..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman > Timur KOHEN




7 Mart 2023
Beyaz Melek  
Mavi Nokta

Timur KOHEN


Beyaz Melek, bir hastane görevlisi ile bir hastanýn öyküsünü anlatýyor. Doktor Bilge Göker'in hastanedeki görevi, komaya girmiþ ve hayatý makinaya baðlý hastalarý son yolculuklarýna uðurlamaktýr. Çalýþtýðý yýllar içerisinde onlarca hastayý bu þekilde makinalardan ve hayattan koparmýþtýr. Bir gün Bayýndýr Hastanesine Melek Bilen isimli gizemli ve tuhaf görünümlü bir hasta gelir. Ancak Melek Bilen’in bu tuhaf ve gizemli görünümünün altýnda oldukça saf ve o dünyaya ait olmayan bir ruh yatmaktadýr. Melek Bilen'in günden güne gün yüzüne çýkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkýnda yeni ipuçlarýný anbean ortaya çýkaracaktýr.


:DHI:
Birinci Bölüm
KOMAYA GÝREN YAÞLI KADIN

Daha önce böyle bir vaka oldu bu hatýrlamýyorum ama vakalar 1999 yýlýnda yaþanmaya baþladý. Yaþam Destek Ünitesinde yani.
Hiç kimsenin baðlanmak istemeyeceði bir makinadan bahsediyorum. Bazý insanlarýn yaþam ile ölüm arasýnda kaldýklarý yerde, onlarý hayatta (Hayat denirse) tutan ince çizgideki temel þey yaþam destek üniteleridir. Yaþam destek üniteleri, hayatýn en gerçek ve en üzücü anýnda insanlarý umutlu bir bekleyiþe sokan insan yapýmý tuhaf makinalardýr.
Üniteye baðlanmýþ biri için çoðu zaman ne gerçeklik ne de üzüntünün ne de baþka bir olgunun hükmü kalmazdý. Bayýndýr Hastanesinde çalýþtýðým süre içinde on dokuz hastanýn fiþinin çekilmesinde bizatihi görev aldým. Bu tabir teknik anlamda ne kadar doðru olsa da insanlarýn kulaðýna çok itici gelen, onur kýrýcý bir ifadedir. Az önce de dediðim gibi fiþi çekilen insan deðil makinelerdir. Sanýrým bu üzücü ve mecburi görev, ölümün nasýl bir þey olduðuna bir camýn ardýndan bakmak gibi bir þey. Bir hasta YDÜ’Ye baðlýyken kalp hala atar, organlar kendi kendini bitirene kadar çalýþmaya devam eder, solunum makine tarafýndan saðlanýrken dahi aslýnda her þey bellidir.
Bayýndýr Hastanesinde beyin ölümü gerçekleþen hastalarýn ayrý bir ünitesi vardý. Diðer hastalardan ayrý tutulmayan, ölüm için sadece iki dudak arasýnda bekleyen insanlarýn olduðu bu tuhaf yer genel olarak hastanenin diðer bölümlerinden küçüktü. Beyaz çizgili mermerlerle döþeli, güneþ ýþýklarýnýn dahi tuhaf göründüðü ürkütücü bu bölüm, insanda korku ve ürperti uyandýrýrdý. Oraya soluk mavi bir kapýdan girilirdi. Ýçeride ne olduðu ne olacaðý ve ne olabileceði neredeyse kesindi. Bunun adý ölümdü. Komaya girenlerin arafta kaldýðý, çýkýþýn mucizelere baðlý olduðu, insanlýðýn henüz koma haline dair kesin bir þeyi bilmediði ölüm ile yaþam arasýndaki tuhaf gri alan gizemlerle dolu bir yerdi.
Yaþam destek ünitesine baðlý hastalarýn bulunduðu bu kýsým en fazla dört hasta alabilirdi. Ünitelerin hepsinin dolu olduðu çok nadir olurdu. Hastanenin zemin katýnda, uzunca bir koridoru geçtikten sonra oraya ulaþýlýrdý.
Hastalardan biri bir çocuktu. Ýlk vaka ya da mucize gerçekleþmeden hemen önceydi. Ýsmi Kadir Kara’ydý. Soy ismi gibi simsiyah, bakmaya kýyýlmayan gözleri vardý. Okulda zorbalýða maruz kalmýþtý. Her þey cuma günü son ders çýkýþýnda olmuþ. Okul merdivenlerinden inerken itilip kakýlmýþ, dengesini kaybetmesi sonucunda baþýna darbe almýþtý. Yaþananlarý ilginç þekilde kimse görmemiþti!
Kadir Kara Bayýndýr hastanesine getirildiðinde bilinci kapalýydý. Sonraki saatlerde beyin ölümü gerçekleþti. Babasý, annesi ve her an Kadir’in okulunda bir katliam yapacak gibi görünen kardeþi onu kurtarabilmemiz için bizlere umutla bakýyordu. O bakýþlarý hayatým boyunca unutmayacaðým. Sanýrým hastanede çalýþtýðým yýllar boyunca edindiðim en önemli tecrübe, bu tip durumlardaki ailelerin her istediðini yapmaktý. Kadir Kara hastaneye geldiðinde ailesinin her istediðini yaptým. Sonu belli olan bir oyunun bitmesini beklemek gibi bir durumla karþý karþýyaydýk. Aslýnda onlar da sonucun ne olacaðýný biliyorlardý. Yine de Allah’tan umut kesilmiyordu.
Sabaha karþý makine desteðini kesecektik. Hep öyle yapardýk. Hasta son kez gün doðumunu görecekmiþ gibi, yaþam desteðini gün doðarken keserdik. Alim Kara, oðlunun yaþam destek ünitesindeki son saatlerinde yanýma gelmiþti. Kadir’in onu rüyasýnda ziyarete geldiðini söyledi. Kadir ona bu þekilde yaþamak istemediðini söylemiþ. Çok sevdiði Rus yazar Gogol’un Palto adlý romanýný ona son bir kere okumasýný istemiþ. Alim Kara benden bunun için izin istedi. Ona bunun hiçbir sorun çýkarmayacaðýný söyledim. Dediðim gibi tüm o yýllar boyunca edindiðim temel tecrübe ölüme bir adým kalmýþ hastanýn, yakýnlarýnýn son isteklerini her ne olursa olsun yapmaktý.
Yaþamýnýn en güzel yýllarýnda ölmesi gereken çocuklarý görmek çok üzücü. Ýpek siyah saçlarýyla, gözleri pýrýl pýrýl parlayan Kadir Kara’nýn fiþini çekme, onu ölüm uçurumuna itme görevi benimdi. Bu lanetli bir görevdi. Birinin mutlaka yapmasý gereken lanetli ve kahredici bir görev. Ölümünün ardýndan düz yeþil çizgiye dakikalarca baktým. Belki geri döner umuduyla. Tabi ki öyle olmadý. Dönmedi. Gözlerindeki ifade hiç deðiþmedi. Týpký onun öldüðünün resmi kanýtý olan yeþil düz çizgiler gibi.
Üzülen ve kahrolan insanlarý tanýmak kolaylaþýyor. Benim gibi hastanede çalýþan biri için bu durum her geçen gün daha basit bir hale geliyor. Mirastan pay almak için yakýnýnýn ölümünü bekleyenler ile benliklerini ölen yakýnlarýyla öldüren insanlar arasýndaki farký rahatlýkla anlayabilirim.
Hastanede çalýþtýðým süre boyunca iþimi yaparken (Komaya girmiþ, beyin ölümü gerçekleþmiþ hastalarýn fiþini çekerken) iþimi çok sorguladýðým oldu. Ama hastanede yaþadýðým son fiþ çekme seansý… Tüm bu satýrlarý yazmamýn temel sebebi iþte o son olaydý.
Beyaz desenli mermerlerin arasýndan geçilen ve uzunca bir koridoru olan yaþam destek ünitesinin olduðu alana, hastanede çalýþanlarýn verdiði bir ad vardý elbette. O koridorda ölümün soðuk nefesi hissedilirdi. Son yolculuðun yapýldýðý bu alana Mavi Nokta adýný takmýþtýk. Sanýrým soluk mavi kapýnýn ve ölüme son nokta bu odada konulduðu için bu ismi almýþtý. Parlak mermer duvarlarda daðýlan gölgelerin hüzünlü görüntüsü, yaþamýn noktalandýðýnýn kanýtýydý. Bunu görürdüm. O odaya her girdiðimde hem de.
Mavi Noktanýn tuhaf bir kaderi vardý. Bitiþiðindeki oda yoðun bakým bölümüydü. Mavi Noktaya deðilde yoðun bakým bölümüne gitmek demek yaþamak demekti. En azýndan daha þanslý olduðun bir alan sayýlýrdý. Acý çeksen de yaralanmýþ olsan da iðneler kollarýný delik deþik etse de orada hiç olmazsa yaþamak için bir þansýn olurdu.
Diðer oda kesin ölüm demekti. Yaþam desteðinin kesilmesi için önce benim odama gelinirdi. Gözlerinden korku ve acý akan insanlarýn halini görmek beni kahrederdi. Mavi Noktada ki son nefesin ne zaman verileceðinin kararý iþte burada alýnýrdý.
Böylesi zor bir kararýn alýndýðý yer için gösteriþsiz sayýlabilecek bir kapýsý vardý. Herkes için sevimsiz bir odaydý. Bilmiyorum belki de basýk bir yerdi. Odam yaþam destek ünitesinin bulunduðu bölüm ve yoðun bakýma alýnan hastalarýn tam karþýsýndaydý.
Beyaz Melek’in son nefesini ne zaman vereceðinin kararý da bu odada alýnmýþtý.
Bir keresinde yaþam destek ünitesinden çýkarýlacak olan bir hasta yakýný karar verildikten sonra baygýnlýk geçirmiþti. Bayýlmadan önce nefes alamadýðýný söylemiþti. Sanýrým odamýn basýk olup olmamasýnýn bu durumla bir alakasý yoktu.
Adamýn sol tarafýndan hastane bahçesine açýlan bir kapý vardý. Kendini iyi hisseden veya yürümesi gereken hastalar bahçeden yürüyüþe çýkar, banklarda oturur, hastaneden taburcu edileceði günün gelmesini beklerlerdi.
1999 yýlý benim için önemliydi. Çünkü Beyaz Melekle ilk defa o zaman tanýþmýþtým. O hastaya dair olaylarýn ayrýntýlarý bazý gazetelerde yazmýþtý. Yaþamýmýn son günlerini Ýstanbul Ýkinci Bahar Huzurevinde geçiren ve ölmek üzere olan biri için bile ulaþýlmasý kolay haberlerdendi. O yýlý hatýrlýyorum. 17 Aðustos depreminden sonraki gündü. Bina enkazlarýndan bir sürü insan kurtarýlmýþtý. Enkazdan sað olarak çýkarýlan bir çocuk da bizim hastaneye getirilmiþti. Adý Almila’ydi. Beyaz Melekle ayný yere yoðun bakým ünitesine, o tuhaf sonbahar günü gelmiþlerdi.
Geceleri yoðun bakým bölümünde üç ya da dört hemþire olurdu. Onlara iki doktor eþlik ederdi. Bazý geceler o kadar yoðun olurdu ki sabahýn olmasýný dört gözle beklerlerdi. Hepsi mesleðine son derece saygýlý saðlýk çalýþanlarýydý. Birçoðunun öldüðünün haberini aldým. Belki de hepsi ölmüþtür. Para avcýsý, gözlerinden kötülük akan Doktor Ercan Karacan’ýn da öyle. Onun o hastanede hiç olmamasý gerekiyordu. Bana göre doktor olmasý bile büyük bir hataydý. Hastanelerde bu tip doktorlarýn olmasýna hiç gerek yok. Hem personeli geriyordu hem de tehlikeli biri olabiliyordu. Ama sanýrým onun güvendiði insanlar onu o hale getirmiþti. Kendi baþýna bir anlam ifade etmeyen, sadece etkili ve mevki sahibi insanlarýn varlýðýyla anlam bulan insanlardandý.
Beyaz Melek (Ona bu ismi biz takmýþtýk.) yani gerçek adýyla Melek Bilen yaþam destek ünitesine alýnýrken ona Doktor Ercan Karacan nezaret etmiþti. Söylendiðini duymuþtum. ‘Gereksiz yere burayý iþgal edecek. Boþuna vaktimizi alacak.’
1999’un aðustos ayýydý. Havalar gayet güzeldi. Hastanenin gürültüsünü yýrtan siren sesleri ile birlikte ömrümde gördüðüm en beyaz tenli kadýn acil kýsmýndan hastaneye giriþ yapmýþtý. Bu kadýnýn bir benzerini Powder adlý 1995 yapýmý bir filmde görmüþtüm. Yüzü, vücudu ve her bir saç teli bembeyazdý. Aðzýnda solunum cihazý vardý ve kolunda damar yolu açýlmýþtý. Gözleri kapalýydý ve kirpiklerine týpký bir ekmek fýrýnýnda çalýþmýþ gibi beyaz yuvarlak toz zerrecikleri bulaþmýþ gibiydi. (Sonradan o beyazlýklarýn yuvarlak toz zerreciði olmadýðýný, tamamen doðal oldmayan bir anlam ifade ettiðini anlayacaktým.) Melek Bilen’in yana hýzlýca müdahaleye giden Doktor Ercan Karacan adeta iyice kararmýþ bir cilde sahipmiþ gibi duruyordu.
Yoðun bakým ünitesinde çare bekleyen çoðu kimse gibi Melek de çok masum ve temiz görünüyordu. Ama o yoðun bakým ünitesinde olan diðer hastalar gibi acýlý ve iþi bitmiþ gibi görünmüyordu. Yataðýnda yatarken ansýzýn kalkýp gözlerini açýp ‘Benim burada ne iþim var?’ diye sorup hemen ardýndan kalkýp gidecekmiþ gibiydi. Ama yine de yoðun bakýmdayken asla böyle bir þey yapamayacaðýný anlýyordunuz. Doktor Ercan da öyle düþünüyordu. Bakýþlarýnda bir donukluk ve tuhaf bir düþünce hali vardý. Hastaya yardým ediyor olsa da sanki içinde baþka bir þey yaþýyordu.
Ercan ‘Ona müdahale etmeliyiz.’ Diye baðýrarak o bembeyaz kadýný sedyeden almalarýný ve yoðun bakým ünitesine götürmelerini söyledi. Beyaz Melek her þeyden habersiz bir koþuþturmacanýn içerisinde yaþama tutturulmaya çalýþýlýyordu. Doktor Ercan’ýn elinde Bayan Melek Bilene ait dosyalar vardý. ‘Onlara bakabilir miyim?’ diye sordum. Ercan soðuk bir tavýrla dosyalarý bana uzattý. Bu soðukluðun sebebini biliyordum. Onun içinde yanan ateþi hissedebiliyordum. O öldürmek istiyordu. Mavi Noktadaki nihai kararý o vermek istiyordu. Yaþamla ölüm arasýndaki insanlarýn fiþini çekmeyi, bir çeþit Tanrýyý oynamayý istiyordu.
Dosyayý incelediðimde Melek Bilen’in kan kanseri olduðunu öðrendim. Þimdilik bilinci açýktý ve kan almasý gerekiyordu. Þansý yaver giderse yapýlan muayeneye cevap verebilirdi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Beyaz Melek 4. Bölüm
Beyaz Melek 8. Bölüm
Kýsa Saç '. Bölüm
Beyaz Melek 6. Bölüm
Beyaz Melek 7. Bölüm
Renkli Düþler Dükkâný
Nicole Beatrix'in Atarisi 2. Bölüm
Nicole Beatrix'in Atarisi
Kod. X
Beyaz Melek 5. Bölüm

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tüm Iþýklarý Yak!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kemer [Öykü]
Kayýp Yol [Öykü]
Secret War [Öykü]
Reli Hermanni'nin Ýlginç Hikâyesi [Öykü]


Timur KOHEN kimdir?

Çalýþmalarýmý neredeyse her gün gözden geçiriyorum. Büyük bir emekle yazdýðým romanlarýmý nasýl daha çarpýcý, sürükleyici, gizemli ve fantastik hale getirebileceðimin çalýþmasýný yapýyorum. Okuyucunun geçmiþte, þimdi ve gelecekte vermek istediðim düþünceyi almasý için elimden gelen her þeyi yapýyorum. Zamana yenilmeyecek, yaþamaya devam edecek eserler oluþturmak için uðraþ veriyorum. Ýmgeleri merak öðesiyle iþlemeyi seviyorum. Gizemin ve merak öðesinin son ana kadar fantastik bir atmosferde sürüp gitmesini seviyorum. Okuyucunun gözünde ve ruh dünyasýnda küçükte olsa bir yer etmek için gizemle yazma serüvenime devam ediyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Timur KOHEN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.