Doðaüstü henüz anlayamadýðýmýz doðal þeylerin adý. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Öykü nedir? Bunu öðrenmek için binlerce öykü okumak lazým, binlerce öykü yazmak ve hepsini atmak ve yeniden baþlamak lazým. Bir öyküde mistik hislerin, þeylerin anlatýlmasý… bu o metni öykü yapmaz. Kutsal bir mekana dair yazýlan bir metin… o metin öykü olabilir mi? Solcular mistik þeyler yokmuþ gibi davranýr, öyle dergilerde öyle metinler okursunuz. Saðcýlar da her þey mistikmiþ gibi bir þeye bürünürler, akýl ve fikirlerini yitirmiþ gibidirler. Öykü sadece öyküdür, ona bir sürü þeyi, yüce bir þeyleri týkmaya gerek yok, zaten okur yüce bir þey aramaz, mistik bir þey aramaz. Okur öykü okumak ister. “Mistik” kelimesi yerine baþka bir kelime kullanayým, okur “dini” bir þey aramaz. Tabi bu hayata din perdesiyle bakmak isteyen biriyse iþ deðiþir. Din nedir? Bir perdedir, “pencere” demedim. Bakýyorsunuz dini hasret ve hýrslarý, yaralarýyla insanlar þiir, roman ya da öykü yazmaya çabalarlar, bunlar þiir deðildir, öykü deðildir, roman deðildir, bence bu þahýslar o yüce hýrs ve sevgilerini kendilerine saklasalar iyi ederler, ben o tür metinler görürsem hiç okumam ve kaçarým o metinlerden, ömrümün bir kýsmýnda ve halen “din” diye sunulan þeyden kaçtým ve kaçýyorum. Þimdi siz benim din’i küçümsediðimi ya da aþaðýladýðýmý düþünebilirsiniz. Oysa ben size düþüncelerimi ve fikirlerimi anlatmaya çalýþýyorum. O metinler bir sayýklamadýr, o metinlerden kaçarým; çünkü o yazdýklarý sanat deðildir. Dini hisler sadece dini hislerdir, hepsi budur. Ben bir yazar, bir sanatçý olarak metinlerimde kiþisel heves, hýrs ve öfkelerimden direkt ya da dolaylý yolla söz etmem. Ben saçmalýklarýmdan söz etmem, bir öykü yazýyorsam onun ilkelerini yerine getirmeye çalýþýrým. Þimdi “din” yerine baþka bir kelime söyleyeyim, “aydýnlanma”. Yazdýðýnýz þey aydýnlanma, sanat, fikir ve düþünce içermeli, uygun miktarda. Bu aydýnlanma içermeyebilir, bir aþk öyküsü olur výcýk výcýk bir suç öyküsü olur, demek istediðim yüce þeyleri öykülerde anlatmak istiyorsanýz okuru aydýnlatýn, aydýnlýk yazýn, din denen þeyi herkes bilmez, bilemez, “kulluk” mesela, “selavat getirmek” mesela, “peygamber” mesela.”Ayetel Kürsi” mesela. Sen din deyip durursun; ama 13 yaþýndaki bir kýz çocuðu, erkek çocuðu bu þeyi nasýl anlayacak, Koreli kýza benzeyen popçulara aþýk oluyor onlar, onlarý nasýl aydýnlatýrsýn, onlarý kendine nasýl çekersin? Din ile asla çekemezsin, onlarý kendine sevgiyle çekersin, bu kültüre yabancýlaþmasýný nasýl saðlarsýn? Din baskýsýyla. Oruç tut, namaz kýl, þudur budur, klasik dini þeyler. Ülkemizde cayýr cayýr yakýyor çocuklarýný aileler, ateþe atýyorlar, baskýyla. 13 yaþýndaki çocuklar ilk Türk’leri biliyor mu? Hayýr. Onu yapma günah, bunu yapma günah, midye yenmez, günah. Saç telin görünürse cehenneme gidersin; aman ört. 73 yaþýndaki annem balkona çýkmadan korkar, “aman elin adamý geçiyor yoldan baþým açýk görmesin.” Ablalarým da böyle. Ben böyle bir ailenin ateistiyim. Bazýlarýna göre. Bazýlarý beni dinsiz imansýz görür, görebilir ve mutluluk duyarým böyle görüyorlarsa, kopuk biri, bitik. Annem sýk sýk bana þöyle der: “Allah hidayet versin!” Kýzdýðýnda ya da beni anlayamadýðýnda, beni bir delirmiþ tip olarak algýladýðýnda böyle diyor. Tarih kitaplarýnda Türkler hakkýnda bir þeyler yazar; ama bunlar gerçek Türkler deðildir. Bana ilk ve gerçek Türk’leri hiç öðretmediler. Bunlarýn þaman olduðunu hiç söylemediler, bunlarýn doðaya, ormanlara, aðaçlara çok saygýlý olduklarýný hiç anlatmadýlar, onlar týpký Kýzýlderililer gibi doðaya, aðaçlara, kadýnlara çok saygýlýydýlar. Biz Arap deðiliz, bizi Araplaþtýrmaya çalýþanlar var. Bizi bunlar yozlaþtýrmýþtýr. Peygamber bir Arap olabiir; ama devrimcidir. Ok atmada usta, ata binmede usta…yahu “Türk’ler at üstünde uyur” diyorlar, at konusunda muazzam geliþmiþler, birçok konuda, bunlar mayalarý çok özel insanlar, kanlarýnda var, hiçbir millette böyle öz, maya yok, böyle bir kumaþ yok. Bana bunu hiç anlatmadýlar. Yoðun bir taraflý anlatým. Amerikan tarihini anlatan bir film izlerken…onlarýn her þeyi özgürce ele alýp iþleyip anlattýklarýný görürsün; ama bizde hep bir çýkar…geçmiþten faydalanmak, onu suistimal etmek… kitleyi etki altýna almak için, tv kanalý böyle istiyor diye. Mesela bir Osmanlý anlatýrlar. Bir kalýpta, o kalýbýn dýþýna çýkarsan, vatan hainisin, çinde mutlaka din olacak, dini sözler, Türkler Budist bir de, onlar tarihte var, hale varlar, ama onu dizide asla gösteremezsin, neden, hedef kitle bunu sevmez, reyting düþer. Gösterirsen sana saldýrýrlar. Samuel Beckett, Fransýz düþünür, felsefeci, bir sürü kitap yazmýþ. Mesela Godot’yu beklerken…bizim tarihimizde böyle tipler var; ama bunlarý anlatmaya müsaade etmiyorlar, baský var. Özgür bir bakýþ açýsý yok. Aydýnlanma belli süreçlerle olur, ömür sürer, þimdi dinsiz imansýz dediðin sonra nasýl geliþir, Ýnsanlarýn enerji merkezleri zaman içinde uyanýr ve açýlýr, dine gerek yok, dinsel baskýlara gerek yok, sevgiye ve aydýnlatýcý sözlere gerek var. Dinle, din baskýsýyla hiçbir þey öðrenmedim. Severek, yüreðimle, ruhumla öðrendim. Ruhumla! Bana bir tane adam gibi ilk Türk’ler hakkýnda kitap sunmadýlar, öyle bir roman yazmadýlar, okutmadýlar. Maneviyatýn muazzam olabilir, ben Allah’a aþýk biriyim diyebilirsin; ama ateistmiþ gibi yaz romanýný, þiirini, öykünü be kardeþim, din o kadar çok sömürüldü ki, herkes kaçýyor ondan. Çocuklar, herkes uyuþturucu baðýmlýsý günümüzde. Bunlar için bir þey yapmak lazým, yat kalk ibadetle hiçbir ilerleme saðlanamaz, toplum için bir þeyler yapmak lazým. Yaratýcý, insanla enerji merkezleri (çakra) vasýtasýyla konuþur, bizler bunlarý bilmiyoruz. Bir öyküde, bir þiirde gereken dýþýnda fazla söz kullanýlmaz, buna dikkat etmeli arkadaþlar, bu sitede bazý öyküler okudum da. Mesela bazý öykülerde de dert anlatýp duruyor arkadaþlar, ben dert dinlemeyi sevmem, öykü okumak isterim öyküde. Sanat, yaratýcýlýk görmek isterim. Bu sitede dergide bu arkadaþlarý aydýnlatacak biri var mý? Aslýnda jet hýzlý okumalar yaparak arkadaþlara bir þeyler söyleyebilirim, site yönetimi müsaade ederse. Bilgilerimi paylaþabilirim. Ben kimseyi aydýnlatamam, bu büyük laf, sadece basit eleþtiri yaparým; bunun arkadaþlara çok faydasý olacaðý kesindir, ücret alýp söz söylemeyeceðim, bu þeylerden çok para alýr bazý yazarlar, ben þunu derim güzel yazýlmýþ bir öykü okuyunca iyi hissederim, mutlu olurum; ama kötü yazýlmýþ bir öykü canýmý sýkar, sinirlenirim, zaman kaybettiðimi düþünürüm. Allah aþkýna bu iþi öðrenin yazmaya aþýksanýz; aksi halde uzak durun, canýmý sýkmayýn! Boþ yere meþgul etmeyin bizleri. Yazmasam kafayý yerim! Biterim! Bu þekilde hissedenler…baþarabilir…Bu emekli teyze ve amcalarýn iþi deðildir! Ben onlara ibadet etmeyi öneririm, ya namaz kýl, ya spor yap, ya meditasyon yap, ya sokak hayvanlarýna vakfet kendini; ama yazma sevgili nene. Sanatý uygulayabilmek için deli olmak lazým, birkaç kez intihar geçmiþin olmalý, travman olmalý. Kopuk olman lazým, mizahý bilmen lazým. Gerçek yaþamýnda sürekli kaybeden, sürekli darbeler yemiþ olman lazým, hayattan çok dayak yemiþ olman lazým. Bir piç olman lazým. Kýrmýzý ya da ala bir piç olman lazým. Uyumsuz olman lazým. Uyumlu, güzel edepli insanlarýn iþi deðildir sanat, edebiyat. Ahlaksýzlarýn, piç kurularýnýn iþidir sanat, edebiyat. Bir cami hocasý bana akþam dert yandý: “Yaþlýlarla uðraþýp duruyoruz, canýmý çok sýkýyorlar.” Edebiyatta da böyle bir kesim var, bu iþin özünü hiç bilmeyen kesim. ÝYÝ VE GÜZEL YAZMAK ÝÇÝN MÜCADELE ETMELÝ YAZAR. Okura iyi hissettirmek, onu mutlu etmek EN DEÐERLÝ ÞEYDÝR HAYATTA, PARA VERÝP KÝTABINI ALIYOR ÇÜNKÜ, SANA ZAMAN HARCIYOR, METNÝNE. Ýsa Kantarcý
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýsa Kantarcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |