..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




7 Ekim 2007
Mirac ve Namaz  
M.NİHAT MALKOÇ
Mirac dünya denen fena âleminden, sınırlarını tahayyül edemediğimiz gökler ötesine yapılan mukaddes bir yolculuktur. Hz. Peygamberin zamanı ve mekânı aşıp Hakk’ın huzuruna varması, kulluğunu ve elçiliğini yüce Yaradan’a ikrar etmesidir. Bu mübarek yolculuk ulu bir davet üzere gerçekleşmiştir. Sevgililer Sevgilisi, Rahman’ın yüce katından kutlu bir davet alarak bu davete icabet etmiştir. Bu mübarek yolculuk yüce Kur’an’da şöyle ifade bulmuştur: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(İsra S. 1. Ayet)


:AFED:
MİRAC VE NAMAZ

M.NİHAT MALKOÇ

     
     Mirac dünya denen fena âleminden, sınırlarını tahayyül edemediğimiz gökler ötesine yapılan mukaddes bir yolculuktur. Hz. Peygamberin zamanı ve mekânı aşıp Hakk’ın huzuruna varması, kulluğunu ve elçiliğini yüce Yaradan’a ikrar etmesidir. Bu mübarek yolculuk ulu bir davet üzere gerçekleşmiştir. Sevgililer Sevgilisi, Rahman’ın yüce katından kutlu bir davet alarak bu davete icabet etmiştir. Bu mübarek yolculuk yüce Kur’an’da şöyle ifade bulmuştur: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(İsra S. 1. Ayet)

     Mirac insan ufkunun alabileceği bir hadise değildir. Onun için müşrikler bu hadiseye inanmamakta ısrar etmişlerdir. Bununla ilgili deliller getirilmesini istemişlerdir. Hatta Peygamberimizi imtihan bile etmişlerdir. Ona Mescid-i Aksa’nın kapı ve pencerelerinden kubbesine kadar onlarca soru sormuşlardır. Bu noktada Allah’ın yardımı devreye girmiş ve Resulullah sorulan sorulara doğru cevaplar verebilmiştir. Lakin inanmak istemeyenler yine de kuru inatlarını sürdürmüşlerdir. Mucizeleri akılla ve mantıkla açıklamak mümkün değildir. Kişi inanmak istemedikten sonra onu ikna edemezsiniz. Rabbimiz inanmak istemeyen ve kör inatları tutan müşrikleri bakın nasıl tarif etmiştir: “Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır.”(Araf S. 179. Ayet)

     Mirac’ın en büyük hediyesi hiç şüphesiz ki namazdır. Rivayetlere göre elli vakit olarak başlayan, bir kısım peygamberlerin Resulullah’ı uyarmasıyla ve belli aşamalardan sonra Efendimizin yalvarmasıyla beş vakte inen namaz, Mirac hadisesinin en anlamlı meyvesidir. Gerçekten de namaz hayatın anlamıdır. Fakat beş vakit namaz kılma hususundaki zaaflarımız göz önüne alındığında biz kulların elli vakit namaz kılması gerçekten de zor olurdu. Namazın beş vakte indirilmesi Allah’ın kullarına bir keremidir. Allah’ın cömertliği ve ihsanı hayatımızı kuşatmıştır. Yüce Rabbimiz biz kullarına her zaman acımakta ve bizleri her türlü mihnete karşı kayırmaktadır. Bunun değişik yansımalarını hayatımız boyunca görmekteyiz.

     “Namaz müminin miracıdır” hadisi, üzerinde durulmaya, derinleştirilmeye değer nurlu bir sözdür. Kur’an-ı Kerim’in 70 yerinde emredilen namaz, şüphe yok ki ibadetlerin en başta gelenidir. Namaz olmadan imanın sinede saklanması, barınması, parlaması mümkün değildir. Namazla beslenmeyen iman, her türlü tehlike karşısında sarsılmaya namzettir. Bütün ibadetlerin başında namaz gelmektedir. Yine “Namaz dinin direğidir” hadis-i şerifi bize bu konuda yol göstermektedir. Mümin olmanın birinci basamağı imandır. İmandan sonra ikinci sırayı namaz almaktadır. Konu bu kadar önemli iken Müslüman olduğunu göğsünü gere gere iddia edenler, iş uygulamaya geldiğinde suskun ve ketum kalmaktadırlar. Namaz olmayan sinede iman uzun süre barınamaz. Aksini iddia edenler varsa da bunlar ancak kendilerini kandırmaktadırlar. Bu iddia paslı bir demiri altın diye sarrafa yutturma çabasından farksızdır.

     Günümüz insanı Mirac mucizesinin anlam ve öneminden uzak bir hayat yaşadığı için namazı da dünyevi telaşelerle dolu, şişkin ve manevi açıdan baktığımızda gerçekte boş gündemlerinden çıkarmışlardır. Cami ve cemaat şuuru ne yazık ki iflas etmiştir. Sabahın ilk ışıklarında sokaklarımız sessiz ve tenhadır. Oysa bundan birkaç asır evvel tanyerinin ağarmasıyla birlikte sokaklar, camiye koşanlarla dolardı. Uykudakilerin, cemaatin ayak seslerinden uykuları kaçardı. Günümüzde memurların iş saati sekizde başlamasa, güne öğle güneşiyle başlayacağız. Oysa günün bereketi güneşin ilk ışıklarındadır. Güneş her sabah üzerimize doğuyor. Mümin sabah erken kalkmalı, sabahın sessizliğinde namaz aracılığıyla Rabbine iltica etmelidir. Allah’ın huzuruna dönmek, el bağlamak biz kulların Mirac yolculuğudur. Bu kandil vesilesiyle Müslümanların dünyaya basiretle bakmalarını diliyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
beklenen Nesil
Çağ Kapayıp Çağ Açan Bir Fethin Hatırası: Ayasofya
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Değildir [Şiir]
Bu Dünya Böyledir Dostum! [Şiir]
Gönüle Nasihat [Şiir]
İmtihanındır Ey İnsan! [Şiir]
Bazı Yaralar Kapanmaz [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.