Merhaba sevgili günlüðüm ✍🏻merhaba…
Ýç çekerek yazýma baþladýðýmý söylemek isterim bugün.
Ahmet emminin evinden þu anda gün batýmýný görüyorum.
Çokta sevdiðimi bilirsin günbatýmý saatlerinde evde olmayý ve yudum yudum demli çayýmý içmeyi, klasikleþtide diyebiliriz…
Bu yaþlarda yapýlacak sakinliklerden biride gün batýmýný takipte kalmak.
Kaç günler doðdu üzerimize ve kaç günler batýrdýk yarým asýrlýk hayatýmýzda; sevgiyle, huzurla uðurladýk güneþi gittiði yere.
Efendim sevgili günlüðüm?
Neden mi içimi çektim?
Ah neden olsun biriciðim. Dün bu saatlerde neredeydim biliyor musun?
Bilmiyorsun elbette.

Dün bu saatlerde Aizanoi Zeus Tapýnaðýndaydým.

Büyülendim büyülendim sevgili günlüðüm✍🏻
Heybetli bir yapýmý görmek istiyorsun dön geçmiþ yüzyýllara. Ruh mu görmek istiyorsun veya sanat mý ?
Dokunmak mý istiyorsun?
Duymak mý istiyorsun yüzyýllar öncesi sesleriyle evrenin sesini birlikte, ören yerlerine git lütfen.
Dokun en az benim dokunduðum gibi o taþlara, en az benim gibi bak geçmiþ ve yaþayan konuþan taþlara ve sanata…
Dün iþte bu saatlerde Zeus tapýnaðý merdivenlerine oturmuþ dokunuyordum dev sütunlara. Merakýmý baðýþla, baðýþlanacak bir yaný varsa…Baþýmý kaldýrýp sütunlarýn taþýdýðý tavana baktýðýmda ve desenlere; nasýl ama yani nasýl yapýlmýþ o yýllarda demekten kendimi alamadým.
Düþünürken de ellerim sanki konuþmak istiyordu, o günün taþ ustalarýyla…
Ruh nasýl bir þeydir akýl sýr ermiyor sevgili günlüðüm✍🏻
Ruh imkansýzý mý istiyor?
Ruh bedende hapsolmuþ iken, nasýl yüzyýllar öncesine gidip gelebiliyor?