İzEdebiyat - Kâmuran Esen - Kâmuran Esen Shov (!)

Son zamanlarda - daha doğrusu son birkaç haftadır - bazı tv programlarına kulak misafiri oldum. Genelde tv ile aram pek iyi değildir. tv programlarının bu kadar yürekler acısı olduğunu daha iyi anladım. Hele gündüz kuşağındaki programlar! Allah düşman başına vermesin.

Her önüne gelen show yapar olmuş. Ya da sabah programı. Adı da “Bilmem Kim Show”. Ya da “Falancayla Sabah Sabah.” gibi. Program için bir ön hazırlık, araştırma, inceleme, prova gerekmiyor.(Birkaçını tenzih ederim.) Aklınıza gelen herkes show yapabilir. Ben, siz, o, herkes.

Program yapanların her biri tutabildiğini getiriyor stüdyoya. Örneğin, tesadüf bu ya(!), albümü o gün piyasaya çıkmış bir sanatçı. Konuş konuş konuş. Daldan, doruktan....Fındık kabuğunu doldurmayacak konular.........Birkaç tane de şarkı, tamam işte. Alın size show, ya da sabah programı vs.

Sunucular – nasıl diyeyim - Allahlık! Bilgi, görgü, kültür, düzgün konuşma vs. aramayın hiç. Bozuk bir Türkçe, yanlış vurgular, yanlış mimikler. Hiç önemli değil bunlar.Ya cesur(!) bir manken olacaksınız, ya bir sansasyon yaratmış olacaksınız, ya da birkaç tane uyduruk şarkı içeren kasetiniz olacak. İşte bunlar yeterli, show yapmak için. Ya da bu iş gerekli başka şeyler var da, ben bilmiyorum.

Ben hayretle izlerken programı, fakslar, telefonlar yağıyor. Faksların bir ucu burda, bir ucu taaaaa bilmem nerde. Sunucu bayan iki dakikada bir şakkada şukkada kıvırdıkça, stüdyodaki konuklar çınlatıyorlar ortalığı alkışla. Millet memnun. Sunucu iyice coşuyor o zaman işte: ”Oh! Oooooooh! Altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüüüüüz!”........Bu milleti kim bu hale getirdi Allah aşkınıza? Biz neden böyle olduk?

Birkaç gün önce gözüme bir görüntü takıldı. Bir şarkıcı program sunuyor. Allah Allah! Yanlış görüyorum sandım. Gözlerimi faltaşı gibi açtım, öyle baktım.Yanlış değil, yalan değil. Bu o! Nasıl olur?.........Evet evet, bir şarkıcı program yapıyor...... Şarkıcı dediğime bakmayın. ”Bir şarkısını söyle bu şarkıcının.” Deseniz, söyleyemem. Ama şarkıcı işte, hatta sanatçı. Allahım, sen aklıma mukayyet ol yarabbim! Programın adı da “....... Show”. Sunucunun isminin yanına “show” kelimesini getirin, tamam. Yeni mi başlamış, yoksa ben mi yeni gördüm, bilmiyorum. Dedim ya, tv ile aram pek iyi değil.

Eğer bu şarkıcı sunuculuk yaparsa, show yaparsa, ben âlâsını yaparım. Programın adı da hazır: KAMURAN ESEN SHOW........Neyim eksik show yapanlardan? Fazlam var, eksiğim yok . Allah’a şükür ağzım lâf yapar. Diksiyonum güzel. Kelime haznem zengin. Güzel şiir okuyabilirim. Dialogum da iyidir. Sesim güzel değil, şarkı söyleyemem ama , şarkıcıları konuk olarak çağırırım programa. Saçma sapan söyler dururlar.

Şöyle örneğin:

“Ankara Devlet Su İşleri
Bırak yavrum bu işleri”

Ya da :

“Bayır aşağı yatır beni
Tırmala beni, kaşı beni.”

Ayrıca:

“Tiryakiye zevk verir kahvenin kaynaması
Eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması.” Gibi.

Şarkı kıtlığı, şarkıcı kıtlığı yok ya........Bir de iki tencere, bir ocak. Ocağın başına da bir arkadaşımı oturturum. Yemek tarifi yapar . Gerçi tv’deki yemek tariflerinden midem bulandı ama; yemek tariflerine çok alıştı millet. Olmazsa olmaz. Bunlara ilâveten dan-dun çalan bir orkestra.....Oldu bile. Show yapmaktan kolay ne var!

Velhasıl, show ya da sabah programlarını izledikten sonra çok canım çekti. İllâ ki ben de bir show yapacağım. Karşı konulamaz bir istek duyuyorum içimde. Ah! Bir keşfeden olsa beni........Aklınızda bulunsun. Belki bu konuda bir eleman arayan tanıdığınız vardır. Hemen beni önerebilirsiniz. Ya da siz , özel tv’niz için show yapacak birini arıyor olabilirsiniz. Lütfen beni deneyin. Memnun kalmazsanız, para mara istemem. Ama bu işi , yukarıda anlatmaya çalıştığım sanatçılardan(!) daha iyi yapabileceğime bahse girerim. Adresimi biliyorsunuz. Gerekirse lütfen bana yazın(!). Yüzünüzü kara çıkarmam.

İnanın, canım çok ama çok show yapmak istiyor. Bildiğiniz gibi değil...Ayyyyy! Çok heyecanlıyım.Lütfen beni deneyin.