Ceplerimde hüzün var, dağıtsam şekerleme yerine alan olur mu acaba? Paraya benziyor sanki, ben büyükleri harcadıkça çoğalıp bozukluklar halinde yığılıyorlar yeniden ceplerime. Hüzün kumbarası diye bir şey var mı acaba yoksa ben mi icat etmeliyim? İyi fikir aslında, istemediğin veya ihtiyacın olmadığı yada hüznün tavana vurduğu zamanlarda atacaksın kumbarana bozuklukları, az biraz efkar istediğinde canın veya bir mumun titrek haykırışları arasında kalmak istediğinde yüreğin, açacaksın kumbaranı ve içinden küçük bir bozukluk çıkarıp yakacaksın gönül zindanının en kuytu köşelerinden birinde. Hüzün güzel şey yeri geldiğinde, seviyorum aslında bazen hüzünlenmeyi ama sevmiyorum hüzne yenik düşmeyi, ağız dolusu gülmenin tadına varabilmeli insan, seviyorum ulan deyip haykırabilmeli, yaşayacağım diye yumruğunu sıkıp çıkabilmeli temmuz güneşinin ortasına ama hüzne yenik düşmemeli asla. Karar verdim bu gece, en kısa zamanda bir hüzün kumbarası almaya...