Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Kimler yoktu ki bu koca caddede? Rengârenk saçlý ve elbiseli insanlar, açýðýyla kapalýsýyla her milletten bayanlar, naralar atarak þarkýlar söyleyen erkekler, bugüne kadar yakýndan inceleme imkâný bulamadýðým bazý müzik aletleri, birer enstrümana dönüþtürülmüþ içi su dolu bardaklar, müzik aletleri eþliðinde þarký söyleyen birbirinden kaliteli müzisyenler, cadde ortasýnda resim yapan ressamlar, çocuklarý korkutan canlý heykeller, Çinli hattatlar, þaman tarzý müzikleriyle coþan Kýzýlderililer, Hýristiyan misyonerler, Müslüman tebliðciler, Dalai Lamacýlar, balon daðýtan palyaçolar… Biraz sonra, ön cephesindeki koskocaman haç simgesiyle, ben de buradayým der gibi, öylece bana bakmakta olan tarihi Katolik Kilisesi dikkatimi çekiyor. Kilisenin hemen yan tarafýnda çinilerle yazýlmýþ; Mark (Markos), Matt (Matta), Luk (Luka), John (Yuhanna) isimleri ve bu isimleri temsil eden arka plandaki; arslan, insan, boða, kartal tasvirleri.. Roma ve Antik Yunandan tevarüs ettiði resim-heykel sanatlarýný Hýristiyanlaþtýrmýþ bir gelenekler diniyle karþý karþýya olduðumu bir kere daha anlýyorum. Roma’ya, hatta Antik Yunan’a kadar dayanan bir medeniyetin, resimsiz ya da heykelsiz var olabileceðini düþünemiyorum bile. Zaten König (Kral) Caddesinin mimarisinin tamamýnda bir Antik Yunan havasý sezinleniyor. Bir anda kendinizin Orta Çað Avrupa’sýnda, hatta daha eskilerde, mesela Ýyonya’nýn sokaklarýnda dolaþýyor olduðunuzu düþünüyorsunuz.. Caddenin en iþlek bölgesinde yürürken, çocuðumun “baba bak Câmi!” diye baðýrmasýyla birlikte birden irkiliyorum. Herhalde diyorum içimden, “çocukcaðýz az önce yanýndan geçtiðimiz kocaman Katolik Kilisesini Câmi sandý.” Ama kýzcaðýz hiç gülmüyor ve ciddi bir yüz ifadesiyle bir þeyleri göstermeye çalýþýyor bana. Hem de sokaðýn ortasýný, yerdeki taþlarý iþaret ediyor.. Stuttgart’ýn bazý uzak mevkilerinde Müslümanlara ait camiler olduðunu biliyorum ama açýkça itiraf edeyim ki, tam da König Strasse’nin ortasýnda, böyle bir sürprizi beklemiyordum. Kýzýmýn iþaret ettiði yere baktýðýmda, çok güzel bir cami resmi görüyorum.. Evet yolun tam da üzerinde, yere rengarenk taþlarla tasvirlenmiþ muhteþem bir cami resmi duruyordu... Sadece cami deðil, çeþitli ülkelere ait kilise ya da saray resimleri de nakýþ nakýþ, renk renk iþlenmiþ yolun ortasýna.. Bütün bu renklilik içerisinde, ruhani bir iklimi hatýrlatan aydýnlýk yüzleriyle hemen kendilerini belli eden; çevredeki bazý manzaralarýn süfliliðinde fazla da boðulmak istemedikleri ürkek bakýþlarýndan anlaþýlan, kahverengi kýyafetli, beyaz baþörtülü rahibeler, tüm sadelikleriyle birlikte, “biz de bu caddenin, maneviyatý hatýrlatan figürleriyiz” der gibiydiler.. Bu sevimli rahibe teyzeleri görünce, son zamanlarda Hýristiyan dünyanýn gündemine oturan çirkin çaðrýþýmlar yüklü bir reklamý, ister istemez hatýrladým. Bir Rahip ve Rahibeyi uygunsuz bir þekilde tasvir eden bir reklamdý bu. Bu reklamý hem zaten seyretmediðim için, hem de safi zihinleri yoldan çýkarmamak adýna fazla da tasvir etmeyeceðim. Ancak bu reklamla ilgili olarak bildiklerim bile, midemi bulandýrmaya yetti açýkçasý..Vaktiyle bazý video paylaþým sitelerinde yayýmlanan -Hz. Muhammed’le alakasý olmayan- “iðrenç karikatürlerin” varlýðýný çeþitli haber sitelerine duyuran ve bu hakaretleri önlemek adýna bazý kampanyalarýn düzenlenmesine vesile olan birisi olarak, bu reklamdaki hakaretlere de seyirci kalamazdým. Zira bizler hakikate teslim olmuþ Müslümanlar olarak, maneviyat alanýný ilgilendiren her türlü hakarete kapalý olmalýyýz. Hele ehl-i kitabýn din adamlarýndan ve din kadýnlarýndan her zaman saygýyla, hoþgörüyle bahsetmiþ bir dinin mensuplarý olarak, baþka dinlerin din adamlarýný ucuz karalamalar ve hakaretlerle asla çürütmeye kalkamayýz. Bunu eðlence için de yapamayýz. Zira bizler hakikatin çocuklarýyýz; ya ilm-el yakin, ya ayn-el yakin ya da hakk-al yakin gösteririz haklýlýðýmýzý. Þu iðrenç karikatürlerin mimarlarý gibi asla çirkin yollara süluk etmeyiz.. Akýllara, gönüllere, ruhlara hitap ederiz asla bel altý vuruþlar yapmadan. Çünkü bizler Müslümanlarýz ve dolayýsýyla hakikate teslim olmuþ olanlarýz.. Stuttgart König (Kral) Caddesinde müþahede ettiðim o rengarenk, barýþ dolu, özgür dünya aslýnda, insanýn en gizil bölgelerinde saklý binlerce kabiliyetin inkiþaf etmesini saðlayacak bir “özgürlük alanýnýn” önemini de vurguluyor. Bu arada, insanlarýn inançlarýna ve yaþantýlarýna kast eden hakaretlerse, özgürlük kavramýnýn iyi niyetini su-istimal eden en sinsi tecavüz giriþimleri olarak tarihe kaydediliyor.. Hýristiyanlýk dininin en önemli figürlerinden olan Rahiplerin ve Rahibelerin gayr-i ahlaki tasvirlerle resmedilmeleri, bütün Müslümanlarý da derinden üzmelidir. Hýristiyanlarýn Hz. Muhammed karikatürlerine karþý sessiz kalmalarý, bizim onlarýn dini deðerlerine yönelecek hakaretlere sessiz kalmamýzý gerektirmez. Eðer þimdi Müslümanlar olarak bizler, ehl-i kitap için oldukça önemli olan Rahip-Rahibelere yönelik saldýrýlara karþý protest bir tavýr takýnmazsak, Hýristiyanlarýn da Hz. Muhammed ve diðer deðerlerimize karþý anlayýþla yaklaþmasýný bekleyemeyiz. Üstelik bildiðiniz gibi, “kendimiz için istediklerimizi, baþkalarý için de istemedikten sonra, tam iman etmiþ sayýlmayýz” Hem binlerce yýlda oluþturduðumuz medeniyet filmimizin baþrol oyuncusu bizler olsak da, geçmiþte Hýristiyan ve Yahudilerin, medeniyetimizi inþa etme adýna pek de önemsiz sayýlmayacak roller üstlendiklerini hatýrlamalýyýz. Üstelik bizler binlerce yýldan beridir hâla gerçek medeniyetin, baþka bir yerde deðil de sadece Medine Sözleþmesinin satýrlarýnda saklý olduðunu bilenlerdeniz. O halde Hýristiyan ve Yahudiler hâla bizim Medeniyet idealimizin ebedi vatandaþlarýdýrlar. Ebedi Vatandaþlarýmýzýn haklarýný-deðerlerini savunamayacak kadar zalimleþemeyeceðimize ve zavallýlaþamayacaðýmýza göre, hep birlikte yüksek sesle haykýrmalýyýz: “Ehl-i kitabýn din adamlarýna karþý yapýlan hakaretleri, hakikate teslim olan Müslümanlar olarak, kendimize yapýlmýþ hakaretler olarak kabul ediyor ve bütün samimiyetimizle bu hakaretleri kýnýyoruz!”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |