..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > Ömür İsfendiyaroğlu




17 Ağustos 2004
Sylvia Plath Nerede?  
Ömür İsfendiyaroğlu
Büsbütün olur kadın Ölü gövdesi Başarının gülümsemesini kuşanmış


:BIEG:

Manik depresif aşırı tutkulu ve intihar bağımlısı bir kadın yazar – şair “Sylvia Plath”.
Ondaki intihar tutkusu “ölmek bir sanattır.” sözüyle hep kendini açığa vurur. Hal böyle olunca da Hollywood’da bu balta girmemiş ormana girmek için zaman kaybetmemeliydi ve nitekim de öyle oldu.

“Sylvia Plath”in, kocası tarafından boynuzlanmaktan, çocuk bakmaktan ve kavga etmekten ne zaman vakit bulup yazı yazdığını merak ettiren bir film olmuş...

Evet bu filmde “Sylvia”nın ne zaman vakit bulup da şiirlerini yazdığını anlamak oldukça zor...
Filmin kötü adamı “Ted Hughes”un da başlıca meşgalesi karısını boynuzlamak çocuk bakmamak ve karısının çığlıklarına maruz kalmak olmuş...


Kısacası film hayatı bir kaleme indirgemiş ve yaşamakta olduğumuz hayata, “Sylvia Plath”in hayatına bana göre saygısızlık etmiş.

Bu filmde evlenme, çocuk doğurma, aldatılma, boşanma durumlarının hepsi var da bizim edebiyat kültü saydığımız “Sylvia Plath” nerede? Ben onu görmedim.

Film insanın aklına ister istemez “The Hours”u getiriyor, malzeme olarak “Virginia Woolf” un kullanıldığı bence “Sylvia”ya göre çok daha başarılı bir filmdi ya neyse, şimdi ise “Sylvia Plath”la uğraşma vakti gelmiş. Ellerinde depresif intihara yatkın bir kadın edebiyatçı daha var mı onu da merak ediyorum doğrusu?

“Sylvia” filminin sonunda, hayat hikayesini izlediğini sandığınız şairle ilgili bir iki paragrafın belirmesi ve filmde mutfaktan kalan zamanlarında iki üç dize mırıldandığını gördüğünüz bu kadının nasıl olup da 20. yy’ın en önemli kitaplarından biri olan “Ariel”e imza atmış olduğunu anlayamayacaksınız. Açıkçası film “Plath” ile ilgili birşeyler edinmek, şiirleri, şairliği, hakkında ipuçları almak isteyenleri tam anlamı ile hayal kırıklığına uğratırken, aşk, aldatma, kıskançlık, gözyaşı gibi ikonlara televizyon dizilerinden alışık olanlara hoş da gelebilecek türden...

Belki de “Plath”le aynı özlemlere ihtiraslara tutkulara sahip insanların kendi kendilerine
“İşte bende aynı acılar içindeyim, bende hiçbir zaman yazamayacağım” dedirtmek isteyen bir yeni bir tür... Film onun çocukluğu, babası ve annesi hakkında, küçücük bir çocuk hakkında yazdığı şiirlere yer vermeden sanki hayatı “Hughes” ile tanışması sayesinde başlamış gibi gösteriliyor ama gerçekler acıdır; “Sylvia Plath”bütün o çamaşır, bulaşıkla iki güzel çocukla birlikte mükemmel şiirler yazmış; bu tip filmlere asla sığdıramayacağımız kadar büyüklükte bir kadın şair...

Bu tip filmler tamamen belgesel formatında olmalı demiyorum ama, bu iki edebi şahsiyetin zaten hassas olan ilişkisi popüler sinemaya kurban edilmemeliydi.

Bana kalırsa sizde, “Sylvia” filminin sizde bırakcağı iki saatlik uyuşma ve soru işaretleri ile birlikte eve dönüp “Plath”in şiirlerini bir kez daha okuyun. “Plath”in şiirlerini okuyun diyorum, çünkü “Plath” filmde gösterildiği gibi, susma cesareti gösteremeyen ahmakların imrendiği bir yalnızlığın kurbanı, sadece kocasını kıskanan ve kendisini yok etmek isteyen aciz bir kadın değildir. Batının yaşam düzeneğine baş kaldıran bir cengaverdir.

Ve onun şiirlerini okursanız görürsünüz ki hayatında hiçbirşey onun yazma tutkusunun, şiirle varolma savaşımının önüne geçememiştir. Aslında filmde üzerinde durulmayan bunalımınında belki de en temel nedeni budur.

“Sylvia Plath”, şiirlerini okuyalım atalım maskelerimizi de, aydınlanalım biraz; onun güzel gülüşü ile zihnimiz açılsın. Yazdığı son şiirinden bir alıntıyla saygıyla eğiliyorum,
“Sylvia” önünde bir kez daha kadınlığımdan gurur duyarak...


Büsbütün olur kadın
Ölü gövdesi
Başarının gülümsemesini kuşanmış
                         ( Uc / Edge)



Ömür İsfendiyaroğlu
12/08/2004 Perşembe

.Eleştiriler & Yorumlar

:: küçük bir düzeltme
Gönderen: Umut SÜRMELİ / istanbul/Türkiye
18 Ağustos 2004
Bir gazetede de aynı yazım hatasına rastlamıştım. Sylvia'nın eşinin adı “Ted Hudges” değil “Ted Hughes” olacak. İyi çalışmalar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Duymaya Vakit Bulamadığımız Martı Çığlıkları
"Ben" Klimt
Casanova Aşık
Yine mi Pazartesi?
Akıl ve Yürek arasındaki Gelgitler...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mikado'nun Çöpleri
Bir Kelebeğin Ömür'ü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bulmaca [Öykü]
Pulkanatlı Öykü [Öykü]
İçinden bir isim tut [Öykü]
O Pity Pity Karamela Sepeti [Öykü]
Servi [Öykü]
Buluşma [Öykü]
Seni Seviyorum... [Öykü]
Maskeli [Öykü]
Sinek [Öykü]
Düşmek [Öykü]


Ömür İsfendiyaroğlu kimdir?

Kişiliğimin tam anlamıyla gitmek istediği yoldan gitmek ve bunu yaparken de başkalarının bam tellerine dokunabilme isteği çoğu zaman hissettiğim. Yaşamımın hiçbir evresinde yazı olmadan yaşayabileceğimi düşünmüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her kitaptan, her satırdan, her cümleden kısacası; yaşamın sözcüklerinden etkilenirim


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömür İsfendiyaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.