..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bu kitap çok gerekli bir açýðý dolduruyor. -Moses Hadas
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Ýsa Kantarcý




17 Aðustos 2024
Ýki Kýz Bir Erkek 13  
Ýsa Kantarcý
GENÇLÝK.............


:GC:
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Tam bir deli geceydi bu. Aðacýn dibine oturdum. Bunlarýn hepsi çýlgýn. Oturduðum yerden kalkmak gelmiyordu içimden, aðaçlarýn arasýndan görünen aya diktim gözlerimi, gökyüzünü seyrettim, karanlýk ormaný. Ayaklarýmý karnýma çektim, kollarýma sardým dizlerimi ve ellerimi baðladým. Epey bir süre kaldým öyle boþ boþ. Arada kuþ sesleri geliyordu, ufak kuþ sesleri, baykuþ sesi, içim sakinlik ve huzur bulmuþtu.
Eve mi gitsem, bu çocukça oyun hiç bana göre deðil, eziyet; ama yapacak hiçbir þey yok ki. Gurbetçi kýzlar fincancý dükkanýna giren filden beterler, yerli kýzlarýn hiçbirinden böyle darbeler almamýþtým. Yurt dýþý görmüþ kýz daha uyanýk, yalancý.
Çekip gitsem buradan, Seher denen kýzý hiç görmesem, umurumda deðil; ama böyle de olmaz ki. Sevdim burayý, ah o kafasýz babam köyden bir yer alsaydý, kümes gibi bir ev olaydý, küçücük yer bile yeterdi, aðaç toprak çimen kokusu yeterdi.
Fatih abi zýnk etti içimde, dedikleri, bira içerken þöyle dediydi, bu kýzlar deli. Babalarý, analarý kardeþleri bilmiyor kýzlarýn deli olduðun, kýz yapýyor bir þeyler, ben buyum diyor; ama deli, yaptýðý þeyler anormal oysa, eh, yersen, kabul edersen bu deliliðe boyun eðip kölesi oluyorsun, iþte o zaman yaþarken öldün demektir, alev alev yanan samanlýða girdin demektir. E aþýksýn, kýzla sevgili olmak ya da evlenmek istiyorsun, gözün gerçekleri göremiyor tabi,
Kýzý ele geçirmek için çabalayýp durursun. Onunla her þey güzel olacak sanýyorsun, alakasý yok, bunu sonra anlýyorsun tabi. Fatih abi Amazon kadýnlarýnda söz etmiþti, kadýnlarýn kurduðu bir þehir, sadece kadýnlar varmýþ, üremek için dýþarýdan erkek tutsak edip getirip cinsel iliþkiye girip onu hadým ederlermiþ. Benim buradaki kamp maceram buna benzer bir sonuç doðurmasýn? Korkarým. Biri düþüp belini kýrsa, bu kýzlar macera arayým derken baþýma bela açmalarýndan korkarým. Ama Seher’le çok güzel günler geçirdik, kötü günlerde bile dost kalabildik, birbirimize arka çýkabildik. En iyisi mi bu karanlýk düþünceleri boþ verip onlara katýlayým dedim, hareket, can geldi içime, gerçekleri çok ciddiye alýyorum, almamalýyým.

Fýrladým, Seher’in gittiði yönde ilerliyordum. Adýmlarýmý hýzlandýrdým, patika açýktý, engeller yoktu, koþmaya baþladým, durdum ve sesleri dinledim, bizimkilerden ses seda yoktu.
20 dakika kadar epey hýzlý gittim ve kan ter içinde durdum.
Sonra patika bitti, aðaçlarýn arasýndan güçlükle ilerliyordum, ayný istikamette gidersem diye onlarý yakalarým diye düþünüyordum; ama onlarýn izine rastlayamadým, bir ýþýk, bir ses, hiçbir ses gelmiyordu, kaybolduðumu düþünmeye baþladým ve umarsýzca ilerlemeye baþladým. Bunlar perili eve gitmiþ olmalýydýlar. Baþka ne?
Sað taraftan bir ses geldi.
“Hiþþt.”
Baktým, seslenen Seher’di.
Nur, Melisa’nýn ayaðýna bacaðýna bez sarýyordu.
Melisa ayaðýný incitmiþ biraz.
“O delileri gördün mü?” dedi Seher.
“Yok.” dedim.
Nur, çantasýndan çikolata çýkardý, kýrýp herkese daðýttý. Bana da verecekti, o parçayý Melisa aldý, yiyecek gibi yaptý ve bana uzattý.
Onun elinden bir þey almak istemiyordum.
“Kýzma be moruk” dedi, “iþlettim seni, Nur çok yalvardý. Kusura bakma.”
“Ne?” dedi Seher.
“Aramýzda, kaþýma.”
“Susun” dedi Seher, ses geldi, Telefonlarý kapatýn.”
Öteden sesler geliyordu, Melek ve Zuhal’in sesi.
“Çevrelerini saralým, bir güzel korkutalým þunlarý.”
“Þu taþlarý alýn.”
Yerde çimenlerin arasýnda irili ufaklý taþlar vardý.
Yerimden kalkmadým.
“Neyin var Ýsa, kalksana?” dedi Seher, “için mi geçti. Ýhtiyarladýn sen de be.”
“Yorgunum.”
“Kalk; yoksa sana yemek vermem. Yardým et bize. Çullanalým üstlerine.”
“Peki.”
Siyah poþeti verdi: “Geçir baþýna, göz kýsýmlarýný açtým, yakala onlarý ve böðür, ayý gibi yaratýk gibi böðür.”
Güldüm.
“Seni yaratýk, ruh muh, sapýk bir þey sansýnlar.”
Sonra tam bu aðacýn altýna gel. Unutma, bak bu aðacýn altýna.”
Zuhal ve Meleði arýyordum. Etrafý dinledim. Ses mes yoktu. Nerde kýzlar? Yoruldum, yere oturdum, kalktým ve birkaç adým attým, biriyle karþý karþýya geldim, kýsa boylu, çocuk gibi biri. Bu Zuhal’in peþindeki sapýða çok benziyordu.
“Sen de nesin layn!” dedi, aniden biri arkadan bir þeyle baþýma vurdu, bayýldým. Kendime gelirken baþýmda acý hissettim, baþýmda kan vardý, bir þiþlik, yumru oluþmuþtu.
Oradan uzaklaþtým. Seher’in altýna iri taþla niþan koyduðu aðacýn altýna geldim.
“Nereye kayboldun?” dedi Seher.
Onlara baþýma gelenleri anlattým.
“Biz de onlarý yakalayamadýk. Bunlar bizim bir iþ çevirdiðimizi anladý, saklandýlar. Bunlar kesin bir komple kuracaklar bize.”
“Ona komplo derler” dedi Nur.
“Aman neyse be!” dedi Seher, “Az kaldý perili eve, devam edelim.”
Yola düþtük.
“Yürü yürü canýmýz çýktý” dedi Melisa, bir türlü gelemedik, ayaðým çok acýyor.”
“Az kaldý” dedi Seher.
Bir aðacýn altýndan geçiyorduk, tam Seher’in önüne bir þey düþtü böðüren. Yüzü cesedi andýran biri. Bu salak þey Zuhal olmalýydý, sesinden belliydi.
Seher ise çok korktu, dondu kaldý bir an ve onun Zuhal olduðunu anladý, hýþýmla fýrladý, onu derdest edip tokatlýyordu, ben araya girdim, baþaramadým, Melek yardýma koþtu.
Sakinleþmiþti Seher. Zuhal ve Melek yüzlerini makyaj malzemeleriyle korkunç hale getirmiþler. Seher, küfürler yaðdýrdý. Bir süre sohbet ettik, müzakere ettiler, uzlaþý saðlandý ve iþi yarým býrakmamaya karar verdiler, perili ev görülmeliydi.
Seher, attýðý üç tokat için özür diledi, “abarttým.”
Zuhal de özür diledi, “yendik, kabullen. Ödün patladý.”
“Haklýsýn; ama bitmedi oyun.”
“Ama lütfen prensipli ol; tokat yok.”
Ve yola düþtük.
15 dakika gibi bir süre geçmiþti.
Karanlýkta, aðaçlarýn arasýnda üç sütun göründü, beyaz dev sütunlar ay ýþýðýyla okyanus gibi parlýyordu. Yanýndan geçiyorduk, sütunlarýn bazý yerleri yosun ve sarmaþýklarla kaplýydý. Dokundum hayranlýkla, iþlemeler vardý.
“Bu da nedir?” dedim.
“Ne bileyim” dedi Seher, “tarihi þeyler herhalde, bu harabe kendimi bildim bileli burada.”
“Bunu bildirmeli.”
“Bir ara gelip bakmýþlar, gitmiþler, deðerli bir harabe olsa kazýrlardý herhalde.”
“Devlet böyle yerleri ihmal eder, unuttular belki de. kazýsalar bir þeyler çýkabilir.”
Ýlerledik.
Nur, gerideydi.
Melisa ona baðýrdý: “Ne halt karýþtýrýyorsun orada? Gel çabuk!
Nur gelmedi.
“Ýsa gidip al gel þunu. Yoruldum. Ayaðým acýyor zaten.”
Fýrladým.
Nur’un yanýndaydým, cep telefonunun ýþýný açmýþtý, bir elinde tornavida vardý, yerde bir yeri kazýyordu.
“O tornavidayý nerden aldýn?”
“Yanýmda taþýrým.”
“Ne için?”
“Hayatýmý kurtarmak için.”
“Ne arýyorsun orada?”
“Burada bir þey buldum.”
“Ne?
“Bir þey var burada. Bir delik.”
Elini biraz soktu deliðe, ne var acaba burada?”
“Çek elini oradan!”
Elini çýkardý oradan.
Iþýðý tuttu, ben de baktým, delik aþaðý kývrýlýyor.
Elini tekrar soktu deliðe.
“Bir þey buldum! Tuttum. Nedir acaba?”
“Çek elini oradan!”
“Neden?”
“Yýlan olabilir. Bilmediðin yere elini sokma.”
“Ya bir þey var burada. Bu kare þeyi boþa yapmadýlar.”
Güldü: “Bir þey var burada. Onu öðreneceðim.”
“Ay!” dedi acýyla, “elim.”
“Ne oldu?”
“Elim sýkýþtý.”
“Kýzým, aklýný mý kaçýrdýn? Demiþtim elini sokma oraya.
Çýkar elini.”
“Gelmiyor. Bilekten sýkýþtý.”
“E nasýl soktuysan öyle çýkar.”
“Çýkmýyor.”
Onu tutup çekmeye çalýþtým.
“Ya deli misin, elimi koparmaya çalýþýyorsun.
“Elin kopmaz. Saçmalama! Sýkýþtý sadece. Güçlü çekersek çýkar.”
“Tamam o zaman” dedi, “Sýký tut beni ve asýl.”
“Asýldým bütün gücümle ve el kurtuldu ve geri geri gidip düþtüm. Sýrtýmý taþlara çarptým. Ýnliyordum. Belim kýrýlmýþ gibiydi. Nur da benim üstüme düþmüþtü.
Nur ise gülüyordu.
“Elim sýkýþmamýþtý, þaka yaptým.”
Bu kýz þeytan gibiydi. Küfür edecektim, tuttum kendimi.
Melisa baðýrdý: “Ýsa ne yapýyorsunuz orada? Þimdiye kadar Çin’den uyuz eþek bile getirmiþtim! Kardeþimi getir hemen!”
“Geliyoruz. Patlama!”
“Dur” dedi Nur, “Orada bir þey var. Þimdi fark ettim.”
“Ne var?”
“Bu þey Helenistik döneme ait.”
“Nerden biliyorsun?”
“Ýþaretler var. Ben bu iþlere meraklýyým.”
“Defineci misin?”
“Ben arkeoloji meraklýsýyým.”
“Definecisin iþte. Define bulacaðýz diye neler yapmaz insanlar. Boþ iþler bunlar boþ!”
Güldü.
“Yürü; gidiyoruz!” dedim kotlan tuttum. Elini kurtarýp tekrar oraya soktu.
“Bir þey buldum, bir kol!” Takýrtý sesi duyuldu.
“Bir þey oynadý orada.” dedi. Kurcalýyordu.
Durdu, bana baktý þoke olmuþ biçimde.
“Ne oldu, dondun kaldýn?”
“Orada biri var, elimi tutuyor!” Çýðlýk attý.
Elini çekti ve alev almýþ gibi koþmaya baþladý. Yüz üstü yere düþtü. Baþým diye inliyor, aðlýyordu. Baþým yarýldý anneee.”
Gülüyordum içimden.
Melisa ve Seher yanýmýza geldi.
“Ne oluyor çocuklar?”
“Orada bir delik buldu, elini soktu, elini bir el tutmuþ.”
Seher, güldü, gitti deliðin baþýna, gelini soktu: “Yok bir þey.” Elini çekiyordu, çýðlýk attý. “Numaradan çýðlýk attým” dedi.
Deliðe diðerleri de elini soktu garip bir þey olmadý.
Melisa kardeþine þöyle diyordu: Baþýný da kanattýn caným kardeþim, yapma, abarttýn. Zývanadan çýktýn, kendine gel. Bizi korkutacaksýn diye kendini mahvetmene gerek yok.”
“Þaka yaptým sanýyor; gerçek be! Orada bir el vardý, elimi tuttu, insan eli gibi sýcaktý.”
Bak kardeþim doðru söyle. Tadýný kaçýrma. Bak gerçeði söyle. Bir daha yanýma almam seni bak. Geriyorsun beni. Hemen gerçeði söyle.
Nur, gülmeye baþladý: “Aman be, uydurdum, el mel yoktu.
Kardeþim evde de böyledir, günde beþ kez korkutur beni, mesela bulaþýk yýkarken. Her seferinde de korkarým. Azýttýn bak. Topla kendini.
Þamatayý kesin çocuklar, yürüyün” dedi Seher, basýn, arkada kalan kaybolur.
Ýyice hýzlandýk.
Bence Nur doðru demiþti, ablasý kýzmasýn diye geri adým atmýþtý, o delikte garip bir þey vardý, her neyse. Nur’un nasýl kaçtýðýný gördüm, numara olamazdý!

Melisa dedi ki: “Ayaðým çok acýyor, beni sýrtýna alýr mýsýn?”
“Görev olarak sayarým, ne demek!”
Onu sýrtýma alacak gibi önünde eðildim, aniden çekildim. Yere düþtü, küfür etti.
“Hep þakalarý siz yapacaksýnýz, deðil ya?! Ýnsan boyutlu fareler arasýnda sizin aranýzda olmaktan daha mutlu olurdum, ne be, þaka þaka filan, yeter ya! Gidip aðaçlarla seviþin ya da ata binin ya! Enerjinizi atýn, yapýn bir þeyler, yoðun enerji birikmiþ içinizde, deli haller bundan.”
“Lütfen sýrtýna al, fena aðrýyor ayaðým.”
Ötekiler gülüyordu.
“Olmaz.”
Yalvarmaya baþladý, diðerleri de yalvarýyordu, dayanamadým. Onu sýrtýma aldým.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýki Kýz Bir Erkek
Ýki Genç Kýz Sohbet Ederken
Ýki Kýz Bir Erkek 2
Ýki Kýz Bir Erkek 4
Köylü Kýz Kezban
Ýki Kýz Bir Erkek 3
Ýki Kýz Bir Erkek 10
Ýki Kýz Bir Erkek 5
Ýki Kýz Bir Erkek 12
Ýki Kýz Bir Erkek 7

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vahþi Ormanda Tek Baþýna
Kurtlar ve Ýnsanlar
Vahþi Ormanda Tek Baþýna 3
Vahþi Ormanda Tek Baþýna 2
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Sokaklarýn Ruhu
Silikon Kadýn
Ýki Kýz Bir Erkek 14
Silikon Kadýn 2
Kurtlar ve Ýnsanlar 6

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Göðsümde Ateþ Böceði Gibi Parlayacak [Þiir]
Kapý Açan, Cebrail [Þiir]
Hayraný Olduðum Tek Þey [Þiir]
En Güçlü Yerin [Þiir]
Þimdi Yak Bir Sigara [Þiir]
Seni Mutlu Edeceðim [Þiir]
Rüya Tarlasýnda Bitmiþ Bir Kýz Gördüm [Þiir]
Birds And Girls [Þiir]
Sahil Olduklarýný Hatýrla [Þiir]
Bir Kadýnýn Geliþim Süreci [Þiir]


Ýsa Kantarcý kimdir?

yazar

Etkilendiði Yazarlar:
jack london


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýsa Kantarcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.