..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Korku Romaný > Timur KOHEN




2 Ekim 2022
Tüm Iþýklarý Yak!  
5 Numaralý Oda

Timur KOHEN


‘Korkacaksýnýz. Dedi Muhsin. ‘Orada çok daha farklý bir þey var. Bunu siz ve diðer çocuklar da biliyorsunuz. Bahsettiðim þey cin ya da hayalet deðil. Lütfen beni anlamaya çalýþýn. O odada hiçbir zaman hayalet ya da cin olmadý. Onu hissettim. Bu bildiðimiz bir varlýk deðil. Korkmuyor olmak ve yanýnýzda getirdiðiniz sizi koruyacak olan eþyalar sizi terk edilmiþ bir evde, ýssýz bir mezarlýkta ya da perili bir köþkte koruyabilir ama 5 numaralý oda da iþe yaramaz. O odada kalmayýn Asaf Bey. Kendinize ceza vermeyin.’ ‘’Ceza’’ kelimesini söylerken yüzünde acýmasýz bir gülümseme belirmiþti. ‘Yapmayýn. 5 numaralý oda sizi inançlarýnýzla vuracaktýr. Düþüncelerinizi ele geçirip size farkýnda olmadýðýnýz þeyler yaptýracaktýr. Bu gün sizi biraz da bu uyarýlarý yapmak için bekledim. Artýk çocuk deðilsiniz. Ruh kirlendikçe odanýn þiddeti de artar. Çocukken sizi sadece korkutan o þey, artýk size fiziksel olarak da zarar erebilir. Bu oda sizin kitaplarýnýzda yer almazsa bir þey kaybetmeyeceksiniz. Bir hayalet ya da cini baþka bir yerde de yakalayabilirsiniz. Baþka korkunç bir vakanýn olduðu yere gidip yeni bir kitap yazabilirsiniz. Bu odada kalmayýn yalvarýyorum.’


:GFE:
Sene 1957 ’idi. Asker emeklisi, (Sol bacaðý tek kýlýç darbesi ile koparýldýðý için mecburen askerlikten muaf olmuþ) otoriter ve alkolik bir baba ile sürekli baþ aðrýsý çeken bir annenin oðlu olarak Ýstanbul’un varoþlarýnda doðduðundan beri tam 27 yýl geçmiþti. Sonraki yýllarda art arda önce çok sevdiði annesini ve gazi olan babasýný kaybetti. Babasýnýn askeriyeden bir arkadaþýnýn vesilesiyle Büyükada’daki Rum Yetimhanesine yerleþtirildi. Sonraki yýllarda üniversite eðitimini yapabilmek için Rum Yetimhanesinden ayrýlmýþtý. Yetimhanedeyken duygusal çatýþmalar yaþadýðý için depresyona girmiþ, annesi gibi baþ aðrýlarý çekmiþ ancak yine de bir asker olan babasýnýn disiplinli eðitimi sayesinde Ýstanbul Üniversitesi Matematik bölümünü kazanmasýyla birlikte hayatý yavaþ yavaþ deðiþmeye baþlamýþtý. Üniversiteyi bitirip iki yýl kadar asker olarak görev yapmýþ ve sonra istifa ederek yazarlýða baþlamýþtý.

Ýlk kitabý ‘Öteki Sevgili’ ile romantizm türünde edebiyatseverlerin dikkatini çekmenin coþkusuyla ‘Mehtap ve Aþk’ ý yazmýþ ancak bu defa aldýðý olumsuz tepkilerle umudu kýrýlýnca yazým hayatýna bambaþka bir yön vererek korku türünde yazmaya karar vermiþtir. Korku türünde eserler vermesinde Büyükada Rum Yetimhanesinde kalmasýnýn etkilerinin olduðu herkes tarafýndan bilinmektedir.

Asaf Onat, Büyükada Rum Yetimhanesi’nin giriþ kapýsýna bakýyordu. Lobide, o meþhur Ýtalyan sitili takým elbisesi ile yetimhanenin müdürü Muhsin Kýrat beklemekteydi. Uzun ve geniþ omuzlarý sayesinde karþýsýndakine her daim sözünü geçirme üstünlüðü kurardý. Kemikli burnu ve içe göçmüþ yanaklarý hiç deðiþmemiþti. Saçlarý hala siyah ve gürdü. Hiç yaþlanmýyor gibi zamana meydan okuyordu.
Yýllar önce ayrýldýðý yetimhaneden içeriye henüz girmemiþti. Bu tip korkulu yerlerde kalmadan ve paranormal olaylarla mücadele etmeden önce yapmasý gereken ritüeller vardý. Yetimhane kapýsýnýn soðuk ve metal kollarýndan tuttu. Kapýyý ittirerek içeri girmeden önce her zaman yaptýðý ilk ritüeli yaptý. Oranýn havasýný kokladý. Bir çeþit kötü ruh ya da üç harfli taramasý yapmak gibiydi. Kendi ekibinin tasarladýðý elektromanyetik cihazý mutlaka yanýnda götürürdü. Cihaz parlak beyaz ýþýktan, açýk yeþile, koyu yeþile, sarýya, turuncuya ve en sonunda kýrmýzý ýþýða doðru giden bir göstergeye sahipti. Henüz kýrmýzý ýþýðýn yandýðý bir ana rastlamamýþtý. Bundan dolayý cihazýn adýný ‘Red’ olarak koymuþlardý. Açýk alandaki elektrik dalgalanmalarý yakaladýðý zaman, ayný bir metal detektörü gibi hareket ederdi. Ayrýca, olasý bir cin ya da hayalet ortamdaki enerjiyi emerse diye sýcak ve soðuk deðerleri gösteren kýzýlötesi sýcaklýk taratýcýsý da vardý. En büyük hedefi paranormal varlýklarý bilimsel olarak kanýtlayabilmekti.
Red adýný verdikleri cihazýn daha henüz bilimsel olarak ispatlanmamýþ baþka bir özelliði daha vardý; cihaz elektromanyetik enerji yayan (Pirizler, cep telefonlarý, piller vs… hariç) paranormal varlýklarý özel bir bölmeye hapsedebiliyordu.
Türkiye’deki lanetli yerlerde yalnýz ve iletiþim cihazý olmadan (Telefon, telsiz.) kalýrdý. Yaþadýðý deneyimleri bir hikâyeyle kurgular ve okuyucuyla buluþurdu. Þimdi de yýllarýný geçirdiði Büyükada Rum Yetimhanesinde ayný þeyi yapýyordu. ‘Ayný his.’ Dedi sessizce. ‘Her zamanki sýradan yerler gibi.’ Diðer taraftan çocukken yaþadýðý ilginç olayý hala ilk günkü gibi anýmsamanýn ürpertici duygusu tepeden týrnaða kadar ürpermesine neden oldu. Biraz duraksadýktan ve kendini toparladýktan sonra devam etti. Ýkinci ritüeli korkmamaktý. Kapýyý korkusuzca ve yetimhaneye meydan okuyan bakýþlarla ittirdi.

Yetimhanenin müdürü kendisini karþýlamak üzere ayaðý kalktý. Belli ki onu bekliyordu. Aðýr ama kendinden emin adýmlarla ona doðru yürüdü. Tokalaþmak için elini hazýrladý.

Büyükada Rum Yetimhanesine yerleþim yerinden uzaklaþýldýktan sonra adanýn arka tarafýnda ýssýz, ormanlýk ve patika bir yoldan gidilmekteydi. Orada hemen tepenin üstünde devasa ahþap bir malikaneyi andýrýrdý.

Bu ürpertici yer Osmanlý Devleti zamanýnda Rum Patrikhanesi tarafýndan erkek çocuklar için yaptýrýlmýþtý. Ulaþýmýn zor olduðu yere araba ve fayton gidemediði için neredeyse bir saatlik yorucu bir orman yolculuðundan sonra varýlmaktaydý.

Asaf, sað elinde taþýdýðý çantasýný sol eline aldý. Alnýnda biriken terleri sol elinin tersiyle sildi. Müdür elini uzattýðý esnada ahþap merdivenlerle aþaðý inilen kattan ‘Geçti Sevdalarla Ömrüm’ çalýyordu. Dipten gelen þarký ve yetimhanenin uyumu mükemmeldi.

Yetimhanenin emektar müdürü tokalaþmak için elini havaya kaldýrdý. ‘Ýyi günler Asaf Bey.’
Asaf ona uzatýlan eli sýktý. ‘Ýyi akþamlar Muhsin Bey.’ Asaf’ýn boðazýna bir yumru oturmuþ gibi yutkundu. Bu adamý yýllar sonra da görse, cesaret iksiri içtikten sonra da görse korkacaðýný biliyordu. Tam o sýrada annesinden miras kalan baþ aðrýsý bir akýma kapýlmýþ gibi baþýný sardý. Bu duruma aldýrýþ etmedi. ‘Umarým buraya gelmemle ilgili bir problem yoktur!’

Muhsin’in yüzünde diyeceði þeyi nasýl anlatabileceðini düþünen birinin ifadesi belirmiþti. Baþýný anlamsýzca saða sola çevirdi ve söyleyecekleri için vakit kazanmaya çalýþtý. Yetimhane çalýþanlarýndan biri, büyük ihtimalle temizlik iþlerini o takip ediyordu, onlarý gülümseyerek izliyordu. Büyükada Yetim Hanesinde, yetim çocuklarýn olmasý dýþýnda her þey olmasý gerektiði gibi devam ediyordu.

Yazara ne diyeceðini bilemeyen Muhsin haricinde herkes normal görünüyordu.

Müdürden beklediði cevabý alamayýnca ‘Burada kalmam konusunda bir sorun mu var?’ diye soruyu güncelledi.
‘Bu konuyu ayaküstü konuþmayalým. Ýsterseniz, toplantý odasýnda konuþmaya devam edebiliriz.’
‘O odayý 5 numaralý odayý bana verdikten sonra sizinle her yerde konuþurum.’ Cesur davranmaya çalýþýyordu.
‘O odayý size vermeyi tabiki istiyorum ama’ Muhsin Kýrat cümlesini tamamlamadý. Zaten Asaf Onat’ta devamýný merak etmedi. Onun aklýnda 5 numaralý odayla ilgili yazacaðý ilginç þeyler, okuyucunun uðursuz olaylar ve paranormal vakalara karþý duyduðu açlýk duygusunu nasýl tatmin edebileceði düþüncesi vardý. Ekstradan bir cin yakalarsa nihai hedefine de ulaþmýþ olacaktý. O odada geçireceði gecenin onun üzerinde artýk bir etkisinin olmayacaðýndan emindi. Çünkü o böyle þeylere artýk inanmýyordu. Bilimin açýklayamadýðý her þeyi yok sayýyordu. Diðer taraftan Muhsin Bey o odada baþýna gelecek þeylerden gerçekten çekiniyor ve tedirgin oluyordu.

Muhsin bey toplantý odasýna doðru yöneldi. Ve sýrf kibarlýðýný gösterebilmek adýna ‘Ýzin verirseniz çantanýzý taþýyabilirim.’

‘Gayet hafif ve bana cesaret veren eþyalarým var.’ Dedi Asaf.
‘Böyle þeylere inanmanýz bir þey oluþturmuyor mu sizce?’
‘Nasýl bir þey Muhsin Bey?’

Toplantý odasýna varmak üzereydiler. Ýhtiþamlý bir koridordan geçtiler. Kýrmýzý bir halý boydan boya tüm koridoru kucaklamýþtý. Koridorda bulunan oda kapýlarý masif ceviz aðacý ile yapýlmýþtý. Güzel ve ferahlatýcý aðaç kokusu tüm yol boyunca onlara eþlik etti.

‘Yani demek istediðim…’ Sesinde bir kelimeyi aradýðý belli olan bir ton vardý. ‘Yanlýþ anlamanýzý istemem.’

‘Hiç sorun deðil.’ Dedi Asaf.

‘Çeliþki.’ Diye bildi sonunca. ‘Perili, hayaletli yerlerde kalýyorsunuz. Bu deneyimi birde çocukluðunuzu geçirdiðiniz yetimhanede denemek istiyorsunuz. Bunu sýrf cesur olduðunuz için yapmýyorsunuz. Siz böyle þeylere inanmýyorsunuz.’ Toplantý odasýnýn kapýsýný açtý ve onu son derece lüks olan toplantý odasýna buyur etti. Asaf, o odada geçirdiði anlarý anýmsadý bir an. Genelde cezalar bu toplantý salonunda karara baðlanýrdý. En kötü cezadan ise tüm çocuklar altlarýný ýslatacak kadar korkardý. Odanýn ortasýndaki yuvarlak ve görkemli masa hiç eskimemiþti. Masanýn üzerinde Asaf Onat’ýn korku türünde yazdýðý iki kitap vardý. Konuþmasýna devam etti, ‘Ýnanmamanýza raðmen çantanýzda size cesaret verdiðini düþündüðünüz eþyalarla dolaþýyorsunuz. ‘Oysa çocukken tüm çocuklar korkardý. Deri bir koltuðu göstererek oturmasýný rica etti. Gözlerinde derin bir ima vardý.

Asaf, müdürün söylediðini yaptý. Bir taraftan da az önceki soruya nasýl cevap vereceðini düþündü. Diðer taraftan müdürün kitaplarýna ilgi duymuþ olmasý hoþuna gitmiþti. ‘Araç kullanýrken kemer takmaz mýsýnýz Muhsin Bey?’ Gözlerine bakarken hala korktuðunu hissetti. ‘Takarým elbette. Ama bu ayný þey deðil deðil mi?’
Asaf oturduðu koltuða iyice yerleþti. Sýký bir sohbet olacaðýný anlamýþtý. Genelde bu tip korkulu ve lanetli yerlerde kalmaya karar verdiðinde zorlukla karþýlaþmazdý. Ama bazen durum deðiþebiliyordu. Özellikle kamuya mal olmuþ yerlerde yazarýn baþýna kazara bir iþ gelmesinden ya da kitabýnda yazacaðý herhangi kötü bir þeyden etkilenecek insanlar olabileceði için iþi yokuþa süren birileri çýkabiliyordu.
‘Bence ayný þey.’ Dedi Asaf.
‘Yani kaza anýnda kemerinizin takýlý olmasýyla, lanetli bir yerde size cesaret veren eþyalarýnýzýn yanýnýzda olmasý ayný þey mi demek istiyorsunuz?’
Müdür boþ deðildi. Gayet mantýklý sorularla Asaf’ý köþeye sýkýþtýrmýþtý. Asaf, çantasýnýn ön gözünde duran tütün tablasýný çýkardý. Kýsa sürede bir sigara sardý. Metal bir çakmakla sigarasýný yaktý. Derin bir nefes çekti ve tablayý çantasýna geri koydu. Koltuðun yanlarýna ellerini kendinden emin bir þekilde koydu.
‘Elbette ayný þeyler deðil. Fakat kimse bir kaza anýnda kemerinin takýlmamýþ olmasýný istemez.’ Sigarasýndan derin bir nefes daha çekti. ‘Ah pardon içebilirim deðil mi?’ Sigarasýný bilerek ve isteyerek izin almadan yakmýþtý. Ýçinde bir yerlerde yetimhane müdürüne meydan okuma dürtüsü vardý.

Muhsin ‘Evet’ manasýnda baþýný salladý. Ceketinin iç cebinden filtresiz bir sigara çýkardý. Her zaman filtresiz sigara içerdi. Aradan uzun yýllar geçmesine raðmen bu alýþkanlýðýnda da deðiþme olmamýþtý. Sigarayý paketin üzerine dik bir þekilde birkaç kere vurduktan sonra yaktý. ‘Verdiðiniz cevaba göre aslýnda siz de perilere, cinlere hayaletlere inanýyorsunuz.’ Asaf’a cevap þansý vermeden, ‘Biraz aðýr bir sigara ama isterseniz size bir paket denemeniz için verebilirim. 5 Numaralý odada size yardýmý dokunabilir.’ Paketi masaya býraktý. Sözlerinde derin bir mana vardý ama Asaf bunu zaten biliyordu. ‘Tüm Iþýklarý Yak!’ Bu bir kuraldý. Yetim çocuklara 5 Numaralý Odada kalma cezasý verilirse eðer, artýk geriye tek seçenek kalýrdý, o odada geçireceðin ceza boyunca ‘Tüm Iþýklarý Yak!’

Toplantý salonu iki tiryakini sigaralarý yüzünden duman altý olmuþtu bile. ‘Böyle þeylere gerçekten inanmak istiyorum ama þu ana kadar kanýtlanamadý. Evet, videolar var ama çoðu sahte ya da doðrulanamayan þeyler. Hikâyeler, anlatýla gelmiþ onca þey var ama gerçek bir kanýt yok. Evet, insan ‘’Ya böyle yaratýklar gerçekten varsa!’’ diye düþünmüyor deðil ama þehir içi trafiðinde 30-40 km hýzla kemer takmazsan bir þey olmaz.’

Müdür sigarasýný büyük ve yuvarlak olan masada duran küllüðe koydu. ‘5 Numaralý odada kalma fikrinde asla vazgeçmeyeceksiniz deðil mi? Orada yaþanan korkunç ve tüylerinizi ürpertecek olan onca þeye raðmen hem de. Kaldý ki yabancýsý olmadýðýnýz þeyler.’ Yetimhane müdürünün sesinde koruyucu bir tonlama vardý. Asaf’ý korumak istiyordu. Týpký yetimhanede geçirdiði yýllarda olduðu gibi.

‘Asla’ dedi Asaf. Sigarasýndan son bir nefes çekti ve yuvarlak masada duran kendine en yakýn küllükte söndürdü. Aðzýndan dumanlar çýkarken, ‘Þimdi mümkünse hemen 5 Numaralý odayla tekrar yüzleþmek istiyorum.’ Sesi soluduðu yoðun duman sebebiyle daha kalýn çýkmýþtý. Gözlerinde yine o korkusuz ve kararlý bakýþ hakimdi.

Muhsin küllükte durmaktan sönen sigarasýný eline aldý. ‘Organik kâðýda sarýlý olduðu için kolayca sönüyor.’ Sigarasýný yaktý, ‘Sizi içtenlikle uyardým. Kalbim hala o odada kalmamanýzdan yana Bay Asaf.’

‘Ne demezsin seni alçak yaratýk.’ Ýçinden söylediði sözü az kalsýn aðzýndan kaçýracaktý.

‘Davutlu Köyünde Üç Gece, Deliliðin Çukurunda Üç Gece.’ Diye okudu yuvarlak masada duran kitaplara bakarak. ’Yaþayacaðýnýz deneyim bu kitaplarda yaþadýklarýnýza benzemeyecek.’

‘Kitaplarýmý mý küçümsüyorsunuz Muhsin Bey?’

Hayýr manasýnda baþýný salladý. ‘Bu konuda eleþtiri kabul etmiyorsunuz deðil mi?’

‘Eleþtiri mi? Ýstediðiniz gibi eleþtirin. Bu eleþtiri beni 5 Numaralý odada kalmaktan alýkoyamayacak.’

‘Sizi eleþtirmiyorum. Sadece uyarýmý ciddiye almanýz gerektiðini anlatmaya çalýþýyorum. Þundan emin olun Asaf Bey, yetimhanemizin bir çocuðu olduðunuzu öðrendiðim ilk anda kitaplarýnýzý almýþ ve okumuþtum. Aslýnda yetimhanede geçirdiðiniz yýllar hakkýnda neler yazdýðýnýzý daha çok merak ettiðimi belirtmeliyim. Hiçbir þey yazmamýþsýnýz.’ Sigarasýný tek hamlede küllüðe bastý ve söndürdü. ‘Beðendiðimi söylemeliyim.’ Son sözünde itaatkâr bir mana vardý.

Hafifçe gülümsedi. Kitaplarýnýn okunuyor olmasý onu son derece mutlu ediyordu. ‘Çok teþekkür ediyorum. Artýk odanýn anahtarlarýný alabilir…’

‘Karadedeler Olayý beni müthiþ korkuttu.’ Dedi Muhsin Asaf’ýn sözünü keserek.

‘Evet, o köyde olanlar ister istemez…’doðru kelimeyi bulmaya çalýþýyordu, ‘Korkutuyor’ demek istemiyordu. ‘Etkiliyor.’ Dedi. Doðru kelime buydu diye düþündü. 1989 yýlýnda köy halký hava karardýktan sonra cinî vakalar görüyor. Sonraki günlerde köy halký dýþarý çýkmaya korkuyor. Tabi bu tip vakalara karanlýkta ýþýk gören balýklar gibi giden gazeteciler oluyor.’ Asaf, Ýçinden kendisini de ýþýk gören balýða benzetmiþti.

Muhsin filtresiz sigarasýndan bir tane daha yaktý. ‘Evet, kitabýnýzý büyük bir merakla okudum. Oraya giden gazeteci 11 gün boyunca paranormal hiçbir þeyi kayýt altýna alamýyor.’ Sigarasýný içmeye devam etti.

‘Gazetecinin o köyden 13 yaþýndaki bir çocuða bir kamera verdiðini ve olasý ilginç bir þeyi kayýt altýna almasýný istediðini, bu olaydan üç gün sonra, üç ayrý evde yedi farklý kiþinin, çocuk dahil, parçalanarak öldürüldüðünü de hatýrlýyorsunuzdur. Rakamlarýn tek olmasý da dikkatinizi çekmiþtir umarým.’

Toplantý salonunda derin bir sessizlik oldu. Asaf çantasýnýn ön gözüne uzandý ve tütün tablasýný tekrar çýkardý. Elleri makine gibi sigarayý bir çýrpýda sardý. Sigarasýný yaktý ve devam etti, ‘Bu olayý araþtýran bir jandarma personelinin de intihar ettiðini de hatýrlýyorsunuzdur.’

‘Asla unutmadým. Trajik bir olay ama okurken gayet keyif aldým. Þaþýrtýcý olduðunu söylemeliyim.’

Asaf, kitaplarýnýn Muhsin Beyin hoþuna gitmiþ olmasýna sevinmemiþti.

‘Teþekkür ederim.’ Dedi öylesine.

‘Ýltifat anlamýnda söyledim. Korkunç þeyleri tiye almanýz, konuyu yumuþatma tarzýnýz hoþuma gitti. Ýtiraf etmeliyim ki umduðumdan daha iyisiniz. Ben daha çok korku ve kan bekliyordum.’ Filtresiz sigarasýný az önce sigarasýný söndürdüðü küllüðe koydu. ‘Fakat bu kitaplar birçok insan için rahatsýz edici olabilir. Kitaplarýnýzý okumamýþ olsaydým bugün sizi karþýlýyor olmazdým. Yine de her þeye raðmen sizi vazgeçirmeye çalýþýyorum.’

Asaf sigarasýnýn külünü silkmeyi unutmuþtu. Kül üzerine düþtü. Üzerini silkeledi ve son bir fýrt çekip sigarasýný söndürdü.

‘Kitaplarýmýn rahatsýz ediciliðini mi konuþacaðýz yoksa 5 numaralý odada kalma konusunda neden ýsrarcý olduðumu mu?’

Muhsin de sigarasýný söndürdü. ‘Kitaplarýnýzýn rahatsýz ediciliði konusu beni baðlar. Diðer sorunuzun cevabýnýn para olduðunu düþünüyorum.’

Asaf sinirlenmemek için yumruklarýný sýktý. Az önce Muhsin’in ona býraktýðý filtresiz sigara paketini eline aldý ve onu masaya vurarak çevirmeye baþladý.
‘Beni korkutuyorsunuz.’ Asaf yumruklarýný sýktýðý için bu kelimeyi kullandýðýný düþündü. ’Oh hayýr yanlýþ anladýnýz. Sizin için endiþeleniyorum. Yazdýðýnýz kitaplarýn kurgusu, çok zekice, bir o kadar da yeteneklisiniz ama sizin de bildiðiniz gibi yazdýklarýnýza asla ve asla inanmýyorsunuz.’

Bu konuda kendisi her ne kadar net olsa da içinde bir yerlerde inandýðýný hissediyordu. Bu durum sadece içten içe korkmamak için kendince geliþtirdiði bir savunma mekanizmasýydý. 129 numaralý apartmanda yaþananlara inanýyor muydu? Hayýr. Bütün bir geceyi o evde geçirdiði halde ne bir sarsýntý olmuþtu ne apartmanda eþyalar saða sola savrulmuþtu ne de camlar kýrýlmýþtý. O gece Asaf’ý korkutan tek þey tavandaki kocaman örümcekti. Araknafabia için bildiði bir totemi yoktu. Bu korku saf korkuydu ve aþamýyordu.

‘Evet,’ dedi. ‘Hayaletlere, perilere ve cin saçmalýklarýna inanmýyorum. Gerçek hayatta böyle þeyler nedense hiçbir þekilde kayýt altýna alýnamýyor. Bakýn Muhsin Bey böyle þeyler olsaydý emin olun kimse onlardan bizi koruyamazdý. Hem madem varsalar ve dünyamýzda bir yerde yaþýyorsalar neden gizleniyor olsunlar ki? Korkunç yerlerde kalýp bu deneyimi paylaþtýðýmdan beri inandýðým ve gördüðüm tek þey þu; hayaletler yoktur, cinler yoktur. Eðer onlarý hissetseydim ve görseydim emin olun kitaplarýmda dürüstçe onlardan bahsederdim. Hem de bunu tüm eleþtirilere raðmen yapardým.’ Sigara paketini çevirmesi de sözlerini bitmesiyle son buldu.

Muhsin yüzüne tuhaf bir ifade takýndý. ‘Yalan söylediðinizi hiç iddia etmedim. Ama dediðim gibi sadece inanmamak, sizi korumayabilir. Cinler, hayaletler onlara inanmayanlara nadir görünür ve nadir fark edilir. Ama bu var olmadýklarý anlamýna gelmez.’ Yani, kaldýðýnýz o ilginç yerlerde hayaletler ve cinler yanýnýzdan geçmiþ ve siz hiçbir þeyi fark etmemiþ olabilirsiz. Çocukken size verilen 5 numaralý oda cezalarýnda altýnýzý ýslattýðýnýzý iyi hatýrlýyorum. Özür dilerim sizi incitmek istemedim. Biliyorsunuz oraya giden tüm çocuklar bu deneyimi yaþarlardý.’

Asaf artýk gerçekten bu konuþmadan sýkýlmaya baþlamýþtý. Çocukluk travmalarýnýn bu kadar kolayca ve basitçe anlatýlmasý canýný sýkýyordu. ‘Madem öyle 5 numaralý odada kalmamdan ötürü korkabileceðimiz hiçbir þey yok. Siz benim iyilik meleðim deðilsiniz Muhsin Bey. Artýk odanýn anahtarýný almak, odaya gidip bir sigara yakýp içmek istiyorum.’

‘Korkacaksýnýz. Dedi Muhsin. ‘Orada çok daha farklý bir þey var. Bunu siz ve diðer çocuklar da biliyorsunuz. Bahsettiðim þey cin ya da hayalet deðil. Lütfen beni anlamaya çalýþýn. O odada hiçbir zaman hayalet ya da cin olmadý. Onu hissettim. Bu bildiðimiz bir varlýk deðil. Korkmuyor olmak ve yanýnýzda getirdiðiniz sizi koruyacak olan eþyalar sizi terk edilmiþ bir evde, ýssýz bir mezarlýkta ya da perili bir köþkte koruyabilir ama 5 numaralý oda da iþe yaramaz. O odada kalmayýn Asaf Bey. Kendinize ceza vermeyin.’ ‘’Ceza’’ kelimesini söylerken yüzünde acýmasýz bir gülümseme belirmiþti. ‘Yapmayýn. 5 numaralý oda sizi inançlarýnýzla vuracaktýr. Düþüncelerinizi ele geçirip size farkýnda olmadýðýnýz þeyler yaptýracaktýr. Bu gün sizi biraz da bu uyarýlarý yapmak için bekledim. Artýk çocuk deðilsiniz. Ruh kirlendikçe odanýn þiddeti de artar. Çocukken sizi sadece korkutan o þey, artýk size fiziksel olarak da zarar erebilir. Bu oda sizin kitaplarýnýzda yer almazsa bir þey kaybetmeyeceksiniz. Bir hayalet ya da cini baþka bir yerde de yakalayabilirsiniz. Baþka korkunç bir vakanýn olduðu yere gidip yeni bir kitap yazabilirsiniz. Bu odada kalmayýn yalvarýyorum.’

Asaf, karþýsýnda þizofren biri varmýþ gibi hissediyordu. Muhsin Kýrat, yetimhanede kaldýðý yýllarda da böyleydi. Bazen þefkatli ve çocuklarý kötülüklerden korumaya çalýþan biri gibi olurdu bazen de tamamen deðiþir ve çocuklarýn baþýna bela olurdu.

Asaf bu anlatýlanlara hem inanýyor hem dalga geçiyordu. Diðer taraftan etin kokusunu almýþ yabani bir hayvan gibi bir an önce o odaya gitmek istiyordu. Yenilen bir kralýn rövanþ savaþý gibi görüyordu bu karþýlaþmayý. Çocukken kendisini korkutan o odaya meydan okumak istiyordu. Korktuðu küçüklük anýlarýný silmek istiyordu.

Muhsin filtresiz sigaradan uzattý. ‘Buyrun Asaf Bey.’
Sigarayý aldý ve hemen yaktý. Nefaseti hoþuna gitmiþti. Sabaha kadar Muhsin’in verdiði sigarayý paketinden içeceðini düþündü. Kaldýðý yerlerde genelde uyumamayý tercih eder ve gözlem yapardý. Bazen önemli gördüðü bir konu olursa kayýt alýrdý.

Muhsin de sigarasýný yaktý ve paketi ceketinin sol cebine koydu. Sonra hemen ceketinin sað cebinden siyah ve yuvarlak bir topa basýlý beyaz renkli 5 rakamýnýn yazdýðý anahtarý çýkardý. Anahtar top eski ve çiziklerle doluydu. Sadece beyaz beþ rakamý yýllar geçmesine raðmen tertemiz ve pürüzsüzdü.

Asaf, anahtarý görünce gözlerinin içinde derin bir hüzün belirdi. O odada ilk kez kaldýðý o bitmek bilmeyen bir saatlik cezayý anýmsadý. Sonra sað eli haberi olmadan bacak arasýna gitti. Sonra aðzýndan o melodik çocuk þarkýsý belirdi, sessiz, korku dolu ‘TÜM IÞIKLARI YAAK.’

‘Asaf Bey o odada uzun zamandýr yetimhanemizin çocuklarý kalmýyor.’ Yine sinsi bir gülümsemeyle söylemiþti. Ýçindeki kötü adam devredeydi. ‘Büyükada Rum Yetimhanesi kapatýldýðýndan beri sadece gerektiðinde ve çok kýsa sürelerle temizliðini ve havalandýrmasýný saðlýyoruz. 1984’ten beri o odada kimse kalmadý.’

‘Daha neler 16 yýldýr boþ olan bir odadan konuþuyoruz.’ Sigarasýndan derin bir nefes çekti. Bu durum not almasý gerekenler arasýndaydý.

‘Sizi daha da þaþýrtacak þeyler söylersem bana deli gözüyle bakacaðýnýzdan korkuyorum. Ya da en kötü ihtimalle sizi o odadan uzak tutmaya çalýþtýðýmý düþüneceðinizden korkuyorum.’ Sigarasýný artýk kendisinin olan küllükte söndürdü. Þimdi iyi adam karakterindeydi.

Asaf parmaklarýnýn arasýnda unuttuðu sigaranýn elini yakmasýyla sigarayý kül tablasýna bastý. ‘Uzattýðýnýz sigaranýzý pek içemedim. Müsaadenizle verdiðiniz paketi açýp bir tane içmek istiyorum.’

‘Hayýr.’ Dedi telaþla. ‘Ben size kendi sigaramdan ikram edeyim.’ Sesinde koruyucu bir tonlama vardý.

Asaf, þaþýrdý ama söyleneni yaptý. Uzatýlan sigarayý aldý ve yaktý. Aklýnda çocukken 5 numaralý odada kalanlar için söylenen nakarak belirdi yeniden ‘Tüm ýþýklarý yaak.’ Sigarasýnýn ýþýðý dahi lazým olabilirdi. Bu sigara paketini bir önlem olarak o odada geçireceði anlar için saklayacaktý. Çünkü, cinler ateþten korkardý. En azýndan öyle duymuþtu.

‘5 Numaralý Odada rüzgâr sesini duyarsýnýz ama hissedemezsiniz.’ Bakýþlarý donuktu. ‘O odanýn kendi enerjisi ve hatta kendine has kanunlarý vardýr. Su sesini duyarsýnýz ama asla su bulamazsýnýz. O odada tüm güç odanýn elindedir. ’ Þizofren ve kötü karakteri konuþuyordu. ‘Iþýklarý yakýn, hem de tüm ýþýklarý. Iþýksýz kalmayýn sakýn ya da en güveli yol...’ Þimdi de þizofren ve iyi karakteri konuþuyordu.

Asaf sigarasýný içiyor ve merakla en güvenli yolun ne olduðunu duymak istiyordu.

‘Ya da’ dedi Muhsin ‘O odadan uzak durun.’

Asaf kahkaha attý. Aslýnda mantýklý bir güvenli yol olmasýný çok istiyordu. Çünkü 5 numaralý oda o ana kadar rastladýðý tüm diðer paranormal yerlerden daha farklý bir yerdi.

‘Bu noktadan sonra bunu yapamam.’ Dedi. ‘Ama sigara paketinizi yanýma alabilirim.’

‘Vazgeçmeyeceksiniz deðil mi?

Asaf gülümseyerek kaþlarýný hayýr manasýnda yukarý kaldýrdý.

‘Size bir þey sormam lazým. Madem 1984’ten beri o odaya giren olmadýysa hala ayný þeylerin olduðundan nasýl emin oluyorsunuz?’
‘Haklýsýnýz on altý yýldýr oraya kimse girmedi ama odayý havalandýrmamýz ve temiz tutmamýz gerekiyor. Resmi olarak bu oda yetimhanemiz kapanana kadar açýk tutuldu. Çünkü kayýtlardaki çocuk sayýsý ve oda sayýsý orantýlý olmalýydý. Yetimhane yönetimi nedendir bilinmez orayý bir ardiye odasý olarak kullanmak istemedi. Sanýrým oda bunu istemiyor.’

‘Nasýl yani? Oda sizden talepte mi bulunuyor?’

‘Hala dalga geçiyorsunuz. Þöyle anlatayým. 1980’in eylül ayýnda orayý ardiye odasý gibi bir þeye çevirdiler ama sonra ne oldu biliyor musunuz? Odadan çýkarýlan onca eþya deðiþtirilen onca þey kapý kapanýr kapanmaz eski halini aldý. Keþke kayýt cihazý ya da kameramýz olsaydý deðil mi? Ama o yýllarda güvenlik kameralarý zorunlu bir þey deðildi. O olaydan sonra kimse o odayý bir daha deðiþtirmeye cesaret edemedi. Sadece ayda bir temizliðini yaparýz ve havalandýrýrýz. Bir çeþit hediye gibi düþünün. Odaya sunduðumuz küçük bir adak gibi.’

‘Anlýyorum,’ dedi Asaf ‘Temizlik görevlileri odadaki pencereleri açýyor, temizliði yapýyor, perdeleri yýkýyor, havlularý ve çarþaflarý deðiþtiriyor.’
‘Aynen öyle.’



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Beyaz Melek 4. Bölüm
Kýsa Saç '. Bölüm
Beyaz Melek 8. Bölüm
Renkli Düþler Dükkâný
Nicole Beatrix'in Atarisi 2. Bölüm
Beyaz Melek 6. Bölüm
Beyaz Melek 7. Bölüm
Nicole Beatrix'in Atarisi
Kod. X
Kýsa Saç

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kemer [Öykü]
Kayýp Yol [Öykü]
Secret War [Öykü]
Reli Hermanni'nin Ýlginç Hikâyesi [Öykü]


Timur KOHEN kimdir?

Çalýþmalarýmý neredeyse her gün gözden geçiriyorum. Büyük bir emekle yazdýðým romanlarýmý nasýl daha çarpýcý, sürükleyici, gizemli ve fantastik hale getirebileceðimin çalýþmasýný yapýyorum. Okuyucunun geçmiþte, þimdi ve gelecekte vermek istediðim düþünceyi almasý için elimden gelen her þeyi yapýyorum. Zamana yenilmeyecek, yaþamaya devam edecek eserler oluþturmak için uðraþ veriyorum. Ýmgeleri merak öðesiyle iþlemeyi seviyorum. Gizemin ve merak öðesinin son ana kadar fantastik bir atmosferde sürüp gitmesini seviyorum. Okuyucunun gözünde ve ruh dünyasýnda küçükte olsa bir yer etmek için gizemle yazma serüvenime devam ediyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Timur KOHEN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.