Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Bir roman gibi çevirirken sayfasını takvim yapraklarının, kolay olmuyor, takıldığım bir paragraflardan kurtulmak. Zaman belki her şeyi siliyor, ama kalitesiz bir silgi gibi siliyor. Hiçbir şey en baştaki gibi bembeyaz olmuyor. Üç beş kuruş verip bir çingeneye elindeki taşlardan geleceğime baktırıyorum. ilgilendiğim şey çingenenin söyledikleri değil yere serdiği kadim taşlar. Taşlar sert ve keskin. Bakarken gözümü kesiyor. Yo, gözüm kesmiyor, o taşların anlattığı geleceği yaşamayı. Fırından çıkmış taze bir ekmek gibi, kafasını ısırırken iki bin yedinin, karnım tok diyorum, bu yeni yıl, yeni umut palavralarına. Önümde iki ayrı seçenek var, iki ayrı yol. Sağa mı gitsem sola mı? Muamma kavşağında gözüm gökyüzüne takılıyor. Ben yukarı gitmek istiyorum. En olmadı aşağıya. Tüm günahlarımı örsün istiyorum, çamdan yapılmış tahtalar. Çam koksun istiyorum mezarım, nefret ederim, ölü kokusundan. Ölü bedenime nasıl dayanacağım bilmiyorum. En iyisi yaşamak. Ölümle yaşam arasındaki ince çizgi üzerinde yürür gibiyim. Bu ince çizgi üzerinde düşmeden yürüyebilişimi de, her iki tarafa da kollarımı açıyor oluşuma bağlıyorum. Bir tarafa doğru yönelirse bedenim, tepki olarak bir anda, diğer tarafa kaykılıyorum. Dengemi kaybetmeden bir cambaz gibi devam ediyorum. Yarının her hangi bir gün olduğunu bilerek. Bir hamal gibi gözlerim, altındaki torbacıklarda taşımaktan yorgun, görmüş olduğu ihanetlerin ağırlıklarını. Bir merhem bulsam da derimi gersem diyorum. Yüzümdeki tüm çizgiler silinse ve bu yeni hayatımda yorgunluğun değil, mutluluğun resmini çizsem, çehreme. Bu gün işte böyleyim. Bir kitap dolusu şiir dolanıyor dilime. Bir ciltlik betimlemeler geliyor aklıma, hepsi karamsar hepsi yılgın. Bu yazı gibi… Bilmiyorum, galiba yapamıyorum, yaz(g)ımdan çıkarırsam O’nu, umudu anlatamıyorum. Onsuzken rotasız belirsiz, kâğıt bir gemi gibiyim. İçime akıttıkça gözyaşlarımı, eriyor ve batıyorum. Ve ancak batmakta olan bir geminin seyir günlüğünü yazabiliyorum. gollom
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |