..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Yûþa Irmak




23 Haziran 2023
Ankara’ya Övgü  
Yûþa Irmak
Denizi olmayan bir kenti sevebilir miyim? Bu soruyu geçen sene sormuþ olsaydýlar hiç tereddüt etmeden “sevmem” derdim. Bugün bir arkadaþým sorunca pekâlâ “sevilir” dedim. 1997 yýlýndan beri Ýstanbul’da yaþýyorum. Az da olsa Ýstanbullu sayýlýrým. Bu kenti neden seviyorum? Elbette sýrf denizi olduðu için deðil, medeniyetlerin baþkenti olduðu için seviyorum.


:CBI:
Denizi olmayan bir kenti sevebilir miyim? Bu soruyu geçen sene sormuþ olsaydýlar hiç tereddüt etmeden “sevmem” derdim. Bugün bir arkadaþým sorunca pekâlâ “sevilir” dedim. 1997 yýlýndan beri Ýstanbul’da yaþýyorum. Az da olsa Ýstanbullu sayýlýrým. Bu kenti neden seviyorum? Elbette sýrf denizi olduðu için deðil, medeniyetlerin baþkenti olduðu için seviyorum. Ben de dahil bu þehrin sakinlerinin baþkent Ankara’yý küçümsemesi, burun kývýrmasýna da artýk ayar oluyorum..

Ýstanbullularýn Yahya Kemal’e atfedilen ancak ne zaman, nerede söylediði belli olmayan “Ankara’nýn nesi güzeldir?” sorusuna “Ýstanbul’a dönüþü!” yanýtýný bilmeyeniniz yoktur. Bu söz bana son derece yavan, daha ileri gidersem, “bayaðý espri” gibi gelmeye baþladý artýk. Hatta bu fikir deðiþikliðime arkadaþlar da inanmayacak belki ama Ankara’yý sevdiðimi söylesem bana inanmayacaklarýný düþündüðüm için þimdilik susayým en iyisi…

Peki, Ankara’yý bu zamana kadar neden sevemedim?

Açýk konuþmak gerekirse Ankara’yý sevmeyenler; genelde bu kenti bir Anadolu kenti olarak Köylülük’le, bir memur kenti olarak Bürokrasi’yle, baþkent olarak da Ýktidar’la bir tuttuklarý için sevmiyorlar… Benim durumum farklý olsa da Ankara’yý sevmeyenlerin burjuvadan ve muhalif olduklarý için sevmediklerine çok kez þahit oldum. Hatta benim gibi sonradan Ýstanbul’a yerleþen tanýdýklarýmýn çoðunun kendini Ýstanbullu sanmasý gibi! Bir de boðaz, raký ve balýk muhabbeti var ki bu muhabbet beni artýk çileden çýkartýyor. Sanýrsýnýz bu tipler Allah’ýn her günü, boðazda, raký ve balýk keyfi yapýyor! Az daha muhafazakârlar ise, bir Boðaz havasý almaktan parklarda mangal yapmayý, güneþ altýnda çimenlere kývrýlýp horlamayý ve arkalarýnda bir sürü muzahrafat býrakarak evlerine dönmeyi Ýstanbullu olmakla eþdeðer tutuyorlar. Ankara köylü, bürokrat ya da iktidar kenti olabilir; ama Ýstanbul, bir lumpenler, magandalar, tinerci çocuklar ve mülteciler kenti deðil mi yani?

Önceleri, Ankara’dan hazzetmediðimi, az da olsa tedirgin edici bir yaný olduðunu düþündüðümü bu vesileyle söylemem gerek. Ancak gerek ailemden gerekse çevremde birçok insan Ankara’da yaþýyorlar.. Bu sebeple Ankara’yý Ýstanbul gibi karýþ karýþ olmasa da kendi yarýçapýmda bilirim. Elbette bu, ne Yakup Kadri Karaosmanoðlu’nun Ankara’sý, ne de tek parti döneminin anlý þanlý valisi Nevzat Tandoðan’ýn Ankara’sý… Doðrusu ya, bu kenti sevdiðim için, Melih Gökçek’in veya Mansur Yavaþ’ýn Ankara’sý demek de bana çok acýmasýz ve anlamsýz geliyor! Gene de sýk gidip gelmesem de Bilkent’te Ankuva’nýn önündeki kahvelerde, hele ilkyaz sonlarýnda oturmuþ olmak, çay yudumlayýp muhabbet etmek yeter de artar benim için…

Beni Ýstanbul’da en çok kendine baðlayan þey; doðasý, tarihi, yaþanmýþlýklarý, yaþadýklarým ve kaldýrýmüstü çay ocaklarýyla kahvehaneleridir. Özellikle akþamüstleri, hele ilkyaz sonlarý ve yaz baþlarýnda, Ýstanbul’daki kaldýrýmüstü kahvelerinde oturmanýn (bana göre elbet!) hazzýný hiçbir þeye deðiþtiremiyorum. Son yýllarda Taksim’deki otellerin, ya da Teþvikiye’deki pasajlarýn, ya da Niþantaþý kafelerinde oturup bir espresso içmenin lezzetini yaþamýþ biri olarak, Ankara’da bunu bulamayacaðýmý düþünmüþtüm ama, fakat ve lakin yanýlmýþým iþte! Çok sevdiðimiz Ankara’daki çalýþma arkadaþýmýz, Arjantin ve Tunalý Hilmi Caddesi’nden oradaki mekanlardan söz ettiðinde; “Ýstanbul’u aratmayacak” demiþ olsa da gidip görene kadar içten bir þekilde inanmamýþtým. Fakat inandým artýk.. Evet, Ankara’da çekim ekibimizle birlikte çay, kahve içmeye gittiðimiz mekanlarda bir Ankaralý gibi bizler de keyif aldýk. Belki de, misafirperverliðiyle, samimi dostluðuyla Ankara muhabirimiz ve oradaki diðer güzel ekiple birlikte olmanýn getirdiði bir duygudur hislerim, bu bilemiyorum.. O daracýk caddeyi týpký Ýstanbul’un Baðdad Caddesi gibi araba yarýþý pistine çeviren görgü yoksunu yeniyetmelere, daracýk kaldýrýmlara park edip, kahvenin önünü, dolayýsýyla zaten avuç içi kadar görünen manzarayý kapatmayý marifet sayan otomobil sahibi nevzuhur parababalarýna raðmen, gene de o küçük, güneþli ve sevimli mekanlarda oturmaktan sýnýrsýz bir tat aldýðýmý net bir þekilde söylemeliyim. Bir kentin elbette denizi olmayabilir, ne gam! Ama bir kentin, akþam güneþinde beyaz tentelerini geren zarif kaldýrýmüstü kahveleri yoksa, o kent, kent deðildir, bana göre. Gittiðimizde Ankara’nýn sele teslim olmuþ hali hariç bulunduðumuz mekanlarýnda hoþ vakitler geçirdik diyebilirim.

Bendeniz pek þikemperver yani midesine düþkün biri deðilim. Ama gene de insan, Osmanlý-Türk mutfaðýnýn yemeklerini özlüyor olmalý buralarda. Örneðin Niþantaþý’ndaki Hünkar, Üsküdar’daki Kanaat gibi lokantalar da olsa daha iyi olabilirdi sanki. Yine, Ankara’da puf böreði yapan bir lokantayý buralarda hayal edemiyorum. Belki de vardýr da ben bilmiyorum.. kim bilir?

Her ne ise, baþa dönelim. Yuþa’ya sormuþlar: “Yahya Kemal’in nesini sevmezsiniz?” Yanýt vermiþ: ‘‘‘Ýstanbul’a dönüþü’ esprisini!’’ demekten kendimi alamýyorum…

Kalýn saðlýcakla…

Notçuk: Ankara’yý anlata anlata bitiremeyen ve gerçek bir Ankaralý olduðuna kani olduðumuz kýymetli çalýþma arkadaþýmýz Selma Haným kardeþimize deðerli zamanýný ayýrýp ilgilendiði için þahsým ve ekibim adýna teþekkür ederim. Sað olsun, var olsun…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anýlarýn da Meskeni Var
"Ýyi", "Kurt", "Ceberrut", "Sosyal" Deðil "Kerim Devlet"
Vatan Bilinci
Kýssalardan Hisseler
Þerefle Þanla!..

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kaygý ve Endiþe Ýnsaný Ýnsanlýktan Çýkartýr
Ezberlerin Bilimsel Kýlýklýsý Bir Felakettir
Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karýndeþen Jack
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye
Gidene Yol, Kalana Yer Vermek
Eþek Edebiyatý
Hakikati Hakikat Olduðu Ýçin Sevmek
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
O Kelime!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Geldim [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.