Snagov Manastýrýna hoþ geldiniz gençler…

Hani o filmlerde, dizilerde izlediðiniz, kitaplarýný çizgi romanlarýný okuduðunuz Voyvoda Drakula var ya, heh iþte onun ete kemiðe bürünmüþ hali olmasa da hayaleti iþte þu anda, tam olarak karþýnýzda duruyor tüm azameti, tüm melaneti ile hem de.

Kimsesizler Mezarlýðýnýn salak hayaleti kendince bir plan dahilinde onu lanetinden azat etti ve bir belayý daha dünyaya musallat etti.
Hem de ne bela…

Drakula’ da kendince bir plan dahilinde hayalete yardým etmeyi kabul etti. Peki þimdi? Hayalet gülümsüyordu, bir sigara yaktý ve bir tane de Vlad’ a uzattý. Vlad sigarayý inceledi, bir tuhaf bulsa da aldý ve yaktý o da.
‘’ Þimdi ne olacak? ‘’ dedi. Sigarayý sevmiþti. Dumanýný üfler üflemez bir nefes daha çekti ama çekti de çekti, çekti de çekti.
‘’ Düþmanlarým, kimsesizler mezarlýðýnýn firari hayaletleri… ‘’ dedi metruk. Ýþlerinin yine de zor olduðunu düþünüyordu. Onlarcasý, yüzlercesi belki etrafa yayýlmýþ kim bilir neler yapýyordu.

‘’ Onlarý bir araya toplamalý ve hepsini geri mezarlarýna sokmalýyýz, ya da yok etmeliyiz ki benim fikrim yapmamýz gereken bu. Onlarý yok etmek. Kan emici olduðun kadar ruh emici de olduðuna göre, bunu bana öðretebilirsin. Ben de sana akýncýnýn, yani katilinin yerini söylerim ‘’ dedi…
Vlad kýlýcýný kýnýna soktu, bir duman daha çekti ama ne çekmek? Üçüncü nefeste sigarayý bitirmiþti bile.
‘’ Bir tane daha ver bakalým genç ‘’ dedi býyýðýyla oynayýp sýrýtarak, gülüþünde cinsi sapýk bir görüntü vardý.
‘’ Sana bir iyi, bir de kötü haberim var…’’ dedi.
Kötü haber…

Hayalet bundan çok rahatsýz oldu bir anda. Kötü haber falan almak istemiyordu. Kötü haberlere sebep olmak da istemiyordu. Kimsesizler mezarlýðýnýn hayaletleri gittiðinden beri þehir hatta ülke kötü haber kaynýyordu zaten. Ölenler, felç geçirenler, ortadan kaybolanlar ve delirenlerle ilgili tonla haber dönüyordu. Ölenlerden bazýlarýnýn bir iðne ile vücudundan binlerce delik açýlarak kan kaybýndan öldüðü yazýyordu haberlerde. Sansürsüz görüntü yayýnlayan video sitelerine her gün yeni paranormal videolar düþüyordu. Paranormal ve pornografik denebilecek kadar açýk þiddet sahneleri. Yanýyordu sanki dünya, tam da baba lakaplý hayaletin söylediði gibi, garipler yakmýþtý iþte dünyayý. Kendi ýstýraplarýný artýk yaþamýyor, yaþayanlara yaþatýyorlardý. Diri diri gömülen insanlar, kýzgýn yaðlarla yýkanan çocuklar, satanik ayinler, sebebi bulunamayan patlamalar, ortalýða saçýlan kollar bacaklar ve organlar…

Bir çýlgýnlýk dalgasý.
Vlad ‘’ dur hemen çocuðum, bu kadar karalarý baðlama’’ dedi. Hayaletin zihninde gittiði yerleri hissedebiliyordu. Arkasýný döndü ve öyle konuþmaya baþladý. ‘’ Sana ruh emmeyi öðretmiycem, çünkü bunu öðretemem. Bunu yapabilirsin ya da yapamazsýn. Ama yine de sana yardýmým dokunacak. Düþmanlarýný önünde diz çöktürüp onlara istediðini yaptýracaðým’’ dedi.
Ýyilik yapma, kýyak yapma, kendinden baþkasý için en ufak bir fayda saðlama gibi bir motivasyonu asla olmayacak karanlýk bir tip olan Vlad’ ýn bu sözleri hayalette hiç karþýlýk bulmamýþtý.
Çünkü planlarý baþkaydý.

‘’ Ben bunu yapabileceðimi biliyorum, sen sadece öðret ve intikamýný al sonra. Sonrasýnda da geldiðin çukura geri dön. Sana söz hiç tatmadýðýn bir huzura ereceksin ‘’ dedi. Vlad arkasýný döndüðünden beridir bir þey yapmaktaydý.
Bir çaðrý, bir davet…

Sadece sahibinin, sadece çaðrýlanýn duyduðu bir çaðrý.
Hayaletin planlarýnda ihtimal verdiði bir çaðrý esasýnda.
Vlad yüzünü tekrar hayalete döndü. ‘’ Senin bahsettiðin tarzda bir huzuru hiçbir zaman arzulamadým ki ben ‘’ dedi. Kara gözlerinde alevler yanýyordu.
Bu çaðrýyý emir telakki edenler, bu davete icabet edenler o anda, tam da o anda yeri göðü inletmeye baþladýlar. Vlad’ ýn bizzat öldürdüðü, kanýný içtiði, kazýða oturttuðu, kendi leþ ruhu ile lanetlediði tüm kurbanlarý, tüm o askerler ve halktan sefiller, soylu köpekler, tüm o yabancý ülkelerden gelen elçiler, vezirler ve yeniçeriler, herkes…

Bedenlerinin gömüldükleri yerden ayný bir bataklýðýn içinden kurtulurmuþçasýna silkelene, silkelene çýkýp o kabirleri de patlatarak gökyüzüne yükseliyor ve ordan da Vlad’ ýn yanýna Snagov’ a geliyorlardý.
‘’ Kan ‘’ dedi Vlad sigarasýndan çektiði dumaný üflerken, ‘’ hayattýr çocuðum. Ruh emmek diye bir þey yoktur, ama kanýný emdiklerinin varlýðýný, kiþiliðini, benliðini de emersin. Geriye ruhsuz bedenler býrakýrsýn, ve nursuz ruhlar. ‘’
Kurbanlarýnýn hepsi þimdi gökyüzünde, Vlad’ ýn durduðu yerin etrafýnda dönüyor ve bir fýrtýna hayaleti savuruyorlardý. Vlad kollarýný iki yana açtý ‘’ bak çocuklarým burada, ben ne zaman nerde olmalarýný istiyor isem oradalar ve ne yapmalarýný istiyor isem onu yapmaya hazýrlar ‘’ dedi.
Hayalet þaþýrmýþ numarasý yapýyordu. Þaþýrmýþ, korkmuþ, oyuna gelmiþ, yenilmiþ ve mazlum…

‘’ Sana güvenilmeyeceðini bilmeliydim ‘’ dedi baþýný öne eðerek. Bir sigara daha yaktý, paketin kalanýný da artýk baþka içme imkaný kalmamýþ gibi, onunla iþi bitmiþ gibi öylece kenara fýrlattý.’’ Yine de senden isteðim, düþmanlarýmý yenmeme yardým etmen. Sonra bana, bu dünyaya ne yaparsan yap ‘’ dedi çaresizce. Gözleri bile nemlenmiþti.

Öylece yere oturdu, baþýný öne eðdi. Baþýnýn üstünde dönen hayaletlerin oluþturduðu kasýrga ve kýzýl hortumlar ortalýðý ateþe veriyordu. Öfkeleri havadan bir nefes alýnsa bile hissedilebilirdi. Ama orada nefes alýp veren hiçbir canlý kalmamýþtý çoktan.