(Avdet: Dönüþ, geri gelme; Ýng: Advent; Fr: Avènement)
Ýsrailli tarihçi Prof. Shlomo Sand 2008’de yazdýðý “Yahudi halký nasýl icat edildi” kitabýnda Ýsrail’deki devlet düzeninin demokrasi deðil, “etnokrasi” olduðundan söz eder. Yani belli bir etnik grubun, ya da ýrkýn egemen olduðu bir sistem. Oysa, 2018’de “Temel Yasa” nýn Ýsrail’de yürürlüðe girmesiyle etnokrasi “Jews/non-Jews” ayrýmýnýn net bir þekilde yapýldýðý ve Yahudi ýrkýndan gelenlere özel ayrýcalýklarýn tanýndýðý apartheid bir yönetime dönüþtü.

Ýsrail’in Anayasasý olarak Knesset’te kabul gören bu yasaya göre “Yahudiler ve Yahudi olmayanlar” ayrýmý net ve açýk bir biçimde yasada yer aldý. Temel Yasa, Ýsrail'i "Yahudilerin tarihsel anayurdu" olarak tanýmlýyor ve "Yahudilerin ülkenin kaderini tayin etmede özel ayrýcalýða sahip olduðunu" belirtiyor.

Uluslararasý Af Örgütü, Ýsrail'de yürürlüðe giren bu yeni düzenin yerel halk üzerindeki baský ve sindirme politikalarýný analiz etmiþ ve kapsamlý bir raporu 1.2.2022 tarihinde yayýmlamýþtýr. Rapor bölgesel parçalanma; Apartheid ve denetim; toprak ve mülkün mülksüzleþtirilmesi; ekonomik ve sosyal haklardan yoksun býrakma uygulamalarýný içeriyor. Örgüt, Ýsrail’deki düzenin Apartheid olduðu sonucuna varmýþ, bu insanlýk dýþý düzene son verilmesi için uluslararasý toplumu bu ülkeye baský yapmaya çaðýrmýþtýr.

Ancak, bu çabalarýn hiçbir bir sonuç vereceðini sanmýyorum. Zira, görünen ve anlaþýlan o ki artýk tehdit altýnda olan sadece non-Jews ve Filistinliler deðil: Tüm insanlýk tehdit altýndadýr. Öyle ki, ABD ve Avrupa Birliðinin koþulsuz desteklediði bu Apartheid-Siyonist sistem yavaþ yavaþ Avrupa’ya ve tüm dünyaya ihraç edilebilecektir. Böylece zamanla Avrupa Birliði aþýrý saðýn da güçleneceði Apartheid-Siyonist bir birliðe dönüþebilecektir. Bunun iþaretlerini Bush’un 2008’deki vaazýnda (!), 5.12.2019’da Siyonizm’i eleþtirmenin Antisemitizm gibi yasal suç sayýlmasýnýn Fransýz Meclisinde kabul edilmesinde, Zelenski’nin Ukrayna’yý Büyük Ýsrail yapma hayallerinde görmekteyiz:

BUSH’UN VAAZI !
George Bush’un 2008’de Ýsrail’in kuruluþunu Tevrat’taki kehanetlere ve Ýbrani peygamberlere dayandýrmasý bu tehlikeli gidiþatýn ilk adýmlarýndan biri olmuþtu. 15 Mayýs 2008’de Bush'un Ýsrail’in 60.cý kuruluþ yýldönümünde Kudüs'te verdiði vaazýn (!) özeti þöyle :

“Önemli bir olayý kutlamak için toplandýk. Bu, seçilmiþ halk Yeretz Yisrael için vatan olan topraklarda Ýbrahim, Musa ve Davut'a verilen eski bir vaadin gerçekleþmesidir. Dostluðumuzun kaynaðý Kutsal Kitap baðlarýna dayanýr. W. Bradford 1620'de peygamber Yeremya’nýn sözlerini aktarýyordu: "Gelin, Allahýn sözünü Siyon'da ilan edelim."

Ýsrail, Kutsal Topraklarýn kalbinde geliþen bir demokrasi inþa etti. Ülkemin Ýsrail hayranlýðý bununla da bitmiyor. Aðlama Duvarýna dokundum, dua ettim. Ve bugün erken saatlerde, cesaret ve fedakarlýðýn bir anýtý olan Masada'yý ziyaret ettim. Bu anýtta Ýsrail askerleri “Masada bir daha asla düþmeyecek” diye yemin ediyor. Ýsrailliler: Masada bir daha asla düþmeyecek ve Amerika sizin yanýnýzda olacaktýr.

Birleþmiþ Milletler'in rutin olarak Orta Doðu'daki bu en özgür demokrasiye karþý dünyadaki herhangi bir milletten daha fazla insan haklarý ihlal kararý çýkarmasýný bir utanç kaynaðý olarak görüyoruz. Sizler Vaat Edilmiþ Topraklarda Ýbrahim, Ýshak ve Yakup'un mirasýný koruyan, milletlere ýþýk olan modern bir toplum kurdunuz. Ve bu sonsuza dek sürecek ve her zaman ABD'nin yanýnýzda olacaðýna inanan güçlü bir demokrasi kurdunuz. Allah sizleri kutsasýn.”


SÝYONÝZMÝ ELEÞTÝRMENÝN ANTÝSEMÝTÝZM OLARAK KABUL EDÝLMESÝ
Fransa'da, Siyonizm’i eleþtirmenin Antisemitizm gibi suç sayýlmasý önerisi bir çok bilim insaný ve 127 Yahudi akademisyenin karþý çýkma çaðrýsýna raðmen 5.12.2019 tarihinde parlamentoda kabul edilmiþti. Macron'un partisi (LREM) tarafýndan yapýlan teklifin kabul edilmesiyle, Uluslararasý Holokost Anma Ýttifakýnýn (IHRA) Antisemitizm tanýmlanmasý da onaylanmýþ oldu. Fransýz parlamentosu Antisemitizm tanýmýný Siyonizm karþýtlýðýný da kapsayacak þekilde geniþletti. Böylelikle siyasal ve ýrkçý bir doktrin olan Siyonizm bu yasayla korunmaya alýnmýþ oldu. Akademisyenlerin tasarý yasalaþmadan önce Macron’a gönderdikleri ve yayýnladýklarý bildiri özetle þöyle:

“Yahudi tarihi konusunda uzman olan biz Yahudi akademisyenler bu yasaya karþýyýz. Antisemitizm ve ýrkçýlýðýn bütün türlerini birer tehdit olarak görüyoruz. Ancak, bu yasa tasarýsý Siyonizm karþýtlýðýný Antisemitizmle eþ deðer saymaktadýr. Netanyahu kendi politikasýna karþý olan her hareketi ve sözü antisemit olarak tanýmlýyor, Anti-Siyonizm ile Antisemitizmin iliþkilendirmesini savunuyor. Ancak, Antisemitizm Ýsrail’i savunmak için bir bahane olarak kullanýlýyor. Holokost kurbaný birçok insan anti-Siyonist’ti. Ýsrail hükümetinin çabalarýnýn Fransa’da siyasal destek bulmasý kaygý vericidir. Fransa Meclisini Antisemitizm ve her türlü ýrkçýlýkla mücadele etmeye, ancak Ýsrail Hükümetine iþgal ve ilhak etme programýna karþý çýkmaya davet ediyoruz.”

Bir devletin politikalarýný eleþtirmenin ve Antisiyonist olmanýn Yahudi düþmanlýðý anlamýna gelemeyeceðini belirten akademisyenler ayrýca yasa tasarýsýndaki ‘Ýsrail’in varlýðýný eleþtirmek, Yahudilerden oluþan bir toplumu eleþtirmektir, bu da Yahudilere karþý iþlenen bir nefret suçudur’ tümcesini de mantýksýz ve çok sakýncalý bulduklarýný, zira ülke nüfusunun % 20’sinin Müslüman ve Hristiyanlardan oluþtuðuna dikkat çektiler. Tabi tüm bu uyarýlara kimse kulak asmadý. Böylelikle Ýsrail’deki Apartheid-Siyonist düzen dokunulmazlýk zýrhýyla koruma altýna alýnmýþ oldu. Bunu Fransa neden yaptý ? Yanýtý çok basit: Zira bu Apartheid-Siyonist model yakýn bir gelecekte Avrupa Birliðine ve tüm dünyaya dayatýlacak. Bunun ön hazýrlýklarý yapýlýyor.

ZELENSKÝ VE AVRUPA BÝRLÝÐÝNÝN HEZEYANLARI
Bu baðlamda en son geliþme 7.4.2022 günü Zelenski’nin -durup dururken- Ukrayna’nýn savaþ sonrasý "Büyük Ýsrail" olacaðýný söylemesi oldu. Önce Macron, sonra Scholz, derken Biden, ardýndan Boris Johnson’ýn 10.4.2022’de; Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya baþkanlarýnýn 13.4.2022’de Kiev’e gelerek Zelenski ile görüþmesi bu yeni Apartheid-Siyonist düzenin somut belirtileri olarak yorumlanabilir. Zelenski’nin sözlerini aynen aktarýyorum:
“Ukrayna kesinlikle en baþýndan beri istediðimiz gibi bir ülke olmayacak. Bu imkansýz. Kesinlikle liberal, Avrupalý bir ülke olmayacak. 'Büyük Ýsrail' olacaðýz. Sinemalarda, süpermarketlerde silahlý insanlar, Silahlý Kuvvetler veya Ulusal Muhafýz temsilcilerimiz olursa þaþýrmayacaðýz. Halkýmýz bizim büyük ordumuz olacak. Geleceðin Ýsviçre'sinden bahsedemeyiz. Kendine özgü görünüþe sahip bir Büyük Ýsrail'e dönüþeceðiz".

Bu söylem, “Büyük Ýsrail” olmayý düþleyen Zelenski’nin Siyonistler gibi Ýbrahim, Musa ve Davut’a verilen tanrýsal vaat ile Ýsrail’in kurulduðuna gerçekten inandýðýnýn açýk bir göstergesidir. Bu inançta olduklarý görülen Bush, Trump, Macron ve Zelenski gibiler için Ýsrail kutsal ve tanrýsal bir devlettir.

Oysa, gerçek yaþamda bu söylem ve hayallerin tümü fanatizm ve çýlgýnlýktýr; psikiyatrik klinik bir vakadýr. Siyasal liderlerin Apartheid-Siyonizm ile sarhoþ olmasý, kendinden geçmesi dünya barýþý için büyük bir tehdittir. O nedenle bu yeni süreçteki olasý geliþmeleri a priori öngörmeye çalýþmamý bambaþka ve akýldýþý bir dünyanýn insanlýða dayatýlmakta olduðu yolunda bir uyarý olarak kabul edin, komplo teorisi olarak yorumlamaya kalkýþmayýn. Anlaþýldý mý ?
Tüm bu cinnet, patolojik hezeyanlar ve geliþmeler göz önüne alýndýðýnda Apartheid Ýsrail’de þu an yapýldýðý gibi ABD ve Avrupa Birliðinde salt Yahudilerin haklarýný korumak için özel yasalar çýkartýlabileceði; Nazilerin Nürnberg Yasalarýnýn ters yüz edilerek Yahudilerin Allah tarafýndan seçilmiþ üstün bir ýrk ve kutsanmýþ bir millet olduðu ve ýrkýn korunmasý gerektiðinin Hristiyanlara ve tüm uluslara kabul ettirilebileceði; onlara özel ayrýcalýk, dokunulmazlýk ve öncelik verilerek her yerde, her ortamda el üstünde tutulabileceði; Hristiyanlýk ve Ýncil’in jüdaize edilebileceði, Jüdaizm’i veya bu kültürün deðerlerini eleþtirmek, mizah yapmanýn yasalarla nefret suçu ve antisemitizm olarak kabul görülebileceði, aðýr hapis ve para cezalarý uygulanabileceði bir düzene geçilebileceði olasýlýðýný göz ardý edemeyiz. Dünyaya büyük deðerler kazandýrmýþ bir ulus nasýl ki toplumsal bir psikoza kapýlarak Nazilerin peþinden gitmiþse, ayný þekilde insanlýk da bu Nazi taklidi Apartheid-Siyonistlerin peþinden gidebilir.



HOLOKOST’UN YÜCELTÝLMESÝ VE KÜRESEL TAPINMA
Günümüzde adeta küresel bir anma-tapýnma törenine dönüþmüþ olan ve istismar edilen Holokost ile ilgili bazý olaylarýn abartýldýðýný iddia etmek veya araþtýrmak yasa dýþý nefret suçu ve antisemitizm olarak kabul görmekte, bu suçu (!) iþleyenlere aðýr yaptýrýmlar, hapis ve para cezalarý uygulanmaktadýr. Bugün 14 Avrupa ülkesi baþta olmak üzere Holokost’un inkar edilmesini yasaklayan ülkelerin sayýsý her geçen gün artmaktadýr. Bu kafileye en son 12.4.2022 tarihinde Kanada da katýlmaya karar verdi. Kuþkusuz yakýn bir gelecekte Holokost inkarýna karþý yasa çýkartmayan, ya da Holokost Anma Töreni düzenlemeyen ülkelere karþý çeþitli siyasal ve ekonomik yaptýrýmlarýn uygulanmasý da gündeme gelebilecektir.
Oysa, çoðu Yahudi kökenli olan Raul Hilberg, Richard J. Evans, Pierre Vidal-Naquet gibi uzman tarihçiler ile Timothy Garton Ash, Christopher Hitchens, Peter Singeri ve Noam Chomsky gibi akademisyenler özgür düþünceyi ve araþtýrmayý engellediði için Holokost inkarýný yasaklayan yasalara karþý çýkmýþlardýr. Amerikalý siyasal bilimci Prof. Norman Garry Finkelstein 2000 yýlýnda yayýmlanan “Holokost Endüstrisi” adlý kitabý tarihsel “Nazi holokostu” nun abartýlarak ve yeniden dizayn edilerek Ýsrail’in politikalarýna ve egemenliðine destek vermek amacýyla ideolojik bir araç olarak kullanýldýðýna, kamuoyuna dayatýldýðýna, bu iþin ticari bir kazanç kapýsýna dönüþtürüldüðüne dikkat çekiyor. Ama kimim umurunda ?

Ýþte o zaman Tevrat’ta yazdýðý gibi goyimler “seçilmiþ millet” e boyun eðmek zorunda kalacak; Yahudi ýrkýndan gelenler sanat, müzik, medya, mizah, çizgi roman, çizgi film, sinema, siyaset, din, eðitim, týp, bilim vs her alanda yüceltilecekler -hatta toptan VIP statüsüne bile alýnabilirler- diðer uluslar onlara hizmet edecektir. Kuran ve Muhammet’in öðretisi de Ýbrahim soyunun kutsal, Allah tarafýndan seçilmiþ ve tüm milletlerden üstün kýlýndýðýný onayladýðýndan Ýslam aleminin bu duruma direnmesi beklenemez. Ve yine mesihsel ve Evanjelik hezeyanlarýn kehaneti doðrultusunda Yeruþalim’e 3. Tapýnak inþa edilecek, “daimi yakýlan takdime” ve kurban kesimi baþlayacak. Kurban kesimi Maþiyah gelene kadar sürecek ve sonunda insanlýk Yakup’un (Ýsrail) yolundan gidecektir. Tevrat’ta yazdýðý gibi

“Çok milletler gidecekler, ve diyecekler: Gelin, ve RABBÝN daðý Siyon’a, Yakup’un Allahýnýn evine çýkalým; ve kendi yollarýný bize öðretecek, ve onun yollarýnda yürüyeceðiz. (…) 23 Kadiri mutlak RAB Siyon Daðý'nda ve Yeruþalim'de (Kudüs) saltanat sürdüðü zaman…” (Tevrat - Ýþaya 2:3, 24:23)

Mason, Rotary ve Lions gibi dernekler kamuoyunu ve insanlarý büyük ölçüde böyle bir ortama hazýrladýlar, herkes de bu kývama geldi ve durumu kanýksamýþ görünüyor. Görünen tablo, senaryo ve gidiþat bu yönde. Böylece artýk her taþýn altýnda Yahudi parmaðý aramaya gerek kalmayacak, onlar her taþýn üstünde olacak. Dünyanýn ve insanlýðýn bu hale gelmesi istemiyorsak o zaman BÝR DAHA ASLA APARTHEÝD, BÝR DAHA ASLA APARTHEÝD-SÝYONÝZM, BÝR DAHA ASLA APARTHEÝD-ÝSRAÝL, BÝR DAHA ASLA IRKÇILIK ! demek zorundayýz, hem de çok geç olmadan…