..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman > Timur KOHEN




10 Nisan 2023
Beyaz Melek 8. Bölüm  
Timur KOHEN
Beyaz Melek, bir hastane görevlisi ile bir hastanýn öyküsünü anlatýyor. Doktor Bilge Göker'in hastanedeki görevi, komaya girmiþ ve hayatý makinaya baðlý hastalarý son yolculuklarýna uðurlamaktýr. Çalýþtýðý yýllar içerisinde onlarca hastayý bu þekilde makinalardan ve hayattan koparmýþtýr. Bir gün Bayýndýr Hastanesine Melek Bilen isimli gizemli ve tuhaf görünümlü bir hasta gelir. Ancak Melek Bilen’in bu tuhaf ve gizemli görünümünün altýnda oldukça saf ve o dünyaya ait olmayan bir ruh yatmaktadýr. Melek Bilen'in günden güne gün yüzüne çýkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkýnda yeni ipuçlarýný anbean ortaya çýkaracaktýr.


:AADG:
Yazdýklarýmý bir bir açýklamaya, sizleri gizemin içerisine çekmeye ve bu hikâyeyi bir nihayete erdirmeye çok az kaldý. Ama tüm bunlardan önce sizlere Ýkinci Bahar Huzurevinden de bahsetmem lazým.

Ýkinci Bahar Huzurevine gitmek isterseniz orayý asla bulamazsýnýz. Ýnternette araþtýrmaya kalkarsanýz birçok efsane ile karþýlaþýrsýnýz. Orasý var ile yok arasýndadýr. Orasý bu Dünyada olan ama bu Dünyadan olmayanlarýn yönettiði sýrlarla dolu bir yerdir. Orada çalýþanlar gizlenirler ve kendilerini belli etmezler. Sizler orayý þimdiki adýyla Ýkinci Bahar Huzurevi olarak bilirsiniz ama orasý huzurevi deðildir. Baþka bir yerde Gezici Harikalar Tiyatrosu adýný alýr ama orasý gezici tiyatro deðildir. Bazen ardý sýra toz kaldýran gezici bir kütüphane gibi görünür ama aslýnda öyle deðildir. Orasý bazen rengârenk konar göçer bir Yörük Çadýrýdýr. Siz onu yanýnýzdan geçip giden tuhaf insanlarýn oluþturduðu bir gurup gezici sirk çalýþanlarý sanýrsýnýz ama öyle deðillerdir.

Ýnsanlýk tarihinden eskidir. Ýsmi sürekli deðiþir. Adý bazen Harikalar Sirkidir, bazen Gezici Londra Kütüphanesidir. Bazen Anadolu’da bir þehirde görünür bazen Avrupa’da bir köyde... Kýsaca Ýkinci Bahar Huzurevi yardýma ihtiyacý olan temiz kalpli insanlar neredeyse oradadýr. Gizlidir… Saklýdýr… Bir annenin doyamadýðý evladýdýr. Aydýnlýktýr… Iþýktýr… Gittiði yere bir baba gibi gölgesini, güneþleri götürendir.

Ýkinci Bahar Huzurevinde yerler her zaman insanýn içini ýsýtan kýrmýzý ve yumuþak bir halýyla döþeli olur. Duvar kaðýtlarý canlý birer resim gibi görünür. Ýçerisi binbir çiçeðin açtýðý cennetten bir bahçe gibi kokar. Orada çalýþanlar güler yüzlüdür. Güzel giyinir ve güzel kokarlar. Ve kirpiklerinde kurtardýklarý hayat kadar, yuvarlak birer inci dizilidir.
Ýkinci Bahar Huzurevine ilk geldiðim zamanlar burasýnýn gizemini çözmekte zorlanmýþtým. ‘Böyle bir yerde ne iþim var?’ diye kendimi çok sorgulamýþtým. ‘Bende herkes gibi bir hayat yaþayýp ölüp gidebilirdim.’ diye düþünüyordum. Ama þimdi anlýyorum ki insanlarýn karþýsýna içlerindeki iyilik kadar mucize çýkaran bir yer burasý. Ýyilik bir maden gibidir, kazdýkça daha çoðunu bulursunuz.

Buraya geldim geleli hayata ve hayatýn iþleyiþine karþý bildiðim her þeyin daha farklý olduðunu gözlemlemiþ oldum. Bazen sýradan zaman algýsýna alýþmakta zorluk çekiyorum. Yakýn dostum Baki Kalýr’a da bunu söylediðim oluyor. Ona, 1999 depreminden sonra benim ve kaderimin nasýl bir anda deðiþtiðinden bahsediyorum.

Bay Baki Kalýr Ýkinci Bahar Huzurevinin geçici konuðuymuþ. Bana bir kasabaya gideceðinden bahsedip duruyor. Hatta bana gideceði kasabalarda açacaðý tuhaf dükkândan bile bahsetmiþti. Buradaki iþinden feragat edip daha basit bir iþle meþgul olmak istiyor. Sanýrým bir çeþit emeklilik hayali kuruyor.

Bilmiyorum belki ben de ilerleyen zaman içerisinde tuhaf bir iþ edinebilirim. Dünya’nýn sýrlarla dolu olduðu bir gezegen olduðunu düþürsek ne demek istediðimi daha iyi anlarsýnýz. Benim emeklilik hayalim sakinliðin ön planda olduðu bir gezi rehberi olabilir. Bunu gerçekten istiyorum. Tuhaf bir yolculuða çýkmayý kim istemez ki?
Dediðim gibi topluluðun adý þimdilik Ýkinci Bahar Huzureviydi ve yaptýklarýmýz dikkat çekici bir hale gelirse adýmýz ve yaptýðýmýz iþi anýnda deðiþtirebilirdik.

Ne yaptýðýmýz konusuna gelirsek iyilik yapýyorduk. Bana otuz yýllýk arkadaþým Mýrnav da eþlik ediyor. Normal þartlarda bir hayvan kabul edilmiyordu ama Sema Haným bana bu konuda yardýmcý olmuþtu. Size Sema Akbuða’dan bahsetmiþtim. Kendisi Ýkinci Bahar Huzurevi’nin doktorudur.

Daha önce de bahsettiðim gibi Doktor Ercan ve Sema Akbuða iki zýt benliðe sahipti.
Sema Haným bana sürekli gülümserdi. Bana yaptýðýmýz iþin ne kadar önemli ve dikkat gerektiren bir iþ olduðunu anlatýp dururdu. Öyle ya o karanlýkta, ölüm ile yaþam arasýnda, çýkýþý bulamazsak karþýlaþabileceðimiz üç sonuç vardý; Alzheimer, ölüm ve mucize.

O eski günlerde dair hatýralarýmda bilmediðim pek çok þeyi þimdi daha iyi anlýyorum. Doktor Ercan’ýn ölmesine sebep olduðu Mýrnav’ýn, ölümle pençeleþen güler yüzlü Almila’nýn en yakýn arkadaþý olmasý bir tesadüf deðildi. Hatta yaþadýðým onca sýradýþý þeyden sonra þunu rahatlýkla söyleyebilirim ki; tesadüf diye bir þey yoktur.

Doktor Ercan belki de o gün hepimizden intikam almýþtý. Bizlere duyacaðý bir kine ya da nefrete ihtiyacý yoktu. Kötülük yapmak için kendi beliðimiz yeter de artar bile. Mýrnav’a yaptýðý þey tamamen kendi karanlýk iç dünyasýnýn bir sonucuydu. Kediyi bilerek korkuttu. Onu hastanede istemediði için bir fýrsat kolluyordu. O gün o fýrsat Mýrnav’ýn ameliyathanenin merdivenlerini çýktýðý esnada ayaðýna gelmiþti.

‘Bunu yapma!’ diye baðýrdým ama Doktor Ercan bir anlýk refleksle yaptýðýný savunacaðý þiddetli tepinmesini yapmýþtý bile. Mýrnav dýþarýda onun neyi beklediðini bilemeyecek kadar korkmuþtu. Mýrnav’ýn tiz ve acý dolu sesi duyuldu ve gözleri yuvalarýndan fýrladý. Arabanýn altýnda kalan Mýrnav’ýn fazlasýyla çaresiz halini gördüm. Ýç organlarý patladýðý için baðýrsaklarýnda biriken her þey kuyruðunun altýndan sarýmtýrak bir renkte asfalta akmýþtý.

Almila daha önce kimsede görmediðim bir acý duyarak aðlýyordu. Kedinin adýný haykýrýyordu.

Doktor Ercan ona karþý duyulan nefretten kaþýnmak için üzgün görünmeye çalýþýyordu. Ben onun bir tiyatro oyuncusu kadar iyi rol yapabildiðini biliyordum. Acý duymuyordu. O salt kötülüðü temsil ediyordu.

Bayýndýr Hastanesinde belki de ilk defa zaman durmuþ gibiydi. Çünkü Almila’nýn haykýrýþlarý tüm hastane koridorlarýndan duyuluyordu. Hastane çalýþanlarý hastalarla ilgilenmeyi býrakmýþ giriþ katta ne olup ne bittiðine bakýyordu. Fatma Hemþire eline aldýðý bir serum þiþesini yere düþürdü. Cam parçalarý ve içerisindeki sývý etrafa saçýldý. Ne Fatma Hemþire ne de serum takýlacak olan hasta buna aldýrýþ etmediler. Doktor Güven Alpagut ‘Bilerek ayaðýný yere vurdun.’ Diye baðýrdý. Yüzünde biriken bir ter damlasý ansýzýn aþaðýya kaydý. Kemikli yüzünde nefret vardý.

Doktor Ercan cevap vermedi. Gözlerinde karanlýk bir ifade vardý. Yaptýðý þeyden memnundu ama bunu itiraf edemiyordu. Stetoskopunu sallaya sallaya yürüyüp bizden uzaklaþtý. Birinin onun suratýnýn ortasýna sýrf Almilala için iyi bir yumruk indireceðini hissetmiþ olmalýydý.

Ben boþ gözlerle olup bitene bakýyordum. Kafamýn içerisi sakindi. Ne ölen kediyi ne de Doktor Ercan’ý düþünecek halde deðildim. Takýldýðým þey ölüme her gün yaklaþan Alimla’nýn çýðlýklarýydý. O an bahçeye ve oradan da Mýrnav’ýn ezildiði yola çýktým. Mýrnav hareketsizce yatýyordu. Kan revan içerisindeydi. Doktor Ercan sadece bir kedinin ölümüne sebep olmamýþtý, Almila’nýn ailesinin de dayanma gücünün kýrýlmasýna sebep olmuþtu.

ALmila’nýn hüzünlü ve içli aðlayýþý sokaða kadar geliyordu. ‘Caným kedim. Benim caným kedim.’ Diyordu. O caným kelimesini öyle acýlý söylüyordu ki gözlerim dolmuþtu ve puslu bakýyordum. Ellerimle gözüme biriken yaþlarý sildim.

‘Mýrnav’ý hemen bana getir.’

Beynimde yine dalgalanma olmuþtu. Çok derinlerden duyuyordum bu sesi. Sokaktan hastaneye doðru bakýnca Melek Bilen’i gördüm. Beynimin içine içine, düþüncelerimi yara yara haykýrýyordu. ‘Kediyi hemen bana getir.’
Sonra ellerimi tuttuðunda hissettiðim þeyleri ve beynimde yaþadýðým enerjiyi düþünerek Mýrnav’ý yavaþça yerden kaldýrdým. Kimsenin beni o halde görmesini istemiyordum. Kediyi ne yapacaðýmý sorarlarsa, onu Almila’yla gömeceðimi söyleyecektim.
Kediyi kucaðýma aldýðýmda hala sýcaktý. Üzerim kan ve idrar lekeleriyle berbat bir hale gelmiþti.
Kediyi onun odasýna götürdüm. Bana doðru bakýyordu. ‘Hemen yanýma yatýr.’ Dedi. Kýsa bir þaþkýnlýðýn ardýndan kediyi onun yataðýna koydum. Melek Bilen hýzlýca kedinin yanýna uzandý. O sýrada Yoðun bakým ünitesine Fatma Hemþire ve Doktor Güven gelmiþti.

Doktor Güven Alpagut ‘Burada neler oluyor?’ diye sordu. Bakýþlarý Mýrnav ve Melek Bilen’in yataðýndaydý. Baþýmý sallamakla yetindim. Fatma Hemþire ‘Konuþmayýn!’ dedi.

Yine o elektriklenmeyi hissediyordum. Bu defa çok güçlüydü. Melek Bilen yavaþça gözlerini kapattý. Þimdi ikisi de hareketsizce yatýyordu. Sanki her þey aðýr çekim bir film sahnesi gibiydi. Dýþarýdan içeriye hiçbir ses gelmiyordu. Orasý o an dünyanýn en sessiz yeriydi. Kendi göz kýrpýþlarýmýn sesini duyduðumu iyi hatýrlýyorum.
Melek Bilen ve Mýrnav öylece hareketsizce yatmaya devam ediyordu. Fatma Hemþire sanki az önce ‘konuþmayýn!’ diyen kendisi deðilmiþ gibi. ‘Allah’ým sen yardým et.’ Dedi usulca.

‘Âmin.’ Dedi Doktor Güven. O da ne olacaðýný merak ediyordu.

Fatma Hemþire birden bire ‘Ay Allah’ým!’ dedi ve öyle bir aðlamaya baþladý ki hýçkýrýk seslerini þimdi bile hatýrlýyorum.
Doktor Güven aðzý açýk bir vaziyette gözlerinden yaþlar süzülerek bakýyor, gördükleri karþýsýnda kendini hayretler içerisine düþmekten geri alamýyordu.

Hayret edilmeyecek gibi de deðildi. O an orada olan herkes þaþkýnlýkla Mýrnav’a bakýyordu. Mýrnav’ýn duran kalbi atmaya, kýrýlan kemikleri iyileþmeye, kuyruðu oynamaya ve gözleri açýlmaya baþladý. O an týpký bir film sahnesi gibiydi. Tabi o zamanlarýn film efektleri gibi bir efekt deðildi bu. Kanlý canlý gözlerimizin önünde gerçekleþen son teknolojik efektlerin kullanýldýðý bir film kesiti gibiydi.

Melek Bilen hala yatýyordu. Telaþlanmýþtým. Evet herkes Mýrnav’ýn geri dönüþü için aðlýyordu ama Melek Bilen artýk hareket etmiyordu.

Fatma Hemþire korku dolu bir sesle ‘Ona ne oldu?’ diye sordu.

Doktor Güven ‘Öldü.’ Diyebildi hüzünle.

Melek Bilen ölmüþtü. Týpký diðer sýradan insanlar gibi. Oysa biz o gün bilimin asla açýklayamayacaðý bir olaya þahitlik etmiþtik. Mýrnav kemiklerinde hiçbir kýrýk olmadan, vücudunda herhangi bir ezilme olmadan dýþarýya doðru koþmaya baþladý. Oysa tüylerinde hala kan izleri vardý.

Diðer odadan sevinç çýðlýklarý ve aðlama seslerini duyduk. Almila hem aðlýyor hem de sevgili arkadaþý Mýrnav’ý deyim yerindeyse yalayýp yutuyordu. Sevgi Aksoy ve eþi Erling þoka girmiþler gibi hayretler içerisinde Mýrnav’ýn mucizesini izliyordu.
Almila Mýrnav’a o kadar dalmýþtý ki yanýna girdiðimizi fark etmedi bile. Yýllarca özlemini çektiði bir arkadaþýna kavuþmuþ gibiydi. Mýrnav’ý öpüyor, okþuyor, biraz da hunharca sýkýp sýkýp býrakýyordu. Zaman sonra Almila kediyi kontrol etmeye baþladý. Onun gerçekten de iyi olduðundan emin olmak istiyordu.

Doktor Güven Alpagut odaya geldiðinden beri hareketsizce bu mucizeye bakýyordu. Evet bu iþin adý Mucizeydi.
‘Almila!’ dedi kuru ve þok içerisindeki ses tonuyla konuþuyordu. ‘Onu…’ iþaret parmaðýyla sanki bir uzaylýyý gösteriyor gibiydi. ‘Yere býraksana.’ Doktor Güven o kedinin gerçekten yürüyemeyeceðine o kadar inanýyordu ki bunu gözleriyle görmesi gerekiyordu.

Fakat Almila Mýrnav’ý býrakýrsam tekrar bir þey olur korkusuyla kediyi sýkýca tutuyordu.

‘Bir þey olmayacak.’ Dedim. Elimle bana güvenmesi için bir iþaret yaptým.

Almila ürkek hareketlerle kediyi kucaðýndan indirdi. Mýrnav eskisi gibiydi. En azýndan biz öyle düþünüyorduk.
Ansýzýn aklýma Melek Bilen gelmiþti. Koþar adým yanýna geçtim. Öldüðünden emindim. Sonra beyaz bir ýþýk huzmesi gördüm. Karanlýk bir odaya bir delikten doluþan güneþ ýþýðý gibiydi. O ýþýk huzmesinin içerisinde bir toz zerreciði gözüme çarptý. Usul usul Melek Bilen’in yüzüne doðru iniyordu. O beyaz zerrecik indi indi ve Beyaz Meleðin kirpiðine iliþti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Beyaz Melek 4. Bölüm
Kýsa Saç '. Bölüm
Beyaz Melek 6. Bölüm
Beyaz Melek 7. Bölüm
Renkli Düþler Dükkâný
Nicole Beatrix'in Atarisi 2. Bölüm
Nicole Beatrix'in Atarisi
Kod. X
Beyaz Melek 5. Bölüm
Beyaz Melek

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tüm Iþýklarý Yak!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kemer [Öykü]
Kayýp Yol [Öykü]
Secret War [Öykü]
Reli Hermanni'nin Ýlginç Hikâyesi [Öykü]


Timur KOHEN kimdir?

Çalýþmalarýmý neredeyse her gün gözden geçiriyorum. Büyük bir emekle yazdýðým romanlarýmý nasýl daha çarpýcý, sürükleyici, gizemli ve fantastik hale getirebileceðimin çalýþmasýný yapýyorum. Okuyucunun geçmiþte, þimdi ve gelecekte vermek istediðim düþünceyi almasý için elimden gelen her þeyi yapýyorum. Zamana yenilmeyecek, yaþamaya devam edecek eserler oluþturmak için uðraþ veriyorum. Ýmgeleri merak öðesiyle iþlemeyi seviyorum. Gizemin ve merak öðesinin son ana kadar fantastik bir atmosferde sürüp gitmesini seviyorum. Okuyucunun gözünde ve ruh dünyasýnda küçükte olsa bir yer etmek için gizemle yazma serüvenime devam ediyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Timur KOHEN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.