Ýstanbul vatanýmýzýn milletimizin göz bebeði bir þehir. Daha doðrusu göz bebeði bir þehirdi eskiden. Bir zamanlar Mega þehir diye anýlan þimdilerde ise baþta trafik ve çarpýk kentleþme gibi bir çok sorununu çözememiþ bir Mega Köy artýk Ýstanbul benim gözümde. Geçenlerde yaðan yaðmur þehirde ki alt yapýnýn ne kadar yetersiz ve yavan olduðunu da gözler önüne serdi. Televizyonlarda yaþananlarý gördükçe, insanlarýn o çaresiz hallerine bakýp da vah vah dememenin imkaný yok...





Þimdiye kadar Ýstanbul'da belediye baþkanlýðý yapmýþ insanlar, siyasetçiler televizyonlara bakýp da sular içinde yüzen ve botlar ile kurtarýlmayý bekleyen insanlarý gördükçe utanmalýsýnýz kendinizden ve Ýstanbul halkýndan. Kalabalýk, kalabalýk ve yine kalabalýk. Bir þehirde bu kadar insan yýðýlýrsa o þehirde hele de saðlam bir belediyecilik anlayýþý yoksa, o þehrin insanlarýnýn büyük bölümü o þehirde yaþamýyor sürünüyor demektir. Daha gecekondulaþmanýn önünün bile tam alamamýþ bir belediyecilik anlayýþý. Nereye kadar sürer bu o da belli deðil...





Bayram öncesi þehirden çýkmaya, tatil yörelerine gitmeye çalýþan insanlarý gördükçe içim parçalandý gerçekten. Otobüs terminalinde sinir katsayýlarý tavan yapmýþ bir dolu insan. Bir buçuk iki saatlik Bolu þehrine insanlar on iki saatte vardýklarýný söylüyorlardý. Televizyonlarda hiç boþuna reklam yapmasýnlar bu siyasiler. Ben gördüklerime duyduklarýma mý inanayým, yoksa o düzeysiz siyasetçilerin Ýstanbul'u þöyle kalkýndýrdýk, Ýstanbul'a böyle çað atlattýk palavralarýna mý inanayým? Düþünün bir kere böyle çarpýk þehirleþmenin olduðu bir yere Olimpiyat düzenlemesi için Uluslararasý Olimpiyat Komitesi þans verir mi? Verirse yazýk eder...





Ýstanbul gibi bir þehre seksen yüz kilometre metro hattý yaptýk diye kimselere hava atmayýn. Gidin de dünyanýn büyük þehirlerinden Paris'e, Moskova'ya, Berlin'e bir bakýn hem onlar bu metro hatlarýný on on beþ sene önce deðil seksen yüz yýl önce yapmýþlar. Üstelik de bizimkilerin uzunluk olarak on katý, yirmi katý. Dýþ ülkelerde ve o baþkentlerde yaþayan bir sürü dostlarýmýz, arkadaþlarýmýz var. O büyük þehirlerin hiç birinde þiddetli yaðmur yaðdýðý zaman her hangi bir yeri su basmýyor, dereler, ýrmaklar taþmýyor, insanlar þehirde plastik botlar ile gezmiyor.





Belediyelerimiz ve onlarý yönetenler bizleri ne zaman vatandaþ yerine, insan yerine koyup da hizmetleri tam, eksiksiz olarak yerine getirecekler, ya da biz göremedik ama çocuklarýmýz belki görür mü diyeceðiz ilerleyen yýllarda. Benim fazla umudum da yok bu konuda. Bir siyasetçi Ýstanbul gibi bir þehirde belediye baþkaný olmak için propagandaya milyonlar harcýyorsa, boþa da yapmýyordur bu harcamayý. Ne zaman ki siyaset bir rant aracý olmaktan çýkýp bir hizmet yarýþýna dönerse iþte o zaman Türkiye ilerleme yoluna girmiþ demektir her konuda. Allah baþýmýza liyakatli yöneticiler seçmemiz için bize güç versin. Yoksa ne Ýstanbul ne Ankara ya da baþka þehirler hep Mega Köy olarak kalmaya devam eder gider...