Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik

Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik

Yahya Kemal

Bir dev, asýrlýk uykusundan uyanýr gibi… Hani alaca sabahta gözlerini açýnca önce þuuru geri geliyor ve boydan boya uzanmýþ cüssesini görüp “Bedenim” diyor “bedenim duruyormuþ meðer!” Sonra parmaklarýný kýpýrdatýyor ve “Ellerim saðlam hâlâ! Hâlâ kollarýmda güç var!” diye seviniyor. Ardýndan ayaklarýný, uyluklarýný, bacaklarýný, sýrayla bütün azalarýný fark ediyor. “Evet, evet!” diyor “Eski gücüme kavuþabilirim!” Ve seviniyor, çok seviniyor, yerinde kýpýrdanmaya baþlýyor…


* * *

Bu makalemi baþka bir konuda yazmak olmayacaktý. Güreþi seven, hatta gençliðinde iyi de güreþen birisi olarak elinde Türk bayraðýyla þampiyonlara teþekkür etmiþ biri olarak düþündüklerimi de sizlerle paylaþmamak olmayacaktý… Aklýmdaki sorularla sizi de huzursuz etmezsem huzur da bulamayacaktým. Bu yeni dünya düzeninde Türklerin ayak seslerine kimler ne kadar tahammül edebilirdi diye düþünüyorum mesela? Acaba bu ülkenin son yüz yýlýnda hemen her branþta hiç böylesi büyük baþarýlara imza attýðýný gördük mü? Sporda almýþ olduðumuz bu baþarýlar yüzünden savaþ çýkartan olur muydu? Avrupa’nýn þirin görüntüsünün altýndaki vandalizm Dünya Bankasý’na ve kredi borçlarýmýza ne kadar yakýn duruyordu? Alman sporcularýn tamamý elenseydi Avrupa’yý tek baþýna temsil edecek olan Türkiye acaba AB üyeliðine alýnmayý artýk hak eder miydi? Dünyanýn çeþitli ülkelerinde Türklerin ihracat ve yatýrým gücü kaç milyar dolar artmýþtý? Ülkemizde düzenlenen spor turnuvalarýný takip eden aylarda turizm gelirlerimiz ülke ekonomisine kaç puanlýk girdi saðlamýþtý? Sporun evrensel gücüyle ülkelerin politik gelecekleri arasýnda nasýl bir iliþki vardý? Kupalarý, madalyalarý aldýðýmýz vakit onu nereye koymalýydýk? Kýzýlay yahut Taksim Meydaný’na bir kaide yapýp üstüne koysak acaba kaç gün sonra çalýnýp paraya dönüþtürülebilirdi? Güreþçilerimizden, haltercilerimizden, jimnastikçilerimizden birinin romaný yazýlmalý mýydý? Daha bir yýðýn felsefi, siyasi ve fuzuli soru ve sorular iþte!..

Biliyorum bütün bunlar “leyte ve lealle” kabilinden þeyler; ama “Caným bir halterden ne olur yani?” deyip geçemeyiz ki!..

Evet!.. Son yýllarýn ve özellikle son bir kaç günün dünya gündemi Türklerle, Türk Milli Takýmý’nýn her alanda aldýðý baþarýlarla ilgili olsa gerektir. Ve hiç þüphe yok ki her dalda bize sevinç yaþatan tüm sporcularýmýza caný gönülden teþekkür ederiz. Bu bizler için bir Türk bayramý, Türklüðün bayramýdýr. Bu öyle güzel bir bayrak þölenidir ki damarýnda ayný kaný taþýyan insanlarýn bayraða yükledikleri bir anlamý gösterir. Bu, bir halter, bir güreþ müsabakasýnda kazanýlan zafer kutlanmasýndan daha çok, hayli zamandýr kýrýk duran bir gururun varlýðýný yeniden hatýrlayarak bunu tamir konusunda hasret duyulan galebenin coþkun volkanýyla yanmaktýr. Ülkesinden nefret eden insanlarýmýzýn ülkelerini yeniden sevmeyi öðrenmeleri; ülkelerinin gücünü görmeye baþlamalarýdýr.

Ajanslar yeterince yer ayýrmasa da kaç gündür Türk dünyasýndaki kardeþlerimiz bizim baþarýlarýmýzla seviniyor, bizlere selam gönderiyor… Bazý ülkelerin sokaklarýnda, bir elinde kendi ülkelerinin, diðerinde Türkiyemizin al bayraðý ile yurtdýþýndaki insanlarýmýzý, iþçilerimiz spor alanýnda alýnan baþarýlarý kutluyorlar. Onlarýn herkesten çok susamýþlýklarý vardý bu zaferlere, herkesten çok ezilmekteydiler çünkü. Þimdi bir Türk’ün nefes alýp verdiði her karýþ dünya topraðýnda gururla dalgalanmaya baþlamýþ bir Türk bayraðý var artýk; ruh kalelerimizin burçlarýndaki azim gönderine çekilmiþ bir Türk bayraðý…

Ýslam ülkeleri bizim illerden farklý mý ki!.. Asla! Bazý medya organlarý oralardaki sevinç karþýsýnda üç maymunu oynaya dursun, Ermenistan’daki müsabakalarda baþarý alan halter sporcularýmýz Azerbaycan Cumhurbaþkaný Aliyev’in davetlisi olarak tek millet olmanýn gurur ve sevinciyle milyonlarca Türk tarafýndan tebrik edilip dualar edildi. Müsabakayý kazanan sporcularýmýzýn Azerbaycan ve Türk bayraðýný taþýmasý Ýslamlýðýn en özge hareketidir. Ayrýca altýn madalyalarýný Azerbaycan’a hediye etmeleri de bizler için birer gurur vesilesiydi. Sporcularýmýzýn bu tutumu tüm Ýslam coðrafyasýnda ki Müslümanlara ve Türklere büyük sevinç yaþattý ve yaþatmaya da devam edecek. Türk sporcularýmýzýn, Milli Takýmlarýmýzýn son dönemlerdeki üstün baþarýsý AB önünde eðilen baþlarýmýzýn gururla kalkmasýna vesile oluyor. Özellikle 11 Eylül’den sonra ezilmiþ, bastýrýlmýþ, kýrýlmýþ Ýslamlýk gururunun yeniden kimlik bulmasýna vesile olmuþtur. Eðer istenirse bugün sporda gösterilen bu baþarýnýn medeniyette, iktisatta, savunma sanayinde, tarýmda, eðitimde , saðlýkta, siyasette de yenilenmesi mümkündür. Türkün savunma sanayindeki gücü gökleri muhafaza eden ve Baykar mühendislerinin yaptýðý Bayraktar SÝHA’larla, ÝHA’larla fitilinin ateþlendiðini söyleyebilirim… Bugün ülkemiz de ve kardeþ ülkede düzenlenen teknoloji fuarý TEKNOFEST’i milyonlarca Türk genci ziyaret edip yarýþmalara katýlýyor. Ama birileri bu gençlere güvenmek yerine hala çýkýp þerefsizce AB’den ve ABD’den medet umuyor… Milli ruhun coþkunluðundan yoksun, bir kez insanýnýn yaptýklarýndan, baþarýsýndan sevinç duymayan alçaklara, satýlmýþlara aziz milletimiz 14 Mayýs da gereken dersi de verecektir Allah’ýn izniyle!

Artýk bu koca dev ayaða kalkmýþtýr. Ve bu millet kendisine çizilen sýnýrlara sýðmadýðýnýn farkýna yavaþ yavaþ varýyor. Ýnanýyorum ki bu ülkenin tüm vatanseverleri þayet isterse herkes tek baþýna bir devin baþarýsýný omuzlayýp götürecektir inþallah.

Bu vesileyle tüm sporcularýmýza teþekkür ederim. Tüm kahramanlarýmýza, serdengeçtilerimize teþekkür ederim. Rabbim yokluklarýnýzý göstermesin inþallah.

Kalýn saðlýcakla!