Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Karanlığı gece ile gündüzü bir birinden ayıran fark olarak tanımlamamız mümkündür. Geceden gündüze geçişimiz gözümüzü uykudan güneşin doğuşuna açmamız vasıtası ile meydana gelmektedir. Biz gece ile gündüz arasındaki farkı kavrayamazsak yaşamımızı bir düzene sokmamızın mümkünatı yoktur. Gece ile gündüzü birbirinden ayırabilmek için azimli olmaktan bir an olsun vazgeçmemeliyiz. Azimli davranışlar sergileyemezsek elimize geçirdiğimiz fırsatları da geri tepmiş oluruz akıllardan çıkarılmaması icap eden gerçektir. Yalnız iki türlü karanlık olduğunun da bilinmesi hayatın en önemli şartlarından bir tanesidir. İnsanlara en çok acı çektiren karanlığın ikincisi olan yüreklerde yer bulan yaşama sevgisinden mahrum bırakan türüdür. Geceyi gündüzden ayıramamamız halinde ne bir pusula nede bir rehber bizi içerisine düşmüş olduğumuz bu girdaptan kurtarabilir. İçerisine sürüklenmekte olduğumuz karanlığı bertaraf edebilmek için mümkün mertebe azmimizden ödün vermememiz yapmamız gereken en önemli şeydir. Ben her daim topluma yararlı olmak açısından gece görülen karanlığın hayatlarında yer bulmasını öneririm. Çünkü gecenin insanların yaşamını aydınlatacağını bildiğimiz bir gündüzü vardır. Ama unutulmaması lazım gelen şudur diğer karanlığı sonlandıracak bir ışığın görünmeyeceği de ömür boyu göz önünde bulunan en önemli hakikattir. Yaşamlarını alt üst eden ikinci türü tercih ederlerse bir boşluğa düşüp kurtulamayacaklarından emin olmalarını da bilmeleri lazım gelmektedir. Eğer önlerine gelen çukuru görmeden dikkatsiz adımlar atarak yolda yürümekte ısrar ederlerse dipsiz bir kuyuda kalmamak için uğraş vermeleri gerekecektir. O gayrete girilmezse sonuna ulaşılacağı düşünülen boşluktan kurtuluşa erişmeyi hayal bile etmemek doğru olan tek şeydir. Gündüzden geceye geceden gündüze geçmek çok kolay görünür. Fakat sonsuza kadar gece ile baş başa kalmanın zorluğu anlatılmaz yaşanır denecek kadar farklı bir durumdur. Bahsettiğim farkındalığın içerisine düşüp kaybolmanın her daim insanların elinde olduğunu bilmesi gerektiğidir. Ben karanlığın ikinci türüne atılan ilk adımın cehalet olduğunu düşünenlerden olduğum için tercihte bulunurken kırk ölçüp bir yapılmasının doğru olduğunu yazmakta olduğum her cümlemde ifade ediyorum. Önerilerimin dikkate alınmaması halinde yapılan yanlışlar yüzünden uğranılan kayıpların farkına varıyorum. Ve bu kayıpları gördükçe yine haklı çıktım demek beni inanılmaz derecede kahrediyor. Hesapsız atılan adımlar yüzünden çıkışını bulamayacağınız bir yolun sizleri beklediğini hiçbir zaman unutmamalısınız. Adımlarınızı atarken dikkatli olmadığınız takdirde başınıza gelecek olan her türlü zorluğun yakanızı bırakması nerede ise imkansız bir hal alır. Onun içinde önünüze tutulan ışığı görmezden gelerek dönülmez yollara kapı açılmasına müsaade etmemeniz en doğru olanıdır. Eğer tercihlerinizi yanlışlar üzerine kullanmakta ısrarcı olmaya devam ederseniz düştüğünüz karanlık içerisinde boğulacağınız aşikar. Bazı insanlar vardır cesaretle önüne bakmamayı birbirine karıştırır. Biz buna bir nevi küçük dağları ben yarattım havasında hareket ederek büyük kayıplara uğramakta diyebiliyoruz. Her zaman her yerde nelerden olabileceğimizi düşünerek yolumuzu çizmemiz bizim için en doğru olanıdır. Karanlıktan kurtuluş için insanın önüne cesaret adı verilen bir ışık tutulmaktadır. Kalplerin kararmasını ve korkaklığın yok edilmesini sağlayabilmek için bu ışığa her zaman ihtiyacımız olacaktır. İhtiyaçları görmezden gelmemiz bizleri yaşamımızda bir daha elde edemeyeceğimiz fırsatlardan olacağımızın göstergesidir. Elimize verilen bu ışığı kullanmayıp bizim bildiğimiz yol doğru diyerek burnumuzun dikine gitmemiz yüzünden telafisiz kayıplar vereceğimizi de aklımızdan çıkarmamamız icap etmektedir. Gece karanlığı içinde nefes aldığımız hayatta yersiz korkulardan etkilenmememiz gerektiğini gösterir. Birde gece karanlığını aydınlatan yıldızlar gök yüzünü hayatı anlamlandıran parlaklığı ile süslemektedir. Kaderiniz olmasın dediğimiz karanlığı aydınlatan bir ışık görülmediğini de göz önünde bulundurmamız büyük bir önem arz etmektedir. fakat diğer karanlık çıktığımız yolda cesaretimizi kaybetmemizde en büyük etkendir. Cehaleti hayatımızdan söküp atmayı düşünmezsek gözümüzde yaş bırakmayacağını bildiğimiz karanlıkla vedalaşmamız imkansız bir hal alacaktır. Onun içinde yapmamız lazım gelen bir şey var cehaleti hayatımızdan çıkarabilmek için elimize verilen en güzel ışığı ilimi kullanmalıyız. Dönülmesinin mümkünatı olmayan yola girilmesine bir diğer nedende insanların içinde büyüttüğü hırsıdır. İçimizde beslemekte olduğumuz hırsımız çıkmış olduğumuz yolda koşmamamız için büyük bir engel teşkil etmektedir. İnsanlara anlatmak istediğim sizleri karanlığa sürüklemekte büyük rolü olan en önemli iki şeyi cehalet ve hırsı hayatınızdan çıkarmaktır. Sizler vazgeçilmez olduğunu düşündüğünüz manasız hırslarınız ve kafalarınızda meşguliyet yaratan cehaletle vedalaşmadığınız takdirde karanlığın sonunda sizi beklemekte olan ufkunuzu aydınlatacağına inandığınız ışığa ulaşmanızın mümkünatı yoktur. Hayatınızı mahvettiğini düşündüğünüz karanlıkla vedalaşmak istiyorsanız elinize verilen pusulayı en doğru şekilde kullanmaya devam edin. Gözünüzü uykudan güneş ışığına açıp karanlıktan kurtulmak yine kendi elinizde olan bir şeydir. Hayatınızı aydınlığa kavuşturan en parlak ışık olan ilim adlı güneşin hiçbir zaman batmasına müsaade etmeyin. İnsana gece karanlığı da gündüz aydınlığı da ihtiyaçtır. Fakat cehalet ve hırslarımızın getirmiş olduğu karanlığa bir ömür bizim ihtiyacımız yoktur. Gece karanlığını aydınlatan yıldızlarla sizi hayata küstüren dertlerinizi paylaşırsınız. Ama esareti altına girdiğiniz karanlık yüzünden dert denizinde boğulacağınızı hiçbir zaman unutmamalısınız. Karanlıkların kaderiniz olmasını engelleyerek ömrünüzün sonuna kadar kendinize hayatınızı değiştireceğine inandığınız en büyük iyiliği yapmış olursunuz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |