Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
İktidarda kalma hırsı, ‘ALLAH’ diyerek yapıldı, sömürü. Oysa Türkler tarih boyunca görüldüğü gibi esareti, sömürüyü kesinlikle ve kesinlikle reddetmiştir, kimsenin, hiçbir milletin boyunduruğu altında girmemiştir, girmişse de kurtulmayı başarmıştır. Mesela Atatürk o bütün boyundurukları, Osmanlı denen çöplüğü cehennemin dibine yollamıştır, tabi Osmanlı denen şeyin değerli zamanları da vardır. Türkler tarih boyunca esrarkeş, aşağılık, sömürgeci ve alkolik olmamıştır. Denildiği üzere damarlarda asil kan vardır. Gerçekten böyledir, biz Türkler çok dinamiğizidir, canlı kanlı bir millet, bir şeyler başarmak isteyen bir halk. Aşağılık siyasetçilerin aşağılık siyasetlerini saymazsak biz harikayız her zaman. Savaş çıksa kaçıp gitmeyiz, bir şey olsa, en karanlık şey olsa çözüm için çabalarız. Türkler, Türkiye Avrupa ülkelerinde, hiçbir ülkede olmayan bir enerjiye, yarışı önde bitirmek isteyen bir maraton koşucusuna benzer. Her alanda bir Türk öncü çıkar, liselilerden çıkıyor, buluşları var. Çok kısa zamanda büyük işler yapabilir Türkler. Çok para vardı, birilerine yedirdiler, işadamları, tarikatlar, yandaşlar… Herkesin eşit olduğu, kimsenin kayırılmadığı bir ülke, herkesin güzel maaş aldığı bir ülke, işsizliğin olmadığı bir ülke…mümkün… Gerekli hazine, enerji var ama değerlendirilmiyor; adamların iktidarda kalma hırsı yüzünden. O çöpe dönmüş bütün siyasetçiler, dinazorlar yaşlanıp hastalanıp ölecek, siyasette yeni isimler ortaya çıkacak, yeni partiler. Yani ‘Allah’ diyerek insanları kandırmak bir tür imkansızlık içerecek. İstedikleri Cumhuriyet ve devrimlerle hesaplaşmaktı, her istediklerini yaptılar, ve film bitti çoktan. Ekonomi berbat halde, artık ‘Allah’ diyerek insanları ne kadar oyalayıp kandırabilirler? İnsanların gözü iyice açıldı. Her şeyin çok güzel olduğu bir Türkiye mümkün. Bu ülkeyi adil, vicdanlı ve işini iyi yapan insanlar iktidarda olunca…Çocukları liseleri her şeyi boş sokakları gökleri dindarlaşmaya çalışmak neye yarar, insanlar o çarpık dinden zihniyetten bıktı. Zaman geçecek ve insanlar, ülke normale dönecek. Yalnız, bu ülke insanlarını eğitmek lazım, onlar eğitmek yerine kendilerine oy verecek mürit yetiştirmek derdindeler. Bu ülke insanının eğitilmesi, ona yeni şeylerin ekilmesi lazım. Ahlak, bilim, bilgi. Çarpık bir din ile ahlaklı olunmuyor. Her şeyin elden geçirilmesi lazım, kanunlar yasalar. Komple bir yenilenme lazım. En mühimi Türk insanlarına yeni düşünce ve fikirler öğretilmesi gerek, özgürce düşünebilmelerinin önü sağlanması gerek.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |