yüreğimize dolanmış. Ne yazık ki nefs-i emmaremizin kölesi olmuşuz. Bizi bu prangalardan kurtar, sana gelen, seni Rab bilenlerden eyle bizi!... Bütün günah ve isyanlarımızın kiriyle sana geliyoruz. Lütfünde, kahrın da hoştur senin. Senden başka sığınacak açık bir kapımız yok… Bizi kapından boş çevirme Allah’ım!... Senin rahmetinin ve merhametinin kaplamadığı bir santimetre kare bile yoktur. Kulun bütün günahlarına rağmen yine de yarattığın kulunu affeden ve acıyansın ey yüceler yücesi… Bütün insanların mahşer meydanında toplanacağı, anne babanın bile evladından kaçacağı o dehşetli kıyamet gününün sahibi ve hükümranı sensin. Bizi de affeyle ve bize hesap gününde acı… Amellerin tartıldığı o büyük günde üzerimizden rahmet nazarlarını eksik etme ne olur… ‘Malik’ sıfatınla mülkün gerçek sahibi sensin. Bize o tükenmez hazinenden bizi ezdirmeyecek ve azdırmayacak kadarını lütfeyle!... Kalbimizdeki dünya(lık) sevgisini gider; senin muazzez sevginle doldur. Çölleşen gönüllerimizi ilahî kelamın rahmetiyle yeşert!... Şeytanların zincire vurulduğu, rahmetinin taştığı bu mübarek ramazan günlerinde ellerimizi ve gönüllerimizi sana açtık; bizleri dergâhından boş çevirme Allah’ım! Mescitlerin müminlerle dolduğu bu manevî iklimde bize de sevaplardan pay nasip eyle!... Günahlarımızı ‘nasuh’ tövbesiyle yakmamızı, yepyeni ve tertemiz bir kulluk sayfası açmamızı bizlere nasip ve müyesser eyle!.... Bizleri de şükrünü eda eden kulların zümresine ilhak eyle!... Günahlarla kararan kalplerimizi tövbelerle cilala, kalplerimizi sana çevir!... Malayaniden uzak eyle!... Rahmeti ve azameti kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük olan Allah’ım… Üzerimize gelmekte olan belaları, isyan ve şerleri geri çevir, kaza oklarına kalkan ol!... İçinde bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesi’nin bulunduğu, kulların açlıkla imtihan edildiği mübarek ramazanda sevap heybemizi doldurmayı bize nasip eyle!... Tövbelerin kabul olduğu aydır Ramazan… Bizler de bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlardan dolayı tövbe ediyoruz, pişmanlık duyuyoruz, tövbelerimizi kabul ve makbul eyle!... Tesbih, tehlil ve tekbirin dillerden gönüllere aktığı bu ramazan günlerinde bizi rahmet kanatlarınla kuşat!... Sen hakim-i mutlaksın... Şeytanın nefsimizi üzerimize saldığı bu imtihan dünyasında bizi bize bırakma Allah’ım!... Senin her şeye gücün yeter. Âmin… Âmin…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |