Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Kimler yazıp çizmedi ki seni... Kimler senin için günleri günlere ekleyip, bazı zaman geceler boyu uykusuz kalmadı ki? Bir sevgiliye giden yolda en büyük yardımcımızdın sen. Her ne kadar ucu yakılsa da o sevda şiirleri ile dolu mektupların, yine de o ateş sana ulaşmaz mektubun kıyısında köşesinde kalırdı değil mi? Ruhumuz sıkıldığında, içimiz burkulduğunda ya da çok mutlu olduğumuzda, kimi zaman kederlendiğimizde sığındığımız en güvenilir limandın sen. Orhan Veli’nin sığındığı gibi, Attila İlhan’ın sığındığı gibi, Nazım’ın sığındığı gibi, Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın, Köroğlu’nun sığındığı gibi biz de sana sığındık o zor günlerde... Kapından hiç boş çevirmedin... Hakkını helal et eyyyy Şiir! Hakkını helal et. Bizden yana da sana helal olsun, hem zaten bizim sen de ne hakkımız ola ki olsa olsa senin biz de hem de çokça, dağlar, denizler, ırmaklar kadar hakkın vardır... Bizim yüreklerimiz darken sen genişlettin... Bizim gönül gözümüz kapalıyken Tanrının da yardımıyla gönül gözümüzü sen açtın. Yazalım seni dedik zaman zaman, ilham beyler ile esin hanımlar sayesinde... Kimi zamanda kaçtın da kaçtın... Sahi be senin ağırlığın ne kadardır? Kaç okka, kaç dirhem, kaç ton gelirsin sen? Ben ölçemesem de ağırlığını, senin ağırlığını şiirlerini yazıp da cehenneme postalanan diktatörler bizden daha iyi bilir. Senin ağırlığını bir ananın oğluna ağıtında gizlenen hüzünler daha iyi bilir. Senin ağırlığını cephede ki Mehmetçiğe moral vermek için beyaz kağıtlara duygularını inci gibi harf harf dokuyan şairler ve yağız delikanlı Mehmetçikler daha iyi bilir... Dedim ya, hakkını helal et bizlere Şiir... Zaman zaman çok kötü, azıcık kayda değer bile olmayan dizeler yazıp da yayınladıysak, acemiliğimize, toyluğumuza ver. Okumayı ve yazmayı bir arada götürmeyenleri de ki varsa böyle birileri yerden yere vur haklı olarak, inan gıkları bile çıkmayacak. Sen ki bizi insan olarak sevdin, sen ki bizi yücelttin hala da yüceltiyorsun o zaman seni de yürekten, dolu dolu sevenler, yazanlar çizenler iki cihanda aziz olsun... ’’ Şuara’’ ki şairler demek, yüce kitabımız Kur’an dan da bir suredir aslında, gel de ilhamlarla esinlerle, bir ömür güzel geçsin dizelerin o unutulmaz faslında...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |