..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Aysel AKSÜMER




15 Mayýs 2011
Yola Çýktýk Bir Kere (3) (Son)  
Aysel AKSÜMER
Daðýn eteklerinde tipi gibi yola yaðan araçlarýn arasýnda olduðu yerde erimeden kalakalmýþ beyaz bir kar tanesi kadar yalnýzdýlar.


:BJEC:
Yolculuk boyunca mýþýl mýþýl uyuyan Arda, gözlerini ovuþturarak etrafýna bakýndý.

- Babacýðým, dinlenme teyzelerine gelmemize ne kadar kaldý? Çok sýkýldým!

ve arkasýndan gelen kahkahalar neredeyse arabayý sallamýþtý. Egemen, dikiz aynasýndan oðlu Arda'ya sevgi dolu gözlerle bakmýþ ve cevap vermiþti.

- Az kaldý koçum! Bu yolun sonunda karþýmýza kocaman bir tesis çýkacak hem biz hem de arabamýz dinlenecek.

Arda, iki elini de arabanýn koltuðuna vurmuþ, kaþlarýný çatarak tepki vermiþti.

- Bir daha bana gülmeyin tamam mý? Komik bir þey mi söyledim? Neden güldünüz öyle? Sizinle küstüm iþte!

Egemen ve Serap hemen ciddileþmiþlerdi. Oðullarýnýn gururlarýný incitmek, yapmak istedikleri belki de en son iþti. Ne de olsa canlarý, kanlarýydý o. Ýkisi birden "yok oðlum sana güler miyiz hiç! Ýnsanýn bazen dili sürçüyor. Söz veriyoruz bir daha hiç gülmeyeceðiz!” demiþ ve biricik oðullarýnýn gönlünü almýþlardý. Arda “Anne sürçmek ne demek?” diye sormuþtu merakla gözlerle.

- Takýlmak oðlum!

- Benim de dilim bazen diþlerime takýlýyor onun gibi mi yani?

Serap, oðlunun anlayabileceði bir þekilde dilinin döndüðünce cevap vermeye çalýþtý. Aklýna iþyerinde bir arkadaþýnýn çocuðuyla ilgili anlattýðý anýsý gelmiþ ve gülümsemiþti. Arkadaþý, oðlu Onur’un her düþen süt diþi için yastýðýnýn altýna kaðýt para koyuyormuþ. Bir seferinde yine düþen bir diþi için cüzdanýnda para aramýþ fakat bulamayýnca bozuk para koymuþ. Çocuðunun tepkisi çok ilginç olmuþ. “Anneciðim þimdiye kadar düþen diþlerim saðlam olduðu için Allah baba hep bütün para býrakýyordu. Þimdi düþen diþimin çürük olduðunu fark etmiþ demek ki küçük para koymuþ”. Serap, arkadaþý bunu anlatýrken kendi henüz evli olmadýðý için o kadar etkilenmemiþti. Ama þimdi benzer olaylarla karþýlaþtýðý için arkadaþýnýn duyduðu heyecanýn iki mislini kendi yaþýyordu. O da çocuðuyla ilgili her geliþmeyi arkadaþlarýyla bir an önce paylaþmak için can atýyordu.

Serap, hamileyken çocuk geliþimi ile ilgili o kadar çok kitap okumuþtu ki. Ama doðum yapmanýn çocuk psikolojisini anlamak için yeterli olmadýðýný bir kez daha anlamýþtý. Hamileliðin son aylarýnda göðüslerde biriken sütün doðumla birlikte akmasý gibi kendinden geliþmiyordu olgunluk! Her yaþanýlan sonrasý edilen tecrübeyle geliyordu anneliðin bilgeliði.

Biricik kýzlarý Nilgün’den sonra kendilerine ikinci kez mutluluk yaþattýran Arda artýk iyice konuþmaya baþlamýþtý. Küçücük boyuna raðmen söylediði büyük sözler hayatlarýna ayrý bir güzellik getirmiþti. Serap, Arda'nýn kývýrcýk saçlarýný okþuyor, kelebek dokunuþu öpücükler býrakýyordu. Bir yandan da konuþuyordu.

- Egemen! Bu sözleri bir yerlere yazmalýyýz. Büyüyünce açar okuruz. "Dinlenme Teyzeleri!" harika! Unutacaðým diye çok korkuyorum. Nereden buluyor bu cümleleri! Ne yalan söyleyeyim çok þaþýrýyorum. Çok da hoþuma gidiyor.

- Aynen caným. Bence de yazmalýyýz. Hatýrlýyor musun? Bir kere bana “gitarýn kabuðu nerede babacýðým” diye sormuþtu. Önce ne demek istediðini çözememiþtim. Sonra çalýþma odamdan getirip "Hadi babacýðým gitarý kabuðunun içine koyalým da kirlenmesin" demiþti. O zaman ne kadar yaratýcý bir çocuk olduðunu bir kez daha anlamýþtým.

Tekrar bir sessizlik oldu. Egemen, yorgun gözlerini daha da büyük açmaya çalýþýyordu. Zaman zaman içinin geçtiðini hissediyor, derhal kendine geliyordu. Ama yol artýk iyiden iyiye sarsmýþtý. O da Arda gibi dört gözle dinlenme tesislerine varmayý düþlüyordu.

Serap, Nilgün’ün yastýktan düþen baþýný düzeltti ve saçlarýný okþadý. “Melek kýzým ne de güzel uyuyor” diye düþündü. Birden yüz ifadesi mahsunlaþtý. Bomboþ gözlerle önce asfalta sonra trafik levhalarýna baktý. “Keþke her insanýn kendi geleceðinden daha önce geçmiþ biri olsa ve her þeyi bildiði için adým baþý önüne bir uyarý levhasý koysa” diye düþündü. Mesela "bir yýl sonra ciddi bir rahatsýzlýk geçireceksin. Þu ilaçlarý þimdiden kullan ve önlemini al". Sonra bir uyarý daha “karþýna bir fýrsat çýkacak ve onu iyi deðerlendirirsen iþe gireceksin. Ya da "bir çukur var dalgýnsýn dikkat etmezsen oraya düþüp ayaðýný kýrabilirsin” gibi. Ama ne yazýk ki her insan kendi yolundan sadece ve sadece bir kez geçebiliyordu.

Ýç Anadolu Bölgesinin kuru havasý yerini önce yoðun neme sonra boðucu sýcaklýða býrakmýþtý. Egemen, hem direksiyon hem de teriyle mücadele etmekten bitap düþmüþtü. Klimayý açýnca bir süre sonra vücutlarý ürperiyor, üþüyorlardý. Bütün camlarý açarak hava almaya çalýþýnca da cereyan oluyordu.

Egemen, ara ara sýrtýný koltuktan uzaklaþtýrýyor ve rahatlamaya çalýþýyordu. Arkasý sýrýlsýklam ter olmuþ, þortu ise bacaklarýna zamk gibi yapýþmýþtý. Bir an önce arabadan inmek, ayaklarýný hareket ettirmek, elini yüzünü buz gibi sularla yýkamak istiyordu. Didim’e varmak için oldukça az bir zaman kalmýþtý. Fakat sabrý da ayný oranda tükenmiþti.

Bir anda olan olmuþtu. Egemen haykýrýyordu en güçlü sesiyle;

- Serap! Çocuklarý koru!

Serap, bir savaþçý gibiydi o anda. Çelikten bir zýrh kuþanmýþtý sanki. Kollarý,umudun kanadý olmuþ, bir kartal gibi çocuklarýný sarýp sarmalamýþtý. Arka koltuðun bir saðýna bir soluna kayarken koruyucu pozisyonunu hiç bozmuyordu.”Allah’ým ne olur yavrularýma bir þey olmasýn” diyordu içinden. Kendi ile ilgili tek bir düþüncesi dahi yoktu.

Egemen ise ölüm ve kalým arasýndaki ince yol ayrýmýný, uzun yolda direksiyonu yaþamaya dair kýrarak çizmeye çalýþýyordu. Tek düþündüðü þey ise yola dökülen mucur illetine bulaþan tekerleklerini bu kara bataktan çýkartarak oðlu, kýzý ve hayat arkadaþýnýn hayatta kalmasýný saðlamaktý.

Televizyonda yarýþ pistinde direksiyon hakimiyetini kaybedip tozu dumana katan pilotlarý izlerken bile yüreðinin kaldýrmadýðý sahnenin þimdi düpedüz ortasýndaydý. Olayýn þanssýz kahramaný da kendisiydi. Oysa ralli pilotluðuyla uzaktan yakýndan ilgi ve alakasý da yoktu. Araba da daha yeni aldýklarý ve taksitlerini bile güçlükle ödedikleri bir araçtý. Egemen, arabada ailesi olduðunda trafik kurallarýna daha da bir özen gösterirdi. Çünkü kendini ailesine karþý sorumlu hissederdi. Ama þimdi emanete hýyanet ediyor gibi hissediyordu. Karýsý ve çocuklarýný yitirip kendisinin sað kurtulma ihtimalini düþünmek bile istemiyordu. Tek düþündüðü þey azgýn bir boða gibi saða sola çarpan ve zigzaglar çizen arabasýný ehlileþtirmek ve kenara çekmekti. Direksiyona sýký sýký asýlýrken frene basmamaya gayret gösteriyordu. Biliyordu ki yapacaðý en ufak bir yanlýþlýk, arabanýn takla atmasýna neden olacaktý. Ailesinin hayatýný riske sokamazdý . Bu esnada baþý epeyce darbe almýþtý. Fýrdöndü gibi dönen araba nihayet sert bir þekilde durmuþtu.

Aðlayarak gelinen dünyaya, bu sefer sessizlikle ikinci kez merhaba demiþlerdi. Ne Egemen, ne Serap ne de çocuklardan çýt çýkmýyordu. Aradan birkaç saniye geçmiþti ki Arda ve Nilgün hüngür hüngür aðlamaya baþladýlar. Ardýndan da Serap. Egemen tam anlamýyla þoktaydý. Simsiyah saçlarýnýn diplerinden dökülen terin soðukluðunu yüreðinde hissediyordu. Halen direksiyonu sýmsýký tutuyordu. Göz bebekleri yuvasýndan fýrlayacakmýþ gibi büyümüþtü. Dudaklarý kurumuþ, genzini yakan lastik kokusuyla midesi bulanýyordu.

Karþý yönden gelen araçlar ise dehþet içinde arabayý izlemiþler ve ellerinden bir þey gelmemenin çaresizliðiyle, tanýmadýðý bu insanlar için bildikleri bütün dualarý etmiþlerdi. Araba durduðu anda yanlarýna koþmuþlardý. Ýlk gelen bir kamyon þoförüydü.
Arabanýn kapýsýný hýzla açtý ve yüreðinin sýcaklýðýný yüklediði elleriyle Egemen’in omuzlarýný tuttu.

- Kardeþ nasýlsýn? Olaný biteni korku filmi izler gibi eli kolu baðlý seyrettik! Verilmiþ sadakanýz varmýþ ki kurtuldunuz. Çok dua ettim size. Geçmiþ olsun!

Egemen bomboþ bakýyordu. Serap, olayýn þokuyla sýkýca tuttuðu oðluna ve kýzýna halen ayný þekilde sarýlýyordu. Arda, ýslak gözlerini sildi ve annesine bakarak konuþmaya baþladý.

-     Anne nerede o dinlenme teyzeleri! Ben çok sýkýldým.

Serap, yavaþ yavaþ kendine gelmeye baþlamýþtý. Þimdi geçirdikleri kazanýn büyüklüðünü daha da iyi kavrayabiliyordu. Bir mucizeydi bu! Kurtulmuþlardý. Kamyon þoförüne þükran dolu gözlerle baktý ve yorgun bir ses tonuyla teþekkür etti.

Adam çekingen bir sesle:

- Yenge! Mola verdiðim yerde ekmek arasý bir þeyler yaptýrmýþtým. Bir de açýlmamýþ suyum var. Renginiz bembeyaz olmuþ. Ýyi gelir size ve çocuklarýnýza. Hemen getireyim.

Olayý o anda bizzat gören ve yardým için duran araçlar ise küçük bir konvoy oluþturmuþtu. Her biri kendi çapýnda yardým edebilme yarýþýna girmiþlerdi. Kimi kolonya uzatýyor kimi teskin edici, moral verici sözler sarf ediyordu.

Kamyon þoförü bir elinde köfte ekmek diðer elinde içme suyuyla tekrar belirdi. Yiyeceði Serap'a uzattý. Suyu ise Egemen’e kendi eliyle içirdi ve kalan suyu da avuçlarýna dökerek yüzüne serpmesini istedi. Egemen, suyu içince boynu bükülmüþ ve solmaya yüz tutmuþ bir bitkinin yeniden diriliþi ve dimdik duruþu gibi gözle görülür bir þekilde kendine gelmeye baþlamýþtý.

- Teþekkürler. Allah razý olsun senden!

sözü, kenetlenen dudaklarýnýn arasýndan bir solukta çýkýverdi.

Adam derin bir of çekti ve gülümsedi.

- Oh be! Dünya varmýþ! Kardeþ ahraz oldun sandým! Þükür dilin çözüldü. Büyük geçmiþ olsun! Ha bu arada usta þoförmüþsün! Her babayiðidin harcý deðil iyi kurtardýn arabayý!

- Arabanýn ne önemi var! Karým ve çocuklarýmý kurtardým ya! Araba kimin umurunda?

- Haklýsýn! Ben de olsam senin gibi düþünürdüm. Hastaneye götüreyim mi sizi?

Egemen arkasýný döndü.

Serap :

- Biz iyiyiz Egemen! Yalnýz hemen hareket etmeyelim. Lütfen duralým biraz! Bacaklarým titriyor.

Egemen ve Serap ayný anda arabadan dýþarý çýkýp kendilerine yardým eli uzatan kiþilere tek tek teþekkür ettiler. Türk insaný ne kadar da yardýmseverdi. Hayatlarýnda ilk kez yüzlerini gördükleri bu insanlar, aileden biri gibi kucak açmýþlar, kendilerine gelene kadar da baþlarýnda beklemiþlerdi. Hatta kamyon þoförü yiyeceðine bile hiç düþünmeden vermiþti.

Egemen, buðulanmýþ gözleriyle etrafýndaki insanlara baktý ve minnettar bir þekilde konuþtu.

- Allah sizden razý olsun. Bana ve aileme gösterdiðiniz ilgi için çok teþekkür ederim. Asla sizleri unutmayacaðým. Ankara’ya yolunuz düþerse size evimin kapýsý sonuna kadar açýktýr. Bizim için yolunuzdan oldunuz. Allah’a þükür biz iyiyiz. Biraz sonra da yola çýkarýz. Sizin beklemenize gerek yok. Hakkýnýzý helal edin hepiniz! Hep bir aðýzdan gelen “Helal olsun” sözleriyle birlikte bütün araçlar olay yerinden ayrýlmýþlardý.

Serap’ýn gözleri dolu dolu olmuþtu. Egemen ise kaldýklarý yerden yola devam etmenin gerekliliðini bilmesine raðmen bir türlü güç toplayamýyordu. Arda ve Nilgün’ün arabanýn penceresinden“Babacýðým hadi gitmiyor muyuz?” sorusuna kýsa bir sessizlikten sonra “Elbette ki gideceðiz yavrum. Merak etmeyin siz” diyerek cevap verdi.

Daðýn eteklerinde tipi gibi yola yaðan araçlarýn arasýnda olduðu yerde erimeden kalakalmýþ beyaz bir kar tanesi kadar yalnýzdýlar. Egemen, karýsýnýn elinden tutarak arabaya doðru ilerledi. Kapýlar kapanmýþ, kontak anahtarý çevrilmiþti. Artýk onlar da yola yaðýyorlardý týpký tipi gibi.

SON

Aysel AKSÜMER

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Teþekkürler
Gönderen: Aysel AKSÜMER / , Türkiye
17 Mayýs 2011
Bu öykümde on yedi yýl öncesinde yaþadýðýmýz bir yolculuðu sizlerle paylaþmaya çalýþtým. Sadece isimlerimiz deðiþik ama diyaloglar ve olaylar gerçek. O zamanlarda hatta daha da geriye gidersek benim çocukluk ve genç kýzlýk dönemlerinde gerçekten komþuluk, dostluk, ikili iliþkiler vs. daha bir baþkaydý. Þimdi maalesef insanlar birbirine ne saygý ne de sevgi duyuyorlar. Yine de aradan çok güzel yürekli insanlar çýkabiliyor. Böyle kiþilerin tükenmemesine neredeyse dua eder durumdayýz. Oysa bizler komþu komþunun külüne muhtaçtýr, ev alma komþu al gibi atasözleriyle büyüdük. Biraz uzattým sanýrým. Anlamlý ve düþündüren yorumunuz için teþekkürlerimi sunuyorum. Sevgilerimle.

:: Ah..
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
17 Mayýs 2011
Ah iyi yürek...Hýzla yitip giden dayanýþma, saygý, sevgi vd. erdemlerimizi izliyor da her yazýmda bir punduna getirip yüceltirsem diyorsun, belki uçup gitmezler..Ah umut..Umudumuz bol ve gerçekleþir olsun. Sevgiler...

:: Teþekkürler
Gönderen: Aysel AKSÜMER / , Türkiye
15 Mayýs 2011
Öykü yolumda öykümü yalnýz býrakmadýðýnýz için teþekkür ederim. Güzel dileklerinize ben de katýlýyorum bütün yolculuklar iyi baþlayýp iyi bitsin. Saygý ve selamlarýmla.

:: Oh...
Gönderen: Mustafa Þakarcan / , Türkiye
15 Mayýs 2011
Çok þükür ki böyle bitti. Öykünün baþýnda bu aileye bir þey olacaðýndan endiþelenmiþtim. Tüm yolculuklarýn böyle sonlanmasý dileðiyle teþekkür ve saygýlar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anýlara Yolculuk
Asansördeki Kadýn
Düþme Sanatý
Hayat Kýsa, Yollar Uzun
Muamma
Yola Çýktýk Bir Kere (2)

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Keþke!
Depresyon - 2 (Son Bölüm)
Depresyon - 1
Yola Çýktýk Bir Kere (1)
Küçük Anlarýn Büyüklüðü
Kayýp Düþler
Yalnýzlýk Meskeni
Garip Bir Talep
Hayat Perdesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayat Bu Ölüm Bu [Þiir]
Global Yalnýzlýk [Þiir]
Deliksiz Suskunluk [Þiir]
Geliþi Güzel [Þiir]
Kýrýk Bir Aþk [Þiir]
Yürekten Dökülen Dostluk Tanesi [Þiir]
Doðaya Karýþmak Ýstiyorum [Þiir]
Ýstanbul Düþü [Þiir]
Bohçadaki Sözler [Þiir]
Erik Aðaçlarý [Þiir]


Aysel AKSÜMER kimdir?

Halkla Ýliþkiler mezunuyum. Devlet memuru emeklisiyim. 2 evlat sahibiyim. Ankara'da yasiyorum. Bir Oyku Kadar Kisa Bir Roman Kadar Derin Hayatlar isimli oyku kitabinin yazariyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Orhan Veli KANIK, Reþat Nuri GÜLTEKÝN, Anton Çehov


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.