Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Ermeni Apostolik Kilisesi dünya Ermenilerinin büyük bir çoğunluğunun üye olduğu kiliselerden biridir. Hıristiyanlığın diğer mezhepleri tarafından monofizit kiliseler olarak tanımlanana gruba girer. Günümüzde Ermeni Apostolik Kilisesi (Gregoryen), Süryani Kadim Kilisesi (Yakubi), Mısır Kıpti Kilisesi (Koptik), Habeş Kilisesi monofizit görüşte olup her birinin bağımsız kendi Patriği bulunmaktadır. Monofizit inanç İsa'daki insansal ve tanrısal doğanın tek bir özde birleşmesidir. Bu inanca göre İsa doğmadan önce vardı ve tüm evreni ve canlıları yaratan Tanrı’nın ta kendisiydi. Meryem'den doğan çocuk İsa tam bir insan ve tam bir Tanrıydı. Dolayısıyla Meryem “Theotokos” Tanrı'nın annesidir. İsa'daki insansal ve tanrısal yapı birbirinden ayrılamaz: Haç üzerinde acı çeken İsanın salt insansal özü ya da doğası değil, aynı zamanda tanrısal özüdür; yani Tanrı bir insan gibi acı çekmiştir. 451 yılında toplanan Kadıköy (Kalkedon) Konsili monofizitizm tezi kabul edilmemiştir. Bunun üzerine monofizit düşünceyi sabunan Kiliseler toplantıyı terk etmiş, bunlar ilk üç Ekümenik Konsil'in (325 İznik, 381 İstanbul, 428 Efes) kararlarını kabul etmiş, diğer konsil kararlarını tanımamışlardır. İSTANBUL ERMENİ PATRİKHANESİ NASIL VE NE ZAMAN KURULDU ? İstanbul Ermeni Patrikliği 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in fermanı ile kurulmuştur. Şöyle ki: İstanbul fethedilmeden önce Bizans İmparatoru ve Bizans Kilisesi (İstanbul Rum Patrikhanesi) monofizit göürü savunan Ermeni Patrikliğinin kurulmasına izin vermiyorlardı. 451 yılında tüm kiliselerin katıldığı Kalkedon (Kadıköy) Konseyinde alınan dinsel ve yönetimsel kararla gereği Roma Başpiskoposu “Papa” ünvanıyla tek yetke olarak kabul edilmiş, Hristiyanlık öğretisi hakkında tek yetkili olarak da Papalık kurumu tanınmıştı. Ancak, Ermeni Kilsiesi bu kararları kabul etmemiştir. Papalıktan geelen finansal destek kesilince Ermeni Kilisesi bağımsız bir Patriklik oluşturmuş (552), daha sonra Gürcü Kilisesi (Gregoryen Kilisesi) de Papalıktan ayrılmıştır (602). Annesi Rum olmasına rağmen Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra –siyasal taktiklerle olsa gerek- İstanbul’da Ermeni Patrikliği kurulmasına izin verir ve Bursa Episkoposu Hovagim'in Patrik ünvanıyla atanmasını onaylar (1461). Bizans’a ait Samatya'daki Sulu Manastırı da patrikhane binası olarak Ermenilere bağışlanır. Manasırın adı Surp Kirkor Lusuroviç (Surp Kevork) olarak değiştirilir, bazı Bizans kiliseleri de Ermenilerin kullanımına verilir. Daha sonra Ermeni Patrikhanesi Kumkapı'ya taşınır. Bu arada, Cizvitlerin girişimiyle 1740da Vatikan’a bağlı Ermeni Katolik Kilisesi, Kazan (Adana) ilçesinde, 1846’da Amerikalı misyonerler tarafından İstanbul Ermeni Protestan Kilisesi açılır. Bir çok kere yangın tehlikesi atlatan Ermeni Patrikhanesi 1850de Sultan II. Mahmut’un başdanışmanı olan Artin Bezciyan tarafından Patriklik Kilisesi ve binası olarak yeniden inşa edilir. En son 1998de Mesrop Mutafyan Patrik olduktan sonra yapılan bağışlarla Ermeni Patrikhanesi yeniden restore edilir. Günümüzde Patrikhane, Ermeni Apostolik Kilisesi'ne üye Türk Ermenilerinin dini önderliğini yapmakta olup “Türkiye Ermenileri Patrikliği” adını benimsemiştir. Merkezi İstanbul'un Nişanca (Kumkapı) semtindedir. Türkiye Ermenileri Patrikliği özerk olmakla birlikte Ermenistan’ın Eçmiadzin kentindeki ana merkez Ermeni Apostolik Kilisesi’ne bağlıdır. En üst ruhani lider Ermenistan'ın Baş Patrik veya Katolikos olan II. Karekin ’dir. Ermeni Apostolik Kilisesi milli ve Ermenistan devletinin kendine özgü kilisesidir. Kilisenin örgütsel yapısı şu şekildedir: 1.“Kutsal Ana” Baş Patrikliği (Eçmiadzin, Ermenistan), 2. Kilikya (Adana) Kutsal Patrikliği (Beyrut, Lübnan), 3. Türkiye Ermenileri Patrikliği (İstanbul, Türkiye), 4. Kudüs Ermeni Patrikliği (Yeruşalim, İsrail) XIX. yüzyıla gelindiğinde Ermeni Apostolik Kilisesi ve cemaatini yöneten Patriklerin önünde iki seçenek vardı: Ya Osmanlı Devleti'ne bağlı kalmak, ya da, Balkanlardaki isyanların aynısını Anadolu'da başlatarak Ermeni milis ve çetelerini örgütlemek. Onlar İncil’i ve tüm inançlarını bir kenara fırlatıp ikinci yolu seçmekte bir an için bile tereddüt etmediler.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Erdağ Duru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |