İslamda Kadının Rolü - 4


Özgürlük; aaah özgürlük nasıl bir şeysin ki yeryüzünde nice özgür canlar uğruna feda etmekten çekinmediler kendilerini. Nasıl bir şeysin ki; uğruna Zeynep gibileri Huseyn'lerini seve seve feda ettiler, nasıl bir şeysin ki; kollarında esaret zinciriyle zalimlerin zulüm saraylarını hürriyet aşkının ateşiyle yakıp kavuran ve yerle bir eden Zeynep vurulmuştu sana!!!


Hutbeden:
>

Hz. Fatıma (s.a):ın sayısız yönlerinden biri olan bir başka açıdan fatıma:

Bugünün Fatımalarına ve yarınların Fatımalarına ithaf olunur ki; haksızlık ve adaletsizliğe karşı bir tek kadın bile kalınsa inandığı davasının başarıya ulaşacağından, cehaletin karayüzündeki karaperde binyıllar geçmiş olsa da, elbet günün birinde yerini hakikat nuruna birakmaya mahkumdur!
Bu hakikattır ki Fatıma'yı yalnız başına olsa dahi hakikati haykırmaya itmiştir.
Hz. Fatıma (s.a)'nın eğitim ve öğretiminin ürünü olan nezih islam dininin İmamı olan İmam Hasan (a.s)'ın yolunun takipçileri olan ümmet-i islamın Muvahid ve Mücahid evlatlarını yetiştiren anneler, eğitim kültürümüzü ve öğretim metodumumuzu Hz. Fatıma (s.a)'dan almalıyız ki, ideal islam toplumunu oluşturacak çekirdek kadroların varlığını ortaya koyabilelim. Keza: İmam Hasan (a.s)'ın hayatındaki bütün islami çizgilere nisbeten vakıf olabilme aşkıyla o büyük şahsiyetlerin hayattlarını birkez daha okuyarak inceleyip araştıralım. Amacımızın onların ilim ve kerametlerinin dercelerine yaklaşmak olduğu anlaşılmamalı. Bununla birlikte insan-ı Kamil Mektebinin öncüleri olan bu mutahhar şahsiyetler rehber alınmazsa kişioğlu mutlaka çıkmaza düşecektir. Nitekim bugün yeryüzünün büyük bir potansiyeli, ki buna islam aleminin ekseriyeti de dahil olmak üzere düşmüş oldukları değersizlikler girdabından kurtulamaması delildir. Keza; İlahi Kitap mirasçıları olduklarını iddia eden, insanlık ve medeniyetinin beşiği olan Asya ve Afrika kıtalarındaki milletlerin (istisna hariç) şovenizm uygarlığının elinde bir topaç gibi dönderilmesi bu olgunun delilidir. Ha keza: Kişi temel hak ve hürriyetinin yanı sıra. Kutsal sayılan değerlerle birlikte yer altı ve üstü zenginliklerinin yine şoven uygarlığının şımarık evlatları (bu milletlerin içinde saklanan yerli işbirlikçilerle birlikte batık geminin malı misali talan edilmesi bunun apaçık bir delilidir.)

Yarınlardan önce bugünün özlemiyle yanıp tutuşan zamanın Fatıma ve Zeynep'lerine!

... Hz. Fatıma'nın kızı Hz. Zeyneb-i Kübra (s.a): zira Fatıma'nın tekrarıdır Zeynep. Öyle ise...!

Üstad Cevad Müderrisi'nin duygularının söze dönüşmesiyle başlamak istiyorum.
Şöyle dile getiriyor üstad:

''Ey Ali'nin kızı, ey Huseyn'in bacısı ey büyük Zeynep!!!
Ey Kerbela şehidlerinin mesajcısı, bizden sana sonsuz selam olsun.
Güneşin kızıl batısında, Zulmün tutsağı oldun. İnsanlığın özgürlüğü cefalarda saklıdır.
Senin feryadın; Kerbela'nın ölümsüz kahramanlığıdır. Senin Huseyni kıyamdaki rolün,
Hareketin ve haykırışın, o, ebediliğin sırrı ve fanilikteki ebediliktir. Omuzladığın o kutsal dava,
Yürekten seslendiğin o kutsal hışım, Zulüm tahtının üzerine sönmeyecek bir Ateş gibi çöktü ...''


Özgürlükçü esire:
Zeynep: Bir feryattır Zeynep, bir gam ve hüzün abidesidir. Zeynep; melekut aleminde melekler bile taşıyamaz onun gam ve kederini. Bir değil, iki değil, tam ''beş ma'sum''unu yitirdi gencecik ömründe. Seyyidetün nisa-il alemin annesi, ve öncesinde alemlere rahmet olan dedesi, hakeza varisi olan babasını. Sineleri dağlayıp kasıp, kavuran hicranı. Önce Hasan (a.s)'ını, ardından kendisine nübuvvet hanedanından kalan biricik Huseyn (a.s)'ını. Aaahh...Zeynep senden başka kim çekebilir bunca gam ve keder yükünü, elem ve acıyı...
Zeynep: Ey Zeynep gerçektende senden başka hiç bir Zeynep büyük olamaz. Sen ki; Alemlerin kadınlarının dört büyüyüğünden ikisinin mirasçısı; biri annen ve diğeri annenin annesi (Büyükannesi Hz. Hatice-tül Kubra -R. anhuma-) Sadece ma'sumiyet kokan Beyt-te tenefüs ettiği hava ile gıdasını alan.
Zeynep: Ey büyük Zeynep! Yeryüzünde küfrün kökünün kazınacağı, zulüm ve adaletsizliğin sonunun geleceğini müjdeleyen habercinin varisinin kızı Zeynep.

Fazileti Fatıma-s-, belağatı Ali-s-, cesareti Huseyn-s- olan Zeynep. Zeynep; cesareti Ali -s-, belagati Fatima - s-, Fazileti Huseyn- s- olan Zeynep. Yada ... Yazık, yazık ki; kalemler Kubra'yı yazmaya cesaret ediyor yazık, yazık ki; Kalemi tutan ellerin irade sahibi buna müsade ediyor. Oysa ne kalem yazabilir, ne de kalemin sahibi anlatabilir Zeyneb'i. Zeynep anlatılacak bir şahsiyetten ziyade eylemde ıspatlanabilinmesi için örnek alınacak bir abide. Öyle bir abide ki; yeryüzünde özgürlük adına dökülen ve dökülecek olan kanların uğrunda feda olunası, tutsak edilmiş ama özgür Zeynep!
... Ve özgür kadının özgür kızı: Özgürlüğü tanımlıyordu. Ve Şam'da Kufe'lilere hitap ediyordu. Köle ruhlu Kufe'lilere, onlar ki: özgürlüğün ne olduğunu bilmediklerinden köleliği elde etmek için verdikleri mücadelelere özgürlük savaşı adını vermişlerdi. Onlar ki: Esaret ve Hürriyet kavramlarının yerini değiştirmişlerdi. Ve onlar ki: Yiğitliğin, mertliğin ne anlama geldiğini bilemediklerinden, kalleşlik ve alçaklık adına bu iki kavramı kullanıyorlardı. Onlar ki: Utanç eylemlerinin adını övünç eylemleri koymuşlardı.

Özgürlük; aaah özgürlük nasıl bir şeysin ki yeryüzünde nice özgür canlar uğruna feda etmekten çekinmediler kendilerini. Nasıl bir şeysin ki; uğruna Zeynep gibileri Huseyn'lerini seve seve feda ettiler, nasıl bir şeysin ki; kollarında esaret zinciriyle zalimlerin zulüm saraylarını hürriyet aşkının ateşiyle yakıp kavuran ve yerle bir eden Zeynep vurulmuştu sana!!!

Sonuç:
Bugünün Fatıma ve Zeynepleri ilham kaynağını Fatıma'i Zehra ve Zeyneb-i Kübra'dan almadıkları yada alamadıkları müddetçe Zeynebi kıyam ve feryadın takipçileri olamazlar. Bugünün Fatıma ve Zeynepleri, Zeyneb-i Kübra'nın sahip olduğu ruhtan ilhamını almadıkça Siyonizm'in ve Kapitalizm'in şehvet saraylarında kurban olmaya mahkumdurlar.
Keza: Bugünün Zeynebi, Zeynebi kimliğe sahip olmadıkça hürriyet ve özgürlük adına batının kokuşmmuş sistemlerine ve bu sistemlerin mezbahanelerine kurban olmaya mahkumdurlar.
Hakeza: Bugünün Zeynep ve Zeynepleri geçmişteki Yezid'lerin entrikalarını, İslama olan düşmanlıklarını İslam adı altında nasıl sürdürdüklerini deşifre edemedikleri müddetçe, bu günün Yezid'lerinin İslama karşı olan kinlerini nasil kadın hak ve özgürlükleri adı altında Müslüman kadının iffet haya sembolü olan başörtülerine ve tesettürlerine el uzattıklarını anlayamazlar.!
Hakeza: Zeynebin karşısında Yezid adına Zeyneb'in bütün değerlerine (ki onun bütün değerleri ceddi Resulullah-s.a.a- in dininin ta kendisiydi ve gerçekte Zeynep islami Kamil kadını temsil ediyordu) saldıran Yezidlerin karanlık yüzlerini nasıl da İslam perdesiyle örtüklerini anlayamayan bugünün Zeynebi Amerika Yezidinin ve onun hamiliğini üstlenip islam beldelerindeki kiralık uşaklığını (taşeronluk - kukla yönetim) yapan Yezidi zihniyetlerin esaretinden asla kurtulamayacak bugünün Zeynepcikleri!...
Hakeza: Zulüm saraylarında nasıl haykırılmasının gerektiğini bilmeyen bugünün Zeynepleri geçmişi günümüze taşıyarak zamanını yakalayamazsa teorik olarak sahip olmuş olduğu inancını eylemde ipatlayamamaya mahkum olacaktır.!
Nihayet: Bütün bu olumsuz tabloya rağmen kendilerini Zeyneb'e benzetme gayret ve çabasında olan İslam ümmetinin nice binlerce zeyneplerine selam olsun. Selam olsun onlara ki; dünün ve bugünün Huseyn'lerinin davasını bırakmamaya ant içmişler. Yezid'lerin saraylarında hakikatleri haykırıp karanlık perdeleri yırtmaya hazırlanan günün arefesinde olduklarının bilinci ve ümidini taşıyarak yarından önce bugün...?! Vesselam.

Muhammed CAN
Frankfurt 02.09.2007
mcan313@yahoo.de