..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




22 Mart 2003
Vay Be  
Özcan Nevres
Savaş korkusuyla insanlar daha güvenli saydıkları yerlere akın akın taşınıyorlar. Savaş bu, savaşın şakası mı olur? Bu ortamda öyle gelişmeler olur ki ardından yetişebilene aşk olsun.


:BJCD:
Vay be
Ayların günlerin değil dakikaların, hatta saniyelerin bile bu ortamda çok büyük önemi vardır. Görev mahallini terk etmemesi ilk gereken ise Başbakan Recep Tayip Erdoğan’dır. Oysa başbakan Çorum belediye meclisi seçimine ağırlığını koymak için Çorum’a gidiyor. O seçim çalışmalarını sürdürürken çok acil durumlara nasıl müdahale edecek? Savaşın kapımıza dayandığı şu sıralarda bunu anlamak olası mı?
Belediye başkanlığını devlet adamlığıyla karıştırmamak gerekir. Belediyede yapılan yanlış işler sonunda paraya dayanan işlerdir. Ödersin kurtulursun. Yanlışlıklar çok büyükse müfettişlerin vereceği rapora göre gerekiyorsa İçişleri Bakanlığı belediye başkanını görevden alır. Oysa devlet yönetiminde atılan her adım geriye alınamayacak adımlardır. Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın başbakan olmadan önce Kıbrıs için söyledikleri gibi. O sözleri nedeniyle Kıbrıs konusunda yaratılan hava ver kurtul şeklinde algılanmasına neden olmuştu. O günkü dışişleri bakanının söylediği “Annan planını kabul edip imzalamazsak Kıbrıs’ta işgalci durumuna düşülecektir” sözleri nedeniyle Avrupa Birliğinin Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci ilan etmesine neden olmuştur. Bu yanlış anlaşılmanın neden olduğu olumsuzluğa karşı Türkiye’nin geçmişte Kıbrıs’ta yaşanan vahşet ile ilgili tüm resim ve bilgileri dünya kamuoyunun bilgisine sunması gerekirdi. Ama olmadı. Hafızai beşer nisyan ile maluldür deyimi bir kez daha geçerlilik kazanmıştır.
Bu hükümetin icraatını anlamak olası değil. Amerika ile sıkı bir para pazarlığı yapmak istiyordu. Sanki ülkenin geleceğinin hiç önemi yokmuş gibi, bu günü kurtarma çabası içindelerdi. Türkiye’nin strajetik önemini koz olarak kullanmak istemişlerdi. Oysa günümüzün savaşlarında teknoloji stratejik değerlerin pabucunu çoktan dama atmış bulunmaktadır. Uçak menzilleri akıl almaz boyutlarda. Ayrıca günümüzde havada da yakıt ikmali yapılabiliyor. Anlaşılacağı gibi artık suyun başını tutmanın hiçbir önemi kalmadı. Bu durumu eski dışişleri bakanı sayın Yakış çok geç kavramış ve itiraf ediyor. Yanlış yaptık diyor. Geç oldu sayın Yakış, hem de çok geç oldu. Bakanlığınla birlikte fırsatlar da uçup gitti. Ülke ilişkilerinde kadim dostluk diye bir kavram yoktur. Sadece çıkar ilişkileri vardır.
AKP yöneticilerinin yarattığı karmaşanın bedeli çok ağır ödenecektir. Amerika Kıbrıs konusunda ülkemizin karşısında tavır alacaktır. Avrupa Birliği de bu durumu fırsat bilip tüm gücüyle Kıbrıs’a yüklenecektir. Başta Amerikan yardımı olmak üzere tüm yardım muslukları kapatılacaktır. Ülke geçmişteki beş sente muhtaç olduğu günlerden daha beter bir duruma düşecektir. İthalat kapıları kapanacağından petrol ithalatında büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Otomotiv sanayisi iflas edecektir. Dar gelirlilerin kullanmaktan vaz geçeceği arabalarını satın alacak müşteri bulamayacaklarından ülke araba mezarlığına dönecektir.
Saat on dokuz otuzdan beri televizyonun karşısında mıhlanmış gibi oturuyorum. Yani iki buçuk saatten beri. Kanaldan kanala atlayarak Irak savaşını izliyorum. En çok merak ettiğim, savaşta sivillere zarar vermeme kuralı nasıl işleyecek. Sivillerin Bağdat’ı boşaltmaları olası değil. Zira siviller Irak yönetimince canlı kalkan olarak kullanılıyor. Bu durumda sivillerin zarar görmemesi olası mı? Bu arada bir alt yazıyla irkiliyorum. Musul Irak askerlerince kuşatılmış, sivillerin kenti terk etmesini engelliyorlar. Demek ki Musul’daki soydaşlarımızı da canlı kalkan olmaya mahkum etmişler.
Saatlerdir süren savaşta Irak ordusunun varlığı belli bile değil. Belli ki siperlerde savunma amacıyla beklemekteler. Bu gidişle beklemekten başka bir iş yapmaları olası değil. Hava sahasının tümü birleşik güçlerin kontrolünde. Henüz Irak savaş uçaklarının her hangi bir çatışmaya girdiği yok. Girmesi de olası değil. Üstün Amerikan teknolojisi karşısında çaresiz. Buna rağmen Irak yönetimi bizi dünyada hiçbir güç yenemez diye tehditler savuruyor.
Bekleyen derviş muradına erermiş derler. Oysa bizim dervişlerin beklemesi geri tepti. Şu kadar dolar vermezseniz olmaz diye tepinirlerken Amerika restini çekiverdi. Siz olmasanız da olur diyerek görüşme paketini artık buna gerek kalmadı diyerek masadan kaldırdı. Şu son günlerde yaşanan tutarsızlıklara akıl erdirmek olası değil. Bu durumda Allah beterinden korusun demekten başka elden ne gelir.
                              Özcan Nevres

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Merhaba!
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu / Mudurnu
25 Mart 2003
Merhaba Sayın Özcan Nevres; Güzel, anlamlı bir yazıydı diye başlasam; haddim olmayacak.Ama yine de "güzel" diyeceğim......Hani derler ya;" Aynını ben söyleyecektim, demek sen benden daha çok yaşayacaksın." diye, işte onun gibi.Demek ki siz benden daha çok yaşayacaksınız.:) Çok yaşayın e\'mi? Saygılar,sevgiler. Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
İşkence Suç Mu

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilim Nereye Gidiyor?
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.