Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Bu mu Türk Toplumu? Bu tipler bizim toplumumuzun insanları olabilir mi? Hiç normal evlerde ya da gecekondularda geçen dizilere, fakirliği, yoksulları anlatan dizilere rastladınız mı? Rastlamadınız, bundan sonrada rastlayamazsınız. Olaylar mutlaka bir holdingin ya da büyük bir şirketin çevresinde, havuzlu lüks villalarda geçiyor... Normal görünüşlü bir insana denk geldiniz mi, bu dizilerde? Gelmemişsinizdir, gelemezsiniz. Erkekler bir başka yakışıklı, kızlar bir başka güzel, adeta afeti devran, tornadan çıkmış gibi. Bunların içinde normal bir vatandaş görünümünde olup da oynayan bir tane insan var mı? Dizilerin isimlerinin bile ne kadar itici olduğunu fark etmiyor musunuz? Yasak Elma, Kızılcık Şerbeti, Taçsız Prenses, Gecenin Ucunda, O kız, Yalı Çapkını vs... Bir çok dizide entrika, birbirine madik atma, birbirini boynuzlama, almış başını gidiyor. Kimse bunlara dur demeyecek mi? Adeta aile kavramımız ile alay ediyorlar fütursuzca... RTÜK neden devreye girmiyor? Benim kanıma dokunuyor şahsen. Sizin dokunmuyor mu? Bir müddet sonra bunları seyreden gençlerimize, çocuklarımıza bunlar, dizilerde yaşananlar, sanki normal şeylermiş gibi geliyor... Nasıl ki Kemal Sunal filmlerinde sistemli olarak Şaban ismini değersizleştirdilerse, ''Ki aslında mübarek bir isimdir.'' şimdi de aile değerlerimize saldırıyorlar... Devlet kanallarında ya da özel kanallarda hiç normal bir mekan gördünüz mü? Bir dizide olsun abdest alan ya da yemeğe besmeleyle başlayan, Kur'an okunan, namaz kılınan bir bölüm gördünüz mü? Çok nadir belki bir iki istisnası vardır... Varsa bile bana denk gelmedi... İçkiyi sigarayı buzluyor, karartıyor göstermiyorsunuz, ne güzel, ama gel gör ki mafya dizilerinde silahlarla yüzlerce insan öldürülmesini, işkence yapılmasını, çocuklarda dahil her yaştaki insanlara göstermekte beis görmüyorsunuz... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu... Anneler babalar, çocuklarınızı, çocuklarımızı koruyalım, böyle saçma sapan televizyon program ve dizilerinden. Yoksa nesilleri kaybetme tehlikesi içerisindeyiz, sonrası ise toplumsal bunalım ve çöküntüye doğru götürecektir hem bizleri hem de çocuklarımızı...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |