..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Ömer Akşahan




15 Ağustos 2008
Kanserle Kavgam Var  
Ömer Akşahan
Anadolu’da her ne yapsan yenilik adına, zordur bilirim. İster edebiyatla uğraş, ister müzikle, istersen bitki ve doğayla ilgili çalışmalar yürüt; mutlaka farklı algılanır, farklı yorumlanırsın.


:BIJF:
Ömer AKŞAHAN

Hayatta birçok konuya ilgi duydum, kimi zaman zorlu da olsa araştırdım, çizdim çiziktirdim ama bir konu var ki, o da tıp, bu konuya nedense çok ilgi duymadım. Ancak her canlı organizmanın başına geldiği gibi benim de küçük yaştan beri taşıdığım bedenle ilgili sorunlarım oldu. Bu bağlamda üç kez ciddi ameliyat oldum. Yani o herkesin korkarak uzandığı soğuk ameliyathane masasına doğrusu hiç korkmadan yattım. Çok şükür tekrar sağlıklı olarak yataktan kalktım. Operasyonlarımı yapan uzman doktorlarıma buradan tekrar teşekkür ediyorum.

Uzun yıllara dayalı bir dostluğumuz olan değerli meslektaşım ve büyüğüm Hulusi Kütük’ten bitkiler üzerine yaptığı araştırmaları ne zaman karşılaşsak hep sorar oldum. Onun böylesi zorlu bir uğraşıya gönül vermesi doğrusu beni çok sevindiriyordu. O güne değin meslek yakınlığım olan Sayın Kütük’e bu kez ruh yakınlığı da duymaya başladım. Yaptığı çalışmaların bir an önce kitaplaşmasını bekledim.

Temmuz ayı içersinde Ödemiş’te karşılaştığımızda konu yine kitap konusuna geldi dolaştı. Heybesinden bu kez Efe Ofset Matbaasında basılmış “KANSERLE KAVGAM VAR” adını verdiği yapıtı uzatınca, hiçbir art niyet düşünmeksizin mutlu oldum, tebrik ettim kendisini.

Anadolu’da her ne yapsan yenilik adına, zordur bilirim. İster edebiyatla uğraş, ister müzikle, istersen bitki ve doğayla ilgili çalışmalar yürüt; mutlaka farklı algılanır, farklı yorumlanırsın. Emek veren, kendini inandığı bir işe adayan insanlar bu farklı ve biraz da alaysı bakış açısı karşısında çok çabuk yıpranır; ya yaptığın işten vazgeçer ya da yaşadığı yeri terk eder.

Ödemiş’te buna en somut örnek Behiç Duygulu’dur. Rahmetli Duygulu, mütevazı kitapçı dükkanında boş olduğu zamanlarda öyküye gönül vermiş, yazdığı taşra öyküleriyle Türk edebiyatında belli bir isim yapmıştı. Günün birinde solcu denilerek işyeri taşlanmış, camı çerçevesi indirilmişti. Bu olayın ardından eşinin kazayla ani ölümü karşısında düştüğü yalnızlık ve çaresizlikle çözümü İstanbul’a gitmekte bulmuştur.

Şimdi bu yazdıklarımın “Kanserle Kavgam Var” kitabıyla ne ilgisi var demeyin. Her kitabın da bir yazılış öyküsü vardır. Hulusi Kütük de, bir hatta birkaç kitap yazdıracak kadar süren araştırmaya neden olan şeyin, esasen bir türlü iyileşmeyen ve ancak ameliyatla iyileşeceği söylenen bel fıtığı rahatsızlığını iyileştiren bir bitkisel ilaç olduğunu duyan eşine borçludur! Adı geçen ilacı kullanan Kütük, ertesi günü yürüyerek tarlaya iş yapmaya gider. Bu sevindirici olay sonrası kendini tamamen bitki araştırması işine adar. Boş zamanlarında kâh bilgisayar başında, kâh dağlarda dolaşır ve gördüğü her bitkiyi resimleyerek geniş bir arşiv oluşturur. Bu çalışmalarını Ege Üniversitesi Botanik Bölümünde tanıştığı öğretim üyeleriyle paylaşır, onlardan bilimsel yardım ve destek alır.

Hulusi Kütük’ün 1997’de başlayan bu serüveninin ilk ürünü olan “Kanserle Kavgam Var” adlı yapıtında ağırlıklı olarak kanser araştırmalarında gerek yurt içi gerekse yurt dışında yapılan akademik çalışmalar ve bulguların sonuçlarına yer verilmiş durumda. Yani kitap bir şifalı bitkiler kitabı olmayıp bilakis kanserin ne olduğu, türleri hakkında ve kanserli hastaların nasıl davranmaları gerektiği konularında okuyucuya toplu bilgi vermeyi amaçlamıştır.

Uzun ve zorlu araştırmaları sırasında iki yeni bitkiyi (Ferula Anatolica ve Corydalis Lydia) yöremizde bularak Üniversiteye kazandıran değerli dostum, meslektaşım Hulusi Kütük’ü yararlı bir eseri bize kazandırdığından ötürü kutluyor, yeni yapıtlarını da sabırsızlıkla beklediğimi ifade ediyorum.

Büyük boy, birinci hamur kâğıda, 288 sayfa olarak düzenlenen kitapta Hulusi Beyin kendisinin fotoğraflayıp arşivlediği 64 adet yöremize özgü bitki çeşidi renkli olarak kitabın sonunda Latince adlarıyla okurların ilgisine sunulmuştur.


Kitabın edinme adresi: Hulusi Kütük, Atatürk Mah. Timurlenk Sok. No:16/1 Ödemiş/İzmir

Tel:0533 434 54 44 / 0505 263 03 32



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aforizmalar, Kafka
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Tazlar Köyünden Borusan'a
Folklor Şiire Düşman
„Son Liman“(1) Yorgunu Cahit Tanyol
Aşk Çırçıplak
Şeytan ve Genç Kadın
Eleştirebilmek...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Eğitim, Ama Nasıl?
Seçim Potporisi
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam
Kum Torbası
Hantal Şirket Dinamik Şirket
Türkiye Yeni Oluşumlara Ne Kadar Hazır?
Lozan Barışının 85. Yılında Türkiye

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


Ömer Akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ömer Akşahan, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.