Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Bir ülkede tapınaklar ne kadar görkemli ve göz alıcıysa, o ülke dinden o kadar uzaklaşmış demektir. Çünkü Tanrı "Yeryüzünü size mescit kıldım" diyerek insanların özel bir tapınağa ihtiyacı olmadığını söylüyor. İnsandan yapılmasını istediği tek tapınak Kabe; o da kıble tayini için. Bu olağanüstü güzel bina yapma saplantısından kurtulup dinin insan yaşantısını düzenlediği kısımlarıyla ilgilenmek gerek. Zira görkemli bir cami yaptırıp hayranlıkla seyretmek, Tanrı'nın merhamet ve sempatisini kazanmaya yetmez. İnsanın inançta önceliği dinin, imanın ve en önemlisi ahlakın gözden geçirilmesi olmalı. Din bir gösteriş aracı değil, yaşam biçiminin düzenlenmesidir. Dünyasını kurtaramamış bir topluluk ahiretini nasıl kurtaracak? Kibirle yapıp seyrettiği binalarla mı? Ülke içinde yardıma muhtaç sayısız insan varken, kendi israflarına kılıf olarak "İtibarda tasarruf olunmaz" deyip devlet malını yağmalıyor ve asgari ücret denilen köle harçlığı verdikleri kişilerden israftan kaçınıp tasarruf yapmaları isteniyor. Bu yüzsüzlüğü ben izah edemiyorum. Mümkünse bana, iktidar yanlısı kişiler izah edebilirler mi? Küçük çıkarlar için kendilerini mezatlarda kapalı ihale usulü satan yazar çizer takımı ve bürokratlardan söz etmiyorum. İktidarı sabitleyen paryadan söz ediyorum. Bir yanda eşsiz sanat eseri heykelleri ve resimleri yok edenler, diğer yanda heykel yapma bahanesiyle ilkel çağ resimlerinden daha ucube şekilsizlikler yapanlar... "Sizin ilahınız para, kitabınız liberal ekonomi kitabı mı?" diye sormak geçiyor içimden. Ama sormuyorum. Çünkü verecekleri cevap değil, yaygara çıkarıp konuyu sapıtmak olacak. Ben de biraz konuyu saptırdım mı, diye içimden geçirdim, ama saptırmadım. Bir zaten bir ahlaksızlığın saptamasında bulunuyorum, dolayısıyla aynı konuyu irdelemeyi sürdürüyorum. Mustafa Kemal Atatürk "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" demesini bu zihniyet ya yanlış anladı, ya hiç anlamadı. Sanat, ihale usulü birilerine para kazandırıp, gerçek sanatçıları susturmak ve yok etmek olarak algılandı ya da böyle algılanmak bu zihniyetin işine geldi. Ey Türk milleti! Bir toplumda, ahlaksızların yönetimde yer almasına fırsat vermemek gerekiyor ki, huzur ve refah vuku bulsun. 13 Mart 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |