Zamaný gelen bir düþüncenin gücüne hiçbir ordu karþý koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Ayla,orta gelirli bir devlet memurunun kýzýydý.Kendini bildi bileli ailesi ancak kýt kanaat boðazlarýný doyurabiliyorlardý. Ayla çocukluðunda istediklerine kavuþamamýþ,bir sürü olumsuzluðun etkisiyle ait olduðu sosyal tabakanýn ve grubun düþünce yapýsýna ters düþen birtakým saplantýlara gömülüp kalmýþtý.Hiçbir þeyden memnun kalmýyor,baþkalarýnda gördüðü her þeye sahip olmak istiyor,arada bir elde ettiði maddi ve manevi kazançlarýnsa kýymetini bilmiyordu.Çok arzu ettiði bir elbiseye kavuþtuðu zaman, onu elde etmenin boþluðunu hissediyor ve yaþamasý gereken sevincin tadýna bile varamýyordu.Bazen de þartlar istediklerini yapmasýna engel oluyordu.O zaman daha çok kýrýlýyor,üzülüyor ve mutsuz oluyordu. Gününü birinde oldukça güzel,yetiþkin bir kýz olmuþtu.Görünüþte oldukça neþeliydi,gerçek tam tersi olsa da.Arkadaþlarýnýn çoðu onu kýskanýyordu,ama o da onlara karþý ayný duyguyu yaþýyordu.Çünkü arkadaþlarýnýn çoðunluðu zengin,varlýklý aile kýzlarýydý ve Ayla’nýn onlarla yarýþabilmesi mümkün deðildi. Ayla,herkesin gýpta ettiði,hayranlýk duyduðu bir yaþantý düzeyi hayal ediyordu.Kat kat elbiseleri,pabuçlarý,incileri,kolyeleri olmalý;dilediði yere altýndaki arabasýyla gidip gelmeliydi.Onu kendi deyimiyle bu “fare deliði”nden kurtaracak yakýþýklý bir prens bekliyordu.Hayalindeki adam,arabanýn kapýsýný açýyor,saygýyla Ayla’yý arabaya oturtuyor, kapýsýný kapatýyor ve bilinmeyen güzelliklere ,mutluluklara doðru götürüyordu. Hayalleri, düþleri hep böyleydi… Bu yaþantýnýn böyle sürüp gideceðini,kötü kaderinin deðiþmeyeceðini düþündükçe çýldýrýr gibi oluyordu.Bir gün annesi erkek kardeþinin pantolonunu yamarken Ayla da masada ders çalýþýr gibi yapýp onu seyrediyordu. -Anne,dedi. -Efendim kýzým. -Daha ne kadar sürecek? -Ne,ne kadar sürecek kýzým? -Bu durum…Hangi gün bitecek çilemiz ve yoksulluðumuz?Ne zaman biz de baþkalarý gibi rahat yaþayabileceðiz?Dün fakirdik,bu gün fakiriz,yarýn da fakir olarak öleceðiz. -Fakir deðiliz ki yavrum. Allaha þükür,geçinip gidiyoruz iþte!Yiyecek aþýmýz,baþýmýzý sokacak bir evimiz var. -Sen bu gecekonduya,bu leþ kokulu ine ev mi diyorsun?Elalemin evinin bir tek tuvaleti bile senin evinin toplamýndan büyük.Yediðimiz aþa gelince…Dün bulgur pilavý,bu gün nohut,yarýn tarhana çorbasý.Ya baþkalarý neler yiyor,baþkalarýnýn neler yediðini biliyor musun? -Baþkalarý beni ilgilendirmez kýzým.Kanaatkar olmak lazým,yoksa bunu da bulamayýz.Bizden daha kötü durumda olanlar da var.Onlara bakýp teselli bulmalýyýz. -Bundan daha kötüsü olur mu anne?Niçin beni anlamýyorsun?Býktým böyle yaþamaktan…Allah, ya benim canýmý alsýn,ya da beni bu fare deliðinden kurtarsýn! ********** Aylanýn lise sona geçtiði yýl,bir gün bahçede Aynur,Leman ve Sabiha hem gülüþüyorlar hem de konuþuyorlardý.Ayla da yanlarýna gitti.Aynur: -Bir göreceksin þekerim,dersin ki Ömer Þerif!...O deðilse bile onun ikiz kardeþi… -Hiç de diil!Ömer Þerife deðil,Alain Delon’a benziyor daha çok. - Ben de görmek isterdim,o zaman hanginizin haklý olduðu anlaþýlýrdý. -Yoo,öyle yaðma yok!Önce ben gördüm,onu size kaptýrmam! -Caným,senin beðendiðin illâ ki senin olacak diye bir kural mý var?Bakalým o da seni beðenecek mi? Çocuk kimi isterse onu seçer. -Ben bu çocukla iliþki kurmak için bir kere þansýmý deneyeceðim. -Ha,ha,ha.Lemancýðým ötekileri bilmem ama senin þansýn þimdiden sýfýr. -Alay etmeyi çocuðu tavladýðým zaman görürsünüz! -Var mýsýn iddiasýna?Haydi kýzlar,isterseniz hep birlikte iddiaya girelim.Ayla sen de var mýsýn?Kim kazanýrsa herkes ona bir hediye alacak. Hepsi birden “oldu!” dediler.Okul çýkýþý,biraz ileriye açýk sarý renkli Mercedes arabasýný park etmiþ etrafý gözetleyen yakýþýklý genci görmeye gittiler.Gülüþerek yanýndan geçtiler ve biraz ötedeki durakta dolmuþ bekliyormuþ gibi yapýp saða sola bakmaya baþladýlar.Biraz sonra Mercedes geldi ve önlerinde durdu.Genç,ön ve arka kapýlarý uzanýp açtý,kýzlarý içeri davet etti. Bir saat kadar sonra dördü de hararetli hararetli konuþuyorlardý: -Ne kadar kibar çocuk,di mi? -Ayyy,doðrusu kibarlýðýna ben de bayýldým.Yakýþýklýlýðýna da söyleyecek laf yok doðrusu. -Bana kalýrsa en çok Ayla ile ilgilendi. -Bence Leman’la daha çok konuþtu. -Bana göre de Ayla’yý beðendi. -Ýyisi mi yarýn,dolmuþ yolunda hepimiz aralýklarla duralým.Bakalým hangimizi arabasýna alacak? Ertesi gün,okuldan çýktýklarýnda dördü de onar metre aralýklarla yola sýralandýlar.Mercedes’in köþeyi dönüp onlara doðru geldiðini görünce hepsinin heyecaný zirveye çýktý.Araba geldi ve Ayla’nýn yanýnda durdu. ********** Bu olaydan bir hafta sonra Ayla annesiyle konuþuyordu: -Anne,senden rica ediyorum,söylediklerimi babam bilmesin.Ben birisini seviyorum.Tam hayal ettiðim ve istediðim gibi birisi. -Ne zamandan beri seviyorsun?Kimin nesi,kimin fesi bu adam? -Bir haftadan fazla bir zamandýr iliþkimiz var.Mesleði de mühendislik.Hemen þimdi benimle evlenmek istiyor.Ailesi güneydeymiþ.Oraya gidip evleneceðiz. -Kýzým bir hafta önce tanýdýðýn birisiyle evlenilir mi?Diyelim ki tamam.O zaman bu iþte bizim de tuzumuz bulunmalý.Senin mürüvvetini görmek hakkýmýz deðil mi?Gelsin,önce seni babandan istesin. -Anneee,ne diyorsun sen!Öyle kibar bir insaný nerede aðýrlayacaksýn,ona hangi takýmlarýnla ikramda bulunacaksýn?Bu yýkýntýyý ona nasýl gösteririm?Rezil etmek mi istiyorsun beni!... -Bak kýzým,dünyanýn her türlü hali var.Gene de senin iyiliðin için bir kere de biz görelim,derim. -Asla göremeyeceksiniz onu…Onu sizinle bir saniye bile konuþturmam.Bu benim son þansým anne,anlýyor musun son þansým!...Bunu mutlaka deðerlendireceðim.Hepiniz bana výz gelirsiniz! deyip,kapýyý çekti ve gitti.Annesinin arkasýndan baðýrmasýný duymadý bile. ********** Mercedes Toros daðlarýnýn kývrýmlý yollarýný hýzla yutuyordu.Ayla arabanýn arkasýnda hem etrafý biraz da hayretle seyrediyor hem de konuþuyordu sevdiði gençle.Buralarý ilk defa görüyordu.Gülek boðazýndan geçerken bir kapan gibi kapanmýþ olan daðlarýn kendisini kýstýracaðýndan korktu,hatta hafif bir çýðlýk da attý,ama bu çýðlýðý gülerek sevgilisine fark ettirmeden kapatmasýný da bildi.Genç: -Þurada mola verip,bir þeyler atýþtýralým,dedi ve arabayý etrafý çam aðaçlarý ile dolu bir lokantanýn önüne çekti. Tekrar yola çýktýklarýnda Ayla: -Biraz baþým dönüyor,galiba þaraptan olacak.Þimdiye kadar hiç içmedim de.Baþým dönse de her þey çok güzel.Ahh,ne kadar mutluyum bir bilsen! -Sevgilim,baþýnýn dönmesi biraz içkidense biraz da mutluluktandýr.Bak göreceksin bütün hayatýmýz mutluluklar içinde geçecek.Bak ne diyeceðim:Annemlere yani Adana’ya gitmeden önce Mersin’de teyzemler var.Önce onlara bir uðrayalým.Teyzeme telefonla her þeyi anlattým.Erkek çocuðu olmadýðý için beni oðlu gibi sever.Ýllaki beni çiðneyip giderseniz darýlýrým,diyor.Yaþlý bir kadýný sevindirelim istersen!O da seni görsün.Bu bize fazla zaman da kaybettirmez,çünkü Adana Mersin arasý sadece bir saatlik bir yol. Mersin’e girdiklerinde ufak ama sevimli tren garý Ayla’nýn dikkatini çekti.Pozcu semtindeki lüks binalara imrenerek baktý.Mersin’in az ötesindeki Mezitli kasabasýnda deniz kenarýnda evden çok motele ya da pansiyona benzeyen bir binanýn yanýnda durdular.Yaþlý bir bayan arabayý görünce yaþýndan beklenmeyen bir çabuklukla aþaðýya indi,bahçe kapýsýný açtý,arabayý içeri sokmalarýný söyledi. Genç ikinci kattaki bir odaya girip oturduklarýnda: -Teyzeciðim,iþte sana telefonda bahsettiðim niþanlým Ayla,dedi. -Seni tebrik ederim oðlum,doðrusu çok güzel bir hanýmmýþ kýzýmýz. -Teyze,biz fazla oyalanmadan Adana’ya gitmek istiyoruz.Merak eder annemler sonra. -Dur caným,daha ayaðýnýn tozu duruyor,sen gitmekten söz ediyorsun.Kýrk yýlda bir teyzene geleceksin de bir akþam yemeði bile yemeden gideceksin,öyle mi?Vallahi býrakmam sizi,billahi býrakmam sizi. Neþe içinde bir akþam yemeði yediler.Çok kibar ve konuþmasýný bilen bir kadýndý teyze. Ayla dahil yemekte hepsi bol bol içki tüketmiþlerdi.Yemekten sonra kahvelerini içerlerken Ayla: -Ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum,dedi. -Ýçkidendir kýzým.Biraz uzanýp dinlenirsen bir þeyciðin kalmaz.Haydi oðlum,niþanlýný yandaki odaya götür de azýcýk dinlensin! Az sonra Ayla derin bir uykuya dalmýþtý.Bir kadýn içeri girdi,Ayla’nýn üzerindeki giysileri çýkartýp,incecik bir örtü ile örttü.Yan tarafa geçtiðinde beklenen konuðun geldiðini gördü,sarý Mercedes de geldiði yere gitmek üzere hareket etmiþti,çünkü motor sesi duyuluyordu.Konuða: -Hoþ geldiniz,dedi. -Hoþ bulmuþaz. -Fiyatý konuþalým önce.Yedi bin istiyorum. -Yedi çoktur. -Sen bilirsin,ama böylesi her zaman ele geçmez! Bu mal,kýz oðlan kýz.Yani Ahmet Aða ilk sen…Anlýyor musun ilk sen… Bu “ilk sen” ifadesi adamý razý etmeye yetmiþti.Ayaðýndaki siyah þalvarýn cebine elini soktu ve bir tomar para çýkarýp saymaya baþladý.Yedi bine ulaþýnca da paralarý masanýn üzerine attý: -Haden,odayý gösteren bakim… -Þöyle buyur aða,yan taraf. Adam odaya girince önce þalvarýný,sonra da diðer giysilerini çýkardý.Ayla’nýn yattýðý yere doðru ilerledi ve vahþi bir hayvan gibi körpecik vücuda saldýrdý… ********* Ayla,sabahleyin uyandýðýnda yataktan kalkmak istedi,fakat her zamanki gibi birden fýrlayamadý.Bacaklarýndan kasýklarýna,kasýklarýndan beline doðru çýkan þiddetli bir aðrý onu yataða baðlýyordu.Biraz gayretle ayaklarýný karyoladan aþaðýya sarkýttý,yere bastý ve yürümeye baþladý.Duvarda bir ayna vardý.Aynaya baktýðýnda dudaðýnýn yan tarafýndaki kan pýhtýsýný görünce içi fenalaþtý,bayýlacakmýþ zannetti,ama kendini toparladý.Giyinip,yan taraftaki salona geçtiðinde teyze rolündeki kadýnla bir baþka kadýn konuþuyorlardý: -Hadi þekerim,seni bekliyoruz.Ne kadar da nazlýymýþsýn?Araba bir saat oldu geleli,seni bekliyor.Ýskenderun Soðukoluk’ta bekleyenler de cabasý.Ha,ha,ha. -Ben evime gitmek istiyorum,sizinle hiçbir yere gelemem. -Biz de önce senin gibi evimize gitmek istemiþtik,ama ne mümkün… Göndermezler kýzým,hele senin gibileri hiç göndermezler. -Ne olursa olsun,ben evime döneceðim.Alçakça aldatýlýp,kirletildim. -Öldürürler ama evine döndürmezler.Çünkü sende daha çok iþ var.Belki ileriki yýllarda evet,ama o zaman da sen dönmek istemezsin.Senin için þu anda baþka seçenek yok! Kadýnýn son cümlesi Ayla’nýn zihninde yankýlanýyordu:”Baþka seçenek yok!Baþka seçenek yok!..”,týpký annesinin zihninde yankýlanan “Son fýrsat!Son fýrsat!” gibi. Ayla,çaresizlik içinde bilinmeyen,belki de dönüþü olmayan bir yaþamýn diðer perdesini de yaþamak için dýþarýda bekleyen arabaya binmek üzere bitkin adýmlarla kapýya doðru ilerledi….
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |