Umutlar, tersine çevrilmiþ anýlardýr. -Anonim |
|
||||||||||
|
Tanrýça yaþamýnda Ana Erkil kurallarla çocuðun dayýsý adýyla kimlik kazanmasý, diðer tüm sosyal ve siyasal yapýlarý belirleyen düþüncelerin temeli demektir. Bu kimlik, erkek egoizmindeki sahip olma bencilliðini frenlerken, erkek ve kadýnýn biyolojik, cinsel dengesizliðini de eþitleyen bir kültürdür. Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim dönemine kadar, inançsal açýdan doða ve insanýn somut yaratýcýlýðýndan baþka bir þeye inanmadýlar. Tek Tanrýcý masallarýn ortaya çýkýþýna kadar, Tanrýçalar toplumu yönetip idare ederken, ortak üretim ortak tüketim kültürüyle insanlýðý ve yaþamsal deðeri büyüttüler. Ne zaman erkek egeoist (Ata Erkil) düþünce topluma hakim oldu, her türlü çirkeflik kutsal tanrý emri adýyla günümüze kadar yaþamý zehir etmiþtir. 12 bin yýllýk Ana Tanrýça kültürüyle ekonomi, sosyal, siyasal yapýda meydana gelen yoðunlaþma, kadýnlara yardýmcý olacak erkeklerin görev almasýný zorunlu kýlýyordu. Yardýmcý erkekler ilerleyen aþamalarda Kral Tanrý görevine kadar yükselmiþlerdi. Sümer Uygarlýðý, Babil, Asur, Keldani, Lidya, Hitit, Hatti, Elam, Med ve Helen gibi toplumlarda, Ana Tanrýçalar ile Kral Tanrýlar ortaklaþa yönettiler toplumu. Neolitikle tarým, aile düzeni, hayvancýlýk, el sanatlarý, hekimlik, öðreticilik ve adalet gibi insani yaþamý var den ilk bilim insanlarýnýn, Ana Tanrýçalar olduðu gerçeðini böylece öðreniyoruz. Giderek ailelerin büyük kalabalýklara dönüþmesi, zorunlu ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda daha fazla insan gücüne ihtiyaç duyuluyordu. Bu döneme kadar Ana Tanrýçalar, Ýç Evlilik (Endogomi) þeklinde Ana Erkil kurallarla, insan gücü açýðýný kapatmýþ olsalar da bu da yeterli gelmemiþti. Ýlerleyen her süreçte sosyal ihtiyaçlar ve ekonomideki çeþitlenme, yeniden insan gücüne ihtiyacý doðurmuþtur. Ýkinci bir çözüm olarak Ana Tanrýçalar, Dýþ Evliliklere de (Egzogomi) onay verip, daha fazla çocuk sahibi olunmasýyla mevcut açýk kapatýlmaya çalýþýlmýþtýr. Sosyal, ekonomik güvenlik vb. alanlardaki geliþmeler hýzlanýrken erkeðin aileye, topluma hükmetmesini önlemek amacýyla, Ana Tanrýçalar Ana Erkil düzenin temel kuralý olan çocuklarýn dayýsý adýyla kimlik kazanmasýný, hiçbir þekilde deðiþtirmek istemiþlerdir. Çünkü bugün de o gün de analara en sadýk kiþi erkek kardeþlerdir. Çocuklarýn dayýsý yerine, babanýn adýyla kimlik kazanmasý demek, erkeðin biyolojik babalýk ve mülkiyete sahiplenme egosuyla, aile ve topluma hükmedip yaþamý zehirleyeceklerinden emindiler. Ana Tanrýçalýk dendiðinde, Baba Erkil yapýnýn insanlýðýn mantýðýna zorla empoze ettiði gibi, görünmeyen ne olduðu nerede olduðu bilinmeyen, her þeyi var eden Allah þeklinde soyut bir kültür, inanýþ kesinlikle deðildir. Ana Tanrýçalýk her þeyden önce bir insandý, tarýmý, aileyi ve bunlarla bütünleþen kültürlerin gözle görülen gerçek yaratýcýsýdýr. Daha ileri gidersek ilk tabip, öðretmen, hukukçu, ana ata, yönetici ve devlet baþkanlarýdýr. Tanrýçalarýn yaratýcýlýklarý bunlarla da kalmayýp, savaþ durumunda barýþýn, adaletin en büyük temsilcisiydiler. Yaklaþýk M.Ö.1000 yýllarýndan itibaren, Tek Tanrýcý Kral peygamberlerin güçlenerek ortaya çýkmasý kadýnlarýn tümünü, erkeklerin yoksul olanlarý aþaðýlanýp hayvanlar gibi alýnýp satýlan köle konumuna getirildiler. Allah'ýn temsilcisi Peygamberler; egoist, bencil Ata Erkil düþünce üzerine var olduklarýndan, kadýnlarýn zeka, duygu, fizik, güzellik, cinsel çekiciliði, en büyük sömürü, iktidar kaynaklarý olmuþtur. Baþta Hz. Ýbrahim olmak üzere Ýsak, Ýsmail, Yakup, Davut, Süleyman, Yusuf, Masa, Ýsa, Muhammed ve ardýllarý, yalancý tanrý hikayeleriyle yüzlerce kadýný hareminde seks kölesi yapmýþlardýr. Tanrýçalar onca bilgi ve tecrübeye raðmen; bu hileci peygamberlere nasýl aldandýklarýný, kadýn ve erkeði biyolojik, psikolojik, fizyolojik ve sosyal açýdan inceleyerek anlayabiliriz. Kadýnlar her þeyden önce yaratýcý (Doðuran) bir insandýr. Bu en doðal görevini yerine getirebilmesi için, her ay düzenli adet (Regl) görmesi, en az bir hafta ruhsal, fiziksel açýdan yorgunluklarý, bir eksiklik olarak görülmemeliydi. Tek Tanrýcý peygamberler, baþta kadýnlarýn bu doðal durumunu çirkin egoist emellerine alet ederek iþe baþlamýþlardýr. Ýkinci sýrada ana rahmine düþen bebeðini saðlýklý doðurup, beslenme ve büyümesi için hamilelik dönemi de dahil, þartlara göre en az beþ yýl bebeðin öðretmeni ve koruyucusu olarak yakýnýnda kalmasý. Bu yüzden kadýnlarýn diðer iþlere fazla zaman ayýramamasý, Ata Erkil egoist erkeklerin bunu da büyük bir egoist fýrsata çevirmiþlerdir. Fizik ve duygu olarak doðanýn en güzel þekilde yarattýðý kadýnlar, erkekleri her zaman cinsel zaafa uðratan etkili bir çekiciliðe sahip olmalarýný dinci, kapitalist Ata Erkil anlayýþ, yaþamýn her alanýnda hunharca kullamaktalar. Bilindiði gibi kadýn olmadan, erkeklerin en ufak iþi düzgün, temizce yerine getiremeyiþi, kadýnlarý önemli kýlsa da, peygamberler yalancý kutsal masallarla, kadýnýn bu özelliðinin üzerini kapatýp, sýrf namusun sorumlusu bir kuklaya dönüþtürmeleri. Düþünce yoksunu, tarihi öðrenme özürlü cinsiyetçi erkekler, bugün kendisine insan gözüyle bakýp çocuklarýyla temiz bir yuvada sýcak yemek yiyebiliyorsa, piþirilerek yenen yemeði icat eden Aþnan, Aþaret ve Demeter gibi Ana Tanrýçalar sayesindedir. Ýnsanlar yiyeceklerini piþirmeden sürekli çið þekilde tüketseydiler, hazýmsýzlýk yüzünden çeþitli hastalýklara yakalanýp belkide insan nesli tükenmiþ olacaktý. Hz. Ýbrahim ve kan baðýndan olan Yahudi, Arap, Asuri, Keldani kabileler, Hz. Ýbrahim'in arkasýndan gitmekle kalmayýp, Hz. Musa'nýn icat ettiði Yahudilik Diniyle, baþta bu topluluklarýn kadýnlarýnýn yaþamý adeta mezara gömülmüþtür. Ayný yolu devam ettiren Hz. Ýsa, Hz. Muhammed ve bu dinlerin temsilcileri, insan psikolojisindeki þu noktalarý kullanarak, Ana Tanrýçalarý pasifize etmeyi baþarýrken, neredeyse tüm dünya kadýnlarý köle ve metalaþtýrýlmýþtýr. 1- Kadýnlarýn doðumdan kaynaklý, geçicide olsa birçok iþten elini çekmek zorunda kalýp, uzun yýllar çocuðuna bakmasý, kadýnýn aleyhine kullanýlan silaha dönüþtürülmesi. 2- Kadýnýn güzel ve çekiciliði, hem erkeklere karþý hem de ticarette en büyük silah olarak kullanýlmasý. 3- Kadýnýn barýþçý ve zarif yapýsýndan kaynaklý, evin dýþýndaki iþlerde çalýþmasýnýn doðru olmadýðýný ileri süren dinci ve kapitalistler, ev ve iþ yerlerinde istedikleri gibi çalýþtýrýp kullanmalarý. 4- Kadýnýn çekiciliðini koruma adýyla namus bahanesi yaparken, erkeklere karþý cinsel sürükleyici meta olarak kullanmalarý, kadýný insan olmaktan çýkarmýþtýr. 5- Erkeðin fizik gücünü ve sürekli yarýþçý karaktere sahip olmasýný dinci ordulaþmayla kutsallaþtýrýp, kadýn ve maddi varlýklarý ganimet sayýp askerleri savaþa özendirmesi. 6- Kadýnlarda dahil insanýn maddi ve güçten korkma psikolojisini askeri, ekonomik ve de kutsal dini hikayelerle destekleyip, Azrail'in kýlýcý gibi kadýnlarýn üzerinde kullanýlmasý, Ana Tanrýçalarý tarihin derinliklerine gömen, insanlýk dýþý bir anlayýþ ve yaþam biçimidir. Ata Erkil dinci ve kapitalistler; sýralamaya çalýþtýðýmýz noktalarla birlikte, kadýnýn barýþçý ve sevecen psikolojisini iðrenç bir þekilde kullanmaktan utanmadýlar. Ve kadýný namus malzemesi yaparken Çok Eþli, (Pologomi) sözde Tek Eþli (Monogomi) muta, din ve resmi nikahlarla istediði gibi alýp satýlan, ticaret malýna dönüþtürdüler. Buna hâlâ karþý çýkmayýp peygamber, Þeyh, hacý, hoca, din ve kapitalist zengin maskaralarýn arkasýndan giden kadýnlar þunu bilmelidirler. Adeta sinir, duyu ve düþünme organlarý alýnýp, edilgen canlý metadan baþka bir deðerlere sahip deðillerdir. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |