..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Hülya Kırklaroğlu




4 Ağustos 2024
Aquarally Datça🏊🏻♀  
Bilebilir miydim?

Hülya Kırklaroğlu



:AEJ:
Bilebilir miydim sevgili günlüğüm✍🏻
Datça’da; Dalaman’dan Datça’ya… Datça’dan Dalaman havaalanına transfer şirketinin tam karşı sokağında, solda hayatımda yiyebileceğim en güzel böreklerin olabileceği aklımın ucundan geçebilir miydi?

Transfer midibüs şöförünün önerisiydi, orada bir börekçi var demişti. Gün kara iplikle, ak ipliğin seçileceği aydınlık ve karanlık aralığında iken..

Karşı dar sokağa yürümüş, karanlıkta lambaları yanık börekçiyi görmüştüm. Sabahın çok erken vakitleri olduğundan yaklaşmış; böreklere uzaktan bakmıştım tam o anda çiğ börek kokusu sardı ortalığı, fakat saat erken olduğu için beni tuttu çiğ börek kokusu; malum
“Boğa burcuyum” koku çok önem arz ediyor hayatımızda ve hızla uzaklaştım.

O yüzden işte leylak rengi salkım ağacın orada bir pastanede oturmak durumunda kalmıştım.

Poğaçadan bir ısırık alıp bırakmıştım, aç olmama rağmen yiyemedim.

Efendim ?
Efendim sevgili günlüğüm?
Yesemiydim?

Damağıma hitap etmeyen şeyleri neden yiyip kendime eziyet edeyim? Hımm söyler misin ?
Ruhumuz ve bedenimiz yediğimiz şeylerin huzurunu barındırmıyor mu ?

Her bulduğumuzu veya her önümüze konan şeyi yersek Allah muhafaza ruhumuzun ışıltısını kaybedebiliriz diye düşünüyorum.

Açlığı; beğenmediğim bir şeyi yememeye tercih ederim.
Nasıl ki kalbimizi her önümüze gelen insanlarla doldurmuyorsak; bunu midemize aldığımız şeylerin ayrımına borçluyuz düşüncesindeyim.

Güneşin doğumunu peşpeşe peşpeşe çektim Datça’nın kibar genişlikte ki caddesinde.

Gruba geldiğimi yazacak oldum fakat saat çok erken olduğundan rahatsız etmeyeyim diye yazmaktan vazgeçtim.
Ciddi kilometre uzunluğunda bir yüzüşümüz olacaktı Kargı’dan başlayacaktık ve ben hem uykusuz, hem de açtım.
Yukarı doğru yürürken iki köpek gördüm.

Rızıklarının derdine düşmüş iki masum köpek.

Hayvanları çok severim, her birini ayırt etmeden sivrisinekler hariç…
Hele ki bu sivrisinekler çocuklarımı yemişse beni görme öfkem boğazımda oluyor…

En sevdiğim hayvanlar fil ile başlar ikinci sırada köpeklerdir…
Kedi’mi köpek’ mi desen köpek derim.
Alıp içime yüreğime yüreğime basasım geliyor lakin uzaktan işte…
Ömrümde bir kere dokundum köpeğe bir defa, yalnızca tek sefer nedenini bilmiyorum.
Canlı dostlar ile büyümediğimiz içinde olabilir bu durum. Ve rahmetli anneciğimin titizliğide nedenlerin biri olabilir.

Sakız çiğnetmezdi annem bize sevgili günlüğüm ✍🏻
Sakız çiğnemeden büyüyen kız çocuklarından olduk bak hele… Vardır anneciğimin bir bildiği nurlar içinde uyusun.
Yarım asrı devirdim, ağzıma tam minik şekersiz içinden şirin fal yazısı çıkan sakızdan evde alırken sanki annem hayır Hülya diyor gibi his duyuyorum.
Geçen gün hem çiğnedim, hem şişirip patlattım sonra dur bakayım deyip gardrobumun aynasının karşısına geçtim.
Çiğnerken ve şişirirken izledim kendimi hakikaten hoş bir görüntü olmadı.
Ama ben çocuklarımın sakız çiğnemelerine hiç karışmadım. Onlarda çiğnemeden büyüdü bakar mısın✍🏻
Gün aydınlandı ve Datça’da iki köpek yokuşun başında ve ben yokuşun ortasında idim. İşe giden bir kaç kişi dışında kimseler yoktu.
Palamutbükü’ne giden araçlar yukarıda demişti havaalanı transfer şöförü.
Saatini öğrenmek için yukarı çıkmak zorunda idim.
Gel gelelim bir ay öncesine dönersek kızım jip’i kullanırken yedi köpek havlayarak aracın dört yanını sarmıştı korkudan yüreğim çıkmıştı.
Allahtan araç yüksekti ve oradan kalan içsel sarsıntı ayaklarımı yokuşun ortasında durmaya zorlamıştı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kendime Kadar (Sevgili Günlüğüm)
Aquarally Birinci Parkur Kargı🏊🏻♀🏊🏻
Naci Baba
Aquarally Kargı Başlasın Rally🏊🏻♀🏊🏻
Seksek
Aquarallyswimming/datça
Sahanda Yumurta
Savur Beni Bana
Yüzde İkilik Kısım Sevgili Günlüğüm✍🏻
Çöl ve Kırmızı İpek

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
On Beş Saniye
Mimar
Kim O?
Yorgunluk
Güfte
Lahza
Canımı Acıtıyor
Göremezsiniz Beni
Kime Baktınız
Görüyorum Seni

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
B On İki [Deneme]
Ne Zaman? 2’nci Bölüm [Deneme]
İsmim Çıkar Celallenir Bu Soruya [Deneme]
Atatürk ve Satı Kadın [Deneme]
Ruhumun Ellerine Bırakıyorum Kalemi [Deneme]
Atatürk ve Satı Kadın 2... Bölüm [Deneme]
Köşeye Çekilmek [Deneme]
Kalemi Tutan Bu El [Deneme]
Doğum [Deneme]
Bir Selam Verip Çıkacağım Sevgili Günlüğüm✍🏻 [Deneme]


Hülya Kırklaroğlu kimdir?

1970 Erzurum merkez doğumluyum. 1972 yılından bu yana İstanbul da ikamet etmekteyim. 5 yıllık konfeksiyon deneyimimden sonra 10 yıl hizmet sektöründe çalışan olarak yer aldım. 2016 yılından itibarenaktif olarak yüzme sporuyla ilgilenmeye başladım. Master yüzücü olarak bir çok birincilik ve derecelerim bulunmaktadır. Yüzme sporu dışında, okçuluk ve taekwondo ile de ilgilendim. Keman dersi aldım. Diğer ilgi alanlarımın içinde Fransızca ve keman bulunmaktadır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.