Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
uff ya belki de sıkıldınız, yeter artık diyorsunuzdur? belki de sıkıldığınız halde bu metnin sonunu merak ettiğiniz için devam edeceksiniz okumaya? bir insan neden sürekli soru sorar ki?sizce çok şüpheci biri miyim? yoksa soru sormazsam sorduğum soruların yanıtlarını aramaya başlamam gerektiği için mi sürekli soru soruyorum,cevap aramaya vakit kalmasın diye? belkide sorduğum soruların cevabını duymaktan korkuyorumdur? peki sizde bu metini okurken metinde geçen sorulara içinizden cevap veriyor musunuz? cevap vermiyorsanız rica etsem verir misiniz? mesela biz insanlar neden soru sorarız? cevap bulmak için mi? eğer cevap bulmak içinse her cevap yeni bir soru oluşturmaz mı? belki de asıl aradığımız soruların cevabı değil, cevabı bulmaya çalışmanın getirdiği bir iş yapma, hayatı doldurma duygusudur? bu doğru olamaz mı? yani aslında hepimiz kendimizi mi kandırıyoruz? hepimiz aslına ağzı soru kuyruğu cevap olan bir köpek gibimiyiz? ve biz sürekli kuyruğumuz yakalamak için kendi etrafımızda mı koşarak dönüyoruz?ve ne kadar koştursakta bir adım yol bile alamıyor muyuz? belkide herşey (atom,dünya,kainat,semazenler,pervane)hep bu yüzden dönüyordur? belki de kıyamet koptuğunda dünya dönmekten vazgeçecektir? vazgeçecekse artık tüm sorular yanıtını bulmuş mu olacak? peki ben bu sorunun cevabını kıyamet kopmadan önce öğrenebilir miyim? siz öğrenebilir misiniz? mmm peki sizin hayatınızda hiç üzerine soru sormadığınız bir konu oldu mu? mesela doğru mesleği seçtiğinizden emin misiniz? ya da doğru insanla evli olduğunuzdan? hiç kendinizi başka bir hayatın içinde yer alsam nasıl oldurdu diye sorguladınız mı? sorgulamadınızsa, sorgulamayışınızın nedeni alacağınız cevaptan rahatsızlık duyucak olmanızdan çekiniyor oluşunuz olabilir mi? sahi bu yazı daha bu şekilde daha ne kadar uzar? ya da siz daha ne kadar bu yazıyı okumaya devam edebilirsiniz? diyelim ki ikimizde bıkmadık ve devam ettik, ben aklımdaki tüm soruları yazıp bir noktaya gelince aklımdaki tüm sorular bitti deyip THE END yazabilir miyim? yoksa bir noktadan sonra fark etmeden kendimi tekrarlamaya mı başlarım? sizce hayatta aynı bu metinde olduğu gibi soru sorup cevabı almayı bile beklemeden yeni bir soru ve bilinmezlik oluşarak mı devam ediyor? ve belli bir noktadan sonra hayatta bu metin gibi kendini tekrara mı başlayacak? peki sizce bu noktada gelmeden önce yazıyı burada kessem mi gerekli?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |